Soru : Mahkemelerde Davaları Haklılar Değil, Haklılığını İspatlayabilenler Kazanır.

ilkinpeker

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
221
Tepki puanı
659
Medeni hal
Evli
Meslek
İşyeri Hekimi

ilkinpeker

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
221
Tepki puanı
659
Medeni hal
Evli
Meslek
İşyeri Hekimi
İSTANBUL ANADOLU ….’UNCU ASLİYE CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA DOSYA NO : 2017/... KİMLİK BİLGİLERİ : Yalçın KILIÇ (T.C. Kim. Nu.: ………..) …… Mh. …. Cd. Nu:19/33 Kartal İstanbul (544) 437 22 25 – kilicyalcin@***** KONU : Savunma AÇIKLAMALAR : 1. Yukarıda dosya numarası verilen dava ile ilgili hazırlamış olduğum savunma metni EK’te olduğu gibidir. 2. Yasal mevzuatta ve savunma içerisinde yer verilen konuyla ilgili bazı Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, iş güvenliğine yönelik önlemlerin alınması işverenlerin sorumluluğundadır. İş güvenliği uzmanlarının bu noktadaki görevleri işverene Rehberlik ve Danışmanlık yapmaktır. 3. Nitekim, iş güvenliği uzmanlarının gereken uyarıları yapması halinde sorumluluğunun bulunmayacağına dair Yargıtay kararları mevcuttur. Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere (Bknz. EK-19,20,21), gerek işveren ana firma yetkililerini ve gerekse alt yüklenici yetkililerini uyardığım, hatta bizzat bazı önlemler almaya çalıştığıma dair delil ve belgeler savunmanın (özellikle) altıncı maddesinde belirtilmiştir. Bu kapsamda, Sayın Mahkemenizden beraatım konusunda karar verilmesini; Arz ederim. Yalçın KILIÇ EKİ : 30 Sayfa savunma metni ve 50 adet Eki Savunma metni ile fotoğraf ve videoların yer aldığı 1 adet CD İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 1/30 İSTANBUL ANADOLU …. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 2017/…. E. (Duruşma Tarihi: 09 Kasım 2018) YALÇIN KILIÇ SAVUNMA METNİ İçindekiler........................................................................................................................... 1 1. Davaya Konu Kazanın Nasıl Gerçekleştiğine Dair Özet Bilgi ........................................ 3 2. Davaya Konu Kaza Öncesi Bazı Olaylar Hakkında Özet Bilgi....................................... 4 3. A.Y. M.A. Projesi Alt Yüklenicilerin (Taşeronların) Organizasyonu ............................... 6 (1) Taşeron Organizasyonu ....................................................................................... 6 (2) Konunun Yasal Mevzuat Açısından Değerlendirilmesi ......................................... 7 (3) İşin Kısımlara Bölünmek Suretiyle Alt İşverenlere Verilmesi Halinde Ana İşverenin (A.Y.nın) Yasal Sorumluluğu ....................................................................... 8 (4) İşin Kısımlara Bölünerek Taşeronlara Verilmesi Sonucu Olarak İşverenin (A.Y.nın) Kendi İçerisindeki Organizasyonu................................................................ 9 4. A.Y. M.A. Projesi İSG Organizasyonu......................................................................... 10 (1) İşveren (A.Y.) Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü.................................................. 10 (2) İşveren (A.Y.) İSG Birimi..................................................................................... 10 (3) Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) ............................................................ 10 (4) İş Güvenliği Uzmanlarının Alt Yüklenicilere Görevlendirilmeleri.......................... 11 (5) Taşeron Firma İSG Sorumluları .......................................................................... 12 5. Yasal Mevzuat Açısından İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Cezai Sorumluluklarının İrdelenmesi: .......................................................................................... 13 (1) İşveren Sorumluluğunun Kusursuz Sorumluluk Kapsamında İrdelenmesi.......... 13 (2) Yetkisiz Sorumluluk Olamayacağına Dair Yasal Mevzuatın İrdelenmesi ............ 15 (3) İş Güvenliği ve Ceza Mevzuatı Açısından İş Güvenliği Uzmanlarının Sorumluluklarının İrdelenmesi................................................................................... 15 İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 2/30 6. Davaya İlişkin Diğer Belge ve Deliller.......................................................................... 18 (1) 14.10.2016 – 29.10.2016 tarihleri arasında e-posta ile yapılmış muhtelif yazışmalar EK-24’tedir.............................................................................................. 18 (2) Sepetlerin Üzerinin Kapatılması Gerektiği Konusundaki Uyarılarım ve Bu Konudaki Şahsi Çabalarım........................................................................................ 19 (3) Sepetlerin üzerine file çekilmesi konusundaki şahsi çabalar (EK-5) .................. 20 (4) Alt yükleniciler arasında koordinasyon yapılması gerektiği konusundaki uyarılarım .................................................................................................................. 20 (5) Altlı Üstlü Çalışma Yapılmasının Uygun Olmadığı Konusundaki Uyarılarım....... 22 (6) Çalışılması uygun olmayan sepette çalışma yapılması ...................................... 22 (7) Kaba Yapı ile Cephe Çalışmalarının Aynı Anda Devam Etmesi Sebebi İle Yaşanan Sıkıntılar (EK-44) ...................................................................................... 23 (8) İşin ve İşin Zamanında Bitirilmesinin, İş Güvenliğinden Önce Geldiği ................ 24 7. Bilirkişi Raporuna ve İddianameye Karşı Beyanlar...................................................... 25 8. Diğer Sanık İfadelerine Karşı Beyanlar ....................................................................... 26 (1) 19.12.2017 Tarihli Duruşmadaki Diğer Sanıkların İfadelerine Karşı Beyanlar.................................................................................................................... 26 (2) Kazanın Gerçekleştiği B Blokta Bulunmadığım; A Blok Sorumlusu Olduğuma Dair Belgeler: (EK-49) ............................................................................. 26 (3) Her gün Çalışmaya Başlamadan Önce Sepetleri Kontrol Ederek Onayladığıma Dair Verilen İfadenin Gerçeği Yansıtmadığına İlişkin Açıklama ve Belgeler: (EK-50) ...................................................................................................... 26 Eklerin Listesi .............................................................................................................28-30 EKLER (1-50)........................................................................................................................ İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 3/30 1. Davaya Konu Kazanın Nasıl Gerçekleştiğine Dair Özet Bilgi Kaza, A.Y.nın ana yüklenici ve aynı zamanda İşveren sıfatı ile inşa ettiği, M.A. Projesinde B Blokta, 12.01.2017’de 15:45 sularında gerçekleşmiştir. Kazada vefat eden S.T., A.G. isimli kalfaya bağlı iş yapan A.A. çalışanıdır. Kaza sırasında, (aslında 27.12.2016 tarihli bir e-posta ile A.Y. tarafından çalışılması yasak olduğu duyurulan) B Blok 8 nolu sepette, tahmini olarak 17’nci kat civarında, aynı sepette yanında M.G. isimli çalışan da olduğu halde, cephede cam takmaktadır. Sepetin birkaç kat üzerinde, kaba yapı firması F.İ.ın sökülen kalıp malzemelerini üst katlara aktarmak için kullandığı malzeme alma platformu vardır. Sepette çalışma devam ederken, F.İ. çalışanları da bir yandan malzeme alma platformunu kullanmaktadır. En son olarak kule vince bağlanan H-20 (doka) kalaslar oldukça havaleli ve ağır bir malzemedir. Kule vinç operatörü ise malzeme alma platformunu görmemektedir. Bu sebeple ancak malzemeyi vince bağlayan kişinin (işaretçi) telsiz ile komut verip yönlendirmesi ile hareket edebilmektedir. Kule vinç operatörünün dalgınlığı ya da işaretçinin yanlış yönlendirmesi sebebi ile olup olmadığı halen bilinmemektedir; kaldırılacak malzeme daha platform üzerinden belli bir mesafe kaldırılmadan, yük ileri doğru verilince, yük platform etrafındaki korkuluklara çarpmış; korkulukları kırmış; kırılan korkuluk parçaları aşağıya düşmüş; düşen parçalardan bir tanesi de aşağıda sepette çalışan S.T.’un üzerine gelerek yaralamıştır. B Blokta söz konusu kaza gerçekleşirken, ben sorumlusu olduğum A Blokta katları kontrol etmekteydim. Kaza anında, B Bloku da görebilecek şekilde 17’nci kat balkonda duruyordum. B Blok tarafından sesin geldiğini gördüğümde, kafamı o tarafa çevirince, aşağı düşen parçaları gördüm. Tam o sırada, kule vinç H-20 kalas yükünü almış binanın diğer tarafına doğru götürmeye devam ediyordu. Aşağı parçalar düşerken, rüzgarın da etkisi ile binadan oldukça açıldılar; hatta yaklaşık 100 metre ötede yerde kontrol maksadıyla bulunan E.P.Y. çalışanlarının yanına birkaç parça daha düştü. Yerdeki bu çalışanlar, düşen parçalar yanlarına doğru gelirken, hemen yanlarında bulunan perde kalıbının payandaları altına sığındılar. Bütün bunlar olurken, gürültüyü duyan A.Y. Cephe Formeni A. Bey de balkonda yanıma geldi. Ne olduğunu sordu. Tam o sırada sepetteki çalışanlardan birinin oturduğunu, tekrar ayağa kalktığını, sonra yeniden oturduğunu gördüm. Ve durumu, İSG Ekibinin Whatsapp grubundan, “B Blok 8 nolu sepete malzeme düşmüş olabilir, orada bir sıkıntı var gibi, yakın olan kim varsa kontrol edebilir mi?” şeklinde mesaj yazarak arkadaşları uyardım. Daha sonra da blok sorumlusu R.K. ile A.Y. Saha Sorumlusu F.U.’ı arayarak bilgilendirdim. Bulunduğum yerin olaya hakim bir yer olması münasebetiyle, bir süre daha orada kalıp o tarafa geçenlere bilgiler aktardım. (Olayın hemen arkasından A Bloktan inip, B Bloka geçmeye çalışsa idim, en az 15 dakika süre geçerdi. Bu 15 dakikalık süreyi, o bölgeye geçenlere bilgi aktararak daha verimli bir şekilde değerlendirdim.) Arkasından, çalışanın aşağı indirilmesi ile birlikte ben de aşağı inip revire geçtim. Revire gittiğimde ambulans hazırdı ve S.T.’u hastaneye kaldırıyorlardı. Hastaneye gittikten sonra ise çalışanın vefat ettiği haberi geldi. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 4/30 2. Davaya Konu Kaza Öncesi Bazı Olaylar Hakkında Özet Bilgi Mal Sahibi için anahtar teslimi proje yapımı şeklinde A.Y. işverenliğinde inşa edilen projede A, B, C konut bloklar; D, E ofis bloklar ve bir de AVM olarak F blok vardır. Kazaya karışan firmalardan F.