**KESİLDİ**
Erteleme kararı çıkması çokta uzun olmayan bir vadede mesleğimizin çöküşünü hızlandıracaktır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri olarak yaşadığımız tüm sıkıntıların nedenlerinin iyi analiz edilmesi gereklidir.
6331 sayılı kanun çıktığından beri, yani 7 yıldır, "Niye istediğimiz gelişmeleri sağlayamıyoruz?, Nasıl İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemini ülkemize tam olarak uygulayabiliriz?" gibi soruları düşünelim. Bu soruları maddeler halinde kendimce çözümlersem, şunların yapılması gerektiğini görüyorum:
1) İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri ücretlerini kesinlikle doğrudan işverenlerden almamalıdırlar.
Sebebi; Ücretinizi aldığınız işveren(iniz)i denetliyorsunuz; ona masraf çıkaracak veya işini yavaşlatabilecek olaylarla gidiyorsunuz. Yetmiyor, şikayet ediyorsunuz.(İşsiz kalmayı göze alabilirseniz). İşverenler(iniz) de sizi sadece bir fazlalık, kanuni bir zorunluluk olarak görüyor.
Bu döngü içerisinde ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliğinin gelişmesini beklemek hayaldir.
2) 6331 Sayılı kanunda bulunan tüm ertelemeler, tüm geçici hükümler HEMEN kaldırılmalıdır. Kanun kesin, net, emredici olmalıdır.
Sebebi; Sınıfsal ayrımlarda ve kanunun kendi kapsamında yaptığınız her erteleme bir sonraki dönem için mağduriyetler yaratacaktır. Her erteleme gerçekleştiğinde, bir sonraki dönem için başka ertelemelere zemin hazırlanacaktır. 2016 Temmuz ayında olduğu gibi önce Az Tehlikeli sınıfı kanun kapsamına alıp, sonra 10 kişi, daha sonra da 50 kişi altının ertelenmiş olması bugün mağdur olduklarını iddia eden arkadaşların, bu duruma gelmelerindeki temel nedendir. Her erteleme veya iptal hem çalışanlara, hem de İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminin kendisine zarar verecektir.
Bu kadar ertelemelerin,iptallerin, sürekli değişen yönetmeliklerin olduğu bir ortamda tüm taraflar(Devlet,İşveren,İşçi vb.) anlaşsa bile İş Sağlığı ve Güvenliğinde gelişme sağlayamazsınız.
3) Açık öğretimle, 2 yıllık teknik fakülte ile, dış bölümlerden uzman devşirilmesi ile, tezsiz yüksek lisans ile uzman yetiştirilmesi HEMEN kaldırılmalıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği 4 yıllık bir mühendislik disiplin olarak, mühendislik fakültelerinde yerini almalıdır.
Sebebi; Teknik bilgisi olmayan, niteliksiz kişilerin dandik bir test sınavıyla uzman olması. Uzman maaşlarının düşmesinin, mesleğe saygının azalmasının sebeplerinden birisi de budur.
Türkiye'nin saygın elektrik firmalarından birinde 3 senedir çalışan C Sınıfı Uzman arkadaş, "Paratoner ne ya, ne işe yarıyor ki?" diye sorabiliyorsa başka bir şey demek istemiyorum.
4) Sınıf ayrımları mesleki tecrübeye göre arttırılmalıdır(A,B,C,D,E veya A+,A- falan adını bakanlık koysun.)
Ayrıca genel sınıf ayrımlarından hariç sektörel ayrım, tecrübe skalaları eklenmelidir. (Yapı İnşaatı, Tersane, Kimyasal, Makine, Plastik, Gıda vb.)
Sebebi; 3+4=7 yıl bu meslek için kısa bir zaman dilimidir. 10 sene sonra hepimiz A Sınıfı Uzman olduk. Kimimiz inşaatlarda çalıştı, kimimiz sabit tekstil fabrikalarında... Uzmanlar arasında oluşacak teknik bilgi farklarının, tecrübe farklarının mutlaka değer görmesi gereklidir. Uzmanlar mesleklerinde geliştikçe ülkemizdeki İş Sağlığı ve Güvenliği ileriye gidecektir.
1o sene büyük bir inşaat firmasıyla şantiye şantiye gezdiğinizi hayal edin. Sonra da tutup tavuk üretim-kesim fabrikasında çalışmaya başladığınızı... Ayrımlar olmazsa uzmanlar arasında bilgili-tecrübeli değil, az ücret isteyen talep görecektir. Paranızı isterse özel sektör, isterse devlet versin.
5) OSGB sistemi tamamen kaldırılmalıdır. Kanunun görev, yetki, sorumluluk verdiği İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri olarak devletin ilgili kurumları tarafından(veya devletin yetki verdiği-onayladığı odalar tarafından) asgari-tavan çalışma saat ücretleri belirtilmiş serbest çalışan, bağımsız kişiler olmalıyız. Bireysel veya birden fazla uzmanın birleşerek şirketleşmesi gibi olabilir. Bu konuyla ilgili aklıma Mali Müşavirlerin çalışma şekillerine benzer bir yapı geliyor.
Sebebi; Kar amacı güden 3.kişilerin İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonellerine baskı uygulayabilmesi, yetkilerini engellemesi, parayla korkutması kabul edilemez. İş Sağlığı ve Güvenliğine en büyük darbeyi OSGB zihniyeti vurmaktadır. Ters bir durumda hizmet verdiği şirketin,bünyesinde çalışan uzman tarafından bakanlığa bildirilmesine izin verecek kaç OSGB var?
Kendim mesleğe ilk başladığımda A.... OSGB bünyesinde çalışırken bazen bana öyle ziyaret programları hazırlıyorlardı ki günde 23 firmayı İşyeri Hekimiyle birlikte ziyaret etmek zorunda kalıyorduk. Ziyarete çıktığımızda en düşük firma sayımız günde 11 firma oluyordu. Bu durumda neyin kalitesinden, neyin İş Sağlığı ve Güvenliğinden bahsedebilirsiniz.
Sadece kendimizi ve kendi cebimizi düşünerek bu yolda ilerlemeye devam edersek kaybedeceğiz. Artık bu meslekte bazı fedakarlıklar yapılmadan yol alınamayacak gibi görünüyor. Hepimiz iğneyi önce kendimize batırarak, kendi mesleki gelişimimizi sağlamalıyız. Biz geliştikçe sektörümüz gelişecektir.
Sürç-i lisan ettiysem affola...