Soru : Iş Kazası Sonrası Isg Uzmanının Karakola Ifade Zorunluluğu?

[alix]

İş yeri sahipleri cogunlukta oldugu aşikar. Uzmanın ilk etapta ifade verme zorunluluğu yoktur. Dışarıya karşı sorumlu ve imza yetkileri olan işveren/işveren vekili, amirlari silsisile yolu ile ifadeye çağırılır. Olay ve mahkeme sürecine göre daha sonraki süreçlerde uzmanın bilgisine de basvurulur. İş yerinde saatlik duran uzmanı, olmadığı zamanlarda koluk kuvvetlerı nerede bulacak.?

 

[SerkanKURT]

Bu mesleği tercih eden arkadaşlar(ki bende tercih ettim) Devlet karşısında muhatap istiyor..İşte o muhataplarda sizlersiniz...Eğer işlerinizi yasalara uygun olarak yapıyorsanız problem yok..ama yapmıyorsanız..Kanun önünde suçlu duruma düşersiniz..Ceza-i müediyelerine de katlanırsınız..Bu kadar..

 

[ediko]

İş yeri sahipleri cogunlukta oldugu aşikar. Uzmanın ilk etapta ifade verme zorunluluğu yoktur. Dışarıya karşı sorumlu ve imza yetkileri olan işveren/işveren vekili, amirlari silsisile yolu ile ifadeye çağırılır. Olay ve mahkeme sürecine göre daha sonraki süreçlerde uzmanın bilgisine de basvurulur. İş yerinde saatlik duran uzmanı, olmadığı zamanlarda koluk kuvvetlerı nerede bulacak.?

Sayın alix çağırttırır getirtir İSG uzmanını kolluk kuveti. İnşalla başınıza gelmez ama hemen buluyorlar adamı merak etmeyin.

 

[senel]

Sayın alix çağırttırır getirtir İSG uzmanını kolluk kuveti. İnşalla başınıza gelmez ama hemen buluyorlar adamı merak etmeyin.

Osgb ye bağlı çalışan bir uzman olarak, ben ayda bir kez firmalara gidiyorum ve firmada iş kazası olmuş ama gerekli yerlere haber vermemişler, bu durumda ne yapmalıyız?

 

[alix]

Her türlü bildirim ve ifadeler işveren/işveren vekili sorumlulugundadır. Bu durumda sizin yapacagınız tek şey tespit ve öneri defterine yazmak ve kaza kaza incelemerini yaparak RD leri revize etmek.Bildirimde bulunmayan kuruluş yükümlü olup da yapmadadığı eksiklilerden dolayı ceza alacaktır. Bu şekilde sorumluluğunuzu atabilirsiniz.

 

[trapezuslu]

Sayın alix çağırttırır getirtir İSG uzmanını kolluk kuveti. İnşalla başınıza gelmez ama hemen buluyorlar adamı merak etmeyin.

Ediko' ya katılıyorum. Ne yazık ki bizim savcılarımız da, kolluk güçlerimizde mevzuatı neresinden okuyorlar bilmiyorum ama isg uzmanı sanki iş veren vekili veya işveren gibi ifade verilmeye çağrılıyor.
Mevzuata göre bakarsak bizim işçiye karşı kolluk gücüne ifadeyi gerektirecek bir sorumluluğumuz yok. İşçi işverene dava açar, işverende isg uzmanına dava açar. Mevzuata göre bu şekilde ancak uygulama da kanunun işverene yüklediği tüm sorumlulukları isg uzmanına da yüklemiş gibi muamele yapılıyor.
İnşallah kimse ifadeye gitmek zorunda kalmaz. Kazasız günler.

 

[çağatayözcan]

Arkadaşlar, geçenlerde bir seminere katıldım ve hukukçuların ortak fikri şu; önceden herhangi bir iş kazası olduğunda Sn.Savcı olay yerine geldiğinde bir muhatap bulamazdı bir kargaşa olurdu ama artık öyle değil artık her ne olursa olsun muhatap işverendir,ilk hesabı ona soruluyor dediler.
Bilginize.

 

[Baış Aydin]

Çağatay bey sizin bu yorumunuzdan şu çıkıyor, Ben İSG uzmanıyım eğitimi alır sınava girer kazanır bir sertifika alırım , işe girince yaptırdığımı yaptırır yaptıramadığımı yaptıramam ama paramı tıkır tıkır alırım, kötü bir olay olursa savcıya yada polise gidip ifade vermem ifadeye çağıranı da işgüzar olarak nitelendiririm, kısaca sorumluluk felan almam. Bunu kabul edenle çalışırım etmeyenle de çalışmam. Durum böyle gibi gözüküyor, yoksa ben mi yanlış anladım???

