"İş ekipmanının güvenliğinin kurulma ve montaj şartlarına bağlı olduğu durumlarda, ekipmanın kurulmasından sonra ve ilk defa kullanılmadan önce ve her yer değişikliğinde ekipmanın, periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler tarafından kontrolü yapılır" ifadesi ile yönetmelik her zamanki gibi çok geniş bir kapsam içinde ve tamamen kullanıcının değerlendirmesine bağlı kalacak şekilde tanımlama yapmıştır. Ben yönetmeliğin sözel ve amaçsal yorumlarına girmek istemiyorum çok fazla. Ancak, bahse konu ekipmanlar yönetmelikte (Bknz. Ek-I ve Ek-II) ne olarak adlandırılmış "
Yük kaldırmada kullanılan iş ekipmanı". Seyyar ya da sabit fark etmiyor neticede iş ekipmanı. Dolayısı ile bu yönetmelik kapsamında.
Evet, caraskal, trifor, sapan, kancalar, vb. ekipmanlar yük kaldırmada kullanılmak üzere her gün yer değiştiriyor. Fakat özellikle aşırı yük (overload) basarak ekipman kullanmasını seven bir ülkeyiz.
Bu nedenle her yük kaldırma öncesi ve kaldırma hazırlık (terazileme) aşaması ve iş bitimi bu tip ekipmanların anlık, günlük, saatlik adına ne derseniz deyin, kullanım öncesi ve kullanım sonrası kontrollerinin yetkilendirilmiş kişi veya kişiler tarafından yapılması gerekir.
Neden ? Mukavemet hesabı denilen bir olay var. (Makine Mühendisi İGU arkadaşlar daha açıklayıcı detay verebilirler.) Malzemenin aşırı ve/veya zorlayıcı kullanımı dolayısıyla meydana gelecek mukavemet kaybı ve parça yıpranmasının tespiti için yıllık periyodik kontrolu bekler iseniz, bu ekipmanların sizi ne zaman zora sokacağını !!! bilemezsiniz. ("Yönetmelikte yılda en az bir kez periyodik kontrol yapılması gerekiyor, ben bir kez yaptırdım" demek kimseyi kurtarmıyor. " Ben gözümün önünde triforun, caraskalın patladığına bizzat şahit oldum. (Malesef resimlerini bulamadım)
Ayrıca, piyasada satılan her ürünün üzerinde CE işareti, garanti süresi, garanti belgesi var vb. diye de bunlara direkt olarak güvenmek çok doğru değil.
Bu nedenle her türlü iş ekipmanı (Taşlama motorundan tünel makinesine, loderden silindire, frezeden enjeksiyon makinesine vb. kadar ) ON tuşuna basılmadan önce ve OFF tuşuna basıldıktan sonra mutlaka operatörü (kullanıcısı) tarafından iş öncesi ve iş sonrası kontrollerinin yapılmasının, ve bu kontrollerin günlük kullanım kontrol formlarına işlenmesinin olası kaza risklerini asgariye indirme yönünde en kuvvetli tedbir olduğunu düşünürüm.
İlave olarak, bu ekipmanları kullandırdığımız kişiler yani çalışanlar ve formenler acaba bu tip ekipmanların emniyetli ve güvenli kullanımı bakımından ne derece yetkili, ne derece eğitim almışlar ve aldıkları eğitimler belgelendirilmiş vs. vs. vs. diye soruları çoğaltabiliriz. (Bknz. İlgili yönetmelik Md.10 ve Md.11
) Sanırım bu arada, "olası bir kaza durumunda sunulabilecek belgeler nelerdir?" sorunuzun bir kısmına da cevap verebildiğimi düşünüyorum.
Son olarak, "yönetmelikte böyle yazıyor" yaklaşımını ben de çoğu zaman kullanırım. Fakat şöyle bir husus daha var "mevcut durumdan daha iyi bir durumu sunabilen yeni durum, her zaman geçerlidir" derler (hukukçular)

. İlave veya gerekli olduğunu tespit ettiğim tedbirin ve kontrolün fazlasının bir zararı yok diye düşünürüm. Ama bu ilave uygulamaların da yeni bir tehlike oluşturmamasına dikkat ederim.
Çalıştığım bir projede hazırladığım bir yük kaldırma planına göre, uyguladığımız yük kaldırma tedbirlerinde caraskal kullanımının da bulunduğu bir resmi sadece saha bilgisi açısından paylaşmak istediğimden ekledim. (Lütfen resmin YILINA dikkat edin

)