İsg Sorumlusu İşe Alım Mülakatı

6666 Kübra

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
13 Şub 2012
Mesajlar
231
Tepki puanı
175
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Diğer
Benim saygıdeğer meslektaşlarım aslında güzel fikirler sundu zaten arkadaşa,ama ben de fikrimi belirtip yine meslektaşlarıma da küçük hatırlatmalar yapmak istiyorum.Benim küçük çocuğumu gönderdiğim okulda bir İG uzmanı olsaydı ondan ne beklerdimin cevabını aramak isterim önce,bu kişi nasıl biri olmalı ya da öyle biriyse bu kişinin öyle biri olup olmadığını nasıl anlarım sorusunun cevabı da aslında bu arkadaşımızın sorusunun cevabı olacaktır.

Okuldaki tehlikeleri hergün arayıp işverene bildiren birini mi isterim yoksa işyerindeki her öğretmeni ,müstahdemi ve öğrenciyi birer tehlike avcısına dönüştürmeye çalışan birini mi isterim.Arkadaşlar kazaların %90 nını önlemenin maliyeti zaten sıfırdır,yani hatalı davranışlardan uzak duran çalışanlar olursa İş güvenliğini %90 oranında artırmış oluyoruz zaten yani ilk olarak iş güvenliği uzmanlarının birinci hedefi çalıştığı yerdeki tüm bireylerin güvenlik kültürünü kazanması için yollar ve yöntemler geliştirmesi olmalıdır.İyi de bunu nasıl yapacak peki,iş güvenliği uzmanı orada çalışan herkesin risk algı düzeyini yukarıya taşıyıp sonra tüm enerjisini yükselttiği risk algı düzeyini yukarda tutmaya çalışmak için kullanmalıdır,
Ben şahsen çalıştığım şirkette artık tehlike arayıp durmuyorum,çalışanlar zaten farkettikleri her tehlikeyi ve bunu önlemek için gereken şeyleri bana getiriyorlar.Ben iş gözlüğünü kullanması için kimseyi uyarmıyorum, çünkü zaten onu takmasa olabilecekler hakkındaki o çalışanın hissiyatı artık çok daha farklı,eskiden vinçle çalışırken yükün altında rahatça dolaşabilen çalışanımız,artık bir takozu yük altına eliyle bile itmeyip itmek için bir sopa arar hale geldi,o kişiyi o sopayı arar halde tutamazsınız uzun süre,normalde iki ay içinde davranışı değişir ve yine eskisi gibi yükün altında serbestçe dolaşmaya başlar,işte bizim asıl görevimiz o kişiyi o sopayı arar halde tutmaktır.İş güvenliğini işyerinde sağlayacak kişi İş güvenliği uzmanı değildir zaten,İş güvenliği uzmanı bir rehberdir,bir danışmandır.Ben şuanki kafamla bir işveren olsam ve bi iş güv.uzmanı ile çalışacaksam bana ve çalışanlarıma gerçekten rehberlik edip edemeyeceğini araştırırım ve bi kişinin gerçek bir rehber olup olmadığını anlamaya çalışırım.Bunu anlamak için de profesyonel bir yardıma gerek yok bence,bana işyerimde iş güvenliğini tesis etmeyi taahhüt eden birini değil işyerimde güvenlik kültürünü oluşturup bunu geliştirmek için bana yardım edeceğini söyleyen birini isterim.
Çok haklısınız, ama sorunun ana fikrini sabit tutarsanız; İSG kültürünü oluşturup geliştirecek bir kişiyi nasıl tespit edeceksiniz? Teknik/araştırma/anlamı yeterliliği yoksa bu niyet beyanı gibi kalabilir. Bu konuda yardımcı fikirleriniz varsa paylaşmanızı isterim, yazınızı çok beğendim.
 

