Soru : İş Kazasında Osgb Lerin Sorumluluğu Nedir ?

chemistanbul

Banned
Katılım
16 May 2012
Mesajlar
382
Tepki puanı
429
iyi çalışmalar arkadaşlar,

osgb de çalışan bir uzmanın çalıştığı firmada ki iş kazasında
1- osgb nin
2- osgb sorumlu müdürünün ne kadar sorumlu olabileceğini öğrenmek istiyorum.

bilgileriniz dahilinde yardımcı olabilirseniz sevinirim.
 

Volcano

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Kas 2012
Mesajlar
23
Tepki puanı
8
Meslek
Uzman (C)
Bilgim dahilinde OSGBnin sorumluluğu uzman+hekim+fatura sunumu riskler rücu davaları uzman+hekimin sorumluluğunda bu nedenle anlaşma yaparlarken tehlike gözetmeksizin saat doldurmaya bakılıyor.Sorumluluk uzman çalıştıran OSGBnin dense işyeri seçimi ve çalışma saatleri değişirdi.
 

aliutku

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Eki 2012
Mesajlar
131
Tepki puanı
269
Meslek
Uzman (C)
Eğer uzmanların hizmet verdikleri işyerinde gerektiği saat kadar bulunmasını sağlamıyor ya da engel oluyorsa sorumludur. Bunun dışında Hiçbir sorumluluğu bulunmamakta. Uzman o firmaya gidiyorsa geri kalan herşey uzmana sorulur. Hukuki evrak depolama konusunda zorunlulukları vardır. Bunlarda hiçbir iş kazasına sebebiyet verici eylemler olmadığı için bağlayıcılığı olmaz.

Uzmanlık dışında periyodik ölçümler gibi spesifik şeyleri sağlayacağı hakkında sözleşmelerinde imzaları varsa o zaman işveren OSGB ye eğer ölçüm vb. şeylerle alakalı kaza olduğunda suçu yıkabilir. Ama burda işverenin uyarı yazılarınında olması lazım. sonuçta takip işverenin işidir.

Her ne olursa olsun uzman işini yapmadıysa ilk etkilenecek kişi uzman ve işverendir.

OSGB lerde piyasada şu an tüm yasal sorumluluklarınızı alıyoruz diye reklam yapmakta. Hiçbirşey aldıkları yok. Tüm sorumluluk o OSGB de çalışanla işveren üstünde kalır.
 

chemistanbul

Banned
Katılım
16 May 2012
Mesajlar
382
Tepki puanı
429
cevap veren arkadaşlarıma teşekkürler.
yani benim beklediğim cevabın karşılığı aliutku arkadaşımın cevabı tarafından verilmiş oldu.biraz daha detaylandırırsak; iş kazası olduğunda bakanlık yada mahkeme gelip osgb ye "kardeşim sen denetlememişsin uzmanını, adam orada sadece çay içmiş durmuş.sende hatalısın diyebilirmi.dermi."
 

alix

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
30 Ocak 2012
Mesajlar
249
Tepki puanı
158
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (A)
der, osgb de bir uzmanın işverenidir.
 

aliutku

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Eki 2012
Mesajlar
131
Tepki puanı
269
Meslek
Uzman (C)
diyemez :) denetlenmesi osgb sorumlulugunda değildir... Eğer uzmanı görevlendirip oraya gittiğini ispatlamışsa uzmanın yapmadıklarından uzman sorumludur.
 