İ. A, B, C, F blokların kaba yapısını yapmaktadır. (D, E blokların kaba yapısı bizzat A.Y. tarafından yapılmıştır.) Müteveffa S.T.’un çalıştığı firma olan A.A., bütün blokların cephe giydirme işlerini yapmaktadır. İnşaatta bir yandan kaba yapı devam ederken, aynı zamanda cephe giydirme işine de başlanmıştır. Cephe giydirme işi, elektrikli asma iskeleler (sepet) ile yapılmaktadır. Bu sebeple, genelde üstte kaba yapı çalışanları, alt katlarda aynı cephede cephe çalışanlarının aynı anda çalışmaya devam ettikleri çok sık görülmüştür. Bu kapsamda, aşağıya malzeme düşme riskinin önüne geçebilmek için A.Y. tarafından bir dizi toplu koruma önlemleri alınmıştır. Bunlar, (1) Kaba yapının devam ettiği katların etrafının rüzgar panelleri ile çevrilmesi; (2) Rüzgar panelinin hemen alt katında cephe güvenlik ağları (3) Sepet askı kollarının bulunduğu katlarda sepetlerin üzerini kapatmak maksadıyla alüminyum koruma sacları. Sepetlerin üzerinde üç farklı toplu koruma önlemi olmasına rağmen, zaman zaman sepetlerin üzerine yukarıdan malzemeler düştüğüne rastlanılmaktadır. Çünkü A.Y. tarafından rüzgar panellerinin başka bir projeden getirilmesi sebebi ile M.A. Projesindeki binalara tam oturmamakta, aralarda açıklıklar kalabilmekteydi. Ayrıca, (yine panellerin başka bir yerden getirtilmesi ve projeye göre imal edilmemesi sebebi ile) malzeme alma platformu ya da kolonlar için tırmanır konsol iskelelerin olduğu yerlerde rüzgar paneli takılamıyordu. Yine binanın şeklinden dolayı güvenlik ağlarının da çepeçevre bina etrafını kapattığı söylenemez. Sepetlerin üzerine konulan koruma sacları için de en büyük sorun, kolon arkasına gelen kısımlara koruma sacı takılamamasıydı. Bütün bu sebeplerle de, zaman zaman sepetlerin üzerine yukarıdan malzeme düşmesine rastlanılabiliyordu. Sepetlerin üzerine malzeme düştükçe ve bu konuda ramak kala olaylar yaşanmaya devam ettikçe, A.Y. tarafından sepetlerin üzerinin boşluk kalmayacak şekilde daha geniş platformlarla kapatılması konusunda araştırmalara başlanılmıştır. Bu araştırmalar ve sepetlerin üzerinin tam olarak kapatılma işlemi tamamlanıncaya kadar, bazı sepetlerde çalışma yapılması A.Y. tarafından yasaklanmıştır. Kaza olan B Blok 8 nolu sepet de çalışılmaması gereken bu yasaklı sepetler arasında bulunmaktaydı. (Yasaklı sepetler 27.12.2016 tarihli bir e-posta ile bildirilmiştir.) (EK-1) Sepetlerin üzerinin daha geniş platformlarla kapatılması için N.Ç. firmasına örnek bir platform yaptırılmış; bu platformun montajı A Blok önünde İSG Çalışanları tarafından yapılmıştır. B Blokta kaza olan sepetin daha öncelikli olması sebebi ile, A.Y. tarafından, öncelikle B Blokta takılmasına karar verilmiş; kazanın olduğu gün …/….2018 sabahı A Blok önünden B Blok tarafına alınmış; ama o gün rüzgar olması sebebi ile takılamamış; öğleden sonra da kaza gerçekleşmiştir.(Koruma platformunun A Blok önünden B Blok tarafına alınması ile ilgili görseller EK-2’dedir.) Öte yandan, A.Y. yönetimi tarafından, N.Ç. firmasından temin ettiği örnek platformun çok fazla kullanışlı olmaması sebebi ile (malzeme alma platformuna benzeyen) yeni platformlar yapılmasına karar verilmiş, malzemeler temin edilmeye başlanmış; ancak bu platformların imalatına başlanılmamıştır. (Söz konusu platformların malzemeleri Aralık 2016’da gelmiş; İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 5/30 malzemeler sahada bekletilmiş; platform imalatına Ocak 2017’deki kazadan sonra başlanılmıştır.) Burada sorgulanması gereken bir husus bulunmaktadır: A.A., A.Y. M.A. Şantiyesinde fiili olarak Mayıs 2016’da çalışmaya başlamıştır. Kaza gerçekleşme tarihi (Ocak 2017) kadar geçen 6-7 aylık sürede sayısız ramak kala olaylar yaşanmasına rağmen, günlük/geçici/sorunu tam çözmeyen/daha basit tedbirlerlerle önlem alınmaya çalışılmış; iş ancak kısmen durdurulmuş; kısmen durdurulsa bile durdurulan bölgelerde de imalat planlanmaya devam etmiş, bu sebeple taşeron firma işi durdurma yasağına rağmen çalışmaya devam etmiş; yasağa rağmen çalışmaya devam eden taşerona ciddi bir yaptırım uygulanmamış, sadece uyarılmakla geçiştirilmiştir. Ne zaman kaza gerçekleşmiş, ancak ondan sonra şantiyede yetkili ne kadar kişi varsa hep birlikte sahaya çıkıp (Bakınız EK-3 fotoğraflar) alınması gereken önlemler tartışılmış; önlemler alınıncaya kadar iş tamamen durdurulmuş; bir ay gibi kısa bir süre içerisinde de 3 blokta toplam 36 adet koruma platformu imal edilerek yerine montajı gerçekleştirilmiştir. Meydana gelen kazanın gerçek nedenini bulabilmek için, kaza oluncaya kadar geçen 6-7 aylık sürede bir çok ramak kala olay gerçekleşmesine rağmen, söz konusu önlemlerin neden kaza sonrasına bırakıldığı; gerçek koruma özelliği olan platformların alımına kimlerin karar verdiği; para harcanması konusunda kimlerin yetki verdiği; daha önce söz konusu platformların alımı konusunda neden para harcanmadığı; alınan malzemelerin montajı konusunda neden beklenildiği ve malzemelerin sahada bekletildiği (Bakınız EK-4) konuları sorgulanmalıdır. Bu arada sadece A.Y. yönetimi değil, aynı zamanda sahadaki iş güvenliği uzmanları olarak bizler de, eldeki mevcut imkanlarla çözümler üretmeye çalışıyorduk. Bu kapsamda B Blokta bizzat iş güvenliği uzmanları olarak fiilen çalışarak örnek bir güvenlik ağı uygulamamız olmuştur. (Fotoğrafları EK-5’tedir.) Sepetlerin üzerine file kapatılması; iş güvenliği uzmanlarının sahadaki mevcut imkanları kullanarak önlemler almaya çalışması; sepet koruma platformu yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılmaya bir türlü başlanılmaması ve bu konudaki serzenişler, koruma platformu malzemelerinin sahada beklemesi, A Blokta montajı yapılan koruma sacının kaza günü B bloka aktarılması (rüzgar sebebi ile takılamamıştı) vb konularla ilgili olarak, Yalçın KILIÇ ve F.U. arasındaki Whatsapp yazışmalarının bir kısmı EK-6 dosyadadır. Sepetlerin üzerinin düzgün bir şekilde kapatılması için araştırmalar devam ederken, bu maksatla malzemeler temin edilmiş, montajı için beklenirken, ve çalışılması uygun olmayan sepetler tespit edilerek bunlarda çalışılması A.Y. tarafından yasaklanmışken, bütün bu çabalara rağmen, yasaklı olan bir sepette çalışma yapılmış; ve maalesef kaza gerçekleşmiştir. Burada kusur yönünden bakıldığında şahsi kanaatim şu şekildedir: (1) En başta, kaba yapı devam ederken cephe giydirme işlerine başlanması akla gelen ilk kusur olmaktadır. (2) M.A. şantiyesinde A.A., Mayıs 2016’da faaliyete başlamış; kaza Ocak 2017’de gerçekleşmiş; bu arada birçok ramak kala olay yaşanmış; buna rağmen kalıcı bir çözüm üretilmeden A.Y. da, A.A. da hız kesmeden faaliyetlerine devam etmişlerdir. (3) Kalıcı çözüm üretmek için bazı çabalar olsa da, geç kalınmış; hatta zaman zaman ihmalkar davranılmıştır. Örneğin, kalıcı çözüm için getirilen platform malzemeleri Aralık İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 6/30 2016’da şantiyeye gelmesine rağmen, montaj çalışmalarına Ocak 2017’deki kazadan sonra başlanılmıştır. (4) Her ne kadar, Aralık 2016’da çalışılması uygun olmayan sepetler tespit edilerek yasaklansa bile yine de sepetlerde çalışma sürdürülmüştür. Bu konu birkaç kez tespit edilip görüldükçe uyarılar yapılsa da yasaklı sepetlerde çalışılmaya devam edilmiştir. Bunun iki sebebi olabilir: a) A.Y. cephe şefliği tarafından işin zamanında bitirilmesi için A.A.a baskı kurulmuş olabilir, b) Kalfalar (yani A.A.un taşeronları) hak ediş alabilmek maksadıyla imalat yapmak istediklerinden çalışanları sepete çıkarmış olabilirler. En azından yasaklı sepetlerde çalışmalar devam ettiği birkaç kez tespit edildikten sonra, bazı sepetler serbest iken bazılarının yasaklanması işleminin yürümediği göz önünde bulundurulmalı; ve bunun neticesinde de A.Y. tarafından kalıcı çözüm üretilinceye kadar sepetlerdeki çalışmalar tamamen durdurulmalıydı. Kaba yapı devam ederken cepheye başlanılması; toplu koruma önlemlerinin alınmasında geç kalınması; toplu koruma önlemleri alınmamışken yasaklı sepetlerde çalışılmaya devam edilmesi vb hataların da bana kalırsa tek bir sebebi olabilir: O da ihaleye girilirken, Mal Sahibi’ya verilen “projenin 1000 günde bitirileceği”ne dair taahhüt. Bu süre kısıtlaması nedeniyle, iş güvenliğinde zafiyetler oluşsa bile, hiç hız kesmeden inşaata devam edilmiştir.Bu süre baskısını, sadece bu kazada değil, diğer bir çok imalatta da görülmüş; bu sebeple kaza ile sonuçlanmasa da iş güvenliğinde zafiyetler oluşabilmiştir. Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği Madde 9: İşveren veya proje sorumlusu, projenin tasarımının yapılması ve hazırlanmasının çeşitli aşamalarında, özellikle de aşağıda belirtilen durumlarda, … risklerden korunma ilkelerini göz önünde bulundurur: a) Yapı işinin, aynı anda veya birbiri ardına gerçekleşen farklı unsur ve aşamalarını planlamak amacıyla mimari, teknik ve organizasyonel konulara ilişkin karar alırken, b) İşin ya da iş aşamalarının tamamlanması için ilgili meslek disiplinindeki kriterler de dikkate alınarak gereken süreyi hesaplarken. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, 1000 günlük taahhüt süresi hesaplanırken, yönetmeliğin 9’uncu maddesindeki süre hesabı ile ilgili hükmün göz ardı edildiği açıkça görülebilmektedir. 3. A.Y. M.A. Projesi Alt Yüklenicilerin (Taşeronların) Organizasyonu 3.1.Taşeron Organizasyonu: Proje aslında Mal Sahibi’ya ait bir projedir. Mal Sahibi, işin tamamını anahtar teslimi usulü A.Y.ya vermiş; A.Y. da işi kısımlara bölmek suretiyle ve İŞVEREN sıfatıyla alt yüklenicilere taşere etmiştir. Hatta taşeronun taşeronu gibi uygulamalara da rastlanılmaktadır. (Örneğin A.Y., mekanik tesisat işlerini A.E. isimli bir şirkete taşere etmiş; A.E. da bu işi yine kısımlara bölmek suretiyle üç dört farklı firmaya taşere etmiştir.)Bu şekilde şantiye devamınca 50’ye yakın firma taşeron olarak çalışmıştır. Şantiyede (örneğin, kaba yapı, cephe işleri, duvar işleri, asansör, elektrik vb) her bir kalem iş için farklı taşeronlarla anlaşma yapılmıştır. Hatta zaman zaman aynı konudaki işler de kısımlara bölünmek suretiyle aynı anda şantiyede faaliyette bulunmak üzere farklı taşeronlarla da anlaşma yapıldığına rastlanılmaktadır. Örneğin, ince yapı işleri, her bir blok için farklı taşeronlara teslim edilmiştir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 7/30 Bu kapsamda, davaya konu kaza ile ilgili firmalardan olan, kaba yapı işleri F.İ.a; cephe işleri A.A.a verilmiştir. Kaba yapı firması F.İ.ın şantiye şefi ve aynı zamanda işveren vekili T.Ç. cephe firması A.A. firmasının şantiye şefi ve aynı zamanda işveren vekili A.M.’dır. Her ne kadar, resmi bir firma sgk açılışı olmasa da, cephe firması olan A.A., kendi içinde farklı taşeronlara işi vermekte; bu taşeronlar sahada Kalfa sıfatı ile kendi namlarına işçi çalıştırmakta ve iş yapmakta; yaptıkları iş gereği hak ediş almaktaydılar. Müteveffa S.T. isimli çalışan da, A.G. isimli bir taşerona (kalfaya) bağlı olarak çalışmaktaydı. Bunun yanında, her taşeron firmanın kendi içerisinde, çalıştığı bloklardaki işleri ve iş güvenliği önlemlerini takip etmeleri amacıyla teknik sınıflardan birer blok sorumlusu personel çalıştırmakta idi. Söz konusu blok sorumluları, bir nevi işvereni temsil eden vekilleri sıfatı ile görev yapmakta idiler. Nitekim kendilerinin görevlendirme belgelerinde de bu durum açıkça görülebileceği gibi, EK-7’de sunulan WA yazışmaları ile EK-8’de sunulan e-posta metninden de bu durum net bir şekilde anlaşılabilmektedir Kaza gerçekleştiği sırada sorumlusu olduğum A Blok ile kazanın gerçekleştiği B Bloktaki sorumlular aşağıda olduğu gibidir: A Blok sorumlusu B Blok sorumlusu F.İ. Ö. B. A.A. E.D. H.D. Kazanın gerçekleştiği B Bloktaki, kaba yapı firması F.İ. ile cephe firması A.A. blok sorumlularının bu tür faaliyetleri kendi aralarında koordine etmeleri maksadıyla yapılan bir WA yazışması EK-9’da sunulmaktadır. 3.2.Konunun Yasal Mevzuat Açısından Değerlendirilmesi: Alt İşverenlik Yönetmeliği - Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları: MADDE 4 – (1) Asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için;……b) Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.