Makale : İşyerlerinde İş Güvenliği Uzmanı Ve İşyeri Hekimi Kime Bağlı Olmalıdır?, Kasım-2020

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
İş Güvenliği Uzmanı ile İşyeri Hekimi, işyerlerinde kime bağlı olmalı ve rapor vermelidir. Çok işyerinde maalesef yanlış kişi ve makamlara bağlı oldukları için etkin görev yapamamaktadırlar.

İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI VE İŞYERİ HEKİMİ KİME BAĞLANMALIDIR?

F. Ünal TOKTAŞ
Elek. Y. Müh.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
ÇSGB İş Güvenliği Eski Müfettişi ve Grup Başkanı

İşyerlerinde yapılan en büyük hata İş Güvenliği Uzmanı (İGU) ile İşyeri Hekimi (İH) ‘ nin yanlış makam ve kişilere bağlı olması veya rapor vermesidir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti, adından da anlaşılacağı gibi “İş Güvenliği” ve “ İş Sağlığı”’ndan oluşur. Esasında bu lafın içinde “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı” ‘ da vardır.

1- İş Güvenliği ise bütün teknik mühendislik dallarını kapsar. Bunların içinde makine, elektrik, inşaat, mimarlık, endüstri, jeoloji, çevre, kimya, bilgisayar, maden, metalürji, gıda, fizik… gibi mühendislik dalları vardır. Bir İş Güvenliği Uzmanı kendi esas mesleği’ nin yanında diğer mühendislik meslek branşlarının temel bilgilerine sahip olmalıdır. Aksi takdirde, sadece kendi meslek dalında iş güvenliği uzmanlığı yapabilecektir. Bu bilgilere sahip olmak ise eğitimle, zamanla ve tecrübe ile kazanılır. Teknik boyutlu olan İş Güvenliği konusu, İSG konusunun yaklaşık % 60’ ını kapsar.

2- İş Sağlığı konusu da , mutlaka iş güvenliği konusunda olduğu gibi kendi içinde birçok dallara ve uzmanlık alanlarına dağılır. Burada esas konuda “Koruyucu Hekimlik Sistemi”’ dir. Yani işyerlerinde en önemlisi meslek hastalığı olmak üzere, normal hastalık ve bulaşıcı hatalık olmamasını alınacak proaktif tedbirler alarak önceden önlemektir. Maalesef işyerlerinde İşyeri Hekimleri birinci basamak tedavi hizmetine ağırlık vermekte ve esas konu olan koruyucu sağlık hizmetleri arka plana atılmaktadır. Esasında, gene maalesef işverenler de koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgilenmemekte ve işyeri hekimlerinden sadece birinci basamak sağlık hizmetini yapmalarını istemektedirler. İş Sağlığı konusu ise, İSG konusunun yaklaşık % 30’ unu kapsar.

3-Üçüncü boyut ise “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı”’ dır. Bu ise birden çok yasa ve onlarca yönetmelik ve standartlardan oluşur. İşin bu boyutu ile ilgilenmek genelde İş Güvenliği Uzmanlarına düşer. Bir Uzman bu mevzuatı ne kadar iyi bilirse, işini o kadar iyi ve de verimli yapar. İSG Mevzuatı ise, İSG konusunun geriye kalan %10’ unu kapsar.

4- Dördüncü boyut sorumluluktur. Bu sorumluluk hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk olarak başta ikiye ayrılacaktır. İş Güvenliği Uzmanı işyerinde yukarıdaki bütün mühendislik meslek branşlarındaki temel tedbirlere ve İSG mevzuatındaki gerekçelere uymazlıkları ile sebep olursa meydana gelebilecek iş kazalarından sorumlu olacaklardır.

Türkiye de 2019 yılında toplam 1736 kişi iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu duruma göre her gün yaklaşık 4,7 kişi ( yani 4-5) kişi hayatını kaybetmektedir.

O zaman bu boyuta göre İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimleri işyerinde kime veya hangi makama bağlı olmalıdır. Burada diğer önemli bir husus İSG konusunu tek bir konu olarak görmemiz lazımdır. Yani bu iki ayrı kişi iki farklı kişi veya makama bağlanmamalıdır. Bunlar birbirlerinin ayrılmaz iki parçasıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ‘ nin 5-3 maddesine göre, işyerinde İşyeri Sağlık ve Güvenlik Biriminin kurulabilmesi için, işyerinde İGU ve İH ‘ nin tam gün çalışma mecburiyeti vardır. Peki bu şart sağlanmadan bu birim kurulabilir mi? İşveren mecbur olmasa bile bu birimi kurabilir. Kimse ona neden kurdun diyemez. Şahsen ben, İş Güvenliği Uzmanlığı yaptığım yerlerde bu birimi fazladan kurmaktayım. Zira bu birim kurulursa İGU ve İH daha koordineli olarak çalışırlar. Aksi takdirde bunlar birbirlerinden kopuk olarak çalışırlar. Eğer bir de, bazı işyerlerinde olduğu gibi ayrı ayrı kişi ve makamlara bağlı olurlarsa bu kopukluk daha fazla olacaktır.