alix

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
30 Ocak 2012
Mesajlar
249
Tepki puanı
158
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (A)
Elbette 1. derece uzman sorumludur ama uzman var diye sorumluğu atamaz. OSGB ve mesul mudurluk kagıt uzerınde verılmıs bır unvan degıldır. ısveren ıle osgb arasında ticari ılıskıler söz konusu olup İşveren ile OSGB ile sozlesme yapılmakta sözlesme maddelerinin uygulanıp uygulanmadıgnı osgb(mesul mudur)takip ve gozatmak durumundadır. sadece 6331e gore degıl Türk Ticaret Kanunu, Borclar kanunu ve 4857 dikkate alınarak gözetim borcu bulunmaktadır. Uzmanın olması sorumlulugn kalmadıgı anlamını tasımıyor. OSGB lere bosuna yetkıler verılmıyor
 

aliutku

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Eki 2012
Mesajlar
131
Tepki puanı
269
Meslek
Uzman (C)
Elbette 1. derece uzman sorumludur ama uzman var diye sorumluğu atamaz. OSGB ve mesul mudurluk kagıt uzerınde verılmıs bır unvan degıldır. ısveren ıle osgb arasında ticari ılıskıler söz konusu olup İşveren ile OSGB ile sozlesme yapılmakta sözlesme maddelerinin uygulanıp uygulanmadıgnı osgb(mesul mudur)takip ve gozatmak durumundadır. sadece 6331e gore degıl Türk Ticaret Kanunu, Borclar kanunu ve 4857 dikkate alınarak gözetim borcu bulunmaktadır. Uzmanın olması sorumlulugn kalmadıgı anlamını tasımıyor. OSGB lere bosuna yetkıler verılmıyor

Bakın ticari anlaşmalar ayrıdır. Soruyu soran arkadaş bir iş kazası durumdan bahsediyor.
 

Esat ÜN

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
323
Tepki puanı
375
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Yorumlar için teşekkür ederim. Bende kendi yorumum ve soracağım soru ile katkı sağlamak istiyorum.

Osgb'ye bağlı uzmanın görev yaptığı işyerinde ağır bir kaza oldu. Cezai olarak uzmanın suçu yok varsayalım o kısmı şimdilik karıştırmayalım.

Kazalı işçi tazminat davası açtı> işyeri davayı kaybetti 100 bin TL ödemek zorunda kaldı.> işyeri uzmanın kusuru olduğunu idda etti > uzmanın çalıştığı osgb'yi dava etti> Mahkeme OSGB'yi %70 kusurlu buldu> işyeri OSGb den 70 bin tl rucu etti.> OSGB bu 70 bin tl için uzmanına rucu davası açtı> uzman bu paranın 40 bin tl sini OSGB ye ödedi.

bu silsile hakkında ki görüşleriniz nelerdir. Ben böyle bir olay yaşanabileceğini düşünüyorum. B.K.'ya göre.
Sonuçta uzman OSGB'ye bağlı ve osgb firmaya hizmet vermek zorunda, verdiği hizmet kusurlu çıkarda, kaza meydana gelirse (kazanın bu illiyet bağına göre olması şartı ile) OSGB kusurlu hizmet verdiği; kusuru oranında firmaya tazminat ödemek zorunda
 

aliutku

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Eki 2012
Mesajlar
131
Tepki puanı
269
Meslek
Uzman (C)
İşin maddi boyutu tartışılabilir. Ama verdiğiniz örnekte işvereni suçlu bulan bir mahkeme kararı varsa bu karar emsal olarak osgb ile ilgili davada kullanılır ve osgb rücuyu ödemez. Herhangi bir kazada silsile muhtemelen şu şekilde olacaktır, (madenlerden iyi bildiğimi söyleyebilirim)

İşveren OSGB ve uzmanı beraber suçlayacaktır. OSGB görev ve yetkisinin sadece uzman görevlendirmek ve bu uzmanın orada yeter saat bulunup bulunmadığını denetlemektir diyecektir. Uzmanda eğer defterine yazmışsa kaza riskini bunun yanında da tüm herşeyi düzgünse sonuç şu şekilde olacaktır;

1. işveren ceza alacaktır.
2. iş güvenliği uzmanı (bu benim görüşüm) eğer işi durdurması gerekiyorsa ve durduramamışsa ne olursa olsun bilirkişi işi durdurmadığından en kötü 1/8 ceza verecektir.
3. osgb ye muhtemelen ceza gelmez.