……ç) Alt işverene verilen iş, …asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır. Çalışma Mevzuatının İlgili Hükümlerine Göre Asıl İş – Yardımcı İş Ayırımı: İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işlere de yardımcı iş deniliyor. Söz konusu projede asıl iş, beş bloktan oluşan M.A. Projesinin anahtar teslimi işidir. Kaba yapının ya da cephe işlerinin yapılması asıl işin bir parçası mıdır, yoksa yardımcı bir iş midir diye sorulduğunda, kuşku götürmeyecek bir şekilde asıl işin bir parçası olduğu görülebilmektedir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 8/30 Bu işler yardımcı iş sayılamayacağına göre, alt işverenlere taşere edebilmek için geriye tek bir şart kalmaktadır, o da “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması”dır. A.Y. gibi büyük projelere imza atmış bir müteahhit firma için kaba yapının ya da cephenin yapılmasının teknolojik nedenlerle uzmanlık alanı dışında kalabileceği söylenemez. (Belki, Telekom hatlarının döşenmesi ya da asansör montajı gibi çalışmalar teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirdiği söylenebilir, lakin kaba yapı için bunun söylenmesi mümkün değildir. Nitekim, D, E Blokların kaba yapısı alt işverene taşere edilmeyip, doğrudan A.Y. tarafından yapılmıştır.) Bu durumda, kaba yapının ya da cephe işlerinin alt işverene taşere edilebilmesi için, (1) yardımcı işlerden olması (2) teknolojik neden olarak belirtilen iki şartı da sağlamamaktadır. Bu yönüyle de asıl işin kısımlara bölünerek alt işverenlere verilmesi yasal mevzuata aykırıdır. İşin bu kadar fazla kısımlara bölünmesi ve bu kadar fazla taşeron firmanın sahada bulunması sebebi ile de koordinasyon konusunda sürekli sorunlar yaşanmış; bu koordinasyon sorunlarından biri neticesinde de davaya konu kaza meydana gelmiştir. (Koordinasyon sorununa savunmanın ilerleyen kısımlarında belgeleri ile birlikte daha detaylı yer verilecektir.) 3.3.İşin Kısımlara Bölünmek Suretiyle Alt İşverenlere Verilmesi Halinde Ana İşverenin (A.Y.nın) Yasal Sorumluluğu: Her ne kadar söz konusu olayda, ölen çalışanın cephe işlerini yapan taşeron firma A.A. personeli; malzemeyi düşüren çalışanların da kaba işleri yapan taşeron firma F.İ.ın personeli olmalarına rağmen, işin tamamı A.Y.ya aittir. Bu sebeple, alınması gereken önlemler ile firmalar arasındaki koordinasyon A.Y. tarafından koordine edilmelidir. Yasal mevzuatımızda bu konu şu şekilde düzenlenmiştir: 4857 s. İş Kanunu Madde 2: “ (altıncı fıkra) … asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Alt İşverenlik Yönetmeliği (RG. 27010, 27.09.2008) Madde 10/g: asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden, alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı” Bu konuda daha önceden alınmış bir Yargıtay kararında; “Asıl işverenin denetim ve gözetim sorumluluğu olduğu, bu sebeple alt işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiği” belirtilmiştir. (Yargıtay HGK 2012/21-732 E. 2013/207 K. 06.02.2013) Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği (RG. 28786, 05.10.2013) EK-4/A Madde 29: “Vinç veya benzeri makinelerin kullanılması sırasında, yüklenen malzemenin iskeleye takılmaması için gerekli tedbirler alınır.” şeklinde ifade edilmek suretiyle yaşanan kaza ile doğrudan alakalı bir konuyu hüküm altına almıştır. Her ne kadar, kule vinç operatörü M.K., F.İ. çalışanı olsa da, söz konusu vincin sadece F.İ.a değil, sahadaki diğer bütün alt yüklenicilere de hizmet veriyor olması; ayrıca hangi vincin hangi saat diliminde hangi firmaya çalışacağının tespitinin A.Y. tarafından İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 9/30 programlanması gibi, hususlar göz önünde bulundurulduğunda, kule vinç ile ilgili düzenlemelerin A.Y. tarafından yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda, Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliğinin yukarıya çıkarılan hükmü ile ilgili önlemlerin de A.Y. tarafından alınması gerekirdi. Lakin, A.Y. tarafından hazırlanan ve sureti EK-10’da sunulan Sağlık ve Güvenlik Planı Sayfa 53’te yer alan “Kaldırma Makinelerinde İşletme Güvenliği” başlığı altında bununla ilgili her hangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. A.Y. Sağlık ve Güvenlik Planında kaldırılan yükün iskeleye takılmaması maksadıyla nasıl önlemler alınacağına dair her hangi bir düzenlemenin yer almamasının yanında; kazanın gerçekleştiği malzeme alma platformunun yerinin de yanlış tespit edildiği söylenebilir. Bunun iki gerekçesi vardır: Bunlardan birincisi, malzeme alma platformunun bulunduğu köşelerde, platformun üzerinde yukarıda iki ayrı tırmanır iskele bulunduğundan, yükün kaldırılması için oldukça dar bir alan kalmakta idi. Bu sebeple, 20.10.2018’de yükün kaldırılması sırasında tırmanır iskelelere takılması ile ilgili bir video kaydı EK-11’de yer almaktadır. (Söz konusu video kaydı, aynı gün içerisinde gerek F.İ. ve gerekse A.Y.’nın ilgili personeli ile WA üzerinden paylaşılmıştır.) Malzeme alma platformunun yerinin yanlış olması ile ilgili diğer bir konu ise, platformun vinç operatörünün görmeyeceği bir köşeye konulmuş olmasıdır. Kule vinç kabininden çekilen fotoğraf EK-12’de yer almaktadır. Her ne kadar, kule vinçlerin telsizi olan bir işaretçi ile görülemeyen noktalarda yönlendirilmesi mümkün olsa da; işaretçinin hata yapma ihtimali karşısında, platformun vinç operatörünün görebileceği bir yere koyma imkanı varken, tam ters bir köşeye konulmuş olması yaşanan kazanın bir başka sebebini oluşturduğu kanaatindeyim. 3.4.İşin Kısımlara Bölünerek Taşeronlara Verilmesi Sonucu Olarak İşverenin (A.Y.nın) Kendi İçerisindeki Organizasyonu: Şantiye büyük olduğundan, haliyle işin organizasyonu bakımından, A.Y. da kendi içerisinde (kaba yapı, ince yapı, mekanik, elektrik vb şekilde) bölüm şefliklerine ayrılmıştır. Bölüm şeflikleri kendi konularıyla ilgili olarak kendilerine bağlı taşeronlarla sürekli irtibat halinde olmakta; iş programına göre yapılacak işleri takip etmekte; gerektiğinde program revizyonu yapabilmekte; imalatı farklı yönlere kaydırabilmekte, taşeronları bu maksatla yönlendirmektedirler. (A.Y. içerisinde kaba yapı şefi F.T., cephe şefi Ü.D.’dır.) Bunun yanında, bölüm şeflikleri arasında da koordinasyonun sağlanabilmesi için kendi aralarında toplantılar yapıldığı gibi; haftada bir gün de, taşeron firma temsilcileri ile bölüm şeflerinin katıldığı büyük bir toplantı icra edilmekte; bu toplantıda o hafta içerisinde hangi taşeronun hangi blokta ne iş yapacağı görüşülmekte ve karara bağlanmaktadır. Bilindiği üzere, inşaat şantiyelerinde altlı üstlü çalışma yapılması son derece tehlikelidir. Ne kadar çok toplu koruma tedbiri alınırsa alınsın, altlı üstlü çalışma yapılmaması gerekir ki, neticede davaya konu kaza da alınan birçok toplu koruma tedbirine rağmen altlı üstlü çalışma sebebi ile yaşanmıştır. Hangi firmanın ne zaman nerede çalışacağı konuşulduğundan, kaba yapı ve cephe şefleri ile taşeron temsilcileri bir arada olduğundan, altlı üstlü çalışma yapılmaması konusunda bu toplantılarda iş organizasyonu yapılması gerekirdi. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 10/30 4. A.Y. M.A. Projesi İSG Organizasyonu 4.1.İşveren (A.Y.) Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü: Daha proje aşamasından başlamak üzere, inşaatın devamı müddetince ve oturum başladıktan sonra da bakım onarım sırasında alınması gereken güvenlik önlemlerinin tespiti, yapılacak işlerin sırası ve zamanının tespiti, bunların uygulamaya konulması ile şantiyede bulunan diğer alt yükleniciler arasındaki koordinasyonu temin etmek maksatlarıyla Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü ataması yapılmış; inşaat devam ettiği müddetçe hangi iş yapılırken hangi güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği hakkında Sağlık ve Güvenlik Planı oluşturulmuştur. Yapı İşlerinde İSG Yönetmeliği 8-11 maddelerde detaylı bir şekilde izah edilen Sağ. Güv. Koord.nün görevleri EK-13’de özet olarak çıkarılmıştır. A.Y. tarafından M.A. Şantiyesi için oluşturulan Sağlık ve Güvenlik Planının sureti EK-10’da sunulmuştur. Söz konusu planda, 17.20 İskele Çalışmaları maddesi altında kazanın gerçekleştiği asma iskelelerde nasıl güvenlik önlemleri alınacağı belirtilmişken, asma iskelelerin üzerine malzeme düşme riskini ortadan kaldırmak maksadıyla ne gibi güvenlik önlemleri alınması gerektiği konusunda her hangi bir düzenlemeye gidilmemiştir. 4.2.İşveren (A.Y.) İSG Birimi: Şantiyenin tamamında uygulanmakta olan İSG Yönetim Sistemi, A.Y. İSG Birimi tarafından ortaya konulmaktadır. Bu kapsamda, çalışanlara verilecek eğitimler, kullanılacak dokümantasyon, yapılacak kontroller, raporlamalar, sahadaki isg organizasyonları, hangi iş güvenliği uzmanının nerede görevlendirileceği vb uygulamaların tamamı İSG Birimi tarafından organize edilmektedir. İSG Birimin başında A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve aynı zamanda inşaat mühendisi olan G.S. bulunmaktadır. Onun da altında, saha koordinatörü olarak B sınıfı İş Güvenliği Uzmanı F.U. bulunmaktadır. Ayrıca dokümantasyondan sorumlu bir B sınıfı iş güvenliği uzmanı; şantiyedeki bütün çalışanların İSG eğitimlerini vermek üzere bir C sınıfı iş güvenliği uzmanı da aynı İSG Biriminde görevlendirilmektedir. 4.3.Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB): A.Y. İSG Birimince ortaya konulan İSG Yönetim Sistemi kapsamında A.Y. olarak dışarıdan bir OSGB ile anlaşma yapılmıştır. Bu OSGB tarafından, A.Y. İSG Birimi tarafından bildirilen sayıdaki iş güvenliği uzmanı şantiyede tam zamanlı görevlendirilmektedir. Sahada görevlendirilecek bu iş güvenliği uzmanlarının seçimi, işe alım süreçleri tamamen A.Y. İSG Birimince gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda hangi uzmanın hangi taşerondan sorumlu olduğu, hangi blokta görev yapacağı konusunda da karar yine A.Y. İSG Birimi (G.S.) tarafından karar verilmektedir. Yine A.Y. İSG Birimi tarafından ortaya konulan yönetim sistemi kapsamında, şantiyede faaliyette bulunan taşeron firmaların dışarıdan İSG hizmeti almasına müsaade edilmemekte; taşeron firmalar için iş güvenliği uzmanı görevlendirmeleri, şantiyede tam zamanlı görev yapan uzmanlar arasından yapılmaktadır. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 11/30 A.Y. İSG Biriminin ortaya koyduğu yönetim sistemi kapsamında, OSGB’ye bağlı olarak çalışan sahadaki iş güvenliği uzmanları (bizler) raporlamaları A.Y. İSG Birimine yapmakta; çalışma usul ve esasları yine A.Y. İSG Birimince ve başındaki G.S. tarafından yönlendirilmekte idi. Bu konuya örnek olması bakımından G.S. ile yapılan e-postalardan biri EK-14’te, iki adet WA sohbeti ekran görüntüsü EK-15’te sunulmuştur. Söz konusu yazışmalar incelendiğinde, A.Y. M.A. Şantiyesinde İSG’nin başında bulunan kişi olarak G.S.’ın işveren adına İSG Yönetim Sistemini kurma ve işletme, uygunsuzluk halinde işi durdurma, ceza yazma vb yetkileri kullanabildiği görülebilmektedir. Sahadaki çalıştırdıkları işçi sayılarına bağlı olarak, her bir uzmana 3-6 arasında değişen sayıda taşeron firma düşmektedir. Taşeron firmalara görevlendirilen iş güvenliği uzmanları, bu firmaların isg dosyalarının hazırlanmasından sorumludurlar. (Not: kullanılacak olan belge örnekleri, risk değerlendirmeleri, acil durum planları vb dokümantasyonun tamamı A.Y. İSG birimince ortaya konulduğundan, bu kapsamda taşeron firmaya görevlendirilen uzmanın sorumluluğu, sadece, hazır dokümantasyonda isimlerin değiştirilmesi ve imzaların alınmasından ibaret olmaktadır.) Sahada toplam 5 blok bulunmaktadır. 