- Katılım
- 28 Ocak 2012
- Mesajlar
- 251
- Tepki puanı
- 406
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (A)
İş kaza bildirim zorunluğu (limitleri) halen incelenmeye muhtaçtır: en küçük olaylar, saat kaybı bile olmayan ve İŞ KAZASI tanımına uyan tüm olaylar, DERHAL kolluk kuvvetlerine, 3 gün içinde SGK bildirim zorunluğu vardır.
İstatistik amaçları da içeren bu yükümlülükler uygulamada sorunlar yaratmaktadır.
Bu bildirim sırasında (Başına gelenlerin çok iyi bildiği gibi.) olmaması gereken sıkıntılar yaşanmaktadır. Saatlerce uğraşmak, olayı pek çok kişi ve makama anlatmak gerekmektedir.
Hukuki süreç dışında, bir tür sanal yargı ve (ön) ceza uygulanmaktadır.
Yargı ve ceza makamları elbettte beraat veya kusur-ceza verebilir.
Sonuç olarak, yaşanan süreçte işveren ve vekilleri küçük (ve önemsiz olduğu düşünülen) iş kazalarını SGK ve diğer kurumlara bildirmemeyi tercih etmektedir.
Bu durum işveren ve çalışan tarafından bir teamül haline gelmiştir.
Çünkü bilhassa küçük kazaları bildirmek, çalışan ve işyerinde "eziyet" olarak kabul edilen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bunun yerine işveren mümkün olduğunca kazalı çalışanın, maddi ve manevi zararını tazmin edecek önlemleri almakta ve bunu önceden çalışana bildirmektedir. Çalışan da iş yerini (ve işini) koruma iç güdüsü ile kendi özel hayatında kazalandığını beyan etmektedir.
İncelenmesi gereken sorun; iş gücü kaybı 3 günden az, 10 günden az ve 30 işgünü kayıplara yapılacak işlemlerin ayrılması ve buna göre uygulama getirilmesidir.
Bilhassa kolluk kuvvetlerine gün kaybı bile olmayan kazaları bildirmek, İnşaat, maden, metal işleme gibi sektörlerde tahmin edilmeyen olaylar yaşatmakta ve farklı davranışlara yönlendirmektedir.
Ekte Avrupa Birliği bildirim süresi gösterilmektedir.
KAYNAK:
T.C.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
Yayın No: 12
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
AVRUPA BİRLİĞİ İSG İSTATİSTİK VE ARAŞTIRMALARI
5.3 Kayıt, Bildirim ve Raporlama
AB ülkelerinde üç günden fazla işe devamsızlığa yol açan ve ölümle sonuçlanan iş kazaları ile tüm meslek hastalıkları, ulusal düzeyde kayıt altına alınır. Bu raporlama yapılırken, nedensel faktörler, tıbbi tanı
ve cinsiyet bilgilerine de yer verilir. Bu verilere ilişkin kayıt sistemi devlet eli ile yürütülürken, strateji ve programların uygulanma ve hedeflerine ulaşma durumlarının tespiti amacıyla kullanılan veriler,
özel sektör aracılığı ile de araştırılmaktadır.
İstatistik amaçları da içeren bu yükümlülükler uygulamada sorunlar yaratmaktadır.
Bu bildirim sırasında (Başına gelenlerin çok iyi bildiği gibi.) olmaması gereken sıkıntılar yaşanmaktadır. Saatlerce uğraşmak, olayı pek çok kişi ve makama anlatmak gerekmektedir.
Hukuki süreç dışında, bir tür sanal yargı ve (ön) ceza uygulanmaktadır.
Yargı ve ceza makamları elbettte beraat veya kusur-ceza verebilir.
Sonuç olarak, yaşanan süreçte işveren ve vekilleri küçük (ve önemsiz olduğu düşünülen) iş kazalarını SGK ve diğer kurumlara bildirmemeyi tercih etmektedir.
Bu durum işveren ve çalışan tarafından bir teamül haline gelmiştir.
Çünkü bilhassa küçük kazaları bildirmek, çalışan ve işyerinde "eziyet" olarak kabul edilen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bunun yerine işveren mümkün olduğunca kazalı çalışanın, maddi ve manevi zararını tazmin edecek önlemleri almakta ve bunu önceden çalışana bildirmektedir. Çalışan da iş yerini (ve işini) koruma iç güdüsü ile kendi özel hayatında kazalandığını beyan etmektedir.
İncelenmesi gereken sorun; iş gücü kaybı 3 günden az, 10 günden az ve 30 işgünü kayıplara yapılacak işlemlerin ayrılması ve buna göre uygulama getirilmesidir.
Bilhassa kolluk kuvvetlerine gün kaybı bile olmayan kazaları bildirmek, İnşaat, maden, metal işleme gibi sektörlerde tahmin edilmeyen olaylar yaşatmakta ve farklı davranışlara yönlendirmektedir.
Ekte Avrupa Birliği bildirim süresi gösterilmektedir.
KAYNAK:
T.C.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
Yayın No: 12
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
AVRUPA BİRLİĞİ İSG İSTATİSTİK VE ARAŞTIRMALARI
5.3 Kayıt, Bildirim ve Raporlama
AB ülkelerinde üç günden fazla işe devamsızlığa yol açan ve ölümle sonuçlanan iş kazaları ile tüm meslek hastalıkları, ulusal düzeyde kayıt altına alınır. Bu raporlama yapılırken, nedensel faktörler, tıbbi tanı
ve cinsiyet bilgilerine de yer verilir. Bu verilere ilişkin kayıt sistemi devlet eli ile yürütülürken, strateji ve programların uygulanma ve hedeflerine ulaşma durumlarının tespiti amacıyla kullanılan veriler,
özel sektör aracılığı ile de araştırılmaktadır.
Son düzenleme: