İşverenler Kandırılıyor!

[A. Hakan TÜRE]

Geçtiğimiz ay Esenyurt’taki bir inşaat işyerinde -korkunç bir yangınla oluşan iş kazası sonucunda- 11 yurttaşımızın feci bir şekilde yanarak hayatını kaybetmesiyle birlikte Bakanlık’ça, Teknik İş Müfettişleri kanalıyla İstanbul’daki tüm inşaatlar denetime alındı. Bu arada belirtelim ki; şimdilerde -daha çok yıldızlı otellerde- Sosyal İş Müfettişleri’nce proje denetimi yapılıyor.

Neyse, konumuza dönecek olursak; hafta başında büyük bir inşaat firması beni görüşmeye çağırdı. Teknik İş Müfettişleri burada yaptıkları denetim sonucunda; 48-eksik bulmuş ve işyeri için ‘kapatma kararı’ vermişlerdi. Tespit tutanağına şöyle bir baktım; 1’nci sırada “İSGB ve İş Güvenliği uzmanı yoktur!” deniliyordu. Hâlbuki görüşmede; bana, “uzmanlarının olduğunu” söylemişlerdi inşaatın yetkilileri.. Bununla da kalmayıp ısrarla “İşyerinde İSGB’nin bulunduğunu ve bir İGU’nın da inşatta görevli olduğunu, tutanağa bu iki eksikliğin sehven yazıldığını ve dolayısıyla da haksızlığa uğradıklarını” iddia ediyorlardı. Uzmanın sertifikasını isteyince işin aslı ortaya çıktı! Bir İSG danışmanlık sözleşmesi getirdiler.. Sözleşmede ismi yazan zatı soruşturduğumda Esenyurt’ta yaklaşık 50-işyeri ile bu şekilde çalıştığını öğrendim hayretle.. İşveren, İGU olduğunu zannediyordu ama ortada bir sorumlu yoktu, sadece akıl veren birisi vardı. Onlara önce Bakanlık sitesinde yer alan İSG Genel Müdürü Sayın Kasım Özer’in son açıklamasını okudum: “İş Sağlığı Güvenliği Danışmanlığı yasal değil! Ne danışıyor işveren? Bilgi danışıyor. Bilgiyi bakanlığa da danışabilir. Danışmanlıktan ziyade İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışmak gerekiyor. Danışman elini taşın altına koymuyor. İşverene “şunları yapmanız sizin menfaatinizedir, şu eksikliklerinizi yaparsanız iyi olur” diyor. İş Güvenliği Uzmanı ise orada o işi bizzat yapan ve yaptıran kişidir. Nasıl yapılacağının şeklini, ölçüsünü, miktarını bilen, söyleyen, yaptıran ve altına “tamamlanmıştır” diye imza atıp sorumluluk alan kişidir. Kaldı ki; işveren, mevzuat gereği İş Güvenliği Uzmanı çalıştırmak ve sözleşmesini de Genel Müdürlüğe göndermek zorundadır. Dolayısıyla göndermediği takdirde cezai işlem yapılacak. Danışmanlık yapan daha çok emekli olan Müfettiş arkadaşlara da tavsiyem “lütfen danışmanlık meselesini İSG’ye sokmasınlar, eğer İSG’yi çok iyi biliyorlarsa uzmanlık yapsınlar, uzman olarak bilgi versinler, uzman olarak ellerini taşın altına koyup, işverenin işini yapsınlar.”


Alıntıdır...

 

[degiray]

Şantiyede uzman var da ne oluyor. Ben maaşımı patrondan aldıkça onunla ters düşemem , zamanında düştüm kapının önünde buldum kendimi

 

[Hakan TOSUN]

