METAL İŞLEME SEKTÖRLERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
1-METAL DÖKÜM İŞLERİ
I-GENEL PROFİL
Dökümcülük işinin oldukça eski bir tarihçesi vardır. Demir, çelik, pirinç ve bronz en çok kullanılan döküm metalleridir. Ancak demir, döküm konusunda en eskiden beri ve hala en sıklıkla kullanılan metaldir. Döküm işinin bazı standartlaşmış aşamaları vardır.
-Döküm sonunda elde edilmek istenen şeklin oluşturulması
-Kalıpların oluşturulması, maçaların yapılması ve birleştirilmesi
-Kullanılacak metalin eritilmesi ve rafine edilmesi
-Eriyik metalin kalıplara dökülmesi
-Kalıpların içindeki dökümün soğutulması
-Kalıpların ve maçaların çıkarılması ve ayrılması
-Dökümde oluşan fazladan metalin ayırılması
Bütün bu aşamalar sırasında pekçok tehlikeyle karşılaşma olasılığı vardır. Bunlarla birlikte yapılan işlemler sırasında uygulanan yöntemler ve işin doğası gereği hastalıklar ve kazalar ile sıkça karşılaşılmaktadır. Dökümcülük, kazaların ölümle sonuçlanma oranının da yüksek olduğu işlerden biridir.
II- METAL DÖKÜM İŞLERİNDE KAZALAR, HASTALIKLAR VE TEHLİKELER
II.1. Hastalıklar
II.1.1. Kimyasal Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Tozlardan kaynaklanan hastalıklara oldukça çok rastlanır. Silika kumu ile sıkça çalışıldığından silikoz* hastalığına yakalanma riski oldukça yüksektir. İyi bir havalandırma olsa dahi bazen çıplak gözle farkedilmeyen silika tozları ortamda bulunmaktadır. Siliko-tüberküloz hastalığıda yaygın olarak görülen hastalıklardan biridir.
Ayrıca pnömokonyoz* hastalığından şikayet eden pekçok işçide kronik bronşit* de vardır. Akciğer kanseri*, lober pnömoni*, bronkopnömoni* de pnömokonyoz* ile birlikte anılan diğer hastalıklardır. Özellikle temizlik hizmeti veren işçiler akciğer kanserinin görülme sıklığının daha fazla olması ortamda bulunan silikadan kaynaklanmaktadır.
Polisiklik aromatik hidrokarbonların termal parçalanma sırasında oluşmasının da önemli kansorejen etkileri olduğu bilinmektedir. Krom, nikel gibi metallerin ve ayrıca asbest, silika gibi tozların da ölüme yol açtığı düşünülmektedir.
Kaynak işleri sırasında ortaya çıkan metal dumanlar da toksik(zehirli) olabilirler ve metal ateşi* hastalığına neden olabilirler. Demirdöküm materyallere kaynak yapılırken nikel çubuk kullanılır ve bu da nikel içerikli dumanlara neden olur. Plazma alev makinası da oldukça fazla miktarda metal duman, ozon, azot oksit ve UV radyasyonu oluşturur ve çok ses çıkartır.
Bunlarla birlikte dökümhanelerde bulunan bazı kimyasallar (formaldehit, dimetiletilamin, trietilamin) ve tozlar çalışanlar da gözlerin sulanması, kaşınması ve buğulu görme gibi rahatsızlıklara neden olur ki bu da mavi-gri görüş olarak bilinmektedir.
II.2. Kazalar
Ocaklar, yapılan işin büyüklüğüne, eritilecek metalin miktarına ve yapılan işin şekline göre değişiklik gösterir. En çok kullanılan Kupol denen ocaklardır. Ocakların içinde metaller erititilirken, genellikle çok yüksek sıcaklıklar kullanılır. Eriyik haldeki metalin kalıplara dökülmesi sırasında, çok ciddi hayati riskler vardır. Kazanlardan dökülen 100’lerce derece sıcaklıktaki eriyik, yakınlarda bulunan işçilerin üstüne dökülebilir ve bu yanarak ölümlere ya da çok ciddi bölgesel yanıklara* neden olabilir.
Kalıpların temizlenmesi ve kalıplardan çıkan dökümlerin çapaklarının alınması sırasında kullanılan taşlama aletleri (zımpara edici elektrikli diskler) de çok tehlikeli olabilmektedir. Bu makinaların kullanımı sırasında hızla dönen diske el ve kolu kaptırmak kesilmelere ve (amputasyon*)kopmalara neden olmaktadır. Ayrıca gözler için de büyük riskler söz konusudur.Kişisel Koruyucu Donanımların kullanılması bir zorunluluktur. Onun için bu makinaları kullanırken uygun eldivenler, gözlükler takılmaladır.