Peki eğer işyerinde her ne koşulda olursa olsun bir “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi” (İSGB) kurulmuş ise, bu bir birim olduğu için bu birimin başı kim olmalıdır. Bence mevcut olan İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekiminden hangisi daha tecrübeli ise, o kişi bu birimin amirliğini yapmalıdır. Bu kişinin seçiminde İşveren veya Vekili ile bunlar bir araya gelmeli ve bu kişiyi seçmelidir.

Evet bu konuyu bu şekilde hallettiğimize göre, bu birim ( veya kurulmamışsa İGU ve İH) işyerinde kime bağlı olmalıdır;

-Bu birim veya bu kişiler, teknik konular ağırlıklı olduğu için, büyük ölçekli işyerlerinde Genel Müdür Teknik Yardımcısı’ na, daha küçük ölçekli işyerlerinde Fabrika Müdürü veya büyükçe bir işyeri ise Fabrika Müdürü Teknik Yardımcısı’ na, inşaat şantiyelerinde Proje / Şantiye Müdürü’ ne bağlı olmalıdır.

-Çok işyerlerinde yapıldığı gibi bu birim veya bu kişiler kesinlikle İnsan Kaynakları veya Personel Müdürlerine bağlanmamalıdır. Eğer bu makamlara bağlanırsa, bu birim ve kişileri resmen öldürürsünüz. Çünkü, insan kaynakları veya personel birimi iş güvenliği teknik konularına yabancıdır. Esasen işyerlerinde kurulacak İSGK kurullarında bu makam ve kişiler kendi alanlarında birer kurul üyesidir. Bu kurulun başkanı olarak bu kişiler seçilmemelidir. Kurul Başkanı İSGB Birimi ,İGU ve İH ‘ nin bağlı olacağı yukarıda da belirtilen teknik konularda bir işveren vekili olmalıdır.

- Eğer böyle bir yapı kurulursa, İGU ve İH bağlı olduğu üst makam sayesinde işyerinde bir İSG disiplini kurabilirler ve de istediklerini kolaylıkla yaptırabilirler. Bağlı oldukları yetkili teknik kişi de İSGK’ na başkanlık edeceği için, kurul toplantılarında alınan kararlar daha kolaylıkla uygulanır.
 

Ekli dosyalar

  • İŞYERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI VE İŞYERİ HEKİMİ KİME BAĞLANMALIDIR.pdf
    127.1 KB · Görüntüleme: 116
Moderatör tarafında düzenlendi:

İş Sağlığı ve Güvenliği

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
19 May 2013
Mesajlar
307
Tepki puanı
196
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Kimlere bağlı olmaması gerektiği hakkında o kadar çok şey söyleyebilirim ki.. Ülkemizde yaşanılan en büyük sorun zaten birilerini illa birilerine bağlama çabalarıdır. Kurumsal olsun veya olmasın bir Firmada gerçek anlamda Güvenlik ve Sağlık süreçlerinin yürütülmesi isteniliyor ve bekleniliyorsa İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonellerinin süreçlerini bağımsız yürütmeleri ve raporlarını da şirketlerdeki üst yönetime ( kurumsal olmayan yapılarda direkt patronlara ) sunmaları gerekmektedir. Çoklu Uzman ve İşyeri Hekimi mevcudiyeti söz konusu ise mutlaka İş Sağlığı ve Güvenliği Departmanı kurulmalı ve başında İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanı bulunan bir yapı olmalıdır.
 

son osmanlı

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Ağu 2017
Mesajlar
28
Tepki puanı
28
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Öncelikle resmi olarak işveren yetkilisi olan birisi olursa çok verimli olur.Bağlı olduğunuz kişiye hem uygunsuzlukları aktarıp hem de resmi evraklarıı imzalatmış olursunuz.Ayrıca teknik müdür de olabilir
 

onur eerdil

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Ağu 2018
Mesajlar
16
Tepki puanı
6
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (A)
İş sağlığı ve güvenliği uzmanları mesleki bağımsızlık içinde bağlı olmadan çalışmalı çalışmalarını işveren vekil yada vekiline iletmelidir. İSG birimlerinin başında kesinlikle uzman olmalı aksi halde ******KESİLDİ***** süreç daha da korkunç bir hâl almaya devam edecektir
 

kmtugba87

TÜİSAG Çalışma Birimi
Moderatör
Katılım
24 Ağu 2013
Mesajlar
257
Tepki puanı
464
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Öncelikle resmi olarak işveren yetkilisi olan birisi olursa çok verimli olur.Bağlı olduğunuz kişiye hem uygunsuzlukları aktarıp hem de resmi evraklarıı imzalatmış olursunuz.Ayrıca teknik müdür de ola

