- Katılım
- 7 Eyl 2017
- Mesajlar
- 130
- Tepki puanı
- 404
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (A)
İş Güvenliği Uzmanı ile İşyeri Hekimi, işyerlerinde kime bağlı olmalı ve rapor vermelidir. Çok işyerinde maalesef yanlış kişi ve makamlara bağlı oldukları için etkin görev yapamamaktadırlar.
İşyerlerinde yapılan en büyük hata İş Güvenliği Uzmanı (İGU) ile İşyeri Hekimi (İH) ‘ nin yanlış makam ve kişilere bağlı olması veya rapor vermesidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti, adından da anlaşılacağı gibi “İş Güvenliği” ve “ İş Sağlığı”’ndan oluşur. Esasında bu lafın içinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı” ‘ da vardır.
1- İş Güvenliği ise bütün teknik mühendislik dallarını kapsar. Bunların içinde makine, elektrik, inşaat, mimarlık, endüstri, jeoloji, çevre, kimya, bilgisayar, maden, metalürji, gıda, fizik… gibi mühendislik dalları vardır. Bir İş Güvenliği Uzmanı kendi esas mesleği’ nin yanında diğer mühendislik meslek branşlarının temel bilgilerine sahip olmalıdır. Aksi takdirde, sadece kendi meslek dalında iş güvenliği uzmanlığı yapabilecektir. Bu bilgilere sahip olmak ise eğitimle, zamanla ve tecrübe ile kazanılır. Teknik boyutlu olan İş Güvenliği konusu, İSG konusunun yaklaşık % 60’ ını kapsar.
2- İş Sağlığı konusu da , mutlaka iş güvenliği konusunda olduğu gibi kendi içinde birçok dallara ve uzmanlık alanlarına dağılır. Burada esas konuda “Koruyucu Hekimlik Sistemi”’ dir. Yani işyerlerinde en önemlisi meslek hastalığı olmak üzere, normal hastalık ve bulaşıcı hatalık olmamasını alınacak proaktif tedbirler alarak önceden önlemektir. Maalesef işyerlerinde İşyeri Hekimleri birinci basamak tedavi hizmetine ağırlık vermekte ve esas konu olan koruyucu sağlık hizmetleri arka plana atılmaktadır. Esasında, gene maalesef işverenler de koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgilenmemekte ve işyeri hekimlerinden sadece birinci basamak sağlık hizmetini yapmalarını istemektedirler. İş Sağlığı konusu ise, İSG konusunun yaklaşık % 30’ unu kapsar.
3-Üçüncü boyut ise “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı”’ dır. Bu ise birden çok yasa ve onlarca yönetmelik ve standartlardan oluşur. İşin bu boyutu ile ilgilenmek genelde İş Güvenliği Uzmanlarına düşer. Bir Uzman bu mevzuatı ne kadar iyi bilirse, işini o kadar iyi ve de verimli yapar. İSG Mevzuatı ise, İSG konusunun geriye kalan %10’ unu kapsar.
4- Dördüncü boyut sorumluluktur. Bu sorumluluk hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk olarak başta ikiye ayrılacaktır. İş Güvenliği Uzmanı işyerinde yukarıdaki bütün mühendislik meslek branşlarındaki temel tedbirlere ve İSG mevzuatındaki gerekçelere uymazlıkları ile sebep olursa meydana gelebilecek iş kazalarından sorumlu olacaklardır.
Türkiye de 2019 yılında toplam 1736 kişi iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu duruma göre her gün yaklaşık 4,7 kişi ( yani 4-5) kişi hayatını kaybetmektedir.
O zaman bu boyuta göre İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimleri işyerinde kime veya hangi makama bağlı olmalıdır. Burada diğer önemli bir husus İSG konusunu tek bir konu olarak görmemiz lazımdır. Yani bu iki ayrı kişi iki farklı kişi veya makama bağlanmamalıdır. Bunlar birbirlerinin ayrılmaz iki parçasıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ‘ nin 5-3 maddesine göre, işyerinde İşyeri Sağlık ve Güvenlik Biriminin kurulabilmesi için, işyerinde İGU ve İH ‘ nin tam gün çalışma mecburiyeti vardır. Peki bu şart sağlanmadan bu birim kurulabilir mi? İşveren mecbur olmasa bile bu birimi kurabilir. Kimse ona neden kurdun diyemez. Şahsen ben, İş Güvenliği Uzmanlığı yaptığım yerlerde bu birimi fazladan kurmaktayım. Zira bu birim kurulursa İGU ve İH daha koordineli olarak çalışırlar. Aksi takdirde bunlar birbirlerinden kopuk olarak çalışırlar. Eğer bir de, bazı işyerlerinde olduğu gibi ayrı ayrı kişi ve makamlara bağlı olurlarsa bu kopukluk daha fazla olacaktır.
Peki eğer işyerinde her ne koşulda olursa olsun bir “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi” (İSGB) kurulmuş ise, bu bir birim olduğu için bu birimin başı kim olmalıdır. Bence mevcut olan İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekiminden hangisi daha tecrübeli ise, o kişi bu birimin amirliğini yapmalıdır. Bu kişinin seçiminde İşveren veya Vekili ile bunlar bir araya gelmeli ve bu kişiyi seçmelidir.
Evet bu konuyu bu şekilde hallettiğimize göre, bu birim ( veya kurulmamışsa İGU ve İH) işyerinde kime bağlı olmalıdır;
-Bu birim veya bu kişiler, teknik konular ağırlıklı olduğu için, büyük ölçekli işyerlerinde Genel Müdür Teknik Yardımcısı’ na, daha küçük ölçekli işyerlerinde Fabrika Müdürü veya büyükçe bir işyeri ise Fabrika Müdürü Teknik Yardımcısı’ na, inşaat şantiyelerinde Proje / Şantiye Müdürü’ ne bağlı olmalıdır.
-Çok işyerlerinde yapıldığı gibi bu birim veya bu kişiler kesinlikle İnsan Kaynakları veya Personel Müdürlerine bağlanmamalıdır. Eğer bu makamlara bağlanırsa, bu birim ve kişileri resmen öldürürsünüz. Çünkü, insan kaynakları veya personel birimi iş güvenliği teknik konularına yabancıdır. Esasen işyerlerinde kurulacak İSGK kurullarında bu makam ve kişiler kendi alanlarında birer kurul üyesidir. Bu kurulun başkanı olarak bu kişiler seçilmemelidir. Kurul Başkanı İSGB Birimi ,İGU ve İH ‘ nin bağlı olacağı yukarıda da belirtilen teknik konularda bir işveren vekili olmalıdır.
- Eğer böyle bir yapı kurulursa, İGU ve İH bağlı olduğu üst makam sayesinde işyerinde bir İSG disiplini kurabilirler ve de istediklerini kolaylıkla yaptırabilirler. Bağlı oldukları yetkili teknik kişi de İSGK’ na başkanlık edeceği için, kurul toplantılarında alınan kararlar daha kolaylıkla uygulanır.
İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI VE İŞYERİ HEKİMİ KİME BAĞLANMALIDIR?
F. Ünal TOKTAŞ
Elek. Y. Müh.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
ÇSGB İş Güvenliği Eski Müfettişi ve Grup Başkanı
F. Ünal TOKTAŞ
Elek. Y. Müh.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
ÇSGB İş Güvenliği Eski Müfettişi ve Grup Başkanı
İşyerlerinde yapılan en büyük hata İş Güvenliği Uzmanı (İGU) ile İşyeri Hekimi (İH) ‘ nin yanlış makam ve kişilere bağlı olması veya rapor vermesidir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti, adından da anlaşılacağı gibi “İş Güvenliği” ve “ İş Sağlığı”’ndan oluşur. Esasında bu lafın içinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı” ‘ da vardır.
1- İş Güvenliği ise bütün teknik mühendislik dallarını kapsar. Bunların içinde makine, elektrik, inşaat, mimarlık, endüstri, jeoloji, çevre, kimya, bilgisayar, maden, metalürji, gıda, fizik… gibi mühendislik dalları vardır. Bir İş Güvenliği Uzmanı kendi esas mesleği’ nin yanında diğer mühendislik meslek branşlarının temel bilgilerine sahip olmalıdır. Aksi takdirde, sadece kendi meslek dalında iş güvenliği uzmanlığı yapabilecektir. Bu bilgilere sahip olmak ise eğitimle, zamanla ve tecrübe ile kazanılır. Teknik boyutlu olan İş Güvenliği konusu, İSG konusunun yaklaşık % 60’ ını kapsar.
2- İş Sağlığı konusu da , mutlaka iş güvenliği konusunda olduğu gibi kendi içinde birçok dallara ve uzmanlık alanlarına dağılır. Burada esas konuda “Koruyucu Hekimlik Sistemi”’ dir. Yani işyerlerinde en önemlisi meslek hastalığı olmak üzere, normal hastalık ve bulaşıcı hatalık olmamasını alınacak proaktif tedbirler alarak önceden önlemektir. Maalesef işyerlerinde İşyeri Hekimleri birinci basamak tedavi hizmetine ağırlık vermekte ve esas konu olan koruyucu sağlık hizmetleri arka plana atılmaktadır. Esasında, gene maalesef işverenler de koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgilenmemekte ve işyeri hekimlerinden sadece birinci basamak sağlık hizmetini yapmalarını istemektedirler. İş Sağlığı konusu ise, İSG konusunun yaklaşık % 30’ unu kapsar.