III- METAL DÖKÜM İŞÇİLERİ İÇİN SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Tozlardan özellikle de silis ve asbestten kaynaklanan hastalıklar araştırmalardan da görüldüğü gibi çok tehlikeli olmakta hatta kanser* ve ölümle sonuçlanmaktadır. Bunun için bu tozların bulunduğu ortamlarda çalışan işçi sayısı makinalaşmanın artması yoluyla azaltılmalı; yerel cebri çekişli havalandırma yoluyla ortam tozlardan arındırılmalıdır. Kaynakta ve ortamda önlemler alınamıyor ve işçiler bu risklerle yüzleşiyorsa, bu alanlarda çalışan işçiler solunum koruyucu maskeler ve solunum aygıtları(respiratörler) kullanmalı ve tehlikeli tozlarla olan temas kesilmelidir. Tersi durumda çok ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalma olasılığı oldukça yüksektir. Kişisel Koruyucu Donanımların uygun kullanımı bu iş kolunda da gerçekten çok önemlidir.
2-KAYNAK(LEHİM) İŞLERİ
I-GENEL PROFİL VE TEHLİKELER
Kaynak işleri, metal işleme sektöründe önemli bir yer tutar. Metal parçalar, kaynak işlemi sonucunda birleştirilir. Genellikle ısı kaynağı gaz ya da elektriktir. Bu ısıl işlem sonucunda metaller eritilmek yolula birleştirilir.
Lehimleme ve kesme
İşin Tanımı
Tehlikeler
Lehimleme
Alev metal yüzeyi ve dolgu
yapacak çubuğu eritir ve
metalleri birleştirir.
Metal dumanlar, azot dioksit,
karbon monoksit, gürültü,
yanıklar, infrared radyasyon,
yanıklar, patlamalar
Pirinçle lehimleme
Metal yüzeyler, metal
eritilmeden birbirine bağlanır.
Dolguyu yapan pirincin erime
sıcaklığı 450 derecenin
üzerindedir.
Kadmium dumanı, fluorürler, yanmalar, patlamalar
Gaz Basıncıyla lehimleme
Parçalar gaz püskürtmesiyle
basınç altında ısıtılır ve parçalar
dövme yoluyla birleştirilir.
İnfrared radyasyon, metal
dumanlar, azot dioksit, karbon
monoksit, gürültü, yanıklar,
infrared radyasyon, yanıklar, patlamalar
Metal kesme
Kesilecek metal alev ile ısıtılır ve
kesilecek noktaya oksijen
püskürtülür ve kesilir.
Metal dumanlar, nitrojen dioksit,
karbon monoksit, gürültü,
yanıklar, infrared radyasyon,
yanıklar, patlamalar
Fluks kaplı lehimleme
Fluks kaplı elektroda elektrik
akımı verilmesi sonucu
lehimleme
Metal dumanlar, fluorürler,
infrared ve UV radyasyon
yanıkları, ozon, azot dioksit
Gaz kaplı lehimleme
Gaz kaplı elektroda elektrik
akımı verilmesi sonucu
lehimleme
UV radyasyon, metal dumanlar,
ozon, karbon monoksit, azot
dioksit, fluorürler, yanıklar
II- KAYNAK İŞLERİNDE HASTALIKLAR VE İŞ SAĞLIĞI ÖNLEMLERİ
Kaynak yapılırken korunması gereken organların başında göz gelmektedir. Kaynak yapılırken ortaya çıkan kıvılcımlara çıplak gözle bakılması son derece tehlikelidir. Ayrıca bunların göze girmesi körlüğe bile neden olabilir. Çıplak gözle kaynağa bakmak son derece tehlikeli olduğu için sonunda ‘mavi-gri görüş’ olarak bilinen rahatsızlık ortaya çıkabilir ki günlerce bazen daha uzun süre buğulu görme ve gözleri kapadıktan sonra ateşli görmeye neden olur.
Ayrıca UV radyasyon, karbon monoksit, azot dioksit, kadmium dumanı ve diğer metal dumanlara sunuk kalınması da oldukça tehlikelidir. Metal duman ateşi* oldukça çok görülen bir rahatsızlıktır. Bir metalin ya da oksitlerinin partiküllerinin solunmasından birkaç saat sonra ortaya çıkan akut bir durumdur. Önce ağızda kötü bir tat hisedilir daha sonra solunum yolları mukozası tahriş olur. İlerleyen saatlerde ise öksürük, göğüs daralması, halsizilik ve ishal kendini gösterir. Hastalığın etkisi 24 saatten çok daha fazla sürebilir.
