İş Güvenliği Uzmanı'nın Ferdi Olarak Çalışamaması Bence, Anayasa'ya Aykıdır

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Mevcut mevzuat maalesef, yetkilendirilmiş İGU ve İH ' lerinin ferdi olarak çalışmasına izin vermemektedir. Bence bu durum Anayasaya aykırıdır.
 

Ekli dosyalar

  • İŞ GÜVENLİĞİ UZMANININ FERDİ OLARAK ÇALIŞAMAMASI.pdf
    143.4 KB · Görüntüleme: 69

yasarcan

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
16 May 2015
Mesajlar
148
Tepki puanı
95
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
mevzuatta bireysel çalışma yapamazsınız demiyor ki anlamadım ben.
 

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
mevzuatta bireysel çalışma yapamazsınız demiyor ki anlamadım ben.
Makalemin girişi şöyledir;
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’ nın 6’ ncı maddesi olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri” gereğince, işveren işyerinde 2 türlü İş Güvenliği Uzmanı (İGU) ve İşyeri Hekimi (İH) çalıştırabilir; Birincisi; Kendi çalışanları arasından belirlenen niteliklere sahip İGU ve İH veya, İkincisi; Eğer bu mümkün değilse, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını, gene bakanlık tarafından yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinden (OSGB) hizmet alarak yerine getirebilir.
Bunun anlamı basittir, ya işverenin ya da OSGB' nin sultası altına girmek zorundasınız. Yani bordrolu olarak ya işverenin ya da OSGB' nin çalışanı olmanız gereklidir.
Nitekim bu şıklar haricinde, İSG Katip size onay vermeyecektir.
 

rtay

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 May 2013
Mesajlar
14
Tepki puanı
20
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Makalemin girişi şöyledir;
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’ nın 6’ ncı maddesi olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri” gereğince, işveren işyerinde 2 türlü İş Güvenliği Uzmanı (İGU) ve İşyeri Hekimi (İH) çalıştırabilir; Birincisi; Kendi çalışanları arasından belirlenen niteliklere sahip İGU ve İH veya, İkincisi; Eğer bu mümkün değilse, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını, gene bakanlık tarafından yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinden (OSGB) hizmet alarak yerine getirebilir.
Bunun anlamı basittir, ya işverenin ya da OSGB' nin sultası altına girmek zorundasınız. Yani bordrolu olarak ya işverenin ya da OSGB' nin çalışanı olmanız gereklidir.
Nitekim bu şıklar haricinde, İSG Katip size onay vermeyecektir.
Kısmi zamanlı diye bir çalışma yöntemi var. isg hizimeti vereceğiniz firmada isg katip üzerindeki görevlendirme süresine karşılık gelen gün kadar sigortanız işveren tarafından ödenir. yani siz o firmanın kısmi süreli çalışanı olursunuz.
 

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Tam veya kısmi süreli farketmez, her iki halde de işverenin bordrosuna girip onun çalışanı olursunuz. Atlanan konu şu kısmi çalışmada da , çalışanın tazminat hakkı doğar. Yani bunu bilen işverenler bu durumda da çalıştırmak istemezler. İşverenlere beni bordronuza sokun diyemezsiniz, yani işverenlerin böyle bir yasal yükümlülüğü yoktur. Geriye ne kalıyor, bir OSGB üzerinden çalışmak, yani bu durumda tazminat yükümlülüğü OSGB nin olur. OSGB ise çalıştırırken kendi payını alır, yani alacağınız ücret azalır. Benim kastettiğim verGi mükellefi olarak serbest meslek makbuzu karşılığında paranızı kimseyle ortak olmadan kendi adınıza almanızdır. İşte şu andaki mevzuat buna müsaade etmemektedir. Anlatmaya çalıştığım şey işte budur.
 

okhan

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
4 Eyl 2012
Mesajlar
246
Tepki puanı
120
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Ben ve birçok arkadaşım tam ya da kısmi süreli çalışıyoruz işveren de bunu biliyor tazminat hakkımız da var. Sıkıntı yok.
 

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Tamam o zaman sorun yok.İşvereniniz çok iyi niyetli veya bu durumu tam olarak bilmiyor, çalışmaya devam ediniz
 

okhan

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
4 Eyl 2012
Mesajlar
246
Tepki puanı
120
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Tamam o zaman sorun yok.İşvereniniz çok iyi niyetli veya bu durumu tam olarak bilmiyor, çalışmaya devam ediniz
İşverenim 1957 den beri hem kendisi hem de yanındaki onlarca tecrübeli çalışanı ile sektöre, kanuna, nizama hakim. Mevzuatı en az bizim kadar biliyordur bence, ha iyi niyeti konusunda gram kuşkum yok.
 