Öncelikle resmi olarak işveren yetkilisi olan birisi olursa çok verimli olur.Bağlı olduğunuz kişiye hem uygunsuzlukları aktarıp hem de resmi evraklarıı imzalatmış olursunuz.Ayrıca teknik müdür de olabilir
Çoğu işyerinde işveren vekili olarak bulunan kişiler ya patronun akrabası ya da çok güvendiği muhasebe müdürü, üretim müdürü, İK veya Personel müdürü oluyor. Bu durumda öneri defterine veya kurul kararlarına imza attırmak da güçleşiyor. İşveren vekili dediğimiz kişiler patrondan çekiniyor. Bana göre bu süreç baştan tasarlanmalı. İş güvenliği uzmanları bakanlığa bağlı olsa da, maaşı bakanlıktan da alsa bu defa da rahatım bozulmasın, başka yere göndermesinler işyeri veya şehir değiştirmemeyim diye kaygı içinde olacakları için istedikleri gibi çalışamayacaklar. Hal böyle olunca kısır döngü tekrar başlayacak ve devam edecek. En iyisi iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına sahip çıkan ve destekleyen, bunu boşuna maliyet olarak görmeyen işyerlerinde çalışmak ve bu şansı yakalayabilmek.
 

son osmanlı

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Ağu 2017
Mesajlar
28
Tepki puanı
28
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Çoğu işyerinde işveren vekili olarak bulunan kişiler ya patronun akrabası ya da çok güvendiği muhasebe müdürü, üretim müdürü, İK veya Personel müdürü oluyor. Bu durumda öneri defterine veya kurul kararlarına imza attırmak da güçleşiyor. İşveren vekili dediğimiz kişiler patrondan çekiniyor. Bana göre bu süreç baştan tasarlanmalı. İş güvenliği uzmanları bakanlığa bağlı olsa da, maaşı bakanlıktan da alsa bu defa da rahatım bozulmasın, başka yere göndermesinler işyeri veya şehir değiştirmemeyim diye kaygı içinde olacakları için istedikleri gibi çalışamayacaklar. Hal böyle olunca kısır döngü tekrar başlayacak ve devam edecek. En iyisi iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına sahip çıkan ve destekleyen, bunu boşuna maliyet olarak görmeyen işyerlerinde çalışmak ve bu şansı yakalayabilmek.
Tabiki sizin dediklerinize katılıyorum.Zaten sektörün ana sorunlarından biri bizlerin bağımsız olmamamız,maaş aldığımız yerde yaptırım güçlüğü çekmemiz..konu başlığını şuanki eldeki duruma göre değerlendirdim ben mecburen yine en iyisi işyerinde hem resmi hem idari işlerimizi raporlayıp işimizi çözebilecek birine bağlı olmak.bunlar da genelde fabrika müdürleri yada teknik müdürler olmaktadır.mesela ik sorumlusu bir makineye koruyucu kapak yapılması ile ilgili uygunsuzluktan bişey anlamaz
 

Tolga_34

Deneyimli Üye
Vip Üye
Katılım
4 May 2012
Mesajlar
493
Tepki puanı
1,841
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (C)
Türkiye'nin mevcut piyasa ve ekonomi şartlarını hepimiz biliyoruz. O yüzden açıkçası ahkam kesmek istemiyorum.
Ancak öncelikle iş sağlığı ve güvenliği sisteminin kimin için olduğunu bilmeyi netleştirdiğimiz zaman, bu konuya ait cevabı bulmak kolaylaşıyor.
Bizler, yani HSE'ler bütün yurtdışı projelerde doğrudan patrona bağlıyızdır. Operasyonel olarak Proje Müdürü/Fabrika Müdürü ile beraber çalışırız. (En azından ben 16 yıl hep böyle çalıştım.)
Bundan yola çıkarak; isterse iş yerinin kendi uzmanı olsun, isterse OSGB'nin "dakikalı" çalışan uzmanı olsun, uzman ve iş yeri hekimi doğrudan patrona bağlı olmalıdır.
İş yerinin doğal iş yaşamı akışı içinde yapacağı uygulamalarda ise, iş yeri genel müdür yardımcısına (yok ise), fabrika/proje müdürüne doğrudan bağlı çalışmalıdır.
Bu uygulama uzmanı hem rahatlatır, hem de daha verimli çalışmasını sağlar,
diye düşünüyorum.
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.