Kişisel Koruyucu Donanımlar kullanılmadığı takdirde, karşılaşılması olası risklerin neler olduğu, önceki paragraflarda anlatıldığı gibidir.Yukarıda anlatılan tehlikelere karşı korunmak için mutlaka uygun göz koruyucu ve solunum koruyucudonanımlar kullanılmalıdır. Kıvılcımlar, çapaklar ve UV radyasyon gözler için son derece tehlikelidir. Aynı zamanda metal dumanlarının solunulması oldukça sık görülen rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
3-METALLERİN YÜZEYLERİNE YAPILAN İŞLEMLER
I- GENEL PROFİL
Yapılan metal eşyaların paslanmaması, aşınmaması, çürümemesi ve daha iyi görünmesi ya da parlaması için yüzeyleri bazı işlemlere tabi tutulur. Metal eşyaların kullanımı arttıkça, tüketici taleplerini karşılamaya yönelik eşyalara uygulanan yüzey işlemlerinde de çeşitlenme görülmüştür. Çeşitli kimyasalların, elektrik, ısı ve basınç kullanmak yoluyla metal yüzeylere uygulanması dayanıklılığı arttırmakta, kullanımı kolaylaştırmakta ve görüntüyü estetik hale getirmektedir.
II- METAL KAPLAMA İŞLERİNDE KAZALAR, HASTALIKLAR VE TEHLİKELER
İşlemler Tehlikeler
Elektrolitik Cilalama
Kaustik ve korosif kimyasallardan kaynaklanan yanıklar
ve tahrişler
Elektrokaplama
Kanser yaratma riski olan krom ve nikele maruz kalma, yakıcı
kimyasalara maruz kalma, siyanüre maruz kalma, patalama
potansiyeli bulunan tozlar, ergonomik tehlikeler
Emayeler ve Sırlama
Öğütücüler ve konveyörlerden kaynaklanan tehlikeler, yüksek
sıcaklığa sahip sıvılardan ötürü yanma riski,
Akciğer hastalıklarına sebep olabilecek tozlar
Asitle aşındırma
Hidroflorik asite maruz kalma, yüksek sıcaklığa sahip sıvılardan
ötürü yanma riski, yakıcı kimyasalara maruz kalma
Galvanizleme
Metal duman ateşi hastalığı riski, kurşuna maruz kalma, yüksek
sıcaklığa sahip sıvılardan ötürü yanma riski,
yakıcı kimyasalara maruz kalma
Isıyla işleme
Siyanür ve karbon monoksite maruz kalma riski, hidrojenin patlamasına
neden olabilecek yükseklikte atmosferik basınç,
yüksek ısıya sahip sıvılardan ötürü yanma riski, yakıcı
kimyasalara maruz kalma
Fosfatlama
Yakıcı kimyasallara maruz kalma
Astar boyama
Toksik ve yanıcı çözücülere maruz kalma, kanserojen kroma
maruz kalma
Elle kullanılan ve sürekli sarsıntı yapan gereçler de Raynaud Sendromu’nun* hastalığının görülmesine neden olur. AyrıcaKarpal Tünel Sendromuna* ve eklemlerde bazı fonksiyonel bozulmalara da sıkça rastlanır.
*
Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin gereksinim ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür; daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik,beyin vb. gibi) hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir.
Bir uzvun (kol veya bacağın) bir kısmını veya tamamını, tıbbi nedenlerden dolayı kesilmesine veya kopmasınaamputasyon denir. Damar hastalıkları, trafik kazaları, iş kazaları, tümörler, mikrobik hastalıklar, doğumsal anomaliler, yanıklar ve şeker hastalığına bağlı, daralmış olan damarlarda kan dolaşımı azalır. Beslenemeyen, oksijenlenemeyen doku giderek solar, soğur; şiddetli ağrılara neden olur. Deride ülserler denilen yaralar çıkar ve bu durum giderek o dokuda daha da ilerler ve nekroz denilen ölü dokuya veya gangrene çevrilir. Bu durumda, hastayı kurtarmak ve ölü dokunun ilerlemesini önleme amacıyla, tutulan uzvun kesilmesine karar verilir.
Bronşit, akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrılır.
1- Akut Bronşit: Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür.
2- Kronik Bronşit: Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur.