Ben bir İnşaat Şantiyesinde uzman olarak çalışmaktayım fakat C sınıfı olduğumdan Bakanlığa atamam yapılamıyor, çünkü bir A sınıfı uzman yok!!!
Yapabildiğimiz tek şey İSG Koordinatörü olarak atama yapmak. İşin tüm yükünü biz çekiyoruz, Danışman adı altında A sınıfı uzmanlar gelip şunu şöyle yapın, böyle yapın diyerek Parasını alıp gidiyor. Şöyle yapın böyle yapın demesini bende bilirim, Sonuçta Yasal yükümlülükler belli.Tüzükler, yönetmelikler, tebligatlar belli. Gel Görki bunun uygulama kısmı öyle olmuyor. Neyse bu işi konuş konuş bitiremezsin. Bizim esasen sıfatımız Günah Keçisi, Devlet İşverene İSG uzmanı bul, sorumluluğunu üzerine at gitsin diyor. Ben paramı aldığım İşyerini nasıl kapatıp işi durduracağım, Nasıl yaptırım uygulayacağım? Önce bu işin bir çözüme kavuşturulması gerekiyor. Saygılar...

 

[izmir]

Hakan bey size katılıyorum. Sayın Degiray'ın da belirttiği gibi işveren sizinle aynı düşüncede değilse ve o kültürü istemiyorsa zorla birşeyleri başarmak oldukça güç.... Ben İzmir'de yaşıyorum birçok işyeri sahibinin düşüncesi nasılsa denetim yok, öyleyse şimdilik işgüvenliği uzmanına da gerek yok.... Bir bakalım şu yasa bir çıksın o zaman düşünürüz diyen çok... Yada şöyle söyleyeyim gerçekten herşeyi yapıp işgüvenliğ uzmanı çalıştırmadan biz zaten dört dörtlük işimizi yürütüyoruz diyenler var.... İnsan bunları duyup, kazalarda canların yandığını görünce duyunca kızıyor tabiii... Denetimlerin sık, yaptırımların daha kuvvetli olması şart bence....

 

[Abidin Dede]

bizi sakal bıyık arasında bırakan devlettir..işverenden hem maaş alacaksın hem de gerektiğinde bakanlığa şikayet edeceksin..bunlar yeniden düzenlenmeye muhtaçtır..

 

[Musa Kıransoy]

Konu hakkında tüm yorumlara katılıyorum. Madem ki tartışma yeridir tartışalım.Önemli olan dogruyu bulmak ise ;
1. İptallerden sonra sadece 2 temmuz ve 24 aralık 2011 uzmanlarının (c sınıfı) belgeleri geçerli ancak onlarda az tehlikeli işlere bakabiliyor.
2.Denetimler oluyor firmaya diyor ki "tehlikeli sınıfta bu iş kolu, C sınıfı bakamaz" buyrun buradan yakın. Var mı ki ey yetkili başka uzman.
3. patrondan para alıpta sonra orada etkili olmazsın bu ailenizin firması da olsa
4. Bazı arkadasların durumu degerlendirip belgelerinin geçersiz olmasına ragmen işvereni kandırarak çalışma süresine uymadan "para aklımı başımdan alıyor" tabiriyle belgesinin A sınıfı olmasını (yalnız iptal olanlardan) degerlendirip 10larca firmaya bakıp en yakın köşeyi dönmeye bakmaları vicdanı ve mevzuat olarak yasal mı. Bu bizim meslektaş arkadaslarımız bunları yapanlar onlar.
5. Dünyada da var İş güvenliği. Hangi ülkelerde var A-B- C sınıfı. Bu ortaçag zihniyeti degil de nedir. Bazılarınız bu yorumuma kızabilirsiniz. Bazılarının kar kaynaklarına dil uzatmış olabilirim. Herkesin kesinlikle iş tecrübesine ve bilgisine saygı duyuyorum ve onların yardımlarıyla bu işi çözüyorum. Bir stajyerlik durumu vardır ögretirsiniz gerekirse 6 ay, sonrasında belgenizi alırsınız. A sınıfı 10 lira B sınıfı 5 lira C sınıfı zaten iş yok 2,5 olsun haydi sizede....
5.Kısacası herkes bal petegine atmış bir pipet bal çekio. Herkes kendisine baksın ne kadar dogru iş yaptıgına. Vicdani olarak durum degerlendirin. Herkes için söylemiyorum eleştirilerimi. Kısacık çalışma zamanımda gördüğüm inanın bu işin gerçekten CAN VE İŞLETME KORUMAK oldugu konusunda şüphelerimi artırmış durumda.
6. Kanun koyucular, işverenler, iş güvenliği uzmanları , iş yeri hekimi, isg teknikeri arkadaslara kadar her kesimden hatalar var. Bu iş bu şekilde yürümez. Sadece GİTTİGİ YERE KADAR yürür. Hem yeni çalışma alanı hemde sorumlulukların bu kadar büyük ve önemli oldugu bir alanda herkes sorumlulugunu yapmasını ve bu sistemin düzelmesini umarım.