22 Kasım 2016’da, sahadaki iş güvenliği uzmanlarına bu bloklar paylaştırılmıştır. Bu paylaşıma göre A Blok sorumlusu Yalçın KILIÇ, B Blok sorumlusu R.K., C Blok sorumlusu E.G.; D ve E Blokların sorumlusu da F.U.’dır. Bloklardan sorumlu tutulan iş güvenliği uzmanları ile birlikte çalışan ve doğrudan A.Y. SGK’sına kayıtlı 3-5 işçi bulunmaktadır. Bu işçiler, alınan toplu koruma önlemlerinin idamesini sağlamakta; bunların yer değişimini gerçekleştirmekte, şaftları kapatmakta; ihtiyaç olan yerlerde korkuluklar yapmaktadır. Bloklardan sorumlu iş güvenliği uzmanlarının görevleri ise (1) Toplu koruma tedbirleri için çalışan bu işçileri yönlendirerek, yapılacak işleri takip etmek; (2) Sorumlu olduğu blokta taşeron firma çalışanlarını kontrol ederek bunların raporlamasını yapmak; (3) Her hangi bir uygunsuzlukla karşılaştığında, firma yetkililerine bildirmek ve bunların raporlamasını yapmak. İş güvenliği uzmanlarının sorumlu olduğu blokta, diğer bloklardan sorumlu uzman arkadaşlarının resmi olarak atandığı taşeron firmalar olabileceği gibi; bir uzmanın resmi olarak atandığı bir taşeron firma kendi sorumlu olduğu blokta değil başka bir blokta çalışıyor olabilmektedir. Bu kapsamda, her uzman sadece kendi sorumlu olduğu blokları kontrol edebildiğinden (hatta kendi sorumlu olduğu bloku kontrol etmeye bile zaman yetmemekte idi) diğer bloklarda kendisine resmen atanmış olan diğer firmaları kendisinin kontrol etme imkanı yoktu.(Not: A.Y. İSG Birim yetkilisi G.S.’ın iş güvenliği uzmanları ile yaptığı bir toplantıda, blokların kontrolü için zamanın yetmediği, her blokta asgari birer de C sınıfı uzman daha görevlendirilmesi talebi iletilmiş; bu talep gerçekleşmemiştir.) 4.4.İş Güvenliği Uzmanlarının Alt Yüklenicilere Görevlendirilmeleri: Bu arada dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise; OSGB tarafından A.Y. M.A. Şantiyesinde görevlendirilen iş güvenliği uzmanlarına, A.Y. İSG Birimi tarafından alt yüklenicilerin iş güvenliği uzmanları olmaları yönünde görevlendirmelerinin yapılması idi. Bu konuda uygulama ile ilgili kesin bir bilgim olmamakla birlikte, iş güvenliği uzmanlarının ücretleri A.Y. tarafından OSGB’ye ödenmekte; A.Y. da ödediği bu ücret karşılığında alt İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 12/30 yüklenicilerin çalışan sayısı ile orantılı olarak alt yüklenicilerin hak edişinden aylık kesintiler yapmakta idi. İş güvenliği uzmanlarının alt yüklenicilere görevlendirmeleri sırasında, o anda alt yüklenici çalışan sayısı ne ise, ya o sayıya göre ya da daha düşük bir rakam üzerinden iş güvenliği uzmanının ataması yapılmakta idi. Lakin, çalışan sayısı arttığında, daha fazla çalışan hak edişten daha fazla kesinti anlamına geleceğinden, iş güvenliği uzmanlarının görev süreleri konusunda bir düzeltme yapılmıyordu. Öte yandan, sahadaki iş güvenliği uzmanı sayısının da yetersiz olması münasebeti ile, A.Y. İSG Birimi tarafından yapılan atamalar da gerçek sayıyı yansıtmıyordu. Çünkü, alt yüklenicinin çalışan sayısının daha az değil de, net rakam olarak girilmesi halinde, daha fazla iş güvenliği uzmanı görevlendirmesi yapılması gerekecekti. Kısacası, alt yüklenicilere iş güvenliği uzmanı ataması yapılırken, çalışan sayısının az gösterilmesi, alt yükleniciler açısından daha az hak ediş kesintisi; A.Y. açısından da daha az iş güvenliği uzmanı görevlendirmek anlamına gelmekte idi. EK-16’da yer alan ÇSGB İSG Katip Atama Sözleşmelerinden anlaşılacağı üzere, şahsım adına A.A. firmasına atamalarım şu şekildedir: 26.09.2016 – 02.12.2016: 59 kişi, 2360 dk 07.12.2016 – 04.03.2017: 165 kişi, 6600 dk. Kazanın gerçekleştiği 12.01.2017 itibari ile, benim A.A.a görevlendirmem sadece 165 kişi içindir. Oysa, SGK kayıtları incelendiğinde, söz konusu tarihlerde A.A. çalışan sayısı yaklaşık 220 olduğu görülebilecektir. Kısacası, A.A.da çalışan yaklaşık 55 kişinin iş güvenliği uzmanı ben değildim. O tarihte A.A. SGK’sı altında bulunan 55 kişinin iş güvenliği uzmanı ben değilsem, bu durumda kazada ölen S.T. isimli A.A. çalışanının iş güvenliği uzmanının benim olduğum iddia edilemez. 4.5.Taşeron Firma İSG Sorumluları A.Y. ile taşeron firmalar arasında yapılan sözleşmelerde, firmaların kendi çalışanlarından birini İSG Sorumlusu olarak görevlendirmesi gerekmektedir. İSG sorumlusu tayinindeki başlıca maksat; iş güvenliği uzmanlarının günlük saha denetimleri sırasında tespit edip bildirdikleri uygunsuzlukların düzeltilmesi için firma bünyesinde girişimlerde ve koordinede bulunmak; zaman zaman kendi yapacağı saha denetimleri ile de uygunsuzlukların giderilmesi konusunda çalışmalar yapmak. Bu kapsamda, cephe firması olan A.A., İSG Sorumlusu olarak S.A.’ı; kaba yapı firması olan F.İ., İSG Sorumlusu olarak E.B.’tır. S.A.’a ait görevlendirme yazısı EK-17’dedir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 13/30 5. Yasal Mevzuat Açısından İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Cezai Sorumluluklarının İrdelenmesi: 5.1.İşveren Sorumluluğunun Kusursuz Sorumluluk Kapsamında İrdelenmesi; Yasal mevzuatımız, işyerinde olan veya olmayan, yapılan veya yapılamayan her şeyden işvereni sorumlu tutmuştur. Bu kapsamda işverenin sorumluluğu “Kusursuz Sorumluluk” olarak nitelendirilebilir. Kusursuz Sorumluluk hallerinde, bir kimsenin başka bir kişiye zarar vermesi ve bu zararla zarar verenin fiili arasında nedensellik bağının olması (yani işçinin, o işverene ait işyerinde çalışması) sorumluluk için yeterlidir. Bu itibarla, yasalarla kusur aranmaksızın sorumlu kabul edilen kimselerin eylemlerinden zarar gören kişiler, karşı tarafın olayda kusuru bulunduğunu ispat etmek zorunda olmadıkları gibi, kusursuz sorumlu sayılan kişi ya da kurum olayda kusuru bulunmadığını ispat etmekle sorumluluktan kurtulamaz. Bu cümleyi, daha anlaşılabilir bir halde yazarsak; işyerinde bulunduğu bir sırada, ya da yaptığı iş sebebi ile herhangi bir zamanda herhangi bir zarara uğrayan işçi, işverenin kusurunun bulunduğunu ispat etmek zorunda değildir. Aynı şekilde, işveren de, olayda kusuru bulunmadığını ispatlasa bile sorumluluktan kurtulamaz. Nitekim 6331 s. İSGK da, işverenin genel yükümlülüklerini ele alırken, “İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınmasının, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı” ifade edilmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde de, benzer şekilde, “Risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olmasının; işverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı” şeklinde belirtilmiştir. Örneğin, bir Yargıtay kararında; İşveren işçilerinin getirilip götürülmesi için araç kiralayarak bir başka biriyle taşıma sözleşmesi yapmıştır. Bu taşıma sözleşmesi gereğince işçiler taşınmakta iken meydana gelen kazada üçüncü şahıs kendi aracı ve şoförü ile taşıma işlemini gerçekleştirmesine rağmen, aracın şoförü işverenin emir ve talimatı altında olması nedeniyle üçüncü kişi sayılmayarak işverenin kazadan sorumlu sayılması gerektiği konusunda hüküm kurulmuştur. Bir başka Yargıtay kararında da, işveren sorumluluğu ele alınırken, “Kaçınılmazlık ilkesinin ancak fennen önlenmesi mümkün olmayan olaylar için geçerli olacağı; önlenebilecek olaylar için ise işverenlerin sorumlu tutulması gerekeceği; bunun yanında kazanın sadece gerçekleşmesinde değil, kaza sonrasında ağır neticeler doğurmasında da işverenin önlem eksikliği ya da ihmalinin bulunup bulunmadığının göz önüne alınması gerektiği” hükme bağlanmıştır. (Yargıtay 21. HD. 2014/21190 E. 2015/2544 K.) Yine başka bir Yargıtay kararında “İş güvenliği kurallarına ve teknolojinin gerekli kıldığı önlemlere uyulmaması işverenin kusurlu davranışı olarak kabul edilmelidir” şeklinde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 21. HD. 2013/21984 E. 2014/16206 K.) Bir Yargıtay kararında da, özetle “İşverenler, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı taktirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceklerdir. Çalışma hayatında süregelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez” hükmü kurulmuş; her İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 14/30 ne olursa olsun, işverenlerin gerekli önlemleri almaları gerektiği ifade edilmiştir. (Yargıtay 10. HD. 2014/19586 E. 2016/11328 K.) 1998 tarihli bir Yargıtay kararında da, “İşveren, mevzuatta belirtilmese dahi, şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyorsa, bu tedbiri almak zorundadır. Bu konuda, olanakların yetersizliği, süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri, tedbir alma yükümünü ortadan kaldırmaz” denilerek, imkansızlıkların asla bahane olamayacağı, kazaların önlenmesi için işverenin her ne gerekiyorsa yapması gerektiği belirtilmiştir. (Yargıtay 9HD 09.11.1998, 7518/7851)(Tekstil İşveren Dergisi,Temmuz 1999, s.18-19) İşveren her türlü güvenlik tedbirini almasına rağmen, işçi uygulamaktan kaçınsa bile, bir olay halinde işverenin sorumluluğu devam etmektedir. Çünkü işverenin sorumluluğu, tedbirleri almak ile bitmemekte, aynı zamanda aldığı bu tedbirleri uygulamak/uygulatmak zorundadır. Eğer bütün uyarılara rağmen çalışan hala güvenlik tedbirlerine uymamakta ısrar ediyorsa, bu durumda işverene 4857 s. İş Kanunun 25/II/ı maddesini uygulama hakkı doğmaktadır: “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi“ işverenin iş sözleşmesini derhal fesih için bir gerekçe oluşturmaktadır. Nitekim, 1978 tarihli bir Yargıtay kararında, “işverenin sadece güvenlik önlemlerini almakla kalmayıp, aynı zamanda bu önlemlere uyulup uyulmadığının takip sorumluluğu bulunduğu” yönünde hüküm kurulmuştur. Söz konusu Yargıtay kararı, aynı zamanda işverenin kusursuz sorumluluğu olduğu konusundaki görüşü de desteklemektedir. (Yargıtay 10 HD,1978/2077 E. 1978/7689 K.) Son yıllardaki uygulamada ise, kusur sorumluluğu, iş güvenliği uzmanı – işveren arasında paylaştırılmaktadır. Hatta uygulamada, iş güvenliği uzmanlarının payına daha çok sorumluluk düştüğü gözlemlenmektedir. Uygulamadaki bu durum, işverenin bulunduğu konum, yaptırım gücü ve ilgili diğer Kanun hükümleri ile çelişmektedir. Bazı işverenler, son yıllarda özellikle iş güvenliği uzmanları ile sorumluluğu paylaşmanın verdiği rahatlıkla birlikte, İSG ile ulaşılmak istenen nihai hedefi göremeyip, yukarıda da izah edildiği üzere, sadece ilk baştaki maliyetlere takılabilmektedir. Bunu önlemek için de, 6331 s. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve eki yönetmeliklerle işverenlere birçok yükümlülükler ve bu yükümlülüklere uyulmaması halinde bazı yaptırımlar getirilmiştir. 6331 s. Kanun, bu yükümlülükler ve yaptırımlarının neler olduğunu tek tek saydıktan sonra, uygulamada her hangi açık bir alan kalmaması maksadı ile de, bir maddesinde, Kanun kapsamında çıkarılacak yönetmeliklerin ortaya koyduğu yükümlülüklere uymayan işverenlere her biri için 1000’er Türk Lirası ceza uygulanacağı ifade edilmiştir. Benzer şekilde, özellikle büyük şantiyelerde ana yüklenicinin İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kapsamında, alt yüklenicilere uyguladığı ceza prosedürleri söz konusudur. Lakin yukarıdaki bölümlerde de izah edildiği üzere, bu konuda da çok farklı uygulamalar söz konusudur. Her ne kadar iş sağlığı ve güvenliğinin ilk aşamada maliyeti bir miktar arttırdığı gibi bir görünüm ortaya çıksa da; en nihayetinde, kazaların önlenmesi ile birçok maddi ve manevi kayıplar önlenmekte, işgücü kaybı azalmakta, idari ve cezai sorumluluklarla karşılaşılması engellenmekte, verim ve kalite artmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin amacı insani bir yaklaşımla öncelikle işçinin huzurunu ve mutluluğunu sağlamaktır. Bu önlemler neticesinde mesleki tehlikelerden uzak bir şekilde çalışan işçi fiziki ve ruhsal açıdan sağlıklı bir gelişme gösterir. Bu da iş verimliği ile üretim kalitesine olumlu etki yapar. Neticede kazanan yine işveren olur. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 15/30 Sonuç olarak; yukarıdaki bölümlerde belirtmiş olduğumuz konuları yeniden bir arada değerlendirecek olursak, özellikle inşaat şantiyeleri başta olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında ve uygulamasında, cezai müeyyidelerle ilgili aksayan bazı hususlar ve bunlar için ne gibi tedbirler alınması gerektiğini şu şekilde sıralayabiliriz: 5.2.Yetkisiz Sorumluluk Olamayacağına Dair Yasal Mevzuatın İrdelenmesi; 6331 s. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 8: İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik İş güvenliği uzmanlarının görevleri MADDE 9 – (1) İş güvenliği uzmanları, aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür: a) Rehberlik;1) …iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve genel iş güvenliği kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene önerilerde bulunmak.2) İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirmek. …… b) Risk değerlendirmesi;1) …, risk değerlendirmesi sonucunda alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda işverene önerilerde bulunmak ve takibini yapmak. 5.3.İş Güvenliği ve Ceza Mevzuatı Açısından İş Güvenliği Uzmanlarının Sorumluluklarının İrdelenmesi; 6331 s. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Madde 8 (İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları): “(3) … iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumludur.”(4) Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınır.” Bilindiği üzere, 85’inci maddesi ile taksitle ölüme sebebiyet vermek suçunun cezasını düzenleyen Türk Ceza Kanunu (RG. 25611, 12.10.2004), genel hükümler içeren temel bir yasadır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümleri ortaya koyan 6331 s. Kanun (RG. 28339, 30.06.2012) ise düzenlediği konuda özel hükümler içeren bir kanundur. Türk hukuk sisteminde sonradan ortaya konulan özel hükümler, aynı konudaki genel hükümlerin uygulanmasını engeller. Bu kapsamda eğer 6331 s. yasa ve 5237 s. yasanın düzenlemiş olduğu aynı konuda (iş güvenliği uzmanlarının ihmal ve kusurlarından dolayı sorumluluklarını düzenleyen) hükümler varsa 6331 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Ve 6331 s. yasa ihmal ve kusurlarından dolayı iş güvenliği uzmanlarının hesap verecekleri muhataplarını özellikle belirlemiş ve işverene karşı sorumlu oldukları hükmünü getirmiştir. Yaptırım olarak da, sorumlu bulunan iş güvenliği uzmanlarının belgelerinin 3, 6 ay süreyle ya da sürekli askıya alınabileceği şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısı ile özel nitelikteki bu İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 16/30 hükümler, iş güvenliği uzmanının ihmal ve kusurlarından dolayı sorumlulukları bakımından genel nitelikteki Türk Ceza Kanunu maddelerinin uygulanmasını engellemektedir. Nitekim Türk Ceza Kanunu 5’inci maddesi, “(1) Bu kanunun GENEL HÜKÜMLERİ, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. Dikkat edilecek olunursa, burada sadece (TCK’da 1-75’inci maddeler arasında BİRİNCİ KİTAP’ta yazılı) GENEL HÜKÜMLER’in özel konularda uygulanabileceği hüküm altına alınmıştır. Yani Türk Ceza Kanunun (76-343’üncü maddeler arasında İKİNCİ KİTAP’ta yazılı) ÖZEL HÜKÜMLERİ, özel konuları düzenleyen diğer mevzuat hükümlerine uygulanamayacağı açıkça ortadadır. Taksirle ölüme sebebiyet vermek suçunu düzenleyen 85’inci madde özel hükümlü bir madde olduğundan, özel nitelikteki bir kanun olan 6331 s. Kanunun düzenlediği bir hüküm hakkında uygulanamayacağı net olarak anlaşılabilmektedir. Bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi maksadıyla, doğrudan konu ile ilgili olmasa bile şu şekilde bir örnek verilebilir: Hekimlerin amacı hastaları iyileştirmektir ve bu maksatla çalışırlar. Bunu yaparken de, çalıştıkları hastaneye karşı sorumludurlar. Eğer yanlış bir tedavi nedeniyle hasta iyileşemez ya da ölecek olursa, açılacak dava, hekim aleyhine değil, çalıştığı hastane (ya da Sağlık Bakanlığı) aleyhine açılır; hekim aleyhine ayrıca TCK Madde 85 gereğince dava açılmaz. Eğer hekimin bir kusuru varsa, hastane (ya da Sağlık Bakanlığı) bununla ilgili (daha çok hekimlerle ilgili mevzuat ve Borçlar Kanunu çerçevesinde) kanuni takibatı yaparlar. Benzer şekilde, iş güvenliği uzmanları da iş kazaları olmasın diye çalışır. Çalışırken de işverenlere karşı sorumlu olarak çalışmaya devam ederler. Kaldı ki, hekimler kendi tedavi yöntemlerini uygulama ve karar verme yetkisine sahipken, iş güvenliği uzmanlarının karar verme yetkileri bulunmamaktadır. İş güvenliği uzmanlarınca tavsiye edilen konuların işverenlerce uygulanmaması kanunen mümkündür. Bu kapsamda, açılacak davaların da iş güvenliği uzmanı aleyhine açılmaması, işveren aleyhine açılması; eğer uzmanın hatası varsa ilgili mevzuat çerçevesinde işverenlerin kanuni takibatlarını yapmaları gerekir. Sonuç olarak; Gerek 6331 s. Kanunun ve gerekse iş güvenliği uzmanlarının görev ve yetkilerinin belirlendiği yönetmelikte yukarıya çıkarılan ilgili maddeler incelendiğinde şu neticeye varılmaktadır: (1) İş güvenliği uzmanlarının görevi, araştırmak, riski tespit etmek, giderilmesi konusunda işverene önerilerde bulunmaktır. (2) Her ne yolla olursa olsun (iş güvenliği uzmanının bildirmesi ile veyahut başka yollarla) risk tespit edilip ortaya çıktıktan sonra, o konuda önlem alınması işverenin sorumluluğundadır. İş güvenliği uzmanının riskin bertaraf edilmesine yönelik GÖREVİ – SORUMLULUĞU – YETKİSİ yoktur. İş kazalarına ilişkin soruşturmalarda şüpheli, kovuşturmalarda da sanık olmak, önce sorumlu olabilmek yeteneğini, yanı sıra da kusurun varlığını gerektirmektedir. (3) Davaya konu olaydan önce de sepetlerin üzerine malzemeler düşmüş, risk ortaya çıkmış, bu konuda önlem alınması konusunda girişimler başlatılmış; önlem derecesi uygun olmayan sepetlerde çalışmaların durdurulması yönünde A.Y. tarafından karar alınmıştır. Bu noktadan itibaren iş güvenliği uzmanlarının yapabileceği her hangi bir görevi ya da İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 17/30 yetkisi bulunmamaktadır. Çünkü, savunmanın ilerleyen kısımlarında daha detaylı izah edileceği üzere, nasıl bir önlem alınacağına dair gerek A.Y. ve gerekse A.A. bünyesinde çalışmalar ve gerekli koordinasyonlar başlatılmıştır. O andan itibaren, hangi blokta hangi katta ne iş yapılacağına dair planlama yapanlar ile önlemlerin alınması konusunda para harcama yetkisi olanların sorumluluğundadır. İş güvenliği uzmanlarının her iki konuda da yetkisi yoktur. YETKİ olmayan bir konudan dolayı SORUMLU tutulmak hukuk ile bağdaşmamaktadır. Bir Yargıtay kararında, konuyla ilgili olarak özetle; “İş güvenliği uzmanının yaptırım yetkisi yoksa, ceza sorumluluğunun da olamayacağına” dair hüküm kurulmuştur.(Yargıtay 12 CD. 2013/22004 E. 2014/13585 K. 03.06.2014) (EK-18) Yargıtay Kararlarının birinde“İş Güvenliği Uzmanı, öneri defterine eksikliği yazmışsa kazadan sorumlu değildir, işverenin sorumluluğu artar” şeklinde hüküm kurulmuş; böylece iş güvenliği uzmanının işverene bildirimlerde bulunması veya sair yollarla riskin ortaya çıkması ve ile birlikte uzmanının sorumluluğunun kalktığı ve sorumluluğun işverende olduğu yönünde karar alınmıştır. (Yargıtay 12 CD. 2015/2717 E. 2016/489 K.) (EK-19) Başka bir Yargıtay kararı da bu yöndedir. Bu kararda, “iş güvenliği uzmanının gerekli denetim ve kontrol görevlerini yerine getirerek, tespit edilen eksikliklerin taşeron firmaya bildirilmesi noktasında da bir kusurunun bulunmadığı anlaşılması halinde beraat etmesi gerektiği” yönünde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 12 CD 2015/4764 E. 2016/4331 K.) (EK-20) Yukarıda değişik vesilelerle ifade edildiği üzere, İSG Mevzuatına paralel olarak, A.Y. M.A. Şantiyesinde, sahada görevli biz iş güvenliği uzmanlarının yapılacak işlerin koordinasyonu, takibi, işin durdurulması, alınacak iş güvenliği önlemlerinin tespiti ya da bunlar için harcama yapılması gibi yetkileri bulunmamakta idi. Bu yetki öncelikle A.Y. imalat birim şeflerinde, A.Y. İSG Koordinatörü G.S.’da, bu kişilerin de üzerinde sırasıyla A.Y. Proje Müdür Yardımcısı, A.Y. Proje Müdürü ve A.Y. Projeler Koordinatöründe bulunmakta idi. EK-21’de benim ve A.Y. Cephe Birim Şefi Ü.D. arasında değişik tarihlerde geçen WA sohbetleri yer almaktadır. Yetkinin iş güvenliği uzmanlarından daha ziyade yukarıda belirtilen kişilerde olduğu bu sohbetlerde çok net olarak görülebilmektedir. Buna ilişkin olarak Dış Cephe İSG WA Grubunda gerçekleşen bir konuşma da EK-22’de sunulmuştur. Benzer şekilde, iş güvenliği uzmanı İ.C. tarafından (tehlikeli bir şekilde devam eden altlı- üstlü çalışmanın durdurulması yönündeki talebi) kabul edilmemiş; H.K., Ü.D., G.S. tarafından tam aksi yönde başka bir karar uygulamaya konulmuştur. Bununla ilgili olarak İ.C. ve N.Ç. firması işveren vekili Ö. Bey arasında geçen konuşma EK-23’de yer almaktadır. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 18/30 6. Davaya İlişkin Diğer Belge ve Deliller: 6.1.14.10.2016 – 29.10.2016 tarihleri arasında e-posta ile yapılmış muhtelif yazışmalar EK-24’tedir. Söz konusu yazışma zinciri, 14.10.2016 tarihli benim e-postam ile başlamaktadır. Bu epostada, uygulamalı sepet operatörü eğitimi alanların yazılı olarak değerlendirme sınavına girmeleri gerektiğini belirtmekteyim. Devam eden e-postalarda A.A. İşveren Vekili A.M. ile A.A. Proje Koordinatörü C.C. tarafından, bu tür eğitim faaliyetlerinin imalatın aksatmasına sebep olduğu belirtilmekte; bu eğitimlerden önce sepetlerin üzerine malzeme düşmesinin önlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Devam eden yazışmalar da daha çok sepetlere malzeme düşmesinin önlenmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu e-postalar içerisinde, A.Y. Cephe Şefi Ü.D.’ın 18.10.2016 tarihli e-postasındaki “Üzerine taş düşen, üstü kapanmamış bir sepet varsa o iskelelerde çalışmasınlar ve gerekli tedbirleri tamamladıktan sonra devam etsinler.” şeklindeki ifadesidir. İlk 14.10.2016’da benim yazdığım e-posta ile başlayan bu yazışma silsilesinde, bir diğer dikkat çekici nokta ise, konunun eğitimlerden sepetlerin üzerinin kapatılmasına gelmesi; bu arada bana hitaben her hangi bir talep ya da yazışma olmamasıdır. Bütün talepler, A.Y. İSG Birim Yetkilisi G.S., A.Y. Cephe Şefi Ü.D., Proje Müdür Yardımcısı H.K.’tan yapılmıştır. Hatta, A.A. A Blok Şefi E.D.’nun 28.10.2016 tarihli e-postası ile, A.Y. Proje Md. Yrdc. H.K.’un 29.10.2016 tarihli e-postalarında Bilgi kısmında bile bana yer verilmemiştir. A.Y. Proje Md. Yrdc. H.K.’un 29.10.2016 tarihli e-postasında da, “çözüm için birim şefleri ile toplantı yapılması gerektiği” belirtilmiştir. Bütün bunlar şunu açıkça ortaya koymaktadır: Yukarıda da arz etmeye çalıştığım üzere, risk ortaya çıktıktan sonra, iş güvenliği uzmanının yapabileceği çok fazla bir şey yoktur. Sorunun çözüm yeri KARAR ALMA ve PARA HARCAMA YETKİSİ olan makamlardadır. İş güvenliği uzmanlarının karar alma ve para harcama yetkileri yoktur. Karar alma ve para harcama yetkileri A.Y. için önceki paragraflarda isimleri geçen kişiler; A.A. için de A.M. ve C.C.dır. Bu sebeple yapılan bütün bu yazışmalar iş güvenliği uzmanı olarak benimle değil de, o konuda yetkili olan kişilerle yapılmış; toplantılara iş güvenliği uzmanları değil, birim şefleri katılmış; sepetlerin üzerinin kapatılması talebi benden değil, yine bu konuda yetkili olan kişilerden talep edilmiştir. Nitekim, kazadan sonra sepetlerin üzerinin kapatılması çalışmalarının hızlandırılması konusunda karar verilince, bu heyet 18.01.2017’de toplu olarak sahaya çıkmış, mevcut bütçeleri doğrultusunda nereye nasıl bir koruma yapılması gerektiğine karar vermişler, uygulamaya geçirmişlerdir. Söz konusu saha turuna ait fotoğraflar EK-3’te yer almaktadır. Yukarıda iş güvenliği uzmanlarının hukuki durumları ile ilgili yasal mevzuatı açıklamaya çalışırken arz ettiğim üzere YETKİ olmayan bir konudan dolayı bir kişiye SORUMLULUK verilmesinin hukuk ile bağdaşır bir yanı bulunmamaktadır. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 19/30 6.2.Sepetlerin Üzerinin Kapatılması Gerektiği Konusundaki Uyarılarım ve Bu Konudaki Şahsi Çabalarım Zaman zaman özellikle sepetlerin üzerine malzeme düşmesi sebebi ile ramak kala olaylar yaşanmakta idi. Bu olaylardan biri de Eylül 2016 sonuna doğru meydana gelmişti. Bu olaydan sonra İşveren Vekili A.M., A.Y. İSG Saha Koordinatörü F.U. ve ben A Blok önünde toplanarak nasıl bir önlem alınabileceği konusunda görüşülmüştür. Bu görüşme sırasında A.M., sepetlerin üzerini tamamen kapatabileceğini ifade etmiştir. Nitekim, 23 ve 24 Ekim 2016’da Dış Cephe İSG WA Grubundaki bir yazışmada, (EK-25) A.M. aynı şekilde, sepetlerin üzerinin kapatılacağını ifade etmiştir. Lakin aradan uzun zaman geçmesine rağmen bununla ilgili her hangi bir adım atılmamıştı. Bu arada, (1) tespit öneri defterine yazarak (2) aylık isg kurullarında gündeme getirerek (3) e-postalar göndererek (4) WA gruplarında dile getirerek A.A. tarafından beyan edildiği üzere sepetlerin üzerinin kapatılması gerektiğini beyan etmiştim. Kasım 2016 ayı sonlarına doğru ise, A.A. “üretici firmanın onay vermemesi” gerekçesi ile sepetlerin üzerinin kapatılmasından vazgeçilmiştir. A.A. tarafından sepetlerin üzerinin kapatılmasından vazgeçildiği ifade edilmesinden sonra A.Y. tarafından farklı çözüm alternatifleri geliştirilmek üzere arayışlara girilmiştir. Üretici firma B.M.nin sepetlerin üzerinin kapatılmasına onay vermemesindeki gerekçesi, “eğer sepet halatları kopacak olursa, sepetteki çalışanın sepet ile kapama malzemesi arasında sıkışabileceği” riskidir. Her ne kadar gerek A.A. ve gerekse B.M. tarafından sepetlerin üzerinin kapatılması konusuna karşı çıksalar da, B.M.nin çekincelerini ortadan kaldıracak şekilde, farklı iki tarihte sahada iki farklı örnek uygulama tasarladım ve sahadaki hurda malzemelerden imal ederek uygulamayı gerçekleştirdim. B ve C Bloklarda gerçekleştirmiş olduğum uygulamalara ilişkin fotoğraflar EK-26’da yer almaktadır. Sepetin düşmesi halinde çalışanın arada sıkışmaması için nasıl bir sistem tasarladığım, uygulamaya ilişkin detaylar, yapmış olduğum testler vb bilgiler ile fotoğraf-videolar A.Y., A.A., B.M. ile paylaşıldı. Konuya ilişkin yazışmalar EK-27’de yer almaktadır. Gönderdiğim e-postalarda sepetlerin üzerinin açık olması halindeki mevcut risk skoru ile sepetlerin üzerinin kapatılması halinde oluşacak yeni risk skoru karşılaştırılmış, sepetlerin üzerinin açık olması halinde oluşan risk skorunun oldukça yüksek çıkmasına rağmen, sepetlerin üzerinin kapatılması halinde oluşacak yeni risk skorunun kabul edilebilir seviyelerde olduğu belirtilmiş; ayrıca “söz konusu uygulamaların tamamen sahadaki hurda malzemeler kullanılarak amatörce gerçekleştirildiğini, mühendislik ve Ar-Ge çalışmaları ile atölyelerde çok daha iyilerinin yapılabileceğini; uygulamanın gelip yerinde görülmesi gerektiğini” belirtmeme rağmen, A.Y., A.A., B.M.den hiçbir yetkili gidip yaptığım uygulamayı yerinde görmedi, bir süre sonra da uygulamalarım çöpe atıldı. Sepetlerin üzerinin kapatılması için yapmış olduğum çalışmalar ile uyarılar konusunda EK- 28’de WA yazışmaları; EK-27’de e-postalar sunulmuştur. Bunun yanında sepetlerin üzerinin kapatılması gerektiği konusu A.A. aylık İSG Kurul toplantılarında da gündem konusu olmuştur. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 20/30 Örneği EK-29’da sunulan 26.10.2016 tarihli İSG Kurulu 7’nci maddede, örneği EK-30’da sunulan 26.11.2016 tarihli İSG Kurulu 3’üncü maddede sepetlerin üzerinin kapatılması görüşülmüştür. Örneği EK-31’de sunulduğu üzere, konu aynı zamanda 02.11.2016’da Tespit Öneri Defterine (Sayfa 3) yazılarak A.A. işveren vekiline tebliğ edilmiştir. 6.3.Sepetlerin üzerine file çekilmesi konusundaki şahsi çabalar (EK-5) İş güvenliği uzmanları olarak birlikte yapmaya çalıştığımız bir diğer uygulama ise, sepetlerin üzerindeki açık yerleri kapatacak şekilde büyük boy güvenlik ağı çekme girişimidir. Sahadaki güvenlik filelerinden daha büyük boy bir file yaparak, 03 Aralık 2016’da B Blokta örnek bir uygulama yapma girişimimiz olmuştur. İş güvenliği uzmanları Yalçın KILIÇ, R.K., F.U. tarafından yapılan bu uygulamaya ilişkin fotoğraflar EK-5’de yer almaktadır. Söz konusu uygulamada file boyu büyük geldiği için kurulumu zor olmuştu. Bu sebeple de yer değişimi imkansız olacağından bir süre sonra çekilen bu file kaldırılmıştır. A.Y. tarafından yapılması gereken ise bu maksatla profesyonel bir güvenlik ağı firmasını davet edip, söz konusu yerlerde nasıl uygulama yapılması gerektiğinin tespiti idi. (Konu hakkında tam emin olmamakla birlikte, dışarıdan bir güvenlik ağı firması getirtilip keşifler yapıldı, maliyet yüksek çıktığı için yapımından vaz geçildi. Konu hakkında gerçek bilgi G.S. ve F.U.’dan alınabilir.) 6.4.Alt yükleniciler arasında koordinasyon yapılması gerektiği konusundaki uyarılarım Şantiyedeki en büyük sorunlardan biri ve kazanın gerçekleşmesindeki en büyük etken, yüklenici firmalar arasında koordinasyon sağlanamamasıdır. Savunma metni içerisinde değişik bölümlerde izah edilmeye çalışıldığı üzere, bu koordinasyonun sağlanmasındaki görev A.Y. Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü ile A.Y. İmalat Birim Şeflerine (Cephe Şefi, Kaba Yapı Şefi vb) aitti. Bununla birlikte, söz konusu koordinasyonun sağlanamaması ve sahada zaman zaman sıkıntıların yaşanması sebebi ile, bu konuda (gerek A.Y. İSG Yönetim Sistemi kapsamında ve gerekse mevzuatta iş güvenliği uzmanlarına verilen görevlerde) böyle bir görevimiz olmadığı halde koordineli hareket edilmesi konusunda sahadaki alt yüklenicilere yönelik uyarılarımız olmuştur. Örneği EK-30’da sunulan 26.11.2016 tarihli İSG Kurulu toplantısında tarafımca hazırlanan raporda yazılı konular görüşülmüştür. Söz konusu raporda 11’nci maddede özetle, “cephe ve sepetteki çalışmaları etkileyebilecek kaba yapı çalışmalarının önceden blok sorumluları arasında koordine edilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Örneği EK-32’da sunulan 24.12.2016 tarihli İSG Kurulu Toplantı tutanağı 12’nci maddesinde de benzer şekilde cephe ve kaba yapı firmalarının koordinede bulunmaları gerektiği belirtilmiştir. A.A., kazanın gerçekleştiği B Blokta, blok sorumlusu olarak H.D. isimli çalışanını görevlendirmişti. (Bakınız EK-33 Tebligata esas adres bildirimi). Nitekim blok sorumlularının kendi aralarında faaliyetleri koordine etmeleri gerektiği konusundaki kararın alındığı 24.12.2016 tarihli kurul toplantısına, H.D. B Blok sorumlusu olarak katılmıştır. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 21/30 Kazanın gerçekleştiği B Bloktaki, kaba yapı firması F.İ. ile cephe firması A.A. blok sorumlularının bu tür faaliyetleri kendi aralarında koordine etmeleri maksadıyla yapılan bir WA yazışması da EK-9’da sunulmaktadır. Bunlardan en önemlisi, sureti EK-34’te sunulan 25 Aralık 2016’da F.İ. ve A.A.’a yazdığım, A.Y.nın Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü ile Birim Şeflerine de bilgi olarak gönderdiğim eposta metnidir. Bu e-posta metninde “Sepetlerde yapılacak çalışmayı etkileyebilecek kaba yapı imalatlarının bir gün önceden A.A.’a bildirilmesi”konusundaki talepler iletilmiştir. İş güvenliği uzmanları olarak sahada tespit edilen uygunsuzluklar zaman zaman, A.Y. İSG Birimince temin edilen bir mobil uygulama üzerinden A.Y. İSG Birimine raporlanmakta; A.Y. İSG Birimince de bu raporlar tasnif edilerek önlem alınması maksadıyla alt yüklenicilere bildirilmekte idi. A.Y. mobil uygulamasını kullanarak hazırladığım 13.12.2016 tarihli raporda, sekizinci madde (sondan bir önceki), kaba yapı ve cephe firmalarının koordinesiz çalışmaları sebebi ile yazılan bir uyarıdır. Söz konusu rapor EK-35’te sunulmuştur. Benzer şekilde, yine A.Y. İSG Birimi tarafından temin edilen mobil uygulama ile F.İ. adına da 13.12.2016’da rapor oluşturulmuş; (kopyası bende olmadığından A.Y. İSG Biriminden istenildiğinde temin edilebilecek) bu raporda özetle “B Blok beton dökümü öncesinde dış cephede çalışanların ikaz edilmediği; bu sebeple dış cephede çalışanların üzerine beton parçaları döküldüğü” belirtilmiştir. Değişik iş güvenliği uzmanları tarafından hazırlanan uygunsuzluk raporlarının firmalar bazında tasnif edilmiş ve 13.10.2016’da hazırlanmış örneklerinden biri EK-36’dadır. F.U. ve R.K. tarafından düzenlenen uygunsuzluk raporlarındaki F.İ. ile ilgili olanları A.Y. İSG Birimince bir araya getirilmiş ve F.İ.a e-posta ile bildirilmiştir. Söz konusu raporda, 19 ve 20 nolu fotoğraflar ile altındaki açıklama malzeme alma platformunun korkulukları ile ilgilidir. (Söz konusu kaza da, malzeme alma platformunun kırılan korkuluklarının aşağı düşmesi sebebi ile olmuştur.) Bunun dışında, sahadan gelen bilgiler ya da saha gözetimlerinde tespit edilen konularla ilgili olarak, anlık bilgi paylaşımı maksadıyla WA grupları üzerinden de uyarılar yapılmakta idi. Bunların bir kısmına EK-37’de yer verilmiştir. Benzer şekilde, (koordinasyonun Alt yüklenicilerin temsilcileri ile A.Y. İmalat Birim Şeflerinin yapması gerektiği halde), saha gözetimleri sırasında alt yüklenicilerin faaliyetlerinin bir birini etkileme ihtimalinin olduğu durumları tespit etmeleri halinde, iş güvenliği uzmanlarınca (bu konuda görevleri olmadığı halde) etkilenebilecek diğer firmalara durum bildirilmekte idi. Bu bildirimler anlık olması maksadıyla daha çok WA Gruplarından yapılmaktaydı. Değişik tarihlerde yapılan uyarılara ilişkin ekran görüntüleri EK-38’de sunulmaktadır. İş güvenliği uzmanlarının hangi firmanın nerede hangi imalatı yaptığına dair bilgisinin olması mümkün değildir. Bu sebeple koordinasyonu iş güvenliği uzmanlarının yapması beklenemez. Bu konu doğrudan alt yüklenici firmalar ile imalat birim şefleri tarafından yapılması gereken bir konudur. Nitekim; A Blokta ince yapı firması ile cephe firmasının her hangi bir uyarıya ya da müdahaleye gerek kalmadan karşılıklı koordinasyonuna ilişkin bir WA yazışması örnek olması açısından EK-39’da sunulmuştur. Kazanın gerçekleştiği B Blokta da böyle bir koordinasyon yapılması gerekirdi. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 22/30 6.5.Altlı Üstlü Çalışma Yapılmasının Uygun Olmadığı Konusundaki Uyarılarım: Altlı üstlü çalışma yapılmasından kasıt, bir binanın aynı cephesinde farklı katlarda farklı ekiplerin çalışma yapmasıdır. Yukarıda çalışanların aşağıya malzeme düşürmesi halinde, alt kotlarda çalışanların etkilenme riskinin bulunduğu durumlarda, bu tür çalışmaların derhal durdurulması gerekir. Asla olmaması gerektiği halde, ilgili birimler arasındaki koordinasyon eksikliğinden kaynaklı, zaman zaman altlı üstlü çalışmalara rastlanılabilmekteydi. Hatta aynı firma içerisinde bile çalışanların bir birinden habersiz altlı üstlü çalıştıkları olabilmekteydi. Sahada gözetim yapılırken bunlar değişik vasıtalarla dile getirilmiştir. İş güvenliği uzmanları olarak bizlerin bu tespitlerimizden sonra, A.Y. ilgili birim şeflerinin ilgili taşeron şantiye şeflerini bir araya getirerek, bir daha altlı üstlü çalışma yapılmaması konusunda gerekli koordinasyonları yapmaları, bir daha altlı üstlü çalışma yapılmaması için bir sistem kurmaları gerekirdi. Her ne kadar A.A., kendileri cephede çalışırken koordinasyonsuzluk sebebi ile kaba yapı firması F.İ.ın kendi üzerlerinde çalışmalarından şikayetçi olsa da; kendi içlerinde de koordine kuramadıklarından, A.A.a bağlı farklı ekiplerin de altlı üstlü çalışmalar yaptıklarına çok sık rastlanılmakta idi. Örnek olması bakımından konu hakkındaki iki farklı tarihteki uyarılarım EK-40’ta sunulmuştur. 6.6.Çalışılması uygun olmayan sepette çalışma yapılması Savunmanın değişik bölümlerinde izah edilmeye çalışıldığı üzere, A.A. Mayıs 2016’da sahada çalışmaya başlamış; A.Y. tarafından sepetlerin üzerine koruma sacları yapılmış, ancak yeterli olmadığı için sepetlerin üzerine malzeme düşmesi gibi ramak kala olaylar yaşanmış; Eylül 2016’da sepetlerin üzerinin tamamen kapatılması gündeme gelmiş; Kasım 2016 sonu itibari ile A.A. bunu yapmayacağını söylemiş; bu arada A.Y. üst yönetimi ve A.A. yetkililerince toplantılarda bu konu görüşülmeye devam edilmiş; Aralık 2016’da sepetlerin üzerinin daha geniş çaplı malzemeler ile kapatılmasına karar verilmiştir. A.Y. tarafından sepetlerin üzerinin daha geniş çaplı platform ile kapatılmasına karar verildikten sonra, A.Y.’dan F.U. ve E.U., bütün bloklardaki sepetleri tek tek gezerek hangi sepetlerde tam koruma sağlandığı; hangilerinin ilave korumaya ihtiyacı olduğu tespit edilmiş; 26 Aralık 2016 tarihli bir e-posta ile de A.A.a bildirilmiştir. A.A.a gönderilen e-posta metni EK-1’de sunulmaktadır. Söz konusu e-postadan sonra ise A.A. tarafından çalışılması uygun olmayan sepetlerde çalışılmaya devam edilmiştir. Sahada görevli iş güvenliği uzmanları tarafından bu tür durumlar tespit edildikçe WA Gruplarından ilgililere bildirilmiştir. Söz konusu uyarıların bir kısmı EK-41’de sunulmaktadır. (Not: sadece 26.12.2018 tarihli e-postada çalışılması uygun olmayan sepetlerde çalışmalara denk gelinmemekte; aynı zamanda farklı sebeplerle çalışılması uygun olmayan sepetlerde de çalışmalar olmakta idi. Kaza ile ilgili doğrudan olmasa bile dolaylı olarak ilgisinin olması sebebi ile bu tür uyarıların bir kısmı da EK-42’de sunulmaktadır.) Nitekim kaza da, çalışılması uygun olmadığı bildirilen sepetlerden birinde gerçekleşmiştir. Konu hakkındaki şahsi kanaatim: Çalışılması uygun olmayan sepetlerin 26 Aralık 2016 tarihli e-posta ile bildirilmesine rağmen, söz konusu sepetlerde çalışılmaya devam edilmesinin tek bir sebebi olabilir: A.Y. Birim Şefleri tarafından o sepetlerin bulunduğu İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 23/30 bölgelerde imalat planlanması. A.Y. Birim Şeflerince o bölgelerde imalat planlanmasa, uygun olmayan sepetlerin olduğu bölgelerdeki çalışmaları tamamen durdursa, yapılan metraj ölçümlerinde o bölgelerde çalışma yapıldığı tespit edildiğinde ya da iş güvenliği uzmanlarından o bölgelerde çalışıldığı konusunda WA gruplarından bilgi geldiğinde A.A.a cezai müeyyide uygulansa idi, A.Y.nın taşeronu olan A.A.un belirtilen sepetlerde çalışma yapması söz konusu olamazdı. (Çeşitli vesilelerle çalışılmaması uygun olmadığının bildirilmesine rağmen, çalıştığı tespit edilen sepetlerle ilgili WA Gruplarından yapılan uyarıların bir kısmına EK-41 ve EK-42’de yer verilmiştir.) A.Y.nın aksi davranmasının tek bir açıklaması olabilir, işin belirtilen sürede bitirilmesi için hızlı davranmak. A.A. açısından da, çalışılması uygun olmayan sepetlerde imalat planlanmasına rağmen itiraz edilmeyip çalışmaya devam edilmesinin gerekçesi ise, daha fazla metraj tamamlayarak aynı sürede daha fazla hak ediş alabilmek, işçilerin koğuşlarda boş oturmasını önlemek ve boş oturan işçiye yevmiye ödemek zorunda kalmamak olarak açıklanabilir. İş güvenliği uzmanlarının sahadaki uygunsuzlukları tespit etmesi ile ilgili olarak, A.Y. İmalat Birim Şeflerinin zaman zaman olaya olumsuz yönde müdahalede bulunduklarına dair bazı WA yazışmalarının ekran görüntüleri EK-43’tedir. 6.7.Kaba Yapı ile Cephe Çalışmalarının Aynı Anda Devam Etmesi Sebebi İle Yaşanan Sıkıntılar (EK-44) Yukarıda “Kaza Öncesi Bazı Olaylar Hakkında Özet Bilgiler” verilirken, projenin teslimi için 1000 günlük bir taahhüt süresinden bahsedilmiş; bu sürede bitirebilmek maksadıyla da, kaba yapı devam ederken cephe işlerine başlandığı; bunun da güvenlik zafiyeti oluşturduğu konusundaki düşüncelerimi ifade etmiştim. Bu sebeple, her ne kadar, A.Y. tarafından kaza öncesi bazı toplu koruma önlemleri alınmaya çalışılsa da; yine yukarıda arz edilmeye çalışıldığı üzere (1) Alınan toplu koruma önlemlerinin projeye özel değil, başka bir projeden getirilmesi, bu sebeple de bina yapısına tam uymaması; (2) İlgili birimler arasında yeterli koordinasyon sağlanmaması sebebi ile altlı-üstlü çalışma yapılmasının önüne geçilmemesi (ilgili birimlerle koordinasyon birim şefleri ile sağlık güvenlik koordinatörünün sorumluluğundadır); (3) Sepetlerin üzerinin alüminyum sac korumalar ile kapatılması işinin dışarıdan profesyonel hizmet alınarak değil de, şantiyedeki düz işçilere imal ettirilerek yaptırılması vb. nedenlerle, A.Y. tarafından alınan toplu koruma önlemleri yeterli olmamıştır. Nitekim kazanın ölümle sonuçlanması, alınan önlemlerin yeterli olmadığını açıkça göstermektedir. Burada ilk başlanılan noktaya dönmek gerekmektedir. Ne kadar toplu koruma önlemi alınırsa alınsın, ne kadar koordinasyon yapılmaya çalışırsa çalışılsın, bir yerde mutlaka açık olmaktadır. Bu sebeple de kaba yapı devam ederken cephe işine başlamak en büyük riski oluşturmaktadır. 29.12.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren İSG Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği Madde 10’da Risklerin kontrol adımları sıralanmıştır. Buna göre ilk sırada, “riskin tamamen bertaraf edilmesi” gelmektedir. Eğer bu mümkün değilse diğer adımlara geçilmesi gerekmektedir. Davaya konu kazadaki olaya bakılırsa, Risk: “Kaba yapı ve cephe çalışmalarının aynı anda devam etmesi sebebi ile kaza gerçekleşme ihtimalidir.” Ki, bu ihtimal sebebi ile kaza gerçekleşmiştir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 24/30 Risk yönetmeliği, riskin öncelikle tamamen bertaraf edilmesini istemektedir. Söz konusu kazadaki riski tamamen bertaraf edebilmek için, kaba yapı ile cephe çalışmalarının aynı anda devam etmemesi, kaba yapı bittikten sonra cephe işine başlanması gerekmektedir. Peki bu mümkün müdür? Eğer proje teslimi ile ilgili süre hesabı bu planlama doğrultusunda yapılsa idi, elbette bu riski tamamen bertaraf etmek mümkün olacaktı. Ancak, daha proje aşamasında planlama yapılırken Risk Yönetmeliğinin bu maddesi tamamen göz ardı edilmiştir. Nitekim, kaba yapı birimi ile cephe birimi arasında sürekli bu konuda tartışmalar yaşana gelmiştir. İşin ilginç yanı ise, kaza sonrası da benzer tartışmalar sürmeye devam etmiştir. Bu tartışmalara ilişkin bazı yazışmalar EK-44’te sunulmuştur. 6.8.İşin ve İşin Zamanında Bitirilmesinin, İş Güvenliğinden Önce Geldiği : Normal şartlar altında, iş güvenliği her şeyden önce gelmelidir. Çalışanlara her türlü eğitim verilir; gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra çalışma başlar; çalışma devam ettiği müddetçe ise güvenlikten asla taviz verilmez. M.A. Projesinde ise, zaman zaman ve hatta çoğunlukla işlerin yetiştirilmesi için acele edilmekte; eğitimler zaman kaybı olarak görülebilmekte; iş güvenliği uzmanlarının uyarıları göz ardı edilebilmekte; böylece iş güvenliğinden önce iş gelmekte, iş güvenliğinde zafiyetler oluşabilmekteydi. İş güvenliğinden önce işin gelmesinin temelinde iki farklı neden olduğunu düşünüyorum: Bunlardan birincisi, elbette projenin teslim süresi ile ilgili zaman baskısıdır. Diğer neden ise; A.Y. işi alt yüklenicilere taşere ederken, işi kısımlara bölüp, o kısmı anahtar teslim usulü vermektedir. Taşeronlar da aynı şekilde, kendi kalfalarına ve alt taşeronlarına götürü usul ile işi vermektedir. A.Y.nın taşeronları, onların kalfaları ve alt taşeronları ise iş yaptıkları sürece para kazanacaklarından, eğitim ve diğer iş güvenliği ile ilgili konuları zaman kaybı olarak görmektedirler. İş güvenliği uzmanı R.K. ile B Blok Cephe Kalfası A.G. arasındaki yazışma, işin iş güvenliğinden önce geldiğinin en belirgin göstergelerinden biridir. Söz konusu WA sohbetine ilişkin ekran görüntüleri EK-45’te yer almaktadır. Diğer belge ve yazışmalar ise EK-46’da yer almaktadır. Bu konuyla ilgili bazı e-postalara daha önceden EK-24’te yer verilmişti. 14.10.2016’da benim yazdığım e-posta ve sonrasındaki birkaç e-postada yine önce işin geldiğine dair ifadeler bulunmaktadır. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 25/30 7. Bilirkişi Raporuna ve İddianameye Karşı Beyanlar: Kovuşturma öncesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile ilgili olarak itiraz dilekçesi 19.12.2017 tarihli duruşmada Sayın Mahkemeye sunulmuştur. Söz konusu itiraz dilekçesinde belirtilen birçok husus yukarıdaki açıklamalarda ayrıca yer aldığından tekerrür etmemesi maksadıyla savunma içerisinde yeniden yazılmayıp, sadece savunmaya ek olarak konulacaktır. Aşağıdaki başlıkları kapsayan söz konusu itiraz dilekçesi EK-47’de sunulmuştur. 1. İşverene Yapılan Yazılı Uyarılar Bilirkişi Raporuna Dahil Edilmediğinden Gerçekçi Bir Rapor Olmamıştır 2. Bilirkişi Raporu Hazırlanırken Tarafsız Davranılmamıştır. 3. Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisi İlgili Yasal Koşulları Karşılamamaktadır. 4. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Sağlanmasından, Alt Yükleniciler Kadar Ana Yüklenici de Sorumludur 5. Güvenlik Ağlarının Kullanımı Konusunda Bilirkişi Raporunda Çelişkili İfadeler Mevcuttur 6. Bilirkişi Raporunda, Olayın Kusur Yönünden Değerlendirildiği 7’nci Maddesi Gerçekleri Yansıtmamaktadır. (Söz konusu maddede, gerek mevzuata ve gerekse uygulamaya aykırı iddialarda bulunulmuş; firmalar arası koordinasyonun tarafımca yapılmadığı gerekçesi ile tarafıma kusur atfedilmiştir. Bu durumun gerçeklerle ilgisinin olmadığına dair yukarıdaki bölümlerde detaylı izahatlar yapılmıştır.) 6.1. İSG Konusunda her türlü tedbirin alınması yükümlülüğü hk. 6.2. Vincin ve yükün tehlikeli alanında işçi çalışmasının önüne geçilmemesi hk. 6.3. Koruyucu ağ tesis edilmemesi hk. 6.4. Talimatlar, bilgilendirme ve eğitim hk. 6.5. Bütün işverenliklerin koordinasyonunun sağlanması hk. 6.6. Sistematik bir yaklaşım geliştirilmediği, Risk değerlendirmesi yapılmadığı, denetim yapılmadığı hk. 6.7. Denetimlerin işyeri uygulaması haline getirilmediği hk. 6.8. Çalışmaların ehil çalışan gözetiminde yapılmadığı hk. 7. Raporda İşveren Vekili Kavramı İSG Mevzuatına Göre Değerlendirilmemiştir 8. Bilirkişi Raporunda Kaza Geçiren İşçinin Herhangi Bir Kusurunun Bulunmadığının Belirtilmesi Gerçek İle Bağdaşmamaktadır 9. Bilirkişi Raporunu Yazan Kişinin CMK ve HMK Gereğince Bu Dosyada Bilirkişilik Yapma Ehliyeti Bulunmamaktadır 10. Bilirkişi Raporunun Hazırlanması Sırasında, Hakimin Görev Alanına Giren Konularda Görüş Bildirilerek Yetki Aşımı Yapılmıştır İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 26/30 8. Diğer Sanık İfadelerine Karşı Beyanlar: 8.1.19.12.2017 Tarihli Duruşmadaki Diğer Sanıkların İfadelerine Karşı Beyanlar: Diğer sanıkların 19.12.2017 tarihli duruşmadaki ilk ifadelerine karşı beyanlarımı 06.03.2018 tarihli duruşmada bir dilekçe halinde Sayın Mahkemenize sunmuştum. Mükerrer ifade olmaması maksadıyla burada yeniden tekrar edilmeyip, sadece bu savunmaya EK-48 olarak konulacaktır. 