Kanser, Latincede yengeç anlamına gelen “crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Bu anormal hücrelerin köken aldığı organa göre hastalık adlandırılır(akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri vs.). Kanserler, iyi huylu ve kötü huylu olarak adlandırılırlar. Kötü huylu olanlar yayılma eğilimi yüksek olanlardır. Kanser hücrelerinin bütün vücuda yayılmasına metastaz adı verilir.
Karpal tünel sendromu, elin ve el bileğinin ağrılı bir hastalığıdır. Karpal tünel, el bileğindeki kemik ve diğer dokuların oluşturduğu dar bir kanaldır. Bu tünelin içinden median sinir geçer. Bu sinir başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının duyusunu alır ve başparmaktaki kaslara kumanda eder. Bu tünelin içerisindeki bağlar ve tendonlar şişip gerildiği zaman, median sinire baskı yaparlar. Bu baskı giderek karpal tünel sendromunu oluşturur.
Metal duman ateşi oldukça çok görülen bir rahatsızlıktır. Bir metalin ya da oksitlerinin dumanının solunmasından birkaç saat sonra ortaya çıkan akut bir durumdur. Önce ağızda kötü bir tat hissedilir daha sonra solunum yolları mukozası tahriş olur. İlerleyen saatlerde ise öksürük, göğüs daralması, halszilik ve ishal kendini gösterir. Hastalığın etkisi 24 saatten çok daha fazla sürebilir.
Pnömokonyoz, genellikle bazı özel iş koşullarında çalışan kişilerde inorganik toz yada zerrecikli maddenin akciğerlerde depolanması ve buna bağlı olarak gelişen doku reaksiyonu ile ilgili durumdur. Asbestos ve silikoz bu gruba giren hastalıklardandır.
Raynaud Sendromu, el ve ayak parmaklarının soğuğa sunuk kalması nedeniyle ağrı ve uyuşuklukla birlikte soluklaşmasıdır. Dolaşım bozukluğu nedeniyle hastalık görülür. Genellikle bu hastalığın altında başka nedenler vardır. Bu nedenler bilinmiyorsa Raynaud’s sendromu adını alır. Sürekli sarsıntı yapan makinalarla çalışan işçilerde görülür.
Silikoz, serbest silis taneciklerinin (Kristal kuvars) solunum yoluyla alınması sonucu meydana çıkan, sanayi parçacıklarının yol açtığı ağır bir hastalıktır. Madencilik, taş kesme, taşocağı çalışmaları (özellikle granit), yol ve bina inşaatı, dinamitle kayaları patlatma ve çiftçilik, serbest silise sunuk bırakan mesleklerdir. Belirtilerin meydana gelmesi için genellikle 15-20 yıl bu parçacıklara sunuk kalmak gerekir. Fakat silise yoğun şekilde sunuk kalınan kapalı alanlarda patlatma, yüksek kuvars içeren kayaları delerek tünel açmak ve temizleme tozu imalatı gibi işlerde çalışan korumasız işçiler bir yıldan kısa bir süredesilikoza tutulabilirler.
Yanık, ısı, ışın, elektrik veya kimyasal maddelere sunuk kalma sonucunda deri ve derialtı dokularda meydana gelen yaralanmadır.
1. derece yanıklar: Derinin sadece en üst tabakasının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik ve ağrı görülür. Örnek: güneş yanıkları.
2. derece yanıklar: Derinin üst ve değişen oranlarda alt kısmının etkilendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik, ağrı ve su toplanması (bül) ile karakterizedir.
3. derece yanıklar: Tüm deriyi kapsayan; derialtı dokularına, derin dokulara ve hatta kemiklere kadar ulaşan yanıklardır. Deri kuru kayış
gibi olabilir veya renk değişikliği görülebilir (kömür gibi, beyaz veya kahverengi olabilir ). Şiddetli yanıklarda, yüzeysel sinir uçları ve kan damarları zedeleneceğinden yanık alanda his kaybı olabilir; buna karşın çevredeki daha az yanmış olan doku aşırı ağrılı olabilir.
Zatürre olarak da bilinen pnömoni, akciğerlerin iltihaplanmasıdır. Zatürrenin ilk sıradaki nedeni, pnömokok (Streptococcus pneumoniae) adı verilen yuvarlak şekilli bakterilerdir. Virüslerin neden olduğu zatürre ise genellikle daha hafiftir ve evde tedavi edilebilir. Bakteriyel pnömoniler daha ağır seyirli olup genellikle soğukalgınlığı nedeniyle ortaya çıkarlar. Pnömoni akciğerin tek bir lobu ile sınırlı ise lober pnömoni, bronşlardan başlayarak akciğerin başka bölümlerine yayılmışsa bronkopnömoni olarak adlandırılır.