experience

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
17 May 2012
Mesajlar
146
Tepki puanı
216
10 yıldır iş güvenliğine kafa patlatan biri olarak kendimin dahi risk algı düzeyimin dönem dönem düştüğünü yıllar önce farkettiğimde buna bir çözüm bulmam gerektiğini hissettim.Bigün tatile çoluk çocuk yola çıktık,aracımla 120,130 la aşırı hız yapmadan yola devam ederken bir tünel çıkışında bir kazaya denk geldik,herkes aracını sağa çekmiş kazalı araçtan yaralı ve ölüleri çıkarıyorlardı ,biz de durduk yapabileceğimiz bişe var mı diye bakındık,yetkili birimler ambulans,polis vs hep oradaydı ve manzara korkunçtu,Sonra yola devam ettik ve bi baktımki 90'ı geçemiyorum ,yani artık direksiyon başındayken bulunduğum ortamı daha riskli görmeğe başlamıştım,belki bir matematikçi tüm istatistikleri önüne koyup matematiksel olarak o gün bir kaza geçirme olasılığımı yola çıkmadan önce hesaplayabilirdi ve o gün benimle aynı gün yola çıkacak olan herkesin riski aynıydı,fakat bu risk aynıyken herbirimiz yolda farklı davranıyorduk ben 120 ile başkası 180 le yola devam ediyordu o gün .Fakat ben kazayı görünce davranışım değişti 90 la gitmeye başladım,çünkü bulunduğum ortamı daha riskli görmeye başladım,aslında mayematiksel risk değişmemişken benim algıladığım risk değişmişti ve bu algı benim davranışımı değiştirmeme sebep olmuştu. Sonra tatil bitince dönüş yolunda yine 120 ile gidiyordum yani risk algım tekrar düşmüştü.Sonra kendimi sorgulamaya başladım acaba ben kendi çalıştığım işyerinde ig uzmanlığı yaparken risk algıma göre mi çalışıyorum yoksa herşeyi bilimi ve mevzuatı gözönüne alarak eksiksiz yerine getiriyor muyum?Sonra bir deneme yapmaya karar verdim,bulunduğum şehirde İG uzmanı bilirkişi olmadığı için beni arayıp duran görevlilere yıllarca kusura bakmayın çok yoğunum,dosya falan bakamam diyen biriydim ve onlar da dosyaları hep Ankara'ya yolluyorlardı,sonra kendi ayaklarımla adliyeye gittim ve bilirkişilik için müracaat ettim,hatta dosyalar için ücret de talep etmeyeceğimi belirtip dava dosyaları için beni arayabileceklerini söyledim.Sonra dosyalar gelmeye başladı ve her kaza dosyasına baktığımda ve her keşfe çıktığımızda beynimde her seferinde yeni bir uyanışla karşılaştım ve her dosya sonrası kendi işyerimde de yeni bir hamleye giriştiğimi gördüm,yani bizler de kesinlikle risk algımıza göre iş yapıyoruz diyebilirim ,belki de bu yalnızca kendim için geçerlidir,şimdi kendimi işyerinde dinamik ve uyanık tutmak için dosya bakmaya devam ediyorum ,senede üç dört dosya da baksam bana yetiyor algılarımı açık tutmak için.Bana göre bir işyeri gerçekten bir İG uzmanı seçmek istiyorsa, kafasına yatan kişiyle önce çalışması lazım,o işyerindeki insanların davranışları,algıları ve işverenin algısı ve konuya bakışı değişmemişse derhal başka biriyle yola devam etmek için hamle yapmalı ve işveren güvenlik açısından kendi bakış açısını değiştirecek biriyle karşılaşana dek buna devam etmeli.Tabi bence bu ülkemiz şartlarında tamamen ütopik bir yaklaşım.Bu işveren böyle bir yol izlemeyecektir zaten.
Vicdanlar ve cüzdanlar arasında sıkışan bu meslekte,İg Uzmanlığı ve İş yeri Hekimliği ticari bir emtia halindedir ve önemi her geçen gün artması gerekirken aksine azalmaktadır,bu sektör Türkiye'de hiçbir zaman kaliteli bir hizmet sunar hale gelememiştir,kazalara ve ölüm oranlarına baktığımızda bunu zaten kolaylıkla görebiliyoruz.İşveren olarak siz şuanda yalnızca bir tehlike avcısı transfer edeceksiniz ve bu asla kazaları azaltmayacak,kaldı ki piyasada çalışan İG Uzmanlarının belki de sadece %20'si iyi birer tehlike avcısı,bu %20 lik çok tecrübeli kesimin belki yarısı da çok bildiğ ve hep kendi çözümlerini dayattığı için ürettiği çözümün pek bi faydası da olmuyor.
Sonuç olarak şuan Türkiye'nin neredeyse tüm işyerlerinde İG uzmanları ve İşyeri Hekimleri hizmet veriyor ve ben hala çocuğumu okula gönderirken acaba okul bahçesinde bir servis aracı çocuğumu ezer mi,okuldaki lavabo çocuğumun üstüne düşer mi,çocuğumun boğazına bişe kaçsa bunu gören öğretmeni,hademesi veya herhangi bir sivil vatandaş durup sadece mal mal bakar mı diye düşünmeden kendimi alamıyorum,trafikte kendimi güvende hissetmiyorsam,hastanede kendimi güvende hissetmiyorsam,oturduğum apartmanda kendimi güvende hissetmiyorsam kusura bakmasın kimse ama burada bizler yeterince bu mesleği öğrenmiş ve özümsemiş durumda olmadığımızı kabul etmeliyiz.
Ve son olarak İyi bir İG uzmanı bulmak isteyen arkadaşımıza risk değerlendirmesindeki hesaplar gibi bir hesap yapalım, İyi bir İG Uzmanı bulma olasılığınız %1 dersek; bu İG uzmanına sizin katlanma olasılığınıza %1 dersek ;işyerinizde kaliteli bir güvenlik hizmeti alma olasılığınız onbinde bir ( % 0,01 ) 'dir.
 

highfoodengineer

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
13 Nis 2021
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (C)
Merhabalar. Firmamıza İSG sorumlusu almak istiyoruz ancak mülakatta ufak bir sınav yapacağız.. Gerçekten hakim olduğunu anlamak için hangi sorular sorulmalı, hep standart bazlı mı ilerlemeliyiz? Buna benzer örnekler mevcut mu? Daha öncede formda yer aldı mı bilmiyorum inceledim ama bulamadım.
Eğer ki firma sektörünü söylerseniz, kilit sorular hakkında yardımcı olunabilir. İşletmenin faaliyet konusu nedir acaba?
 

Çağdaş 1985

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Eki 2019
Mesajlar
7
Tepki puanı
7
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Benim saygıdeğer meslektaşlarım aslında güzel fikirler sundu zaten arkadaşa,ama ben de fikrimi belirtip yine meslektaşlarıma da küçük hatırlatmalar yapmak istiyorum.Benim küçük çocuğumu gönderdiğim okulda bir İG uzmanı olsaydı ondan ne beklerdimin cevabını aramak isterim önce,bu kişi nasıl biri olmalı ya da öyle biriyse bu kişinin öyle biri olup olmadığını nasıl anlarım sorusunun cevabı da aslında bu arkadaşımızın sorusunun cevabı olacaktır.

Okuldaki tehlikeleri hergün arayıp işverene bildiren birini mi isterim yoksa işyerindeki her öğretmeni ,müstahdemi ve öğrenciyi birer tehlike avcısına dönüştürmeye çalışan birini mi isterim.Arkadaşlar kazaların %90 nını önlemenin maliyeti zaten sıfırdır,yani hatalı davranışlardan uzak duran çalışanlar olursa İş güvenliğini %90 oranında artırmış oluyoruz zaten yani ilk olarak iş güvenliği uzmanlarının birinci hedefi çalıştığı yerdeki tüm bireylerin güvenlik kültürünü kazanması için yollar ve yöntemler geliştirmesi olmalıdır.İyi de bunu nasıl yapacak peki,iş güvenliği uzmanı orada çalışan herkesin risk algı düzeyini yukarıya taşıyıp sonra tüm enerjisini yükselttiği risk algı düzeyini yukarda tutmaya çalışmak için kullanmalıdır,
Ben şahsen çalıştığım şirkette artık tehlike arayıp durmuyorum,çalışanlar zaten farkettikleri her tehlikeyi ve bunu önlemek için gereken şeyleri bana getiriyorlar.Ben iş gözlüğünü kullanması için kimseyi uyarmıyorum, çünkü zaten onu takmasa olabilecekler hakkındaki o çalışanın hissiyatı artık çok daha farklı,eskiden vinçle çalışırken yükün altında rahatça dolaşabilen çalışanımız,artık bir takozu yük altına eliyle bile itmeyip itmek için bir sopa arar hale geldi,o kişiyi o sopayı arar halde tutamazsınız uzun süre,normalde iki ay içinde davranışı değişir ve yine eskisi gibi yükün altında serbestçe dolaşmaya başlar,işte bizim asıl görevimiz o kişiyi o sopayı arar halde tutmaktır.İş güvenliğini işyerinde sağlayacak kişi İş güvenliği uzmanı değildir zaten,İş güvenliği uzmanı bir rehberdir,bir danışmandır.Ben şuanki kafamla bir işveren olsam ve bi iş güv.uzmanı ile çalışacaksam bana ve çalışanlarıma gerçekten rehberlik edip edemeyeceğini araştırırım ve bi kişinin gerçek bir rehber olup olmadığını anlamaya çalışırım.Bunu anlamak için de profesyonel bir yardıma gerek yok bence,bana işyerimde iş güvenliğini tesis etmeyi taahhüt eden birini değil işyerimde güvenlik kültürünü oluşturup bunu geliştirmek için bana yardım edeceğini söyleyen birini isterim.
Merhaba,

Öncelikle düşüncelerinize saygı duyuyorum ama katılamıyorum. Türkiye'deki "yüzde 90(88) hatalı davranış istatistiğinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Zaten her işyerinin kendine ait bir istatistiği olur. Bir de uygunsuzlukları nasıl değerlendirip, veriyi nasıl işlediğinizle alakalı.

Mesela : Koruması olmayan bir taş motoru kullanan çalışan = Tehlikeli hareket (davranış) olarak istatistiğe giriyor. Oysaki taş motorunun uygunsuz olmasından dolayı da tehlikeli durum olarak da veri girişi yapılması lazım.

Kendi fikrim; Mülakat yapılabilir, neden yapılmasın? Özellikle tecrübeli vs. gibi nitelik aranıyorsa yapılmalıdır da zaten. Burada mülakatın nasıl yapılacağı önemli aslında.

1-Bir uzmana, İSG Kanunun resmi gazete tarihini sormaktansa, mevzuatların çalışanlara nasıl aktarılması gerektiğini, çalışanların farkındalıklarını nasıl arttırabiliriz gibi sorular sorup daha vizyoner, ön görüşlü ve planlı uzmanları tercih edebiliriz.

2-Risk değerlendirme ise önem verilen ; "Risk nedir"den ziyade bir fotoğraf gösterilip, riskleri belirtmesi (tek başına yeterli değil) ve alınabilecek aksiyonları söylemesi istenebilir.

Bu ve benzeri bir mülakat sistemi oluşturulabilir. Buradaki asıl olan nasıl bir uzman alacağınız ve karşılıklı nasıl tatmin olunacağıdır.

Uzmanın da iyisi, çok iyisi, kötüsü, tembeli vs. vs. vardır arkadaşlar, her meslekte olduğu gibi. İşverenlerin iyi uzmanla çalışmak istemesi de doğal haklarıdır. Burada uzmanlara düşen, kendilerini geliştirmeleri, mevzuatlara hakim olmaları, yerinde saymamalarıdır.

Saygılarımla,
 

experience

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
17 May 2012
Mesajlar
146
Tepki puanı
216
Merhaba,

Öncelikle düşüncelerinize saygı duyuyorum ama katılamıyorum. Türkiye'deki "yüzde 90(88) hatalı davranış istatistiğinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Zaten her işyerinin kendine ait bir istatistiği olur. Bir de uygunsuzlukları nasıl değerlendirip, veriyi nasıl işlediğinizle alakalı.

Mesela : Koruması olmayan bir taş motoru kullanan çalışan = Tehlikeli hareket (davranış) olarak istatistiğe giriyor. Oysaki taş motorunun uygunsuz olmasından dolayı da tehlikeli durum olarak da veri girişi yapılması lazım.

Kendi fikrim; Mülakat yapılabilir, neden yapılmasın? Özellikle tecrübeli vs. gibi nitelik aranıyorsa yapılmalıdır da zaten. Burada mülakatın nasıl yapılacağı önemli aslında.

1-Bir uzmana, İSG Kanunun resmi gazete tarihini sormaktansa, mevzuatların çalışanlara nasıl aktarılması gerektiğini, çalışanların farkındalıklarını nasıl arttırabiliriz gibi sorular sorup daha vizyoner, ön görüşlü ve planlı uzmanları tercih edebiliriz.

2-Risk değerlendirme ise önem verilen ; "Risk nedir"den ziyade bir fotoğraf gösterilip, riskleri belirtmesi (tek başına yeterli değil) ve alınabilecek aksiyonları söylemesi istenebilir.