Eğer uzman görevlerini yerine getirmediyse ama bulunması gereken süre kadar işyerinde bulunmuşsa;

1. İşveren yine ceza alacaktır işini takip etmediği için
2. uzman allah yardımcısı olsun
3. osgb muhtemelen yine ceza almayacaktır. (muhtemelen diyorum bazı hakimler kendi kanaatlerinde bazen kıllığına ceza verirler :) )

Sonuç olarak kazaların %90 nında işveren ve uzman ceza alacaktır. Unutmayın mahkemeler ve sgk işçi tarafından her zaman olaya bakar.

Rücu davasına dönecek olursak ağır ceza mahkemesi osgb yi kusursuz bulmuşsa istediği kadar dava açsın işveren zırnık alamaz :) varsayalım aldı, eğer uzman osgb ile arasında özel bir sözleşme yapmadı ise işveren uzmandan para talep edemez çünkü o osgb nin sgk lı çalışanıdır.
 

MARBLE_İSG

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
25 Ara 2011
Mesajlar
206
Tepki puanı
358
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Ben osgb lerin hepsi için demiyorum, ama bazılarının sözleşmeyi bakanlığa gönderdiğini,saat hesaplarına uyduğunu falanda sanmıyorum.İş yerinin belki de bakanlıkta uzman ve hekimi görünmüyor.İş verende sanıyorki mevzuatı yerine getirdim.Ceza almam diyor.Olası bir olayda da osgb 'ye bir şey olmaz.Ben danışmanım der,öneri ve tavsiyelerde bulunuyorum der ,çıkar işin içinden.Çünkü ortada yazıya dökülmüş ve bakanlığa bildirilmiş bir şey yok...Bakanlıkta kanun var sen neden anlaşmadın,uzmanın yok,hekimin yok der ve işvereni ...
 

chemistanbul

Banned
Katılım
16 May 2012
Mesajlar
382
Tepki puanı
429
yorum ve cevaplarınıza teşekkür ederim.tabi çok şükür böyle bir durum yaşamadığımız için %100 kesin konuşamıyoruz ama yorumlarınızda oldukça yol gösterici.
sonuçta şu noktaya geliyor; kim olursan ol; ister uzman ister osgb işini düzgün yap,sıkıntı yaşama.
 

simoonte

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
4 Eyl 2012
Mesajlar
2
Tepki puanı
1
Meslek
Uzman Adayı (C)
Arkadaşlar benimde aklımı kurcalayan bir şey var bilgisi olan lütfen aydınlatsın.Gecen gün bir iş görüşmesine gittim özetle bu insanlar daha önceden danışmanlık şirketi altınta uzmanlık hizmeti veriyorlar yani sadece iş güvenliği uzmanlığı hzimeti alnından hekimlik yok. şimdi bu firma Osgb ye geciç yapacakmış osgb olarak hizmet verecek yani kuruluş aşamasında benim blgemi kullanarak osgb faaliyete gececek bakanlığa da benim belgemi kullanarak başvuruda bulunacaklar. Aklımı kurcalayan durum burada uzmanlık yapan insanlar var neden onlardan birisinin belgesini kullanarak bakanlığa başvurmuyorlarda neden benim belgemle ? benim belgemle kurulan osgb nin bana yukledigi bir sorumluluk var mı? İşten ayrılmam durumda osgb den sonra belgem le ilgili ileride bir pürüz olur mu iş yerlerinde yasanan kazalarla ilgili merak icindeyim bilmedigimden soruyorum teşekkürler
 

Esat ÜN

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
323
Tepki puanı
375
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Eskiden kaçak göcek işler yapacak kişiler sokaktan bir tinerci bulup firmayı bunun üzerine yaparlardı, tinercide fabrikam var diye hava atardı. olumsuz bir durumda tinerci hapis yatardı.
şimdi, tinercilerin yerini sözleşmeli uzmanlar alıyor gibi.
 

