- Katılım
- 25 Eyl 2012
- Mesajlar
- 119
- Tepki puanı
- 46
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (C)
4857'nin iligli maddelerinin hiçbiri verile
4857'nin belirtilen maddelerinin hiçbiri verilen örnekteki olaya uymuyor.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler. (olayda işveren tarafından başka bir yere gönderilen işçi yok)
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.(Olayda işçi işyerinde işveren tarafından iş görmek üzere hazır bekletilmiyor)
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.(Olayda işveren tarafında gönderilme veya işverenin evinde bürosunda çalıştırılma olayı yok. )
Kaldı ki bunlar çalışma sürelerini ilgilendiren kanun maddeleri
İş kazası 5510 da açıkca belirtilmiştir.
"İş verenin,gazete dağıtımı yapan bu çalışanın kendi motosikleti ile İŞİN YAPILMASI kapsamında bir sözleşme yapılmasından dolayı servisin sağlandığından bahsedilmiştir." İŞİN YAPILMASINI BELİRLEYEN SÖZLEŞME SERVİS SAĞLIYOR ANLAMINA GELMEZ.
İşçi illa işe toplu taşıma ile gidecek diyede bir kural bulunmamaktadır. İşveren taşıt sağlamadıysa işçi yaya, bisiklet, motorsiklet, araba vb bir şekilde işe gidecektir. Çalışma gece de yapılsa gündüzde yapılsa farketmemektedir. İşçi neden mağdur olsun? İşyeri illa ki şehir dışında mı olmak zorunda mı? Şehir içindeki işyerlerinin bir çoğu (buna fabrikalarda dahil) servis sağlamamaktadırlar. Gece vardiyasında çalışanlarda kendi imkanlarıyla işe gidip gelmektedirler.
İl güvenliğiyle ilgili olarak yasada alınması emredilen her güvenlik önelemi İŞLE ilgilidir. İş haricinde işverene herhangi bir yükümlülük yüklenemez. (Olayda işle ilgili bir durum yok. Önce bunun tespiti gerekir.)
Olayları incelerken öncelik sırasına göre değerlendirme yapılmalıdır. Örneğin, 5510'a göre iş kazası değerlendirmesi yapabilmek için öncelikle kazaya maruz kalanın sigortalı olması gerekir. Kazaya maruz kalan sigortalı değilse kanunda belirtilen diğer şartları taşısa bile olay iş kazası olarak değerlendirilmez.
6331'e göre ise sigortalı olma şartı yoktur. Olayın işyerinde ya da işin yürütümü nedeniyle meydana gelmesi ve kişiyi zarara uğratması yeterlidir. İşçinin kendi imkanlarıyla işe gidip gelmesi işin yürütümü sayılmamaktadır.
İş kazası 5510'da daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Dolayısıyla bir olayın iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için önce sigortalı, sonra kanunda belirtilen şartları taşıması gerekiyor. Bu şartları taşıyorsa daha sonra işverenin sorumluluğu, alması gereken önlemler, yükümlülükleri değerlendirilebilir. Önce iş kazası, sonra işveren kusurlu. Ana kural budur ve 100 iş kazasından 99 unda işveren kusuru mutlaka vardır. Ama önce ortada iş kazası olmalıdır.
CEVAP:
1 )
4857 ve 5510 Sayılı kanunların "bu konuyla(İŞ KAZASI) bir ilgisi" olması ve daha kapsamlı fikir yürütülmesi amacı ile aşağıdaki maddeler vurgulanmıştır.
1-4857/b,c,d (İŞ KANUNU)
Çalışma süresinden sayılan haller
MADDE 66. - Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.
5510 'a göre;
(SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK
SİGORTASI KANUNU)
İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 13- İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini
yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın
sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır. (2)
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk
kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim
yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,
c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.)
(Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde,
iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve
kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı
olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan
ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir
2-)" işveren işçiyi işe getirip götürmek zorunda değil, servis sağlamak zorunda da değil."
"İşveren araç temin etmiyorsa (işçi kendi imkanlarıyla gidip geliyorsa) ve iş kazası olmaz
diyorsunuz.
Ancak;
Bize aktarılan FİİLİ duruma göre de,Bülent bey diyor ki;
"Dagitim icin kendi motorsikletini kullaniyor ve bununla ilgili de ,İŞ VERENLE kira sozlesmesi tarzi bir protokol imzalamislar (motor icin maasinin disinda ayri bir bedel aliyor aylik)."
Tarafımdan,İş verenin,gazete dağıtımı yapan bu çalışanın kendi motosikleti ile İŞİN YAPILMASI kapsamında bir sözleşme yapılmasından dolayı servisin sağlandığından bahsedilmiştir.
