- Katılım
- 20 Ara 2011
- Mesajlar
- 323
- Tepki puanı
- 375
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (B)
bu sektöre ilk girenler için acizane birkaç tavsiye yazmak istiyorum.
aslında ilk önce yapılması gereken birçok konu var.
ama öncelikle 4857'yi okuyun. çok iyi bilin. ama sakın uygulamayın. şunuda bilin ki o kanunda belirtilen herşey gerçek değildir.
nasıl anlatsam bilmiyorum ama şöyle bir basit örnek vereyim;
4857 madde 2 de asıl işveren-alt işveren ilişkisini ele alır. tanımını falan yapar. isterseniz bu yazıyı okumadan önce o kanuna bakın.
şimdi bu ilişki belirli sınırlara dayandırılmış ama gerçek hayatta bu kanuna muhalif olmayan işyeri zor bulursunuz. türkiyede ki en büyük firmalara bakın bu şekilde çalışır ve kılıfını da hazırlar.
onu geçtim asıl meseleye gelelim;
devlet kendisi bu kanuna muhalif hareket eder. sonrada belediyeler. (bu konuyu çok uzatmak istemiyorum, biraz araştırın ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız, bu ülke bu kadar malesef)
yani devletin kendisi işçiyi korumazken o kanuna pek güvenmeyin inanmayın.
bu girişi şunun için yaptım; yeni belgeyi alan ve bu konuda hevesli arkadaşlar ayağınızı yere basın.
devletin iş kazaları önlensin, medeni olalım vs derdi yok emin olun. sizin (bizim) bu işi yapabilme nedenimiz tamamen AB yaptırımları sayesinde. (çok özür dilerim ama mantıklı düşünen insanlar bunun net bir gerçek olduğunu çok iyi bilir devletime hakaret etmeyi bende istemem.)
şimdi öncelikle işe başlarken ayağımızı yere bastık, çalışmaya başlıyoruz .
birkaç mesaj önce yazdığım gibi iş yapılacak yeri bir kontrol edin, nasıl bir yer ciddiyetleri nasıl. buna göre bir strateji geliştirin.
sonra ilk yapılacak iş (bana göre ) firmadaki eski çalışanlar başta olmak üzere çalışanlarla konuşun. "sizce burada nasıl bir kaza olur, daha önce nasıl kazalar oldu, yangın tehlikesi oldu mu" vs. sorun. ilginç cevaplar gelecektir. takılmayın fazla.
-yok canım burda yangın falan olmaz geçen yıl 2 kere şu koliler tutuştu hemen söndürdük zaten, birde bu sene falan yerde falan sebeple ufak yangın çıkıyordu ki falan cengaver yangın tüpü aldı koştu atladı söndürdü. burda yangın mangın çıkmaz gardeş.
şaşırmayın
-yok canım burda ne kaza olacak geçen gün şu makinenin şeysini takarken şu coçuk parmağını kırdı ama o sayılmaz çocuk daha yeni başlamıştı işe heyecan yaptı yoksa olmaz öyle birşey.
şaşırmayın
-bu makinede kaza maza olmaz... yani tabi elini oraya sokarsan elin kopar ama adam dikkat edecek tam kapak kapanırken çekecen elini işini bilecen zaten bizde dikkat ediyoruz, akıllı adam çalıştırıyoruz o makinede
şaşırmayın.
neyse saha analizini bitirdikten sonra; firmada ki tüm işleri ve riskli tüm durumları kapsayan risk analizi yapın. bu risk analizi konusunda genelde 5*5 tipi matris kullanılır. bu başlı başına bir konu olduğu için iyi araştırın yazamıyorum burda şimdi.
risk analizinde olası tüm kaza ihtimallerini ve yapılan işlerle ilgili tüm riskleri yazdıktan sonra işveren ve/veya işveren vekili vb. kişilere imzalatın.
olası kaza durumunda ben söylemiştim dersiniz.
sonrasında işçilere isg genel eğitimi verilmeli ve acil durum planları yaparak ekip kurup bunlara tatbikat falan yaptırırsınız.
birde işyerinde yapılması gerekli ölçümler var ; toz, aydınlatma, termal konfor, gürültü, titreşim, organik ucucu bileşikler vs.
sonrada yapabiliyorsanız isg toplantıları falan yaparsınız.
aklıma gelenler bunlar şimdilik. özet geçtim çünkü herbirisi ayrı bir kitap yazılacak konular
en önemlisi sakın uçmayın, bu işi yapabilme sebebimiz üzülerekte söylesem AB yasalarıdır. bunu unutmayın. devletin bu konuda ciddi olduğunu sakın sanmayın
benim eğitimlerde kullandığım ve daha tecrübeli uzmanlarında kullandığını gördüğüm söz "sizi sizden başkası düşünmez, kendinize dikkat edin" bunu söylüyorum işçilerimize.
aslında ilk önce yapılması gereken birçok konu var.
ama öncelikle 4857'yi okuyun. çok iyi bilin. ama sakın uygulamayın. şunuda bilin ki o kanunda belirtilen herşey gerçek değildir.
nasıl anlatsam bilmiyorum ama şöyle bir basit örnek vereyim;
4857 madde 2 de asıl işveren-alt işveren ilişkisini ele alır. tanımını falan yapar. isterseniz bu yazıyı okumadan önce o kanuna bakın.