Esat ÜN

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
323
Tepki puanı
375
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
İşin maddi boyutu tartışılabilir. Ama verdiğiniz örnekte işvereni suçlu bulan bir mahkeme kararı varsa bu karar emsal olarak osgb ile ilgili davada kullanılır ve osgb rücuyu ödemez. Herhangi bir kazada silsile muhtemelen şu şekilde olacaktır, (madenlerden iyi bildiğimi söyleyebilirim)

İşveren OSGB ve uzmanı beraber suçlayacaktır. OSGB görev ve yetkisinin sadece uzman görevlendirmek ve bu uzmanın orada yeter saat bulunup bulunmadığını denetlemektir diyecektir. Uzmanda eğer defterine yazmışsa kaza riskini bunun yanında da tüm herşeyi düzgünse sonuç şu şekilde olacaktır;

1. işveren ceza alacaktır.
2. iş güvenliği uzmanı (bu benim görüşüm) eğer işi durdurması gerekiyorsa ve durduramamışsa ne olursa olsun bilirkişi işi durdurmadığından en kötü 1/8 ceza verecektir.
3. osgb ye muhtemelen ceza gelmez.

Eğer uzman görevlerini yerine getirmediyse ama bulunması gereken süre kadar işyerinde bulunmuşsa;

1. İşveren yine ceza alacaktır işini takip etmediği için
2. uzman allah yardımcısı olsun
3. osgb muhtemelen yine ceza almayacaktır. (muhtemelen diyorum bazı hakimler kendi kanaatlerinde bazen kıllığına ceza verirler :) )

Sonuç olarak kazaların %90 nında işveren ve uzman ceza alacaktır. Unutmayın mahkemeler ve sgk işçi tarafından her zaman olaya bakar.

Rücu davasına dönecek olursak ağır ceza mahkemesi osgb yi kusursuz bulmuşsa istediği kadar dava açsın işveren zırnık alamaz :) varsayalım aldı, eğer uzman osgb ile arasında özel bir sözleşme yapmadı ise işveren uzmandan para talep edemez çünkü o osgb nin sgk lı çalışanıdır.

Ben osgb nin yine de kusurlu olabileceğini düşünüyorum. Olası bir kazada işveren, uzmana değil osgb'ye rucu davası açacaktır.

ben işçi olarak kaza geçirdim, uzmanın bariz hatası da olsa ben davayı uzmana değil, işverene yani firmanın kendisine açardım. örneğin; goggle gözlük takmam gereken yerde, osgb'nin uzmanı bana çapak gözlüğü verdi ve kör oldum. hatta kusuru daha da büyültelim, uzman gözlüğe bile gerek yok dedi bana, hatta yazılı olarak. bende gözlük kullanmadığım için kör oldum.
osgb nin uzmanı yüzde yüz kusurlu. ancak ben davayı, kendi işyerime açarım(osgb ye yada uzmana değil). ve kazanırım. ardından benim patronum isterse gider kaybettiği bu tazminatı, osgb den yada uzmandan rucu etmeye çalışır.

fabrikanıza asansör kurmak için asansör firması ile anlaştınız. asansör firmasının teknik elemanı asansörü kurarken sizin makinanıza zarar verdi, kime dava açarsınız? teknik elemana mı? yoksa asansör firmasına mı? ben patron olsam, asansör firmasına dava açarım. kazandıktan sonra asansör firması da, sgk lı adamı olduğu için kaybettiği parayı, teknik elemanından isteyebilir.

Bence hiç kimse ve hiçbir avukat, karşılarında bir firma dururken şahıslara dava açmaz.
???
 