Sizin bu yazdıklarınızdan da şu çıkıyor, ben işime geleni yaparım işime gelmeyeni yapmam. Nasıl olsa suçlanacak uzman var. Siz sanki bunu keyfi alıyorsunuz, bugün yasal zorunluluk kalksa işverenlerin %90-95 'i iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırmaz ya da danışmanlık almaz. Dikkatinizi çekerim danışman yazdım, bunu bilerek yazdım. Yukarıda yazdığınız gibi ben tavsiye de bulunurum, en kötü isgkatip üzerinden bildirim yaparım. İşi durdurma gibi bir yetkimde yok, siz bizleri satılık kurban zannettiniz galiba. Sen önlem alma, uzmanı dinleme ee iş kazası oldu sen koştur, sen yargılan. Hadi oradan derler adama. Bu konuda asli sorumluluk işverenenindir. İş güvenliği eğitimlerinin aldırılmasından bile işveren sorumludur. Ben iş güvenliği eğitimi yer, araç gereç ve ortam ayarlandıktan sonra eğitim vermekle yükümlüyüm. Boş boş yorumlar yapıpta insanların aklını karıştırmayın. Herkes sorumluluğunu bilecek. İşçisine bir emniyet kemeri vermekten aciz işverenlerin cezasını uzman çekemez.

 

[yasarcan]

Meslekte 9 yılını tamamlamış bir iş güvenliği uzmanı olarak yazıyorum: lütfen kendi aranızda tartışmayı bırakın.

iş güvenliği uzmanı ifadeye verirmi? Tabiki verir "kazayı yaşamış işçi bile" veriyor ifadeyi uzmanın vermesi gayet normal. Meslekteki sıkıntı şu: uzmanlık alanınızda danışmanlığını yaptığımız firmadaki yargılamaya danışman olarak dahil olmak yerine sanık olarak katılmamız. ve bunun çözümü yok.

örnekle ifade edeyim.
polisin denetleme yaptığı bir kavşak düşünün; polis dur dedi durmadınız. polisin sizi durdurması ve ceza vermesi "görevi ve sorumluluğudur" yapmazsa görevi kötüye kullanmış olup o kavşakta bu nedenle kaza olursa yargılanır vs vs...

aynı kavşağa dur tabelası koyalım. durmayan kişiye tabela ceza yazabilirmi? hayır. kaza oldu diyelim tabela yargıya dahil edilirmi? hayır.

iş güvenliği uygulaması mevcut yasaya göre trafik levhası görevi verilmiş kavşakta denetim yapmaya benzer.

 

[chatgpt]

Ceza muhakemesi hukukunun temel ilkelerini öğrenmek işe yarayabilir.

9. İfade kim tarafından nasıl alınmalıdır?

İfade cumhuriyet savcısı veya polis tarafından alınır. Bir suç işlediğinden şüphelenilen kişiye suçla ilgili sorular sorulması ifade almadır. Polisin bir şüpheliye sorduğu her soru, ifade olarak değerlendirilmez, kişinin ifadesinin alınmasında uyulması gereken bir usul vardır. Bu usul, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 147’de ifade ve sorgunun nasıl yapılacağının ortak hükümlere bağlanmasıyla belirlenmiştir.

İfadesi alınacak kişi, çağrı kağıdı ile çağrılır. Bu davetiyede kişinin hangi sıfatla (şüpheli, tanık vs.) ifadesinin alınacağı da belirtilmelidir ve kural olarak kişiye yöneltilen isnada yer verilmelidir. Eğer soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecekse bu hususun yazılmaması da mümkündür. Çağrı kağıdına kişinin ifade vermeye gelmediği takdirde zorla getirileceği hususu da yazılmalıdır. Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 15. maddesine göre polis de yaptığı araştırma sırasında beyanlarına ihtiyaç duyduğu kişileri çağırabilir, ancak polisin zorla getirme yetkisi yoktur.

İfade alınmadan önce şüpheliye sahip olduğu haklar bildirilmelidir. Bu haklar şu şekilde sayılabilir:

1- Şüpheliye hangi suçla suçlandığı hatırlatılır.

2- Kendisine bir avukat seçebileceği ve bu avukatın ifade alınması sırasında şüphelinin yanında olabileceği bildirilir. Eğer şüpheli bir avukat seçmek istiyorsa ancak avukatını seçebilecek durumda değilse Baro tarafından onun adına bir avukat tayin edilir.

3- Eğer kişinin yakalanıp gözaltına alınması üzerine ifadesi alınacaksa derhal yakınlarından istediği birine haber verilir.

4- Susma hakkı olduğu hatırlatılır.

5- Üzerindeki şüphelerin ortadan kaldırılması için delil toplanmasını isteyebileceği ve bu yönde kendisinin de delil ileri sürebileceği hatırlatılır.

Alınan ifade teknik araçlarla kaydedilecek ve bir tutanağa bağlanacaktır; bu tutanak da şüpheliye imzalatılır. Bu usule uyulmadan, kişiye hakları hatırlatılmadan alınan ifade, daha sonra delil olarak kullanılamayacaktır. İfade alınması esnasında kesinlikle tehdide, cebre, zorlamaya, kötü davranışlara başvurulamaz; kişi üzerinde fiziksel veya psikolojik baskı kurulamaz. Bu yasağa aykırı olarak alınan ifadeye de şüphelinin o ifadenin kullanılması yönünde rızası olsa dahi itibar edilmeyecektir.

devamı için tıklayınız.

İnsani Hukuk - www.insanihukuk.com

İnsani hukuk - www.insanihukuk.com

www.insanihukuk.com

 

[İşGüvUzman]

Umarım kimsenin başına gelmez, lakin gelebiliyor.

Bir olay yaşandığında Kaza geçiren kişi ''Şikayetçiyim'', ''Davacıyım'' diye Hastane polisine veya bağlı bulunduğu Karakola gittiğinde, Buradaki Memurlar direkt olarak ''Müdüründen, iş amirinden, varsa üçüncü kişilerden ve İSG uzmanından'' direkt olarak ''Şüpheli'' olarak ifade almaktadırlar. Çünkü onlara da bu şekilde talimat verilmiştir. İSG uzmanının olay anında İşyerinde bulunmuyor olması durumu değiştirmiyor maalesef. Zira uygulamalar 7/24 esasına göre yapılmaktadır.

Önerim; Karakola ifade vermeye gidilirken, tüm belgeler (Eğitim kayıtları, Olayı anlatan Risk değerlendirmesinin ilgili maddeleri, İSG iç yönergesi, olay yeri fotoğrafları, Uyarı levha görüntüleri, çalışma talimatları vb) hazır halde gidilmelidir. Çünkü birinci aşamada bilirkişiler sadece dosyalara bakarak yorum yapıyorlar. Bilirkişi raporuna göre de Savcı makamı kimlere mahkeme açılacağına karar vermektedir.

Bilgi paylaşıldıkça değer kazanır.

Saygılar..

 

[recepöztürk]

İş yeri sahipleri cogunlukta oldugu aşikar. Uzmanın ilk etapta ifade verme zorunluluğu yoktur. Dışarıya karşı sorumlu ve imza yetkileri olan işveren/işveren vekili, amirlari silsisile yolu ile ifadeye çağırılır. Olay ve mahkeme sürecine göre daha sonraki süreçlerde uzmanın bilgisine de basvurulur. İş yerinde saatlik duran uzmanı, olmadığı zamanlarda koluk kuvvetlerı nerede bulacak.?

selam arkadaşlar ,
yaşanan iş kazası sonrası (her iş kazasında değil )sonucu ileriye dönük kötü bitme ihtimali varsa isg uzmanını ve tesis sorumlusunu ifadeye çağırıyorlar. Başımıza geldiği için biliyorum.

 

[berattan]

Çağatay bey sizin bu yorumunuzdan şu çıkıyor, Ben İSG uzmanıyım eğitimi alır sınava girer kazanır bir sertifika alırım , işe girince yaptırdığımı yaptırır yaptıramadığımı yaptıramam ama paramı tıkır tıkır alırım, kötü bir olay olursa savcıya yada polise gidip ifade vermem ifadeye çağıranı da işgüzar olarak nitelendiririm, kısaca sorumluluk felan almam. Bunu kabul edenle çalışırım etmeyenle de çalışmam. Durum böyle gibi gözüküyor, yoksa ben mi yanlış anladım???

uzaman olarak Gayet normal talepler. Fakat ifadesine başvurulmaz diye bişey yok oranın çalışanı olduğu için bile başvurulabilir i.s.g den bağamsız olarak

 

[berattan]

Arkadaşlar, geçenlerde bir seminere katıldım ve hukukçuların ortak fikri şu; önceden herhangi bir iş kazası olduğunda Sn.Savcı olay yerine geldiğinde bir muhatap bulamazdı bir kargaşa olurdu ama artık öyle değil artık her ne olursa olsun muhatap işverendir,ilk hesabı ona soruluyor dediler.
Bilginize.