3-Üçüncü boyut ise “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı”’ dır. Bu ise birden çok yasa ve onlarca yönetmelik ve standartlardan oluşur. İşin bu boyutu ile ilgilenmek genelde İş Güvenliği Uzmanlarına düşer. Bir Uzman bu mevzuatı ne kadar iyi bilirse, işini o kadar iyi ve de verimli yapar. İSG Mevzuatı ise, İSG konusunun geriye kalan %10’ unu kapsar.
4- Dördüncü boyut sorumluluktur. Bu sorumluluk hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk olarak başta ikiye ayrılacaktır. İş Güvenliği Uzmanı işyerinde yukarıdaki bütün mühendislik meslek branşlarındaki temel tedbirlere ve İSG mevzuatındaki gerekçelere uymazlıkları ile sebep olursa meydana gelebilecek iş kazalarından sorumlu olacaklardır.
Türkiye de 2019 yılında toplam 1736 kişi iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu duruma göre her gün yaklaşık 4,7 kişi ( yani 4-5) kişi hayatını kaybetmektedir.
O zaman bu boyuta göre İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimleri işyerinde kime veya hangi makama bağlı olmalıdır. Burada diğer önemli bir husus İSG konusunu tek bir konu olarak görmemiz lazımdır. Yani bu iki ayrı kişi iki farklı kişi veya makama bağlanmamalıdır. Bunlar birbirlerinin ayrılmaz iki parçasıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ‘ nin 5-3 maddesine göre, işyerinde İşyeri Sağlık ve Güvenlik Biriminin kurulabilmesi için, işyerinde İGU ve İH ‘ nin tam gün çalışma mecburiyeti vardır. Peki bu şart sağlanmadan bu birim kurulabilir mi? İşveren mecbur olmasa bile bu birimi kurabilir. Kimse ona neden kurdun diyemez. Şahsen ben, İş Güvenliği Uzmanlığı yaptığım yerlerde bu birimi fazladan kurmaktayım. Zira bu birim kurulursa İGU ve İH daha koordineli olarak çalışırlar. Aksi takdirde bunlar birbirlerinden kopuk olarak çalışırlar. Eğer bir de, bazı işyerlerinde olduğu gibi ayrı ayrı kişi ve makamlara bağlı olurlarsa bu kopukluk daha fazla olacaktır.
Peki eğer işyerinde her ne koşulda olursa olsun bir “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi” (İSGB) kurulmuş ise, bu bir birim olduğu için bu birimin başı kim olmalıdır. Bence mevcut olan İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekiminden hangisi daha tecrübeli ise, o kişi bu birimin amirliğini yapmalıdır. Bu kişinin seçiminde İşveren veya Vekili ile bunlar bir araya gelmeli ve bu kişiyi seçmelidir.
Evet bu konuyu bu şekilde hallettiğimize göre, bu birim ( veya kurulmamışsa İGU ve İH) işyerinde kime bağlı olmalıdır;
-Bu birim veya bu kişiler, teknik konular ağırlıklı olduğu için, büyük ölçekli işyerlerinde Genel Müdür Teknik Yardımcısı’ na, daha küçük ölçekli işyerlerinde Fabrika Müdürü veya büyükçe bir işyeri ise Fabrika Müdürü Teknik Yardımcısı’ na, inşaat şantiyelerinde Proje / Şantiye Müdürü’ ne bağlı olmalıdır.
-Çok işyerlerinde yapıldığı gibi bu birim veya bu kişiler kesinlikle İnsan Kaynakları veya Personel Müdürlerine bağlanmamalıdır. Eğer bu makamlara bağlanırsa, bu birim ve kişileri resmen öldürürsünüz. Çünkü, insan kaynakları veya personel birimi iş güvenliği teknik konularına yabancıdır. Esasen işyerlerinde kurulacak İSGK kurullarında bu makam ve kişiler kendi alanlarında birer kurul üyesidir. Bu kurulun başkanı olarak bu kişiler seçilmemelidir. Kurul Başkanı İSGB Birimi ,İGU ve İH ‘ nin bağlı olacağı yukarıda da belirtilen teknik konularda bir işveren vekili olmalıdır.
- Eğer böyle bir yapı kurulursa, İGU ve İH bağlı olduğu üst makam sayesinde işyerinde bir İSG disiplini kurabilirler ve de istediklerini kolaylıkla yaptırabilirler. Bağlı oldukları yetkili teknik kişi de İSGK’ na başkanlık edeceği için, kurul toplantılarında alınan kararlar daha kolaylıkla uygulanır.
Ekli dosyalar
Moderatör tarafında düzenlendi: