Makale : Birbirine Karıştırılan Kavramlar, İşveren, Alt İşveren (taşeron), Yüklenici (müteahhit) Tanımları, Yüklenici (müteahhit) - Alt İşveren Ayırımı

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Birbirine çok karıştırılan işveren, alt işveren, yüklenici kavramları hakkındaki makalem ektedir.

BİRBİRİNE KARIŞTIRILAN KAVRAMLAR
İŞVEREN, ALT İŞVEREN ( TAŞERON), YÜKLENİCİ (MÜTEAHHİD) TANIMLARI
YÜKLENİCİ (MÜTEAHHİD) - ALT İŞVEREN AYIRIMI

F. Ünal TOKTAŞ
Elek. Y. Müh.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
ÇSGB İş Güvenliği Eski Müfettişi ve Grup Başkanı

  • Yürürlükteki 4857 sayılı İş Yasası’ na göre tanımlar
  • İşçi ve İşveren Tanımı: Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir.
  • 1-2 Asıl - Alt İşveren İlişkisi: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
  • Asıl- Alt işveren Sorumlulukları: Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
  • Kısıtlamalar:
  • Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
  • Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.
  • - İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez. (Ek fıkra: 1/7/2006-5538/18 md.)
- Kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin en az yüzde ellisine sahip oldukları ortaklıklarda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu veya diğer kanun hükümleri çerçevesinde, hizmet alımı amacıyla yapılan sözleşmeler gereğince, yüklenici aracılığıyla çalıştırılanlar, bu şekilde çalışmış olmalarına dayanarak; (1) a) Bu kurum, kuruluş ve ortaklıklara ait kadro veya pozisyonlara atanmaya, b) Bu kurum, kuruluş ve ortaklıklara ait işyerlerinin kadro veya pozisyonlarında çalışanlar için toplu iş sözleşmesi, personel kanunları veya ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre belirlenen her türlü malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanmaya, hak kazanamazlar. (Ek fıkra: 1/7/2006-5538/18 md.)

- Sekizinci fıkrada belirtilen işyerlerinde yükleniciler dışında kalan işverenler tarafından çalıştırılanlar ile bu işyerlerinin tâbi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde kendi nam ve hesabına sözleşme yaparak üstlendiği ihale konusu işte doğrudan kendileri çalışanlar da aynı hükümlere tâbidir. Sekizinci fıkrada belirtilen kurum, kuruluş veya ortaklıkların sermayesine katıldıkları ortaklıkların kadro veya pozisyonlarında çalışan işçilerin, ortak durumundaki kamu kurum, kuruluş veya ortaklıkların kadro veya pozisyonlarına atanma ya da bu kurum, kuruluş veya ortaklıklarda geçerli olan malî haklar ile sosyal yardımlardan yararlanma talepleri hakkında da sekizinci fıkra hükümleri uygulanır. Hizmet alımına dayanak teşkil edecek sözleşme ve şartnamelere; a) İşe alınacak kişilerin belirlenmesi ve işten çıkarma yetkisinin kamu kurum, kuruluşları ve ortaklıklarına bırakılması, b) Hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde ya da geçici işçi olarak aynı iş yerinde daha önce çalışmış olanların çalıştırılmasına devam olunması, yönünde hükümler konulamaz.

  • 1-5) Asıl İşin Tanımı: Mal veya hizmet üretiminin esasını oluşturan işe asıl iş denir. Sanayi tipi bir işyerinde asıl iş, o işyerine ait iş akış şemasında belirtilen her bir kademedeki işlerdir. Örneğin bir inşaat demiri haddehanesinde asıl işler iş akış şemasında gösterilen aşağıdaki belli başlı işlerdir. Bir haddehane işletmesi için aşağıda belirtilen işler, o işyerinin kendi uzmanlık alanına giren işlerdir.
  • -Çelik kütüklerin tırlardan indirilmesi ve tav ocağı yükleme platformuna alınması,
  • -Tav ocağı işletmesi,
  • -Çelik kütüklerin haddelenmesi ve sonucunda inşaat demiri imal edilmesi,
  • -İnşaat demirlerinin soğutma platformunda soğutulması,
  • - Mamul inşaat demirlerinin paketlenmesi,
  • -Mamul inşaat demirlerinin işyerindeki hollerde depolanması,
  • -İnşaat demirleri paketlerinin firketelenmesi ve depolanması,
  • -İnşaat demirlerinin tavan vinçlerle tır veya kamyonlara yüklenmesi,
  • Ayrıca haddehane işletmesinin iş akım şemasının yan dalları olan aşağıdaki işler;
  • -Mekanik bakım işleri,
  • -Kaldırma ve taşıma araçları işleri ve tamiri,
  • -Elektrik bakım ve işletme işleri,
  • -Doğal gaz tesisi,
  • -LPG tesisi,
  • -Oksijen tesisi,
  • -Metal işleme atölyeleri,
  • -Su tasfiye tesisi

  • 1-6) Yardımcı İşlerin Tanımı: İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işlere de yardımcı iş denir. Asıl iş, yardımcı iş ayrımını yapmak her zaman kolay olmayabilir. Bu ayrımı yapılan işin özelliklerine göre farklılıklar oluşturabilir. Bir işyerinde asıl iş kabul edilen bir iş, başka bir işyerinde yardımcı iş olarak kabul edilebilir. Bunun aksi de mümkün olabilir. Görüldüğü üzere konu biraz karışıktır. Bir ihtilaf halinde, bu konu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının İş Teftişi Grup Başkanlıklarında görevli İş Müfettişleri tarafından çözülecektir.
  • Gene yukarıdaki haddehane işletmesi için yardımcı işler aşağıdaki işler olabilir;
  • -Yemek temini, pişirilmesi ve dağıtımı
  • -İşçilerin yaşadıkları yerlerden servis araçları ile taşınması
  • -İşyerinin genel olarak korunması ve güvenlik işleri,
  • -İşyerinin genel ve özel kapsamda temizlik işleri,
  • -İşyerindeki kaldırma ve taşıma araçları, makine teçhizat, basınçlı kaplar, alçak ve yüksek gerilimli elektrik tesisatı, paratoner ve yıldırımlık tesisatları ve benzerlerinin periydik teknik kontrollerinin yetkilendirilmiş uzman kuruluş ve kişilere yaptırılması.

  • 1-7) Asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerin Açıklaması:

  • Asıl işte, yani o işletmenin iş akış şeması içindeki bir işin, alt işverene verilmesi için iki gerekçe vardır. Cümleden anlaşıldığı gibi bu iki seçeneğin bir arada bulunması gereklidir.
  • Birincisi, işletmenin ve işin gereği olacak, ki bu gerekçe çok açık değildir,
  • İkincisi, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
  • Bunlardan birincisinden ziyade ikincisi daha mantıklı ve önemlidir.
  • Bu konudaki yorumlarım aşağıdadır

  • -Yukarıda verdiğim örnekte haddehane işletmesinde, mamul maddelerin düz paket veya firkete şeklinde paketlenmesi ve sonucunda stok sahasına istiflenmesi veya kamyon ve tırlara yüklenmesi, bu işletmenin iş akış şeması içindeki bir iştir. Uzmanlık gerektiren bir iş te değildir. İşyerindeki vinç operatörleri ve köprü vinçlerle yapılabilecek bir iştir. Bu iş alt işverene verilmesi uygun değildir.

  • -Aynı işletmede girdi maddesi olan demir kütüklerin tırlardan indirilmesi ve stok sahasına veya tav ocağı yükleme platformuna konması bu işletmenin iş akış şeması içinde olan bir iştir. İşyerindeki vinç operatörleri ve köprü vinçlerle yapılabilecek bir iştir. Bu iş alt işverene verilmesi uygun değildir.
  • - Ancak gerek girdi ürün olan kütük demirlerin ve de mamul ürün olan inşaat demirlerinin karayolu ile taşınması işletmenin iş akım şeması içinde değildir. Bu iş için ayrıca belli uzunlukta genelde tırlara sahip olmak gerekir. Bu iş, işyerindeki yardımcı bir iş de değildir. Bu ilişkide üst- alt işveren ilişkisi doğmaz. Bu bakımdan bir taşıma firması ile aşağıda belirtildiği gibi, bir “Yüklenici Sözleşmesi” yapılmasında yarar vardır.

  • -Haddehanelerde belli aralıklarla tav ocağı tamiratı ve bakımı yapılır. Bu işte bozulmuş olan ateş tuğlaları çıkartılır ve yerine yenileri konur. Bu iş özel bir iş olup, bir teknolojik uzmanlık gerektirir. Bu konuda uzmanlaşmış kişi ve firmalar vardır. Bu iş işyerindeki kişi ve olanaklarla yapılamaz. Bu bakımdan teknolojik gerekçe ile bu iş bir alt işverene verilebilir. Ancak bir eser meydana getirme işi (aşağıda izah edildiği gibi) bu işte de vardır. Acaba bu işte Yüklenici’ lik devreye girebilir mi? Bence bu işte Yüklenicilik işi de yapılabilir. Bu soruyu sorup eğer cevabı olumlu gibi görünüyorsa, Yüklenicilik işini seçmek daha mantıklı olacaktır. Zira bu ilişkide müştereken sorumluluk doğmayacaktır.

  • - Bu örnek verdiğim işyerinde veya benzer bir sanayi kuruluşunda, örneğin bir kazan veya su borularında kireçlenme oluşmuştur. Bu kireç tabakasının çok yüksek basınçlı bir temizleme düzeneği ile kırılarak temizlenmesi gereklidir. Bu düzenek bir teknolojik gerekliliktir. İşverenin her zaman elinde olması gereken bir düzenek değildir. Bu düzeneğe sahip ve bunu kullanabilecek iş gücüne sahip bir firmaya bu iş alt işveren olarak verilebilir.

  • 1-8) İşveren- Yüklenici (Müteahhit) İlişkisi:

  • Bu ilişki yukarıda izah etmiş olduğum İşveren, Alt Taşeron ilişkisinin dışındaki bir iştir.
  • Bu işten bahsedilebilmesi için bahse konu olan işin işyerinde yapılan hizmet veya üretim işinin konusundan çok farklı olması ve esas işverenin yaptığı işle bir bağlantısının bulunmaması gereklidir.

  • Müteahhit, esas itibariyle Borçlar Kanunu’ nun istisna akdini (eser sözleşmesi) düzenleyen hükümlerinde düzenlenmiş bir kavramdır. Yeni Türk Borçlar Kanunu “müteahhit” yerine “yüklenici” kavramını tercih etmiş ve eser sözleşmesini “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlamıştır. Bu tanım esas alındığında yükleniciyi (818 sayılı Borçlar Kanunumuzda kullanılan ifade ile müteahhidi) “bir eser meydana getirmeyi üstlenen kişi” olarak değerlendirmek mümkündür. Bu tanımdan da görüleceği üzere alt işverenin, yükleniciden farklı olarak, bazı özel durumlar dışarıda bırakıldığında, genel olarak bir eseri tamamlama sorumluluğu bulunmamaktadır. Benzer bir yaklaşım yine yüklenici kavramının kullanıldığı 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda mevcuttur. Kamu İhale Kanunu’na göre yüklenici “üzerine ihale yapılan ve sözleşme imzalanan istekliyi” ifade etmektedir. “Müteahhit” kavramı mevzuatımızda, giderek “yüklenici” olarak kullanılmaya başlanılmıştır.
  • “Anahtar teslim” kavramından, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 6’ncı maddesi “yapım işlerinde; uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak, işin tamamı için isteklinin teklif ettiği toplam bedel üzerinden anahtar teslimi götürü bedel sözleşme” olarak bahsetmekte, anahtar teslim iş kavramının esas itibariyle bir iş yöntemi değil, bir fiyatlandırma şekli olduğu vurgulanmaktadır.
  • Ancak İş Hukuku’nda, Yargıtay kararlarına da yansımış olduğu üzere, anahtar teslimi iş kavramından söz edilerek, bu kavram alt işveren uygulamaları kapsamında kabul edilmemektedir. İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin 6’ncı fıkrası uyarınca asıl işverenin işyerinde işçi çalıştırmaya, işveren sıfatını korumaya devam etmesi ve işin bütününü başka bir işverene devretmemiş olması zorunludur. Bu çerçevede bir binanın yapım işini üstlenen kişi alt işveren değil işveren sıfatını taşımaktadır. Örneğin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ihale ile bir yolun yapım işini yükleniciye (müteahhide) vermesi halinde, yüklenici ile genel müdürlük arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğmayacaktır. Genel Müdürlük ihale makamı niteliğini taşımaktadır

  • Bu ilişkide kesinlikle müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk bulunmamaktadır. Örneklerini aşağıda belirtebiliriz.

  • 1-8-1) Benim bir arsam var ve üzerine kat karşılığı bir bina yaptırmak istiyorum. Bu ilişkide bana (Mal Sahibi) denir, kesinlikle İşveren denemez ve de denmemelidir. Ben sade bir vatandaş olarak bina inşa etmekten anlamam ve benim kendi uzmanlık alanıma girmez. Bu işi yapacak olan uzman ve dürüst bir inşaat firması bulur ve ona yaptırırım. Bu işte olabilecek iş kazası, meslek hastalığı, kazalar, hasarlar, üçüncü şahıslara verilebilecek zararlardan benim sorumlu olmam bahis konusu değildir. Ayrıca işi yapacak olan (Yüklenici) her türlü resmi makamlarla muhataplığını kendi işverenliği altında yapacaktır. Bu durumda bir Yüklenici Sözleşmesi hazırlar ve imzalatırım.

  • 1-8-2) Bir sanayi kuruluşu ( kesinlikle bir yapı ve inşaat kuruluşu değil) işyeri içinde ek bir bina veya atölye yaptıracaktır. Bu işi kendi işyerinin işvereni olan bir firmaya Yüklenici diye adlandırarak verebilir.

  • 1-8-3) Bir işyerinde çatı tadilatı veya yeniden yapımı olacaktır. Bu işte bir Yüklenici işidir.

  • 1-8-4) Bir işyerinde işveren (çelik imalat ve montaj firması olmamak şartıyla) çelik konstrüksiyon bir imalat ve sonunda da bir montaj işi olacaktır. Bu iş de bir Yüklenicilik işidir.

  • 1-8-5) Bir resmi veya gayri resmi kurum, (örneğin toplu konut kuruluşu veya bir şirket veya banka) büyük bir inşaat işi yaptıracaktır. Bu işi anahtar teslimi ve ihale usulü ile bir yapı firmasına toptan verebilir. Bu ilişkide üst kuruluş “Mal Sahibi” veya “İhale Makamı” olup, iş verilen kuruluş ise Müteahhit ( veya yeni adıyla Yüklenici veya kendi adına “İşveren” dir. Bu ilişki bir üst ve alt işveren ilişkisi kesinlikle değildir. Ancak eğer Yüklenici yapacağı işle ilgi bazı işleri, örneğin kazı, elektrik, kaba inşaat, ince inşaat, mekanik tesisat, kule ve mobil vinç kurma ve işletme, …gibi işleri başka firmalara verecekse bunlarla kendi arasında üst-alt işveren ilişkisi doğacaktır. Bu sebeple de iş kazası meslek hastalıkları, iş ve sosyal sigortalar hukuku, cezai sorumluk ve ceza hukuku konularında müştereken ve müteselsilen sorumluluk doğacaktır.
1-9) Alt İşveren ve Yüklenici’ nin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki Tescil işlemleri:

1-9-1)
Eğer ilişki Mal Sahibi ( İhale Makamı) – Yüklenici ilişkisi ise; Yüklenici kendi adına bu Bakanlığın ilgili müdürlüğünde ( Sosyal Güvenlik Merkezi İl Müdürlüğü) işyeri tescilini yaptırması gereklidir. Bu aşamadan sonra Yüklenici gerek SGK ve gerekse Bakanlığın İl İşkur ve Çalışma Müdürlüğü ile olan her türlü işlemini ve yükümlülüğünü bu dosya numarası altında Mal Sahibi veya İhale Makamından bağımsız olarak yapacaktır. Bu durumda bu makamların SGK , İş Sağlığı ve Güvenliği, İş Hukuku denetimlerinde bizzat kendisi muhatap olacaktır. Eğer tabi Yüklenici’ nin aynı ilde kendisine ait mevcut bir tescil işlemi varsa, alacağı bu işte bu tescil numarasını da bildirebilir.

1-9-2) Eğer ilişki Üst ve Alt İşverene ( yani taşeron) ilişkisi ise; Alt işveren SGK İl müdürlüğüne esas yani üst işverenin dosyasını bildirerek bir işyeri bildirgesi verecektir. Bu bildirgede yapmış olduğu alt işveren( taşeron) sözleşmesini de ibraz edecektir. Asıl işverenin SGK sicil numarası üzerinden bir “alt işveren-taşeron kodu” verilmesini isteyecektir. Taşerona kesinlikle ayrı bir işyeri sicil numarası verilmez. SGK Müdürlüğü ise, bu dilekçe üzerine, o taşerona asıl işverenin SGK numarası üzerinden bir taşeron kodu verecek ve taşeron da çalıştırdığı işçilerini bu kod vasıtasıyla asıl işverenin dosya numarasından SGK ya sigortalı bildirecektir.

1-10) Alt İşveren ve Yüklenici sözleşmelerine ilişkin örnek Yargıtay kararları aşağıdadır.
  • -Yargıtay 21. Hukuk dairesi : Tarihi: 14.5.2003, E. 2003/4721, K. 2003/4643
  • Özü: İşin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz.

  • -Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 2003/4721, K. 2003/4643, T. 14.05.2003
  • Özü : Gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden davalı m.' in arsası üzerinde kat karşılığı inşaat yapma işinin tamamen davalı a.' ya verildiği böylece işin anahtar teslimi suretiyle devrinin söz konusu olduğu ortaya çıktığından aralarındaki hukuki ilişki işveren-aracı olarak nitelendirilemez. İşin bir bölümü yerine, tümüyle devrolunduğu durumda işi devreden kişinin işverenlik sıfatı ortadan kalkacağından, iş kazası nedeniyle sorumluluğuna gidilemez.

  • -Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 1995/3199, K. 1995/5696, T. 13.10.1995
  • Özü : bir işin yapılmasını tümüyle bir başkasına devreden kişi, artık işveren değil, iş sahibidir. Bu nedenle kendisine işverenlikten doğan sorumluluklar yüklenemez.

  • - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 2002/7988, K. 2002/9046, T. 24.10.2002
  • Özü : İş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davası, işveren veya kusurlu 3. Kişilere karşı yöneltilir. Aracı kişilerce işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı işveren, aracı ile birlikte sorumlu olur. Olayda çözümlenmesi gereken sorun, hukuki ilişkinin işveren-aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır. Bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi biçiminde işin verilmesi halinde üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olmaz.