Hukukçular böyle derken arkadaşlarımızın illaki ifade verecek demesi ayrı bi çelişki.

 

[Önder Çltp]

Yani yorumları okudum. Ben bir iş güvenliği uzmanıyım. Firma bünyesinde 400 den fazla çalışanı olan bir madendeyim. Burada da iş kazaları oluyor. Çok şükür büyük bir kaza olmadı şimdiye kadar ama ciddi kazalarımız oldu. En ciddi kazalarımızdan birinde personelin boynu kırıldı. iş kazası girildiği için karakola personel , şahit ve sorumlu şefi gitti. Benden de personelin eğitim evrakları istendi. Fotokopilerini hazırlayıp verdim. Bugüne kadar da hiçbir iş kazasında uzmanda gelip ifade versin demediler. Neyin ifadesini vermeye karakola gidiyorsunuz anlamadım. Sizi olaya şahit mi yazıyorlar ne yapıyorlar. Her iş kazasına ben karakola gideceksem işletmeye kim bakacak. Tabi uzmanda gidecek diyenleri anlayamıyorum. Bu sektörde 8 yıla yakın bir süredir görev yapıyorum. İlk kez şahit oldum uzmanda gelsin denildiğine.

 

[İşGüvUzman]

Yani yorumları okudum. Ben bir iş güvenliği uzmanıyım. Firma bünyesinde 400 den fazla çalışanı olan bir madendeyim. Burada da iş kazaları oluyor. Çok şükür büyük bir kaza olmadı şimdiye kadar ama ciddi kazalarımız oldu. En ciddi kazalarımızdan birinde personelin boynu kırıldı. iş kazası girildiği için karakola personel , şahit ve sorumlu şefi gitti. Benden de personelin eğitim evrakları istendi. Fotokopilerini hazırlayıp verdim. Bugüne kadar da hiçbir iş kazasında uzmanda gelip ifade versin demediler. Neyin ifadesini vermeye karakola gidiyorsunuz anlamadım. Sizi olaya şahit mi yazıyorlar ne yapıyorlar. Her iş kazasına ben karakola gideceksem işletmeye kim bakacak. Tabi uzmanda gidecek diyenleri anlayamıyorum. Bu sektörde 8 yıla yakın bir süredir görev yapıyorum. İlk kez şahit oldum uzmanda gelsin denildiğine.

Çalışma Hayatımın 28 senesini yer altı Madenlerinde, son 7 senesini de Metal sektöründe geçirmiş biri olarak cevap yazmayı kendimde hak ediniyorum.

Madencilik sektöründe, iş kazaları maalesef diğer sektörlere nazaran daha fazla olabilmektedir. Ve gene maalesef ki madencilik şehirlerinde bu durum normal görülebilmektedir. Doğal olarak en üst makamdan, en alt makama kadar şehirde herkes bu bilince yönelik hizmet etmekte olup alınan ve uygulanan kararlarda bu yöndedir.

Sektörü fark etmeksizin yaşanmış iş kazalarında, Kamu yöneticileri, olaya daima şüpheli vaka olarak bakar. Ve uygulama tebliğleri incelendiğinde, İşyerindeki en alt makamdaki amirler (İşveren vekilleri) ile pozisyonuna göre, İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi, İşverenin kendisi ''ŞÜPHELİ'' sıfatı ile ifadeye çağrılır. Ve tamamının ifadesi alınarak, bölgedeki görevli Savcı makamına iletilir. Burada gerekli görülürse de mahkeme açılması işlemine start verilecektir. Yada kovuşturmaya gerek yoktur hükmü ile dosya açılmadan kapatılacaktır. Yani burada anahtar makam karar verici mevkidedir. Savcı makamı kararına göre rota çizilecektir.

Madencilikte yukarıda da ifade ettiği şekli ile İş Kazaları kanıksanmış yani üzgünüm ki kabul edilir olmuştur. Durum böyle olunca da ''ŞÜPHELİ'' sıfatını daha baştan ilgili makamlar gerekli görmemektedir. Lakin bu durum tüm Madencilik kollarında yada tüm karar verici makamlarda aynı olacaktır şeklinde anlaşılmasın. Aynı bölgede aynı olaya başka bir karar verici makam bambaşka şekilde de karar verebilir. Sizin ''ŞÜPHELİ'' Sıfatı ile ifadeye çağrılmamış olmanız ve mahkemeye sevk edilmemiş olmanız güzel olmakla birlikte sürekliliğinin olmadığını hatırlatmak isterim.

Saygılar..

 

[HASAN YAVAŞ]

Bazı arkadaşlar iş bilmez polisler demiş fakat burada polis ve jandarmanın elinde olan birşey yok arkadaşlar. Olay olduktan sonra çalışan şikayetçi olursa savcının şüpheli gördüğü kişiler ifadeye çağırılıyor. Yani polislerin veya jandarmanın elinde olan birşey yok. Savcı isterse tüm işyeri çalışanlarını ifadeye çağırabilir.İfade sonrası makamca suçlu görülen kişiler uzlaşma birimine sevk edilir.Uzlaşma olmaz ise savcı şüpheli gördüğü kişilere CEZA davası açar. İş Güvenliği uzmanına sadece ceza davası açılabilir. Maddi manevi tazminat dava hakkı ceza davası sonucuna göre belirlenir.

 

[baki]

anlaşılan sadece iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri değil fırsattan yararlanmaya çalışan işverenler topluluğu da olmuş burası.Acayip acayip yorumlar geliyor hiç boşuna çırpınmayın sayın işverenler herhalde sorumluluktan kurtulamazsınız.

Çok doğru yazmışsınız.Karakola işverene vekil olan yada atanan kişi gider.Bu genellikle fabrikada insan kaynaklarından bir kişidir.Ben bu zamana kadar hiç gitmedim.Doğrusuda budur.

 

[onuruA]

Faaliyet konusu Tehlikeli olan işletmede tam zamanlı İSG Uzmanı olarak Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan bir fabrikada görev almaktayım. Çok küçük iş kazalarında dahi Savcının talimatıyla Jandarma bölgesinde yer aldığımız için jandarma karakolunda ifade veriyorum. Bu olay çalışmış olduğum fabrikadaki 4 yıllık tecrübeme göre jandarma karakolunda savcıların talimatlarına göre değişiyor. Eskiden örnek olarak parmak kırığı ya da ciddi yaralanmalı iş kazalarında işverenle beraber bizlerin ifadesi alınırken, son 2 yılda değişen savcıyla beraber vermiş olduğu talimatta sadece isg uzmanı ifadesi kazazedeyle beraber alınıyor. Ayrıca 3 vardiya çalışan bir fabrikada tek uzmanım olay gece yarısı oluyor fakat yine de jandarma benim ifademi alıyor.

 

[İşGüvUzman]

Çok doğru yazmışsınız.Karakola işverene vekil olan yada atanan kişi gider.Bu genellikle fabrikada insan kaynaklarından bir kişidir.Ben bu zamana kadar hiç gitmedim.Doğrusuda budur.

Merhaba,

Uygulamaların sencesi bencesi olmaz. Konu hakkında yönetmelik, tebliğ ve genelgeler olur. Kişiler sadece uygular. Daha evvelki mesajlarımda da belirttiğim gibi konu hakkında kimlerin ifadeye gideceği, kimlerin hangi sıfatla (ŞÜPHELİ, TANIK) ifade vereceği uygulama tebliğleri ile bellidir. Keşke hiç kaza olmasın ve böyle durumlar ile kimse muhatap kalmasın. Lakin çalışma hayatı var olacak ise maalesef iş kazaları bağlığı da olacaktır. İSG Profesyonellerinden bazılarının kolluk kuvvetleri ile ŞÜPHELİ sıfatı ile ifade vermemiş olması güzel olsada bu olmayacak denilmemelidir. Tamamen, karar verici makamın kimleri ŞÜPHELİ olarak gördüğü ile ilgilidir maalesef. İSG Profesyoneli iş kazaları ile ilgili olarak o işyerinde, kaza olmaması adına rehberlik eden bilen kişi hüviyetindedir. Kaza olmuşsa bu başlık sorgulanmaktadır...

İSG Profesyoneline düşen, İfade vermeye giderken elini kolunu sallayarak gitmemesidir. İlgili kişiye özgü Eğitim kayıtları, Bölgeye özgü Risk analizi, Yapılmış uygulama örnekleri, İş yöneticilerine verilmiş ikazlar, Görev talimatları, KKD teslim tutanakları, Çalışma talimatları vb. bir çok belge ifade esnasında görevli memura ibra edilmelidir. Zaten bunlarda İSG Profesyonellerinden istedikleri işlerdir. İfadeye giderken sadece bunu ispat etmek gerekiyor.

Saygılar..