- Katılım
- 8 Nis 2015
- Mesajlar
- 97
- Tepki puanı
- 41
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (C)
İyi günler arkadaşlar bazı sorunlarım var yardımcı olabilirseniz sevinirim.
ilk olarak ÇSGB 24 saat çalışma yasağı var diye biliyorum ama Sağlık Bakanlığında da 24 saat çalışmayla ilgili yönetmeliği var bunlar birbirine zıtlık oluşturmuyor mu ?
İkinci olarak ÇSGB gelen yazıya göre (bilgi edinmeye) hastane bünyesinde çalışan tüm hizmet alımları hastane içindeyse çok tehlikeli sınıfa göre işlem yapacak diyor. Bu konu şimdiye kadar böyle değildi ama adamların yazdığı yazıya göre ki yazıyı ekliyorum
iyiden iyiye işler sarpa sarıyor yahu adam 24 saat nöbet tutuyor çalışacak hemşire doktor yok hizmet isteniyor birde yılda 16 saat eğitim isteniyor.
ilk olarak ÇSGB 24 saat çalışma yasağı var diye biliyorum ama Sağlık Bakanlığında da 24 saat çalışmayla ilgili yönetmeliği var bunlar birbirine zıtlık oluşturmuyor mu ?
İkinci olarak ÇSGB gelen yazıya göre (bilgi edinmeye) hastane bünyesinde çalışan tüm hizmet alımları hastane içindeyse çok tehlikeli sınıfa göre işlem yapacak diyor. Bu konu şimdiye kadar böyle değildi ama adamların yazdığı yazıya göre ki yazıyı ekliyorum
Esas olarak, Genel Müdürlüğümüz asıl işveren - alt işveren uygulamalarında Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğinin 2/7/2015 tarihli ve 2710 sayılı yazısının kanaat bölümünde belirtilen "6331 sayılı Kanunun uygulanması bakımından, Kanunun açık hükmü karşısında alt işverenin işyerini tescili sırasında asıl işin ve dolayısıyla asıl işyerinin tehlike sınıfının dikkate alınarak tescilin yapılması gerektiği, aksi halde Kanunun açık hükmüne aykırı işlem yapılmış olacağı düşünülmektedir. Uygulamanın amacı, alt işverenin asıl işyerinin fiziksel mekanlarında çalışan işçileri bakımından 6331 sayılı Kanun uygulamalarına tabi olmalarının gerekli olduğu, asıl işyerinde yürütülen asıl işten kaynaklanan risklere maruz kalabilecek alt işveren işçilerinin de bu tehlike sınıfı esas alınarak iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından yararlanması gerektiğidir. Ancak yardımcı işin asıl işyerinin fiziksel mekanları dışında ayrı bir yerde yürütülmesi halinde, yani asıl işin risklerine maruz kalınamayacak farklı bir ortamda yardımcı işin yürütülmesi durumunda, asıl işten kaynaklanan herhangi bir riske maruz kalmayan alt işveren işçileri bakımından aynı iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının yürütülmesi, alt işveren bakımından ek bir külfet getirecek olup hakkaniyete uygun olmayan sonuçlar doğurabilecektir. Bu son ihtimalde dahi Kanunun mevcut haliyle yardımcı işin tehlike sınıfının asıl iş dikkate alınarak belirlenmesi kuralından vazgeçilemeyeceği düşünülmektedir." kararını uygulamaktadır.
Bu hususta, 15/5/2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “İşverenin yükümlülükleri” başlıklı 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan işyerlerinde, alt işverenin çalışanlarının eğitimlerinden, asıl işveren alt işverenle birlikte sorumludur.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan, anılan yönetmeliğin “İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri” başlıklı 6 ncı maddesi ikinci fıkrasında ise “İşveren, çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini sağlar.” hükmü mevcuttur.
Bu kapsamda çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmeleri sağlanıp anılan yönetmeliğin 11 inci maddesinde yer alan süreler uyarınca makul bir süre içerisinde eğitimlerin tamamlanabileceği düşünülmektedir.
Öte yandan, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunan işyerlerinde tehlike sınıfına bağlı olarak eğitimi sürelerinin tespitinde; alt işverenin asıl işyerinin fiziksel mekanlarında çalışan işçileri bakımından 6331 sayılı Kanun uygulamalarına tabi olmalarının gerekliliğinden hareket ile 6331 sayılı Kanunun uygulanması bakımından, alt işverenin işyerini tescili sırasında asıl işin ve dolayısıyla asıl işyerinin tehlike sınıfının dikkate alınarak tescilin yapılması gerektiği, dolayısıyla asıl işyerinde yürütülen asıl işten kaynaklanan risklere maruz kalabilecek alt işveren işçilerinin de bu tehlike sınıfı esas alınarak eğitimler de dahil iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından yararlanması gerektiğidir.
Bununla birlikte, 6331 sayılı Kanunun “Sağlık gözetimi” başlıklı 15 inci maddesi birinci fıkrasında; İşveren, çalışanların işe girişlerinde; iş değişikliğinde; iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde ve işin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır. Söz konusu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz” hükmü gereği iş ile ilgili sağlık raporlarının işyerinin tehlike sınıfına göre değil, kişinin çalışacağı işe göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
iyiden iyiye işler sarpa sarıyor yahu adam 24 saat nöbet tutuyor çalışacak hemşire doktor yok hizmet isteniyor birde yılda 16 saat eğitim isteniyor.