Burada geçmiş yazışmaları okuyorum da bir konu dikkatimi çekti. Yüksek lisans ile verilen B sınıfı ve doktora ile verilen A sınıfı belgelerin önü kapatılsın denmiş. Kimin ne kadar akademik kariyeri var, akademik süreçlerle ne kadar ilgisi var bilmiyorum ama 4 ayda bitirilip belge alınan ve tamamen ticarete dönmüş tezsiz yüksek lisanslarla doktorayı bir tutmayın.
Hem uzun süredir sektörde olan hem de doktora tez öğrencisi olan biri olarak sizin rakibiniz doktora bitirip A sınıfı olan kişiler değil. Kaldı ki bu sayı şu an bir elin parmaklarını da geçmez.
Bir elin parmakları kadarsa!.. Tamam o zaman!... Boşuna yazılmış her şey!... Doğru tektir. Yanlışın doğrusu olmaz. Yanlışın savunulması hele hiç olmaz.
Bundan 35 sene kadar evvel meslek yüksekokul mezunları da öğretmen olabiliyordu. Çünkü ihtiyaç vardı ve geçici düzenlemelerle bu yapılabiliyordu. Bugün neden yapılamıyor. Çünkü bu düzenlemelere artık ihtiyaç kalmadı.
Geçmişte de İş Güvenliği Uzmanlığında, ihtiyaç olduğundan dolayı bu tarz imtiyazlar tanınmıştı. Sınıf atlama sınavları, bir üst sınıfa bakabilme, Yüksek lisans ve doktora ile bonus belge verilmesi vb. Bu tarz imtiyazlar, artık miadını doldurmuştur. Şimdi yeterli sayıda
(hatta fazlası ile) Tehlike sınıfına uygun Uzman mevcuttur. Dolayısı ile bir kişi bile olsa bu tarz uygulamalar artık bekletilmeksizin sonlandırılmalıdır. Ayrıca ilerleyen zamanlarda, bu işin sadece akademik eğitim alan
(İş Güvenliği Fakültelerinden mezun olanlar) kişilerin bu işi yapması gerekliliğine de inanıyorum. Çünkü hemen herkesin bir akademik kariyeri var. Mezun olduğu bölümde hayatını idame ettirme yolu seçilmelidir. İlle de Uzmanlık diyenlere Bilirkişilik yapmalarını öneririm.
Bu meslekte kaliteyi ve personel haklarının olması gerektiği seviyelere çıkabilmesi için bir yerlere neşter vurulması kaçınılmaz. Yoksa simitçi, kahveci, gazozcunun yanına Uzmanı da eklemek içten bile değil.
Saygılar..