Esat ÜN

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
323
Tepki puanı
375
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Yazıma devam ediyorum,
kazalı işçi kendi işyerine dava açar ve kazanır, işveren de osgb'den hizmet almıştım, osgb'nin uzmanı beni yanılttı der, osgb'ye (ya da direk uzman) dava açar ve kazanır,
davayı kaybeden osgb'de, çalışan kendi uzmanına senin hatan ile davayı kaybettik der, SGK'lı uzmanına davayı rucu eder.

burada; osgb suçu uzmana yıkabilmek için, uzmanın o sürelerde orada çalıştıiını ve yetkin belge ile (a b b sertifika) görevlendirdiğini kanıtlması yeterli olacaktır.

sonuçta osgb yine yırtıyor, ancak işverenin ilk davasında tazminatı kendisi de ödeyebilir. Çünkü işverene hasarı veren osgb'nin kendi personeli. işveren osgb den rucu ile kazandığı parasını geri alır, uzman ile osgb arasında ne yaparsa yapar der.
 

Guzin

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
12 Ocak 2012
Mesajlar
44
Tepki puanı
84
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Arkadaşlar benimde aklımı kurcalayan bir şey var bilgisi olan lütfen aydınlatsın.Gecen gün bir iş görüşmesine gittim özetle bu insanlar daha önceden danışmanlık şirketi altınta uzmanlık hizmeti veriyorlar yani sadece iş güvenliği uzmanlığı hzimeti alnından hekimlik yok. şimdi bu firma Osgb ye geciç yapacakmış osgb olarak hizmet verecek yani kuruluş aşamasında benim blgemi kullanarak osgb faaliyete gececek bakanlığa da benim belgemi kullanarak başvuruda bulunacaklar. Aklımı kurcalayan durum burada uzmanlık yapan insanlar var neden onlardan birisinin belgesini kullanarak bakanlığa başvurmuyorlarda neden benim belgemle ? benim belgemle kurulan osgb nin bana yukledigi bir sorumluluk var mı? İşten ayrılmam durumda osgb den sonra belgem le ilgili ileride bir pürüz olur mu iş yerlerinde yasanan kazalarla ilgili merak icindeyim bilmedigimden soruyorum teşekkürler


eğer osgb den ayrılmaya karar verirseniz Bakanlığa ayrıldığınızı ve bir ilişkinizin kalmadığını bildirir bir dilekçe yazarsanız(iadeli taahüttü posta yoluyla gönderme önemli) kafanız daha rahat olur diye düşünüyorum.
 

Hasan Berkman

Aktif Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
18 May 2012
Mesajlar
51
Tepki puanı
34
Arkadaşlar,
OSGB'lerin maddi tazminat sorumluluğu olması gerekir ama maalesef yok. Uzmanın başına gelebilecek herhangi bir tazminatta direkt sorumlusu OSGB olmalı ve Uzmana rücu edememelidir. Çünkü doğru uzmanı çalıştırma yükümlülüğü de ondadır.Ancak hukuki-cezai sorumluluğu kısmına birşey diyemem ama bence o da paylaşılmalıdır. Aslında bu konuda bakanlığa şikayette bulunup yönetmelik değişikliği istemeliyiz. Hal böyle oluncada OSGB uzmana ek bir iş daha yükleyebilmek için çok cüzi paralara iş alabilmekte ve piyasayı çok düşürmektedirler. Örneğin OSGB'ler 5 yere bakan Uzmanı, 6. işyerine komik rakamlara havadan para kazanma mantığıyla gönderebilmektedir. Çünkü tabiri caizse kendisine giren çıkan yok. Oh ne ala, kur bir OSGB biraz çevre biraz laf kalabalığı keseyi OSGB doldursun, Uzmanlarda sömürülsün. Çok yanlış.... Bu mutlaka değişmeli
 

ilkinpeker

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
221
Tepki puanı
659
Medeni hal
Evli
Meslek
İşyeri Hekimi
İşveren Vekillerinin, İş Güvenliği Uzmanlarının, OSGB' lerin İş Kazalarından Doğan
Hukuki Sorumluluğu
İş Kazasının Tanımı :

