- Katılım
- 13 Mar 2013
- Mesajlar
- 441
- Tepki puanı
- 597
- Meslek
- Uzman (C)
Öncelikle "UZMAN" tabirine iyi bakmak lazım. Bir kişinin uzman olabilmesi için herhangi bir konu hakkında olabilecek en üst bilgi ve deneyime sahip olması beklenmelidir. Örneğin; 6 yıl Tıp Fakültesinde okuyan ve mezun olan birisinin Tıpta uzmanlık sınavına girip kazandıktan sonra 4 ila 6 yıl ihtisas yaptıktan sonra uzman doktor/hekim unvanı almaları, aslında uzmanlık tabirinin ne kadar da zor ulaşılabilecek bir mertebe olduğuna işarettir.
Oysa iş güvenliği uzmanları, adının 220 saat konduğu eğitim sürecinden geçmekte, pratikte ise 15 gün içerisinde verilen 90 saatlik eğitime tabi kalmaktadır. Bu 90 saat içerisinde gerek bazı mazeretlerle gerekse de uydurulmuş mazeretlerle, bilerek ve isteyerek noksan eğitim alınmaktadır. Bir de buna eğitmenin kısıtlı zaman içerisinde sıkışması, sadece alacağı ücrete bakması, daha önemli işlerinin olması, v.s konuları eklenince konu daha da vahim durumlara gelebilmektedir.
Son aşamada olması gereken 40 saatlik! staj ise çok ayrı bir faciadır ki o konuya hiç değinmek istemem.
Akabinde, sınava hazırlık aşaması başlar. Hayatında hiç kompresör görmemiş, pres makinesi görmemiş, elektrik veya gazla kaynak çalışmasına şahit olmamış, yaşadığı evde bile mevcut olduğu halde Kaçak Akım Koruma (KAK) rölesini bilmeyen/çalışma prensibini bilmeyen, yangın söndürme tüpünü tesadüfen göz ucuyla görmüş ancak nasıl kullanıldığını bilmemekle birlikte sadece 90 cm yükseklikte olması gerektiğini bilen, o 90 cm. yüksekliği de ciddi bir yanlışlıkla tüpün tabanından alan, velhasıl iş güvenliğini kişisel koruyucular ile sınırlandıran uzmanlar, bir şekilde UZMAN olarak adlandırılmaktadır.
Aslında UZMAN ibaresinin hakkı verilmesi gerekirken, çok kolay bir şekilde bu payenin verilmiş veya veriliyor olması, çok da haksız görülmeyecek şekilde bahse konu uzmanlarda ciddi beklentiler oluşturmuştur. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz, sonra 3 kuruş verilecek. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz ve sonra güvenmeyeceksiniz. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz ve de sonrasında herşeyi bilmelisini kabul edeceksiniz. Arkasından ALO170 yapacaksınız, ancak oradakiler sizi daha da bir uzman yapacak.
İş Güvenliği Uzmanı; forum sitelerinde bu nasıl o nasıl diye sormamalı. "Arkadaşlar, elinde şu şu konuda risk analizi olan var mı; 6331'e ulaşan var mı, ben ulaşamadım da.., 18 mayıs sınavını kazandım çok tehlikeli sınıfta bir iş yerine risk analizi yapmam istendi, bu konuda yardımcı olabilecek kimse var mı? şimdiden teşekkür ederim; işverene söyledim ama beni dinlemiyor, bu konunun yasal dayanağı nedir? acil bilgilendirirseniz sevinirim; daha neler neler, sabaha kadar yazsam bitmez..
Aslında sorun uzmanlarda değil, aslında sorun uzman olmadıkları ya da uzman olamayacakları kabul edilmesi gereken kişilere önce uzman denmesinde..
Eğer; sürücü belgesinin bizzat aracı kullanmasının mümkün olmadığına inanıyor isek, İSG uzmanlık belgesinin de İSG şartlarını tek başına tesis etmeye yetmeyeceğine inanmamız gerekir.
Eğer bize bu paye yanlış teknik ve stratejiler ile verilmiş ise, o zaman yapılması gereken en önemli davranış, biran önce konunun UZMANı olmaktır.
Saygı ve sevgilerimle
Oysa iş güvenliği uzmanları, adının 220 saat konduğu eğitim sürecinden geçmekte, pratikte ise 15 gün içerisinde verilen 90 saatlik eğitime tabi kalmaktadır. Bu 90 saat içerisinde gerek bazı mazeretlerle gerekse de uydurulmuş mazeretlerle, bilerek ve isteyerek noksan eğitim alınmaktadır. Bir de buna eğitmenin kısıtlı zaman içerisinde sıkışması, sadece alacağı ücrete bakması, daha önemli işlerinin olması, v.s konuları eklenince konu daha da vahim durumlara gelebilmektedir.
Son aşamada olması gereken 40 saatlik! staj ise çok ayrı bir faciadır ki o konuya hiç değinmek istemem.
Akabinde, sınava hazırlık aşaması başlar. Hayatında hiç kompresör görmemiş, pres makinesi görmemiş, elektrik veya gazla kaynak çalışmasına şahit olmamış, yaşadığı evde bile mevcut olduğu halde Kaçak Akım Koruma (KAK) rölesini bilmeyen/çalışma prensibini bilmeyen, yangın söndürme tüpünü tesadüfen göz ucuyla görmüş ancak nasıl kullanıldığını bilmemekle birlikte sadece 90 cm yükseklikte olması gerektiğini bilen, o 90 cm. yüksekliği de ciddi bir yanlışlıkla tüpün tabanından alan, velhasıl iş güvenliğini kişisel koruyucular ile sınırlandıran uzmanlar, bir şekilde UZMAN olarak adlandırılmaktadır.
Aslında UZMAN ibaresinin hakkı verilmesi gerekirken, çok kolay bir şekilde bu payenin verilmiş veya veriliyor olması, çok da haksız görülmeyecek şekilde bahse konu uzmanlarda ciddi beklentiler oluşturmuştur. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz, sonra 3 kuruş verilecek. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz ve sonra güvenmeyeceksiniz. Yani siz adama UZMANsın diyeceksiniz ve de sonrasında herşeyi bilmelisini kabul edeceksiniz. Arkasından ALO170 yapacaksınız, ancak oradakiler sizi daha da bir uzman yapacak.
İş Güvenliği Uzmanı; forum sitelerinde bu nasıl o nasıl diye sormamalı. "Arkadaşlar, elinde şu şu konuda risk analizi olan var mı; 6331'e ulaşan var mı, ben ulaşamadım da.., 18 mayıs sınavını kazandım çok tehlikeli sınıfta bir iş yerine risk analizi yapmam istendi, bu konuda yardımcı olabilecek kimse var mı? şimdiden teşekkür ederim; işverene söyledim ama beni dinlemiyor, bu konunun yasal dayanağı nedir? acil bilgilendirirseniz sevinirim; daha neler neler, sabaha kadar yazsam bitmez..
Aslında sorun uzmanlarda değil, aslında sorun uzman olmadıkları ya da uzman olamayacakları kabul edilmesi gereken kişilere önce uzman denmesinde..
Eğer; sürücü belgesinin bizzat aracı kullanmasının mümkün olmadığına inanıyor isek, İSG uzmanlık belgesinin de İSG şartlarını tek başına tesis etmeye yetmeyeceğine inanmamız gerekir.
Eğer bize bu paye yanlış teknik ve stratejiler ile verilmiş ise, o zaman yapılması gereken en önemli davranış, biran önce konunun UZMANı olmaktır.
Saygı ve sevgilerimle