Değerli meslektaşlarım,
Özellikle bir kaç konunun altını hususiyetle çizilmesi gerektiğini fark ettim.Bazı arkadaşlarımızın yorumlarından bu uzmanlık işinin çok abartıldığını, yakında piyasaya doyacağını ve kimsenin doğru dürüst para kazanamayacağını okumak veya insanların şevkini kıran , daha yolun veya hayatın başında olan genç insanları ümitsizliğe düşüren cümleler duymak cidden hem düşündürücü hem de nedenlerini analiz etmek için güzel bir vak'a.
Bakınız yolun başında ve genç dedim kendimi katmadım çünkü ben 99 mezunu,üç yıllık bir çalışma hayatından sonra ticarete atılmış, iki defa batmış, her türlü hileyi görmüş deyim yerindeyse feleğin çemberinden geçmiş bir arkadaşınızım. Çok güzel paralarda kazandım, çekimi ödeyemediğim için hapis yattığım günlerimde oldu. Hayat bu. Ama ne öğrendim biliyormusunuz? İşini severek, isteyerek yapan düzenli,çalışkan,girişken, sosyal insanların ve en önemlisi harcamasını bilen insanların ben hep kazandığını gördüm. Kaybediyorsa ,kazanamıyorsa mutlaka bir sebebi vardır. Ya benim gibi harcamasını bilmez, ya işini sevmez ya da... Her işin çok kazananı da var, az kazananı da ,hiç kazanamayıp elinde avucunda ne varsa kaybedeni de. Özel bir hastanede 27.000 lira aylıkla çalışan doktorda var , bir klinikte çalışıp 2500 lira aylığını banka el koymasın diye elden alan doktorda. Bir müvekkilinin borçlusuna mahkeme aracılığı ile yazdığı bir sayfa A4 kağıdı karşılığı oturduğu yerden 50.000 lira alan avukat da var, ayın sonunu getiremeyip arzuhalcilerin etrafında bir müşteri daha bulurmuyum acaba diye bekleyen avukat da var. İşinde iyiysen, kendine güveniyorsan gerisi hikaye. Aylık 200 liralara düşecekmiş, isterse 50 liraya düşsün ekmeğini kazanan yine kazanır genç arkadaşlarım,siz hiç kendinizi üzmeyin. Ama niçin düşer, niye düşer bunu da iyi hesap etmek gerek. OSGB, firmalar ve bazı şahıslar tarafından düzenli olarak yapılan (ticaretin gereği olarak) düşük ücret propagandaları, yeni mezun arkadaşlarımızın bir an evvel bir işe girme düşünceleri ve artan uzman sayısı. Elenenler elbette olacak, rekabet çarkı dönüyor, ama ben eminim ki aylık 8-10.000 tl yi kazanan C sınıfı uzman da olacak ,1.000 tlye çalıştığı OSGB nin tüm yükünü taşıyan uzman da. Siz hangisisiniz?[/quot
o kadar güzel ifade etmişsiniz ki ekleyecek birşey bulamadım. teşekkür ederim.. fark fark yaratanındır, hangi meslekte olursa olsun. Benim çalıştığım yerde işçilerle ufak toplantılarım sırasında söylediğim bir şey var. Ben kendime çöp toplama işi seçseydim emin olunki yerlerde yanlızca gözümden kaçan çöpleri görürdünüz.Bu şekilde işimi hakkıyla yaparak patronum dahil herkesin saygısını kazandım. Ben kendime iş güvenliği uzmanlığını seçtim ve bu kadar ciddi bir iş olduğunu bilmeyerek eğitime başladım. Gördüm ki derya deniz ve ve hemen hemen konuya hakim bir alan ve en önemlisi sürekli iyileştirme felsefesi bana çok uygun olduğu için asıl mesleğimle eşit görüyorum. İşime herkesten önce benim saygım var. Asıl konuya paralel olarak benim gitmeyi tercih etmediğim doktorlar, asla danışmayacağım avukatlar ve asla asla fikir almayı tercih etmeyeceğim iş güvenliği uzmanları var. İş güvenliği uzmanlığı belki sertifikayla alınıyor buda bir bakış açısı ama zaman sürecinde işine saygısı olmayan uzmanların geleceği nokta bellidir diye düşünüyorum. beş parmağın beşi hiç bir değildir. daha önce maaş konularında yazdığım 1200 tl alıyor olmam çok tepki aldı haklı olarak ama ben eklemem gereken bir şeyi unutmuştum. Belgem ile sözleşme yapmamakla birlikte hiç bir sorumluluğum yok yanlızca işi öğrenmek ve kendimi geliştirmek için başladım.Artış olacağını da konuşmuştuk zaten belgemi alınca. Patronumla alacağım ücret konusunda anlaşma yaşanmazsa da şundan eminim ki kaybedeceğim hiçbirşey yok elimde belgemle referanslarımla giderim ama onların çok fazla.. yani dediğiniz gibi seçim bizim biz hangi konumu istersek durduğumuz yer orası olur...