 

[Mustafa ESEN]

SORMAZLAR MI HİÇ İŞVERENLERE SİZİ KİM KANDIRIYOR DİYE ...
...............
...........

ADIM GİBİ EMİNİM İŞVERENLERDE BU SİSTEMİ BİLİYOR.
İŞ İLANLARINDA ARANAN ÖZELLİKLER KISMINA O KADAR ÇOK ÖZELLİK YAZIP DAHA SONRA ARADİĞİMİZ KRITERE UYGUN KALİFİYELİ ELEMAN YOK DİYENLERDE İŞVERENLERİN İNSAN KAYNAKLARI SORUMLULARI DEĞİL Mİ.
İLANLARI GÖRENDE 10 MİLYAR DOLARLIK ŞİRKET CEO veya CTO SU ARADIKLARINI ZANNEDER.
BUDA İŞVERENLERE DERS OLSUN.

 

[MARBLE_İSG]

Yapılacak olay çok basit.Tehlike tehlikedir,azı çoğu olmaz.Uzmanda uzmandır A-B-C si olmaz diyecekler.Bakanlık da her sektörden tecrübeli ve çalışmış tecrübesini belgelemiş çok sayıda iş müfettişi almalıdır.(Tecrübeli derken saha ve şantiye tozu yutmuş kişileri kasdediyorum.Kpss den puan alanları değil).Denetimler sıkı olmalıdır.İsg uzmanının da maaşını bakanlık işverenden kesip almalıdır ve hesabına yatırmalıdır...İşte o zaman görün bakın memlekette İSG kültürü nasıl oluşuyor ve oturuyor...Saygılarımla.

 

[Çağdaş Özçam]

burdaki konuşmaların çoğuna katılmakla beraber,paramızı işverenden aldığımız sürece etkili olamayız düşüncesine katılmıyorum,tamam biliyorum ekonomik kriz nedeniyle çoğumuz öyle ya da böyle çalışmak zorunda ama ilk işe giriş konuşmanızda işverenin tutumuna göre de işe başlamak lazım ya da teşekkür edip çalışmamak lazım,her iş ilanlarına başvurup ve cok az miktarlarda çalışmaya razı oluyosak bazı durumlara katlanıcaz..o yüzden biz uzmanlar olarak kendimizi işverene kabul ettirmek için çözüm yolları bulmalıyız..
Böyle düşünmekle beraber ben mecburen çalışacağım işverene rağmen diyosanız kendinizi kurtarmanın yollarını bulmak zorundasınız..
İyi çalışmalar.

 

[A. Hakan TÜRE]

İş güvenliği uzmanlığı konusunda söylenmesi gerekenleri siz söylediniz, ben bu duruma Maden Mühendisleri'nin yılladır yaşadıkları ile katkı koymak isterim...

Ben parasını İşveren'den alarak İş Güvenliği vb. konularda, Teknik Nezaretçilik adı verilen, Maden Ruhsatının işletilebilmesi için zorunlu maden mühendisi teknik denetimci görevini 8-9 yıldır yapıyorum. Bu süre zarfında maden kanunu 2 kez değişti ve Maden Mühendisleri Odası olarak kanun değişikliklerinde, ücretini sahibi olduğu iş verenden aldığımız maden ocağını tarafsız bir gözle denetleyemediğimizi, bu işi yapabilmek için ücretin iş verenden alınarak bir havuzda toplanması, Teknik Nezaretçi'ye de bu havuzdan ödenmesi gerekliliği sürekli dile getirildi.

2 kanun döneminde de sonuç alınamadı. Sistem de oturmadı. Günümüzde asgari ücret tarifesinin çok altındaki bir fiyata, gereklilikleri yerine getirmeden bu işi yapan birçok meslekdaşım var. Yani formalite gereği (yasal zorunluluğu gidermek amaçlı), oturduğu yerden bu işi yapan meslekdaşlarım da ücretini denetimini yaptığı maden ocağının İş vereninden alarak oturmayan sistemi körüklemeye devam ediyor.

A. Hakan TÜRE
Maden Mühendisi - İş Güvenliği Uzmanı (C)
Alkan Mühendislik, Madencilik, Ticaret
Altınışık OSGB Ltd. Şti.
AYDIN

 

[MehmetZengin]

Arkadaşlar tüm mesajları okumadım. Birine ters gelen bişiy yazarsam bilin ki tesadüs. Ben bu konuda şu şekilde düşünüyorum; İş için ara sıra tanıdıklar veya kariyer sitelerinden falan numaramı bulanlar arıyorlar. İş eğer ilk mesleğim yani tünelcilik ise para ortalama 3500-4500 arası söyleniyor (işin mahiyetine göre), ama iş güvenliği işi için arayanlar 1750-2000 diyorlar. Şimdi sorarım size bu nasıl bir adalet. Bir yerde tünel işi yapabilecek sayısız mühendis var, diğer tarafta uzmanlık yapacak kişi yok. Biz uzmanlar buna layığız arkadaşlar, ya işverenleri kandırıcaz maddi olarak olması gerekeni alıcaz, ki bu benim kişiliğime uymaz, ya da bu işi rafa alıcaz. Sanırım ben yakın zamanda rafa alıp yine tünel işine dönücem? İş güvenliğinde birşeyler yapabilirim diye düşünmekte idim, fakat her geçen gün ümidimi yitirmekteyim. Bari diyorum gideyim tünelcilik yaparak insanlara iş güvenliği öğretmeye çalışayım. Belki bu aldığım uzmanlık eğitimi ve 2 yıllık tecrübem bana tünelcilikte önce iş güvenliği dedirtir? Belki de bu sayede tünelcilikte güvenliği saylayan kişi olarak aranan oluruz kim bilir?

 

[Musa Kıransoy]

Hakan Bey kesinlikle söylediklerinize katılıyorum. Bu durumda bizimde mutlaka üzerimize düşen bir görev vardır. Bakanlığa mail mi atarız yoksa başka bir yol mu deneriz bilmiyorum. Sorunun ne olduğunu biliyoruz çözümü için yapmamız gerekenleri yapmalıyız

 

[FeLis_Leo]

Arkadaşlar tüm mesajları okumadım. Birine ters gelen bişiy yazarsam bilin ki tesadüs. Ben bu konuda şu şekilde düşünüyorum; İş için ara sıra tanıdıklar veya kariyer sitelerinden falan numaramı bulanlar arıyorlar. İş eğer ilk mesleğim yani tünelcilik ise para ortalama 3500-4500 arası söyleniyor (işin mahiyetine göre), ama iş güvenliği işi için arayanlar 1750-2000 diyorlar. Şimdi sorarım size bu nasıl bir adalet. Bir yerde tünel işi yapabilecek sayısız mühendis var, diğer tarafta uzmanlık yapacak kişi yok. Biz uzmanlar buna layığız arkadaşlar, ya işverenleri kandırıcaz maddi olarak olması gerekeni alıcaz, ki bu benim kişiliğime uymaz, ya da bu işi rafa alıcaz. Sanırım ben yakın zamanda rafa alıp yine tünel işine dönücem? İş güvenliğinde birşeyler yapabilirim diye düşünmekte idim, fakat her geçen gün ümidimi yitirmekteyim. Bari diyorum gideyim tünelcilik yaparak insanlara iş güvenliği öğretmeye çalışayım. Belki bu aldığım uzmanlık eğitimi ve 2 yıllık tecrübem bana tünelcilikte önce iş güvenliği dedirtir? Belki de bu sayede tünelcilikte güvenliği saylayan kişi olarak aranan oluruz kim bilir?

kesinlikle çok doğru bi tespit. ben asıl mesleğim yerine bunu yapacak, bu kadar hukuki ve cezai sorumluluğun altına gireceksem, alacağım maaş buna değecek bi rakam olmalı.

yoksa gider kendi mesleğimi yaparım, akarı kokarı olmadan, azıcık aşım belasız başım derim. demeliyim, DENMELİ...