3-)"Gece işi gündüz işçi olayı değiştirmez" diyorsunuz.
Burada," gece veya gündüz olması sonucu değiştirmez " dediğinizi varsayarak ,
Toplu taşım araçlarının bulunmadığı;02.00 ....02.30 gibi saatlerde iş yapılmasının,
çalışanı maddi ve manevi yönden zorlayıcı koşul olması ve belli bir mağduriyete uğranılmasının önüne geçilebilmesi vurgulanmak istenmiştir.
4-) Son olarak ;
insanca çalışma koşullarının sağlanmasına yönelik ,İSG kültürünün oluşturulması yolunda ,farklı görüşlerimizi paylaştığımız bu forumun "TEMEL TAŞI" olan
6331 Sayılı kanuna göre de;
sözleşme v.b gibi herhangi bir belge bile olmasa da,aşağıda belirttiğim üzere ;(6331/md.4)
Çalışanın ve ilgili kurumların mevzuata yönelik hukuki tanımlama ve kararlarını yorumlamak ve farklıl görüşler içeren görüş alış verişlerinde bulunmak,karalar vererek sonuçlandırmak her zaman olumlu olacaktır.
------------------------------------------------------------------
6331....
İşveren ile Çalışanların Görev, Yetki ve Yükümlülükleri
İşverenin genel yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması,
gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut
durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların
giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için
gerekli tedbirleri alır.
(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
Saygılarımla.
İyi çalışmalar dilerim.
uzmancan.
4857'nin belirtilen maddelerinin hiçbiri verilen örnekteki olaya uymuyor.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler. (olayda işveren tarafından başka bir yere gönderilen işçi yok)
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.(Olayda işçi işyerinde işveren tarafından iş görmek üzere hazır bekletilmiyor)
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.(Olayda işveren tarafında gönderilme veya işverenin evinde bürosunda çalıştırılma olayı yok. )
Kaldı ki bunlar çalışma sürelerini ilgilendiren kanun maddeleri
İş kazası 5510 da açıkca belirtilmiştir.
"İş verenin,gazete dağıtımı yapan bu çalışanın kendi motosikleti ile İŞİN YAPILMASI kapsamında bir sözleşme yapılmasından dolayı servisin sağlandığından bahsedilmiştir." İŞİN YAPILMASINI BELİRLEYEN SÖZLEŞME SERVİS SAĞLIYOR ANLAMINA GELMEZ.
İşçi illa işe toplu taşıma ile gidecek diyede bir kural bulunmamaktadır. İşveren taşıt sağlamadıysa işçi yaya, bisiklet, motorsiklet, araba vb bir şekilde işe gidecektir. Çalışma gece de yapılsa gündüzde yapılsa farketmemektedir. İşçi neden mağdur olsun? İşyeri illa ki şehir dışında mı olmak zorunda mı? Şehir içindeki işyerlerinin bir çoğu (buna fabrikalarda dahil) servis sağlamamaktadırlar. Gece vardiyasında çalışanlarda kendi imkanlarıyla işe gidip gelmektedirler.
İl güvenliğiyle ilgili olarak yasada alınması emredilen her güvenlik önelemi İŞLE ilgilidir. İş haricinde işverene herhangi bir yükümlülük yüklenemez. (Olayda işle ilgili bir durum yok. Önce bunun tespiti gerekir.)
Olayları incelerken öncelik sırasına göre değerlendirme yapılmalıdır. Örneğin, 5510'a göre iş kazası değerlendirmesi yapabilmek için öncelikle kazaya maruz kalanın sigortalı olması gerekir. Kazaya maruz kalan sigortalı değilse kanunda belirtilen diğer şartları taşısa bile olay iş kazası olarak değerlendirilmez.
6331'e göre ise sigortalı olma şartı yoktur. Olayın işyerinde ya da işin yürütümü nedeniyle meydana gelmesi ve kişiyi zarara uğratması yeterlidir. İşçinin kendi imkanlarıyla işe gidip gelmesi işin yürütümü sayılmamaktadır.
İş kazası 5510'da daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Dolayısıyla bir olayın iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için önce sigortalı, sonra kanunda belirtilen şartları taşıması gerekiyor. Bu şartları taşıyorsa daha sonra işverenin sorumluluğu, alması gereken önlemler, yükümlülükleri değerlendirilebilir. Önce iş kazası, sonra işveren kusurlu. Ana kural budur ve 100 iş kazasından 99 unda işveren kusuru mutlaka vardır. Ama önce ortada iş kazası olmalıdır.