  • -Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2006/15067, K. 2006/17766, T. 19.06.2006
  • Özü : Temizlik işi, belediyenin asli işlerindendir. 4857 sayılı iş Kanunu'nun 2/6.maddesine göre asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerin alt işverene verilebileceği düzenlenmiştir.
  • Yorumum: Bu işin yapılabilmesi için Belediye’ nin elinde modern bir temizlik makinası parkı olması gereklidir. Eğer Belediyenin elinde böyle bir makine parkı ve bu işi yapabilecek kalifiye elemanı yoksa, ki genelde yoktur. Bu bir teknolojik gerekliliktir. Bu işi teknolojik gereklilik gerekçesi ile alt bir işverene verebilir.

  • -Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 1995/2660, K. 1995/3844, T. 4.07.1995
  • Özü : İşin bütünüyle devri durumunda, alt-üst işveren ilişkisi söz konusu olamaz. Bu durumda 506 sayılı kanun anlamında aracıdan da söz edilemez.

  • -Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, E. 2013/17204, K. 2014/1143, T. 28.01.2014
  • Özü : Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde ‘’işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme ‘’unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.

  • -Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2005/19178, K. 2005/24731, T. 11.07.2005
  • Özü : Ankara Havagazı ve Otobüs İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Buğsaş Başkent Ulaşım ve Doğalgaz Hizmetleri Proje Taahhüt Sanayii ve Ticaret A.Ş. arasında hizmet alım sözleşmesi yapılmıştır. Ego genel müdürlüğü bünyesindeki araçlarda 1500 şoför personel çalıştırılmıştır. Davacı da bu işçilerdendir. Bu durumda, uyuşmazlığın geçici iş ilişkisi bağlamında çözümü gerekir. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bu uyuşmazlıkta uygulama yeri yoktur. Hizmet alım sözleşmesini karşılayan sözleşme tipi, geçici iş ilişkisidir. Mahkemece, uyuşmazlığın geçici iş ilişkisi kapsamında çözümlenmesi gerekir.

  • -Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E. 2013/22059, K. 2014/1216, T. 27.01.2014
  • Özü : Üstlendiği yapım işinin bir bölümünün yapılmasını başka bir şirkete veren şirket asıl işverendir. Asıl işverenin kusursuz sorumlu olduğu dikkate alınarak hüküm kurulmalıdır.
  • Yorumum: Bir inşaat firması , mal sahibi veya ihale makamından “Yüklenici” olarak bir yapı işi almıştır. Yukarıdaki maddelerde de belirttiğim gibi bazı alt işleri başka bir kişi veya firmaya vermiştir. Bu ilişkide üst ve alt işveren ilişkisi doğar. Örneğin alt işverenin işçisi ile ilgili bir olayda (iş kazası veya iş hukuk ile ilgili talepler) alt işveren, yani taşeron ile birlikte müştereken sorumludur. ( Olaya direkt dahli bulunmasa bile, ve kusursuz sorumluluk temel ilkesi gereğince)

  • -Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2005/16691, K. 2005/22017, T. 20.06.2005
  • Özü : Şayet asıl işveren - alt işveren ilişkisi varsa, işe iadenin alt işveren nezdinde kabulü gerekir. Bu halde de boşta geçen süre ücretinden ve işe başlatmama tazminatından asıl işverenin, alt işveren ile birlikte sorumlu tutulması gerekir.

  • -Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, E. 2004/1982, K. 2004/2275, T. 23.03.2004
  • Özü : 506 sayılı kanunun 87. Maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. Kişidir. Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümünün değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.