8.2.Kazanın Gerçekleştiği B Blokta Bulunmadığım; A Blok Sorumlusu Olduğuma Dair Belgeler: (EK-49) A.Y. İSG Koordinatörlüğünce sahada bulunan iş güvenliği uzmanlarının her birine ayrı bir blok sorumluluğu verilmişti. Benim sorumlu olduğum blok, A Blok idi. Bu görevlendirme Kasım 2016’da yapılmıştı. Şubat 2017’de benim yerime iş güvenliği uzmanı İ.C.ın işe alınarak A Blok sorumlusu yapılmasına kadar aynı blokta devam ettim. Blok sorumlusu olarak yaptığımız işler; sabah mesai başlangıcından akşam mesai bitimine kadar sorumlu olunan blokta saha gözetimi yapmak; toplu korumaya yönelik olarak A.Y. tarafından temin edilen malzemeleri kullanarak ve bu maksatlı işçileri yönlendirerek toplu koruma önlemlerini almak vb görevler bulunmakta idi. Bununla birlikte 29.06.2018’de bazı sanıklar, “Kaza öncesi B Bloka gelerek, kaza meydana gelen sepeti kontrol ettiğim, çalışılması için onay verdiğim; bunun yanında her gün bütün bloklardaki sepetleri kontrol ederek çalışılması konusunda onay verdiğim” gibi aslı olmayan bazı beyanlarda bulundular. Kazanın olduğu dönemde A blok sorumlusu olduğum ve kaza günü de A Blokta olduğuma dair; O döneme ait WhatsApp yazışmalarının bir kısmı EK-49.1’de; Kazanın olduğu 12.01.2017’de A Blokta saha gözetimi yaptığım sırada çekilen fotoğraflar EK 49.2’de; A.Y. İSG Birimince hazırlanan 10-14 Ocak 2017 dönemine ait 4 adet günlük rapor EK- 49.3’te sunulmuştur. (Söz konusu raporlara dikkat edildiğinde, her iş güvenliği uzmanı kendi sorumlu olduğu blok ile ilgili raporlar hazırlamış; A.Y. İSG Birimince bu raporlar birleştirilerek tek bir rapor haline getirilmiştir. Kazanın gerçekleştiği 12.01.2017 tarihi dahil, diğer bütün günlerde benzer şekilde şahsımca A Blok için rapor oluşturulmuştur. Savunma ekinde çok fazla yer tutmaması maksadıyla daha geri ya da ileri tarihlerdeki raporlar savunmaya konulmamıştır.) 8.3.Her gün Çalışmaya Başlamadan Önce Sepetleri Kontrol Ederek Onayladığıma Dair Verilen İfadenin Gerçeği Yansıtmadığına İlişkin Açıklama ve Belgeler: (EK-50) Daha önceki duruşmalarda, A.A.dan gerek A.M. ve gerekse A.G. tarafından “Yalçın KILIÇ tarafından her gün çalışmaya başlamadan önce sepetlerin kontrolünün yapıldığı, onay verilen sepetlerde çalışma olduğu” gibi bir beyanda bulunulmuştur. Konu hakkında yasal mevzuat: İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği EK-III Madde 1.3: “İş ekipmanlarının, her çalışmaya başlamadan önce, operatörleri tarafından kontrollere tabi tutulmaları sağlanır.” hükmündedir. Bu kapsamda, A.Y. İSG Koordinatörlüğünce, bir “Sepet Günlük Kontrol Formu” oluşturulmuş, A.A.dan doldurularak A.Y. İSG Birimine teslimi istenmiştir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 27/30 İlgili mevzuat, iş ekipmanlarının günlük kontrollerinin operatörler tarafından yapılmasını öngörmesine rağmen, uygulamada A.A. tarafından görevlendirilen kişiler (zaman zaman iş yoğunlukları sebebi ile sepetlerin yanına bile gitmeden) formları doldurmakta, imzaları almakta ve A.Y. İSG Birimine teslim etmekte idi. Bu durumu düzeltebilmek maksadıyla şahsımca bazı girişimler olmuş; lakin A.A. mevcut devam eden sistemi değiştirmeye çalıştığım sebebi ile önerdiğim bu formlara karşı çıkılmıştır. Buna ilişkin (e-posta ve WhatsApp üzerinden) yazışmalar EK-50’dedir. Söz konusu yazışmalar incelendiğinde şunlar görülebilecektir: (1) Mevcut kullanılan formların uygun olmaması, operatörler tarafından bilinmeyecek konuları da kapsaması sebebi ile (operatörlerin doldurma bilgi ve kapasiteleri doğrultusunda) yeni bir form oluşturdum. (2) Ayrıca saha gözetmenleri tarafından haftada bir doldurulacak ilave bir form daha oluşturdum. (3) Operatörlerin formları doldurma kapasitelerinin olmadığı itirazlarına karşı, bazı sepetlerde formları operatörlere doldurtarak örnek birkaç uygulama yapıp, videolarını gerek A.A. ve gerekse A.Y. İSG Birimi ile paylaştım. Özetle; sepetlerin günlük kontrollerinin tarafımca yapılmadığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Benim, “sepetlerin günlük kontrollerinin tam yapılmadığı, yasal mevzuatta olduğu şekliyle operatörler tarafından yapılması gerektiği” konusundaki taleplerim ile bu yöndeki çabalarıma karşı çıkılmış ve dikkate alınmamıştır. Öte yandan, her biri 40 katlı olan üç blokta yaklaşık 60 sepet bulunmakta; sepetlerin her biri farklı katlarda imalata devam etmekte idi. Her sabah işe başlamadan önce 60 tane sepeti kontrol edip onay vermem, benim onayımdan sonra sepetlerin çalışmaya başlaması zaten uygulamada imkansız bir durumdur. Bu konudaki yasal mevzuat ya da EK-50’deki yazışmalar olmasa bile, işin büyüklüğü ve sabah mesaiye başlamadan önceki kısıtlı süre dikkate alındığında bu iddiaların asılsız olduğu net bir şekilde anlaşılabilecektir. İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 28/30 SAVUNMAYA KONULAN EKLERİN LİSTESİ 1. Yasaklanan ve çalışma yapılabilecek sepetleri bildiren 27.12.2016 tarihli e-posta. 2. A blok önünde yapılan koruma platformunun B Blok tarafına alınması görselleri - 12.01.2018 3. Üzeri kapatılacak sepetlerin tespiti için üst düzey saha turu 18.01.2017 4. Yeni yapılacak platform malzemelerinin B Blok demir sahasında beklemesi ile ilgili F.U. ile yazışma. 5. İş güvenliği uzmanlarınca 02.12.2016 tarihli B Blokta örnek güvenlik ağı uygulaması 6. Sepetlerin üzerinin kapatılması ve alınması gereken önlemler konusunda F.U. ve Yalçın KILIÇ arasında geçen muhtelif tarihlerdeki konuşmalar. 7. Alt yükleniciler içerisinden görevlendirilen blok sorumlularının işveren vekili niteliği taşıdıklarına dair WA yazışmaları. 8. Alt yükleniciler içerisinden görevlendirilen blok sorumlularının işveren vekili niteliği taşıdıklarına dair WA yazışmaları. 9. Alt yüklenicilerin bir birlerini etkileyen çalışmalarını blok sorumluları ile koordine etmeleri gerektiğine dair WA yazışması. 10.A.Y. Sağlık ve Güvenlik Planı 11.20.10.2016’da yaşanan benzer bir olaya ait video kaydı 12.Kule vinç kabininden kazanın gerçekleştiği platformun olduğu bölgeyi gösterir fotoğraf 13.Mevzuata göre, Sağlık ve Güvenlik Koordinatörünün görevleri 14.İş güvenliği uzmanlarının, A.Y. Sağlık ve Güvenlik Koordinatörüne raporlama yaptığına dair bir e-posta metni 15.Sağlık güvenlik koordinatörü yetkileri ile ilgili WA sohbetleri 16.ÇSGB İSG Katipten yapılan iş güvenliği uzmanı atamaları 17.A.A. İSG Sorumlusu S.A.’ın görevlendirme yazısı 18.Yargıtay 12 CD. 2013/22004 E. 2014/13585 K. Yaptırım yetkisi olmayan iş güvenliği uzmanının ceza sorumluluğunun olmayacağı 19.Yargıtay 12 CD. 2015/2717 E. 2016/489 K.bildirim yapan uzmanınsorumluluğunun kalktığı ve sorumluluğun işverende olduğu 20.Yargıtay 12 CD 2015/4764 E. 2016/4331 K. bildirim yapan uzmanın beraat etmesi gerektiği 21.Yetkinin iş güvenliği uzmanlarından daha ziyade imalat birim şeflerinde olduğuna dair Yalçın KILIÇ ve Ü.D. arasında geçen WA sohbetleri İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 29/30 SAVUNMAYA KONULAN EKLERİN LİSTESİ 22.Hangi yüklenicinin nerede ne iş yapacağı planlamasını iş güvenliği uzmanlarının değil, imalat birim şeflerinin yaptığına dair Dış Cephe İSG WA Grubunda yapılan bir sohbet ekran görüntüleri 23.A.Y. üst yönetimi tarafından iş güvenliği uzmanlarının taleplerinin aksi yönde karar alınabildiğine dair WA sohbeti (İ.C ve Ö. Bey arasında) 24.Sepetlerin üzerinin kapatılması gerektiği konusunda muhtelif tarihlerde, muhtelif kişilerce gönderilen e-posta zinciri 25.Sepetlerin üzerinin kapatılacağı konusunda A.A. işveren vekili A.M.’ın ifadeleri 26.Sepetlerin üzerinin kapatılması konusunda B ve C Bloklarda şahsi çabalarımla yapmış olduğum örnek uygulamalar ve yapılan testlere ilişkin fotoğraflar 27.Şahsi çabalarla sepetlerin üzerinin kapatılması konusunda yapılan yazışmalara ait e-postalar 28.Sepetlerin üzerinin kapatılması gerektiği konusunda muhtelif zamanlarda ve muhtelif WA gruplarında yapmış olduğum uyarılar 29.A.A. 26.10.2016 tarihli İSG Kurulu toplantı tutanağı 30.A.A. 26.11.2016 tarihli İSG Kurulu toplantı tutanağı 31.A.A. tespit öneri defteri suretleri 32.A.A. 24.12.2016 tarihli İSG Kurulu toplantı tutanağı 33.A.A. tebligata esas adres bildirim formu (imzalı kopya) (Not: söz konusu form, A.M. tarafından el yazısı ile yazılmış; zaten kendi el yazısı olduğu gerekçesi ile altı imzalanmadan bırakılmıştır.) 34.Firmaların çalışmalarını koordine etmesi gerektiğine dair 25.12.2016 tarihli e-posta 35.A.A. adına sahada tespit edilen uygunsuzlukların bildirildiği 13.12.2016 tarihli rapor 36.F.İ. adına sahada tespit edilen uygunsuzlukların bildirildiği 13.10.2016 tarihli rapor 37.Firmaların çalışmalarını koordine etmesi gerektiğine dair WA gruplarında muhtelif tarihlerde yapılan uyarılar 38.Firmalar arası koordinasyon maksadıyla iş güvenliği uzmanlarınca yapılan anlık bildirimlerin bazıları (WA Grupları üzerinden) 39.Her hangi bir müdahaleye gerek kalmadan alt yüklenicilerin faaliyetlerini bir biri ile koordine ettiğine dair örnek bir WA sohbeti İst. And. … Asl. Cz. 2017/… 09.11.2018 - Yalçın KILIÇ – Savunma Sayfa 30/30 SAVUNMAYA KONULAN EKLERİN LİSTESİ 40.A.A.un kendi firması içerisinde yaptığı altlı-üstlü çalışmalara ilişkin uyarılar 41.26.12.2016 tarihli e-posta ile çalışılmasının uygun olmadığı bildirildiği halde, (Kaza gerçekleşen B/8 nolu sepet de bunların arasındadır) çalışılmaya devam edilen sepetlerin tespiti halinde WA Gruplarından yapılan uyarılar 42.Muhtelif sebeplerle çalışılması uygun olmayan sepetlerde çalışma yapıldığının tespiti halinde, muhtelif tarihlerde yapılan WA uyarıları 43.İş güvenliği uzmanlarınca tespit edilen uygunsuzluklar konusunda imalat birim şeflerinin müdahalede bulunması 44.Kaba yapı devam ederken bir taraftan da cephe imalatının başlaması nedeniyle yaşanan sorunlar ve tartışmalar 45.İşin daha hızlı yapılmasının iş güvenliğinden önce geldiğine dair WA yazışması (R.K. – A.G.) 46.İş güvenliğinden önce işin gelmesi ile ilgili bazı e-posta metinleri ile WA yazışmaları 47.19.12.2017 tarihli duruşmada mahkemeye sunulan Bilirkişi Raporu İtiraz Dilekçesi 48.Diğer sanıkların 19.12.2017 tarihli duruşmadaki ifadelerine karşı beyanlarımı içerir 06.03.2018 tarihli dilekçe. 49.Diğer sanıkların iddia ettikleri üzere B Blokta olmadığıma; kaza olan dönemde A Blok sorumlusu olduğuma dair (1) WA yazışmaları; (2) Kaza günü A Bloktan çektiğim fotoğraflar (3) A.Y. Günlük Raporlar 50.Diğer sanıkların iddia ettikleri gibi “çalışma yapılacak sepetleri her gün kontrol ettiğime” dair iddianın asılsız olduğuna ilişkin e-posta yazışmaları ve WA mesajları
 

Ekli dosyalar

  • savunma.pdf
    548 KB · Görüntüleme: 92

berattan

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
11 Kas 2019
Mesajlar
13
Tepki puanı
3
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (B)
Teşekkürler
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.