şimdi bu ilişki belirli sınırlara dayandırılmış ama gerçek hayatta bu kanuna muhalif olmayan işyeri zor bulursunuz. türkiyede ki en büyük firmalara bakın bu şekilde çalışır ve kılıfını da hazırlar.
onu geçtim asıl meseleye gelelim;
devlet kendisi bu kanuna muhalif hareket eder. sonrada belediyeler. (bu konuyu çok uzatmak istemiyorum, biraz araştırın ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız, bu ülke bu kadar malesef)
yani devletin kendisi işçiyi korumazken o kanuna pek güvenmeyin inanmayın.
bu girişi şunun için yaptım; yeni belgeyi alan ve bu konuda hevesli arkadaşlar ayağınızı yere basın.
devletin iş kazaları önlensin, medeni olalım vs derdi yok emin olun. sizin (bizim) bu işi yapabilme nedenimiz tamamen AB yaptırımları sayesinde. (çok özür dilerim ama mantıklı düşünen insanlar bunun net bir gerçek olduğunu çok iyi bilir devletime hakaret etmeyi bende istemem.)
şimdi öncelikle işe başlarken ayağımızı yere bastık, çalışmaya başlıyoruz .
birkaç mesaj önce yazdığım gibi iş yapılacak yeri bir kontrol edin, nasıl bir yer ciddiyetleri nasıl. buna göre bir strateji geliştirin.
sonra ilk yapılacak iş (bana göre ) firmadaki eski çalışanlar başta olmak üzere çalışanlarla konuşun. "sizce burada nasıl bir kaza olur, daha önce nasıl kazalar oldu, yangın tehlikesi oldu mu" vs. sorun. ilginç cevaplar gelecektir. takılmayın fazla.
-yok canım burda yangın falan olmaz geçen yıl 2 kere şu koliler tutuştu hemen söndürdük zaten, birde bu sene falan yerde falan sebeple ufak yangın çıkıyordu ki falan cengaver yangın tüpü aldı koştu atladı söndürdü. burda yangın mangın çıkmaz gardeş.
şaşırmayın
-yok canım burda ne kaza olacak geçen gün şu makinenin şeysini takarken şu coçuk parmağını kırdı ama o sayılmaz çocuk daha yeni başlamıştı işe heyecan yaptı yoksa olmaz öyle birşey.
şaşırmayın
-bu makinede kaza maza olmaz... yani tabi elini oraya sokarsan elin kopar ama adam dikkat edecek tam kapak kapanırken çekecen elini işini bilecen zaten bizde dikkat ediyoruz, akıllı adam çalıştırıyoruz o makinede
şaşırmayın.
neyse saha analizini bitirdikten sonra; firmada ki tüm işleri ve riskli tüm durumları kapsayan risk analizi yapın. bu risk analizi konusunda genelde 5*5 tipi matris kullanılır. bu başlı başına bir konu olduğu için iyi araştırın yazamıyorum burda şimdi.
risk analizinde olası tüm kaza ihtimallerini ve yapılan işlerle ilgili tüm riskleri yazdıktan sonra işveren ve/veya işveren vekili vb. kişilere imzalatın.
olası kaza durumunda ben söylemiştim dersiniz.
sonrasında işçilere isg genel eğitimi verilmeli ve acil durum planları yaparak ekip kurup bunlara tatbikat falan yaptırırsınız.
birde işyerinde yapılması gerekli ölçümler var ; toz, aydınlatma, termal konfor, gürültü, titreşim, organik ucucu bileşikler vs.
sonrada yapabiliyorsanız isg toplantıları falan yaparsınız.
aklıma gelenler bunlar şimdilik. özet geçtim çünkü herbirisi ayrı bir kitap yazılacak konular
en önemlisi sakın uçmayın, bu işi yapabilme sebebimiz üzülerekte söylesem AB yasalarıdır. bunu unutmayın. devletin bu konuda ciddi olduğunu sakın sanmayın
benim eğitimlerde kullandığım ve daha tecrübeli uzmanlarında kullandığını gördüğüm söz "sizi sizden başkası düşünmez, kendinize dikkat edin" bunu söylüyorum işçilerimize.