herkes sizin anladığınız gibi anladı problem yok o kısmında. Biri maden firmasında sekreter ya da satış personeli diğeri saha mühendisi buyur ayıkla pirinci
ikiside 3 yıl tecrübeli şimdi ikiside A sınıfı olacak öylemi
Örnek verdiğiniz sekreter ya da satış personeli mühendis, tekniker ise çokta farkı olmayacaktır saha mühendisinden,isg konusunda biraz eğitimle hemen hemen aynı seviyeye gelirler. Yoksa bildiğimiz üzere normal sekreter, satış temsilcisi zaten isg uzmanlığı yapamamakta. Benim nazarımda şuan ülkemizde bulunan A, B, C sınıfı isg uzmanlarının birbirinden pekte farkı yok. Ülkemizde isg uzmanlığı çoğunlukla mevzuat üzerinden yapılmakta. Mevzuatı okuyup analiz ettikten sonra oluşturulan check-list ile isg uzmanlığı yapılıyor. Zaten yapılan isg uzmanlık sınavlarında da bu açıkça görülmekte soruların %90' nı mevzuat üzerinden. İşin tekniği ve yönetimi anlamında ne bir eğitim veriliyor ne de bu konuda seçici sorular soruluyor sınavlarda.
İşyerlerinde oluşturulan bir çok doküman da (acil durum planı, risk değerlendirmesi, isg planı gibi) kes kopyala yapıştır ile yapılıyor. Çok az kişi bu konuda gerçek manada çalışma yapıyor bu çalışmalar da sonradan elden ele dolaşıyor.
İşyerindeki tehlikelerin belirlenmesi ve bu doğrultuda önlem alınması çok zor bir olay değil. Bugün bir fabrikaya analitik düşünebilen herhangi bir kişiyi götürsek ve bu kişi de iş akış süreçlerini izleyerek, kontrol ederek bir kaç gün içinde %80 oranında aksayan noktaları ve tehlike kaynaklarını belirleyerek önlemleri söyleyebilir. İsg uzmanlarının mühendislerden ve teknik elemanlardan seçilmesinin nedeni bence analitik düşünme yeteneklerinin olmasıdır. Bu nedenle ülkemizde isg uzmanlarının bir çoğu aldığı parayı hak etmemekte. Hele hele A sınıfı uzmanların aldığı paralardan bahsetmiyorum bile zaten ortalamaları biliyorsunuz. Bugün A sınıfı uzmanlarının bir çoğu iş müfettişlerinden oluşmakta. Şimdi soruyorum size bunların kaçı bir şantiyede, madende, tersanede vb. yerlerde çalışmış. Çalışma hayatları boyunca işyerlerine gidip elindeki mevzuat çizelgesiyle isg kurulun var mı? toplatı düzenledin mi? acil durum planın var mı? topraklama ölçümlerini yaptırdı mı? vb. sorularıyla denetim yaptılar. Emekli olduktan sonrada ben A sınıfı uzmanım mevzuat benimle çalışmanızı söylüyor, bu nedenle bana her ay emeklilik ikramiyemden daha fazla para verirseniz çalışırım demekte. Sizce bu kişiler bu parayı hak ediyor mu? Büyük paralar kazanan uzmanların bir çoğuna işverenler zaten sorumluluğu üstünden atmak için büyük paralar vermekte, yoksa verdiği hizmet için kimse o paraları vermez
Sonuç olarak; özellikle mühendis arkadaşların büyük bir kısmı isg uzmanı olmak için bölümlerini okumadı bundan eminim. Okulları bittikten sonra böyle bir hak tanındı ve doğal olarak bu haktan yararlanmak istediler ben de onlardan biriyim
Ancak iş hayatını tamamen bu isg uzmanlığı üzerine yoğunlaştırmak bence yanlış. Dört beş yıl bir konuda okuyup daha sonra bununla çokta alakası olmayan bir işte çalışmaya karar vermek pekte doğru değil çünkü uzmanlık alanı isg değil. Dört beş yıl eğitim nerede, 240 saatlik eğitimle uzman olmak nerede ?
Ülkemizde eğer bir şeyler hakkıyla yapılacaksa ve gerçekten insan sağlığına, insana önem veriliyorsa bu konuda uzman yetiştiren bölümler oluşturulmalı, bir çok üniversite açılmalı. İsg uzmanlığını da sadece bu bölümlerden mezun olan kişilerin yapması en doğrusu olacaktır. Ama bunun uygulanması çok zaman alacaktır. Şimdilik isg uzmanlığında pasta çok büyük ve herkes bundan faydalanacak. Mevzuat değişiklikleri korkutmasın kimseyi herkes payını alacaktır.
Yazdıklarıma kimse katılmaya bilir saygı duyarım.