Foruma katılanlar çoğunlukla doğru tespit ve analizler yapmış olsa da genel olarak, olayın temel mantığının anlaşılmamış olduğunu gördüm.
Öncelikle devlet tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler gereği bir sistemi oturtmaya çalışıyor. Bu tehlikeli mal taşımacılığı ile ilgili tarafları sözleşmenin gerektirdiği standartlara uygun hale getirmeye çalışıyor. TMGD'yi bir iş sahası açmak olarak görmüyor. TMGD lerin ekonomik sorunları ile de ilgilenmiyor, ilgilenmeyecektir. Bunu anlamamız gerekir.
Konuyu biraz açalım. Tehlikeli Maddeler yani belli bir UN kodu altında sınıflandırılmış maddelerle ilgili iş yapan firmalara ADR gereğince nasıl taşımacılık yapacakları, paketlenmesi, etiketlenmesi, yüklenmesi gibi pek çok alanda pek çok detaylı yükümlülük getiriliyor ve bunlar belli standartlar altında toplanıyor.
Bu yükümlülükleri ilgili firmalara pat diye dayatıp uygulamaya koyması mümkün değil. Bu yüzden zamana yayıyor. Konunun öğrenilmesi, uygulanmaya başlanması gibi süreçler ilerlerken yeterli konuyu bilen uzman yetişmesine de zaman veriyor. Bu süreçte denetimlere çok geriden başlıyor, zamanla artarak devam ettirecektir. Bu 1-2 yıllık bir süreç olmayacaktır. Tmf li işletmeler bu sürece yıllar içinde adapte olacaktır.
Devlet bir sektöre önem verip gelişmesi için bir şeyler yapar. Örneğin günümüzde inşaat sektörünü canlı tutmak için elinden geleni yapıyor. Ancak devlet bunu yaparken çalışanları gözetmez. (Kapitalizmin doğası gereği bu normaldir) Yani inşaat işçilerinin, mühendislerinin maaşları ile ilgilenmez. Üniversiteler de mühendis ve mimar yetişir ama ihtiyaçla paralel gitmez.
TMGD'nin de durumu budur. Firmalar zaman içinde TMGD bulundurmaya başlayacak, ama kendi bünyesinden birine bu belgeyi aldıracak, ama işe alacağı satınalmacısı, satışçısı vb için bu belgesi olan biri olsun isteyecek, ya da dışarıdan bir danışmanlık firmasından bu hizmeti alacak.
Evet akıbet tıpkı İSG uzmanları gibi olacak. Önce fiyatlar komik hale gelecek, sonra TMGD ler serbest çalışan olması imkansız hale gelip ya danışmanlık firmalarında düşük ücretli ya da ilgili firmalarda başka işlerde görevli kadrolu personel haline gelecek.
Sürecin en karlısı işin başında eğitim kurumları kuranlar ve eğitmenler olacak. Gitgide onların da karları düşecek.
Zamanla ihtiyaç fazlası TMGD oluşacak firmalar işe eleman alırken tıpkı ehliyet gibi sertifikalı personel bakacak. ADR kurallarına uymaya çalışacak, devlet denetimleri ve cezaları arttıracak. TMGD ler tıpkı İSG ler gibi başta sorumsuz sonradan ise sorumlu hale gelip bir de riskleri üzerlerine almış olacak. Sonuçta devlet sistemi oturtacak firmalar bir nebze hizaya gelecek, çalışanlar her zamanki gibi altta kalacak.
Ancak mağdurluk bundan ibarettir. Aldatılmış görmeyin kendinizi. Zira 2000 TL ver sertifikayı al ayda 25000 TL ye varan gelir elde et mantığı da çok temiz değil. Ve akılsızca...
Buradaki haksızlık, Tehlikeli madde ile ilgili iş yapıp para kazanan firmaların gerçekten uyması gereken kuralları getirip uygulatılması sürecinde gerekli yetişmiş elemanı sağlama konusunda finansmanı bu para kazanan firmalara değil de işsiz ya da daha iyi işi olsun isteyen çalışanlara yüklenmiş olmasıdır.
Pekala bakanlık bu eğitimleri kendi organize eder finansmanını da Tehlikeli mallarla ilgili iş yapan firmalardan keseceği ek vergilerle sağlayabilirdi. Ama her zamanki gibi kazık işverene değil çalışanlara atılmış durumda.