İş kazasının tanımı, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13.
maddesinde yapılmıştır. Buna göre iş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere
gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan
olaydır.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere, bir olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için, olayın
kanunda öngörülen bu hallerden biri kapsamında olması gerekli ve yeterlidir. Başka bir
deyişle, olayın bir kişinin kusuru ile gerçekleşmesi olayı iş kazası olarak nitelendirmek için
aranan bir koşul değildir. Nitekim Yargıtay işyerinde yaşanan kalp krizini1 de, işçinin yaşamış
olduğu ruhsal buhran sonucu işyerinde intihar etmesini2 de iş kazası olarak nitelendirmiştir.
Yaşanan olayın iş kazası olarak değerlendirilmesi için, kişinin kusurunun olması şart değilse
de sorumluluğun doğması için kusur ön koşuldur.
İşveren Vekili Tanımı ve Sorumluluğunun Yasal Dayanağı :
6631 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ nun 3. Maddesinde, İşveren adına hareket eden,
işin ve işyerinin yönetiminde görev alan kimse olarak tanımlanırken, işveren vekillerinin
Kanunun uygulanması bakımından işveren sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Başka bir
deyişle 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işveren vekillerinin görev ve
sorumlulukları işverenlerin görev ve sorumluluğu ile aynı kapsamdadır.
1 Yarg. 21. H.D. 26.04.2010 tarihli 2009/6341 E. Ve 2010/ 4758 K. Sayılı Kararı, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası,
12.12.2013
2 Yarg. 10. H.D. 05.07.2004 tarihli 2004/4465 E. Ve 2004/ 6425 K. Sayılı Kararı, Kazancı İçtihat Bilgi Banka
Yine, aynı kanunun md 8/ 3 hükmü ile, hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş
güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden
dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu tutulmuşlardır. Bu kapsamda işyerinde iş
sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin yürütümü ile görevli olan işyeri hekimi – iş güvenliği
uzmanları ve/ veya Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinin hizmet verdikleri işyerleri açısından
işveren vekilleri sıfatının olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
4857 Sayılı İş Kanunu’ nun 2. Maddesinde; İşveren vekili, İşveren adına hareket eden ve işin,
işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimse olarak tanımlandıktan sonra; işveren
vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işverenin sorumlu
olacağı hüküm altına alınmışsa da bu hüküm işverenin, işveren vekillerine rücu hakkını
engellemeyecektir.
Tazminat Davaları Açısından Sorumluluk :
İş kazasının hukuk davası olarak yansımalarından biri tazminat davalarıdır. Nitekim; işverenin
iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine aykırı davranması sonucu iş kazasına maruz kalarak
bedenen ve ruhen zarara uğrayan işçi, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunurken; iş
kazası sebebiyle işçinin ölümü halinde ise geride kalan hak sahipleri işverenden destekten
yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talep etme hakkına sahip olmaktadır.
Söz konusu davalarda, manevi tazminat hâkimin takdir hakkı neticesinde belirlenirken; maddi
tazminat bir takım hesap kriterleri göz önünde tutularak konusunda uzman hesap bilirkişileri
tarafından hesaplanmakta ve hesaplanan maddi zarar yargılamanın devamı sırasında yine
konusunda uzman kusur bilirkişilerince tespit edilen kusur nispetleri gözetilerek
paylaştırılmaktadır.
6331 Sayılı Kanun kapsamında öngörülen mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden
korunulmasına yönelik çalışmaları kapsayacak iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması
için işveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli
görevlendirebileceği gibi bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilecektir. Alınan bu hizmete yönelik yukarıda da
belirtildiği üzere, Kanunun 8/ 3 maddesi uyarınca; hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi
ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden
dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu tutulmuşlardır. Bu bağlamda, işyerinde
yaşanan bir iş kazasında, işin yürütülmesinde ihmali bulunan işyeri hekimi, iş güvenliği
uzmanları ve / veya Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri sorumlu olacaklardır.
Bu nedenle davalarda, davanın ilgilere ihbarı ve / veya ilgililere rücu mekanizması
işletilebilecektir. Davalarda, kusurun tespiti aşamasında onaylı defter, iş güvenliği kurul karar
defterleri, risk analizi, işyeri hekimi – iş güvenliği uzmanı ve / veya Ortak Sağlık Güvenlik
Birimlerince tutulan raporlar ve işverene yapılan bildirimler önemli bir delil niteliğine sahip
olacağından çalışma hayatının devamında bu evrak ve bildirimlerin dikkatlice incelenmesi ve
aksiyona konu edilmesi gerektiği fikrindeyiz.
Page 3
Rücu Davaları Açısından Sorumluluk :

Yaşanan iş kazalarının tazminat davaları dışındaki bir diğer yansıması ise Kurum tarafından
sigortalıya ya da geri kalanlara yapmış olduğu ödemelerin ilgilerden kusuru nispetinde tahsile
ilişkin rücu davalarıdır.
Rücu davasının yasal dayanağı, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’
nun 21. Maddesidir. Hüküm, “İş Kazası Ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin
Ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” madde başlığını taşımakta olup 1. Fıkrada işverenin, 4.
Fıkrada ise 3. Kişilerin sorumluluğundan bahsedilmektedir.
5510 SK. Md. 21/ 1 uyarınca işverenin sorumluğu; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin
kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu
meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla
sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.”
Hükmüne tabidir.
5510 SK. Md. 21/ 4 uyarınca 3. Kişilerin sorumluğu ise; “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık,
üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları
çalıştıranlara rücû edilir.”
Hükmüne tabidir.
Başka bir deyişle; işveren SGK tarafından yapılan ödemeler ile bağlanan gelirlerin ilk peşin
sermaye değeri toplamı üzerinden kusuru nispetinde sorumlu iken; 3. Kişiler bu toplamın
yarısı üzerinden kusuru nispetinde sorumlu tutulmuştur.
İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve / veya Ortak Sağlık Güvenlik Biriminin SGK tarafından
açılacak rücu davalarında sorumluluğunun kapsamını belirlemek için 5510 Sayılı Kanunda
öngörülen işveren vekili tanımının irdelenmesi gerekir. Bu tanım, kanununun 12.
Maddesinde; “İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim
görevini yapan kimse” olarak belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, gerek 4857 Sayılı İş Kanunu
gerekse de 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundaki işveren vekili tanımından daha dar
bir tanım öngörülmüştür. Zira; bu kanun kapsamında işveren vekili kapsamında olabilmek
için işveren adına ve hesabına iş görmekten başka işin bütününün yönetiminde görev almak
gereklidir. Bu nedenle, işyeri hekimi – iş güvenliği uzmanları ve / veya Ortak Sağlık Güvenlik
Biriminin rücu davaları kapsamında sorumluluğu açısından 5510 Sayılı Kanunun işverenin
sorumluluğunu belirlediği 1. Fıkranın değil; 3. Kişilerin sorumluluğunun belirlendiği 4.
Fıkranın uygulama alanı bulacağı düşüncesindeyiz.3
3 Bkz. Yarg. 10. H.D. 12.01.2012 tarihli 2011/18824 E. Ve 2012/ 172 K. Sayılı Kararı
Page 4
Tüm bu nedenlerle; rücu davalarında da tazminat davalarında olduğu gibi davanın ilgilere
ihbarı ve / veya ilgililere rücu mekanizması işletilebilecektir.
Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.
Aralık 2013
Egemenoğlu Hukuk Bürosu / Kurumsal
Av. Pınar AYHAN ŞAHİN
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.