Bu ve benzeri bir mülakat sistemi oluşturulabilir. Buradaki asıl olan nasıl bir uzman alacağınız ve karşılıklı nasıl tatmin olunacağıdır.

Uzmanın da iyisi, çok iyisi, kötüsü, tembeli vs. vs. vardır arkadaşlar, her meslekte olduğu gibi. İşverenlerin iyi uzmanla çalışmak istemesi de doğal haklarıdır. Burada uzmanlara düşen, kendilerini geliştirmeleri, mevzuatlara hakim olmaları, yerinde saymamalarıdır.

Saygılarımla,
Çağdaş kardeşim,iyi ki bu platform açılmış ve seviyeli bir tartışma ve fikir alışverişi ortamı oluşmuş durumda,ben de sizin görüşlerinize saygı duymakla birlikte ilk paragrafınızda ''Türkiye'deki "yüzde 90(88) hatalı davranış istatistiğinin doğru olduğunu düşünmüyorum'' ifadenizle alakalı bir tecrübemi paylaşmak istiyorum.

Bikaç yıl önce tesisteki eğitimlerde,son gün bir ders saatini çalışanların kendi başından geçen ya da tanık oldukları kazaları (yaralanmalı,yaralanmasız tüm kazaları ) bir kağıda yazmalarını istedim,olayın nasıl olduğunu ve kendilerince olayın sebeplerini de belirtmelerini istedim,herkese birer kağıt verdim,tabi yavaş yavaş yazmaya başladılar,bi baktım ki yazmaya devam ettikçe daha hevesli yazmaya başladılar sonra tekrar tekrar benden kağıt istemeye başladılar,kağıtların herbirinde de en az iki-üç kaza olayını açıklamışlar,4-5 tane kağıt isteyenler bile oldu,ben tabi 140-150 kişinin eğitimini iki ay gibi bir sürede tamamladım ve eğitimler bittiğinde oturup çalışanların doldurdukları o kaza olaylarını okumaya başladım.Yaklaşık bir 400-500 kaza olayı okumuşumdur ve ne gördüm biliyor musunuz?Benim hatalı ekipman ,hatalı iş ortamı vb adlandırabileceğim ve değiştirilmesini önerdiğim yatırım da gerektiren konularla alakalı bir tane bile kaza olayına rastlamadım,tabi bu,hatalı ekipmanlar ya da hatalı işyeri ortamları düzeltilmesin demek değil sakın yanlış anlamayın,mutlaka bunlar da ilerde bir kazaya yol açacaktır , ama onlarla alakalı kazalar yaşanmadan daha enaz 400-500 kaza olayı yaşanmıştı bile,oturup bunları incelediğimde hatalı davranışları,çiğnenen kuralları,vurdumduymazlığı,boşvermişliği,ihmalkarlığı vb o kadar net görüyordum ki.Beni en çok memnun eden şey de benim gördüğümü çalışanlar da görmüş ki kazalardaki hatalı davranışlara değinmişler ve nerede hata yaptıklarını da açıklamaya çalışmışlar.Şimdi siz kazaların %90 ının hatalı davranıştan kaynaklandığını düşünmüyor olabilirsiniz ama ben neredeyse %99,99 unun hatalı davranıştan kaynaklandığını iddia edebilirim ,ama tabi bu kadar da abartmak istemem lakin adliyelerden gelen dosyaları inceleyip de kaza sebeplerini ve sorumlularını belirlerken orada da gördüm ki yine hatalı ekipman ya da işyeri ortamı %2 bile değil.

Benim sevgili meslektaşlarım çalıştığınız işyerlerinde gerçekten de çalışanların bir kazayla karşılaşma olasılığını ve bu yüzden çekeceğiniz baş ağrılarını önlemek ya da azaltmak için mesainizin büyük bir bölümünü eğitimlere,çalışanlarla sürekli olarak iletişime ayırmanızı tavsiye ederim.Özellikle özellikle özellikle kurallara uyulduğu taktirde kaza olasılığı o kadar küçülüyor ki anlatamam.İşveren ne olursa olsun kural ihlallerini durduracak eylemleri eksiksiz gerçekleştirmelidir.İster ödülle,ister cezayla nasıl yaparsa yapsın yeter ki kuralların uygulanmasını sağlasın.Kural ihlallerine göz yumulan bir işyerinde kaza kaçınılmazdır.

Saygılarımla..
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.