İzmir'de Vinç Kazası

[ygtr hoca]

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/vinc-faciasinda-hayatini-kaybeden-6-isciden-3unun-kimligi-tespit-edildi-aci-detaylar-ortaya-cikti-42196446&ved=2ahUKEwi0w6aR-KP8AhW4QvEDHVBSALUQFnoECAoQAQ&usg=AOvVaw3P9syR3lOi2hcIeRkqwF0e

 

[kmtugba87]

Tutuklu yargılanacak olan uzman arkadaşımız için aşağıdaki metinin cimer üzerinden istek olarak bakanlığa ulaştırılması elzemdir. Yarın öbür gün bizim de başımıza gelebilir.

''İzmir de 30.12.2022 tarihinde otel inşaatı şantiyesinde gerçekleşen is kazası sonucu 6 işçi maalesef hayatını kaybetmiş ve 2 işçi yaralanmıştır. İş Güvenliği Uzmanı kanıtsız ve dayanaksız olarak tutuklu yargılanacaktır.
İş Güvenliği Uzmanları olarak, mevzuat gereği rehberlik ve gözetim görevlerimiz sonucunda çalışma sahalarında riskleri tespit edip işverene bildirmekle yükümlüyüz. Bütçe ve yetkiye sahip olanlar ve riskleri ortadan kaldıracak olanlar işveren veya vekilleridir. İş güvenliği uzmanının işverenle eş düzeyde sorumlu olmaması gerekmektedir. Asli kusurlu is güvenliği uzmanı olmadığı için, dava sürecinde meslektaşımız tutuksuz olarak yargılanmalıdır. Yapılan işlem hukuksuzdur. Asli kusurlu kuralları ihlal eden uyarılara uygun çalıştırmayan patrondur arkadaşımız derhal serbest bırakılmalıdır.

Ülkemizde iş güvenliği uyarı ve kurallarına verilen önem ortadayken, iş güvenliği uzmanlarının işverene olan bağımlılığı ve bu bağımlılığın oluşturduğu fiili pasiflik, bu durumu daha da kötüye götürmektedir. Bizlerin mesleki olarak sahip olduğumuz kamu yararını da zedelemektedir. Maalesef kolluk tarafından olay yerinde ilk olarak iş güvenliği uzmanının sorulduğu genel bir kabul durum kabul edilemez.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in de belirttiği üzere parasını işverenin ödediği bir sistemin faydası olmayacaktır. İş Güvenliği Uzmanları bu sebeple bakanlığa bildirim yetkisini kullanamamaktadır. Çözüm, mesleğimizin kamu görevi olarak nitelenmesi ve mesleki bağımsızlık ve güvencenin sağlanmasıdır.''

 

[semra]

Tutuklu yargılanacak olan uzman arkadaşımız için aşağıdaki metinin cimer üzerinden istek olarak bakanlığa ulaştırılması elzemdir. Yarın öbür gün bizim de başımıza gelebilir.

''İzmir de 30.12.2022 tarihinde otel inşaatı şantiyesinde gerçekleşen is kazası sonucu 6 işçi maalesef hayatını kaybetmiş ve 2 işçi yaralanmıştır. İş Güvenliği Uzmanı kanıtsız ve dayanaksız olarak tutuklu yargılanacaktır.
İş Güvenliği Uzmanları olarak, mevzuat gereği rehberlik ve gözetim görevlerimiz sonucunda çalışma sahalarında riskleri tespit edip işverene bildirmekle yükümlüyüz. Bütçe ve yetkiye sahip olanlar ve riskleri ortadan kaldıracak olanlar işveren veya vekilleridir. İş güvenliği uzmanının işverenle eş düzeyde sorumlu olmaması gerekmektedir. Asli kusurlu is güvenliği uzmanı olmadığı için, dava sürecinde meslektaşımız tutuksuz olarak yargılanmalıdır. Yapılan işlem hukuksuzdur. Asli kusurlu kuralları ihlal eden uyarılara uygun çalıştırmayan patrondur arkadaşımız derhal serbest bırakılmalıdır.

Ülkemizde iş güvenliği uyarı ve kurallarına verilen önem ortadayken, iş güvenliği uzmanlarının işverene olan bağımlılığı ve bu bağımlılığın oluşturduğu fiili pasiflik, bu durumu daha da kötüye götürmektedir. Bizlerin mesleki olarak sahip olduğumuz kamu yararını da zedelemektedir. Maalesef kolluk tarafından olay yerinde ilk olarak iş güvenliği uzmanının sorulduğu genel bir kabul durum kabul edilemez.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in de belirttiği üzere parasını işverenin ödediği bir sistemin faydası olmayacaktır. İş Güvenliği Uzmanları bu sebeple bakanlığa bildirim yetkisini kullanamamaktadır. Çözüm, mesleğimizin kamu görevi olarak nitelenmesi ve mesleki bağımsızlık ve güvencenin sağlanmasıdır.''

Bunlar neredeyse her iş kazasından sonra konuşuluyor. Ama malesef değiştiremiyoruz...Ne yapmalı nereye gitmeli....Başımıza gelene kadar seyretmeye devam edicez...İşveren yapmam diyor, müfettişler yaptıramıyorsan başka iş bul diyor, Evde ödenecek faturalar bekliyor. Neden duymuyorlar sesimizi.....