Zaten öyle değil mi? Tehlike sınıfına uygun 1 uzman varsa, diğerleri her sınıftan olabilir uygulaması var.
OSGB ler C leri işyerlerine bile göndermeden A nın yanında çalışıyor gösteriyor.
( O uzmanları başka işyerlerinde başkaları adına çalıştırılıyor, veya uzman gün doldurup yükseltme sınavına girebilmek için
belgesini kullandırıyor. Çalışıyor-hizmet veriyor göründüğü firmanın tam adını, adresini, telefon numarasını,
bağlı olduğu işveren vekili müdürü vs sorsanız bilmez. Çünkü gerçekten çalışmıyor veya çalıştırılmıyor. Firma da "bünyemde
1 uzman var, o da ceza yedirmeyecek şekilde kopyala yapıştırla her türlü dokümantasyonu yapıyor, sen hem fiyat düş, hemde
yabancı biri gelip işletmemde dolaşmasın" diye hareket ediyor.)
(Tehlike sınıfına uygun 1 uzman olması yeterlidir ibaresi, sayıyı doldurmak, isg katipte işverenlere yönelik kolaylık
İsg 2. planda önemli gibi anlamlara geliyor. Hiç olmazsa ibare "1 tane uzman tehlike sınıfına uygunsa yanında en fazla
1 tane 1 alt sınıftan uzman tanımlanabilir. Çalışan sayısına göre birden fazla ilave uzman çalıştırılması gerekiyorsa diğerleri
de tehlike sınıfına uygun olmalı" yapılabilir.) Bu uygunsuzluklar olduğu müddetçe bu işler düzelmez.
Denetleme yok; "uygunsuzluk listesini açıp, Risk Analizi varmı? ADP varmı, Eğitimler yapılmış mı? Tamam sorun yok öyle mi?"
Çağır bakalım oranın uzmanını işyerini-fabrikayı tanıyor mu? Çalışanları tanıyor mu, çalışanlar onu tanıyor mu?
Çalışma şartları, odası bilgisayarı varmı? En son onaylı deftere ne yazmış, onun imzası mı?
Onaylı defterin uzmanlara verilmediği durumlar var. Sizdeki nüshaları getirin deyin, verilmiyor ki getirse.
(Ben onaylı defteri vermem, bunları yazamazsın diyen işverenler-işveren vekilleri var. Mahkemelik bir durum olsa
uzman bunları anlatsa gene de suçlu bulunur. Senin değil, işverenin-işveren vekilinin sorumluluğu;
Sen sadece bir Rehber-danışmansın denmez. İşverenin 50 tane şahitle seni kusurlu gösterip tazminatsız atacağını bile bile
İşsiz kalırsan kal, uygunsuzlukları bildirseydin yada istifa edip gitseydin denir.)
Risk analizlerine en son ne zaman bir madde eklenmiş? Yoksa sadece revizyon tarihi yazılıp geçilmiş mi?
Risk Analizine uzmanlar istediği herşeyi yazamıyor. Bu analizler de ekip çalışması şeklinde yapılmıyor.
Hekimler zaten çok karışmıyor, Ya TUS sınavına hazırlanmak için, yada emekli olduktan sonra rahat bir ortamda
çalışmak için gelmiş. Bunlarla niye ilgilensin. (Tabiki idealist ve işini ciddiyetle yapan hekimler de var,
onlar da ilk fırsatta gönderiliyor.) İşçi temsilcisi, bilgili çalışan katılımı yok.
Acil Durum tatbikatları da yapılmıyor, çalışanların katılımı olmasın diye kurul toplantıları da.
Sadece ilkyardımcı belgeri yenileniyor o kadar. KKD olsa işçi kullanacak, ama yok. Bakanlık her firmanın çalışan sayısını
isteyip, sen nezaman nekadar KKD aldın getir bakalım faturaları diyemez. Sadece imzalatılan
KKD teslim tutanaklarına bakabilir, ben imzalamıyorum desin bakalım çalışan.
OSGB den tanımlanan uzman ve hekimler de o firmayı kaybetmemek için ne denirse tamam demek zorunda. (Lafta değil gerçekte)
Kurumsal firmaları tenzih ederim; Ancak çoğu uzman işsizlik korkusuyla bu durumlara karşı hiçbirşey yapamıyor.
Birde bu ortamda İSG Kültüründen, toplumsal bilinçlenme ve her yaşta eğitimden bahsedilmiyor mu, gülüyorum.
Covid-19 salgını var, tüm İsg profesyonellerini sahada iş yerlerinde görevlendirdik deniyor,
ancak sadece iş yerlerini ve alınan önlemleri denetlemek, gerekli tüm kanunları-yönetmelikleri çıkarıp
yayınlamak, uyarılarda bulunmak yetmiyor maalesef. Hiçbir denetlemede
uzmana senin çalışma şartların nasıl, İş kanununda belirtilen mesleki bağımsızlıkla gerekli birimlerden tüm desteği alarak işini
yapabiliyor musun, kime bağlı çalışıyorsun, ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsun dendiğini duymadım.
Çözüm çalışma bakanlığının sürekli uzmanlarla İBYS üzerinden zorunlu iletişimi olabilir. Çalışma bakanlığında her uzmanın
bağlı olduğu bir müfettiş-çalışan olabilir. Bu çalışan İSG katipte tanımlı uzmanın tüm tanımlı olduğu yerlerdeki adreslerde
çalışma şartlarını (ergonomi, gürültü, toz, ısı-ışık... kendi çalışma ortamımızı kanunda yazılı olmasına rağmen
düzeltemiyoruz), bir sıkıntısı olup olmadığını sorup, inceleyip, yerinde görüp işverenle uzman yerine o muhatap olabilir.
Sorumlu uzman ve hekim Onaylı Defteri taratıp veya resmini çekip sadece kendi kullanıcı adıyla giriş yaparak İBYS ye
düzenli aralıklarla girebilir. (Hiç olmazsa defteri görmüş olur
Yaptığı eğitimleri girebilir. Risk Analizlerini ve diğer evrakları, güncellediğini girebilir.
Uzmanın-hekimin maaşını işverenden alıp bakanlık yatırabilir. (Aynı iş yerinde çok farklı
maaş alan, eşit işe eşit ücret uygulanmayan, iş yaptırılmayan veya işini yapmaya çalıştığı için cezalandırılan,
yıldırılıp istifaya zorlanan, bırakın çalışanları korumayı kendisi mobbinge uğrayıp hiçbir şey yapamayan uzmanlar var.)
Bence bakanlık bu işi ayağa düşürmemek için gerekli tedbirleri almalı. (Müfettişler ve bakanlık bünyesindeki çalışanlar kadar olmasa da esas sahada hizmet veren) Bir nevi kendi çalışanı olan Göreve çağırdığı uzmanlarına sahip çıkmalı. Erteleme kalkarsa zorunluluk gelecek olan iş yerleri ve uzmanlar da Osgb lerin insafına bırakılmadan sistem kurulmalı. Uzman ve hekim Osgb den bağımsız olarak da hizmet
verebilmeli. (İSG katipten içe görev dışa görev e-devletten yapılabilir.)
Sağlık ve Sosyal Güvenlik sistemini düzelten, herkesi kapsamasını sağlayan Türkiye,
İSG sistemini de düzeltip dünyaya örnek bir hale getirebilir. Yeter ki kanunlara uygun şekilde çalışma güvencesi sağlansın.
Saygılar.