  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2010/21-739, K. 2011/5, T. 2.2.2011

  • İş Kazası Sonucu Maluliyet ( Davalı Ticaret Odasının Temizlik İşinin Tamamını Diğer Davalı Olan Temizlik Firmasına Devretmediği/Üst İşverenlik Sıfatının Devam Ettiği – Davalı Odanın Manevi Tazminattan Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Tutulacağı )

  • Alt İşveren – Üst İşveren ( İş Kazası Sonucu Maluliyete Dayanan Manevi Tazminat Davası/Davalı Ticaret Odasının Üst İşverenlik Sıfatının Devam Ettiği – Davalı Odanın Manevi Tazminattan Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Tutulacağı )

  • Manevi Tazminat ( İş Kazası Sonucu Maluliyete Dayanan Manevi Tazminat Davası/Davalı Odanın Üst İşverenlik Sıfatının Devam Ettiği – Davalı Odanın Manevi Tazminattan Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Tutulması Gerektiği )

  • Temizlik İşinin Devredilmesi ( İş Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat Davası/Davalı Ticaret Odasının Temizlik İşinin Tamamını Diğer Davalı Olan Temizlik Firmasına Devretmediği – Üst İşverenlik Sıfatının Devam Ettiğinin Gözetileceği ) : Davalı Ticaret Odasının diğer davalı temizlik firmasına işin tamamını devretmediği, yapılacak her türlü temizlik, personel durumları ve benzeri işlerin takip ve kontrolünün Ticaret Odası İdari İşler Müdürlüğünce yerine getirileceği ve dolayısı ile Ticaret Odasının üst işverenlik sıfatının devam ettiği anlaşılmakla; Yerel Mahkemece, davalılardan Ticaret Odası Başkanlığı’nın asıl işveren olduğunun kabulü ile davacı sigortalı işçinin manevi zararından alt işveren şirket ile birlikte davalı Ticaret Odası Başkanlığı’nın da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması yerindedir.
 

Ekli dosyalar

  • Yuklenici-TaseronAyirimi-SONNNNNN.docx
    33.6 KB · Görüntüleme: 114
Moderatör tarafında düzenlendi:

Özlem Demir7

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
23 Mar 2023
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Diğer
Merhaba. Firmaların faaliyet gösterdikleri işin sürekliliği, tek bir sürece bağlı değilse, birden fazla süreç varsa bu durumda süreçlerden birinin alt işverene verilmesi muvazaa kapsamında mı değerlendirilir? Yani örneğin lojistik sektörde faaliyeti olan bir firma, yükleme, ambalajlama, istifleme, araçlara yükleme, taşıma vb. işlerden birini veya birkaçını başka bir firmaya vermesi (burada neye göre teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş diye ayırabiliriz!)
 

İşGüvUzman

Deneyimli Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Ara 2012
Mesajlar
675
Tepki puanı
865
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Merhaba. Firmaların faaliyet gösterdikleri işin sürekliliği, tek bir sürece bağlı değilse, birden fazla süreç varsa bu durumda süreçlerden birinin alt işverene verilmesi muvazaa kapsamında mı değerlendirilir? Yani örneğin lojistik sektörde faaliyeti olan bir firma, yükleme, ambalajlama, istifleme, araçlara yükleme, taşıma vb. işlerden birini veya birkaçını başka bir firmaya vermesi (burada neye göre teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş diye ayırabiliriz!)
Merhaba,

Bir işin muvazaa sayılabilmesi için esas işini, başka birisine yaptırması olarak kabul edilir. Örneğin bir ekmek fırınının ekmek üretim işini başkasına yaptırması gibi... Ancak bu fırın, bakım işlerini, temizlik işlerini, taşıma işlerini başkasına verebilir. Bu işler muvazaa kabul edilmez.

Lojistik işi, dipsiz bir kuyu gibi, birçok alt başlığı vardır. Önemli olan lojistik firması açılışını ne üzerine yaptığıdır. Nace kodunda bu bellidir. Nace kodunda yazan işi başkasına yaptırıyor ise bu olaya muvazaa kabul edilebilir. Elbette bunun ciddi irdelenmesi ve ona uygun hareket tarzı belirlenmelidir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Saygılar.
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.