Uzmanasor

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
29 Ocak 2019
Mesajlar
158
Tepki puanı
223
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (A)
sanırım arkadaşlar kavramları sürekli olarak karıştırıyor. Ferdi yada bireysel olarak çalışmadan kasıt nedir? Örneğin ben 5 farklı yere hizmet veriyorum 5 yerden de ayrı ayrı sigortam ödeniyor ve ücretimi alıyorum. Yani bireysel olarak çalışmaya bir engel yok. Bireysel olarak çalıştırmayı tercih etmeyen genellikle işverenler bunun sebebi birde hekim için ayrı hizmet almak zorunda olmaları ve kısmi süreli bordro ile uğraşmak istemeyen muhasebeciler. Yani anayasal olarak bir hak kaybı yok. Bahsettiğiniz konu serbest meslek erbabı gibi bireysel uzmanlık vermek ise buna zaten gerek yok. Kısmi olarak sigortalı olacak şekilde benim gibi hizmet verebilirsiniz. İyi bayramlar
 

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Kavramları karıştıran yok, ama bir türlü anlatamıyorum. Sizin çalışmanız kesinlikle bir ferdi çalışma değildir, siz bir işverenin kısmi süreli bordrosuna girerek onun direkt çalışanı oluyorsunuz . Öteki benzer uygulama ise işveren olarak bir OSGB nin işverenliği altına giriyorsunuz. Bu çalışma da ferdi çalışma değildir. Benim önerdiğim ama mevzuatın izin vermediği uygulama ise, vergi mükellefi olarak kendinizin işvereni olmanızdır , ki ben bu uygulamayı yaklaşık 25 yıl boyunca Danışman olarak yaptım. Yani siz bunların part time çalışanısınız. Bu çalışmada da işverenin ileride size tazminat
yükümlülüğü vardır. Bu sebeple çok işveren kesinlikle böyle çalıştırmaz, bu tazminat yükünden kurtulmak için, bu hizmeti OSGB’lerden alır. Bu durumda bu yük OSGB lerin olur. Sizin bu çalışmanız İçin sizce şu anda bir sorun yok, işvereninizin kıymetini biliniz. Zira, her işveren böyle yapmaz.
 

Kaan SAKA

TÜİSAG Kurucusu
Admin
Katılım
17 Ara 2010
Mesajlar
3,013
Tepki puanı
3,508
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Arkadaşlar, Ünal beye kesinlikle katılıyorum.
Kendi firmamız olup kazancımızın vergisini kendimiz ödeyemediğimiz taktirde yada her iş güvenliği uzmanı devlet güvencesine girerek devletten maaş alıp devletin müfettişi gibi çalışmadığı taktirde iş güvenliği uzmanlığını tam anlamıyla yerine getirmek bence de zor.
Firmada çalışırsanız yada osgb de çalışırsanız ilgili firmayla tutmuş olduğunuz herhangi bir olumsuz raporda işinizi kaybetmeniz söz konusu.
Aslında devlet uzmanların bulunduğu bölgelere göre firma atamaları yapsa. Firmalar ödemelerini devlete yapsa devlette parayı uzmana verse ve firma istemediği taktirde (açıklama belirterek yada bir kısa anketle) uzmanı bırakabilirse yada iş güvenliği uzman (açıklama belirterek yada bir kısa anketle) firmayı bırakabilse bütün sorunlar ortadan kalkar gibi.
Aynı zamanda yeni atanacak uzman da firmayı ona göre alıp almama konusunda serbest kalır.
Firma hiç bir şekilde bir uzmanla anlaşamadığı taktirde de bu firmada büyük sorunlar olduğunu ve firmanın bunları düzeltmediğine/düzeltmek istemediğine kanaat getirir ve buna göre bir yaptırımda bulunabilir.
Yine firmalarda iş güvenliği uzmanını değiştirme taleplerinde yapacakları açıklamalarla yada iş güvenliği uzmanı hakkında doldurdukları anketle iş güvenliği uzmanı hakkında bilgi verebilir. Böylece işini doğru yapan ve yapmayan uzmanlarda birbirinden ayrışabileceklerdir. Burada ilgili firmanın uzmanın hakkında yalan beyanda bulunması söz konusu olabilir ama bu konuda da firmanın önceki uzmanlar hakkında verdikleri beyanlara bakılarak yada uzmanın diğer firmalarıyla temasa geçerek bu konuda bir doğrulama çalışması yapılabilir.
Eğer firmanın beyanları doğruysa ilgili uzmana kısmi süreli meslekten uzaklaştırmalar verilebilir.
Biraz uzun oldu, daha da uzun yazabilirdim ama düşüncemin özünü verdiğimi düşünüyorum.
 

ilkinpeker

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
221
Tepki puanı
659
Medeni hal
Evli
Meslek
İşyeri Hekimi
6331 Sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu”nun 6 ncı Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Anayasaya Aykırılığı

“İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri



MADDE6- (1)Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren;
a) Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir.
b) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirmeleri amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman gibi gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılar.
c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini yürütenler arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlar.
ç) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirir.
d) Çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi muhtemel konular hakkında; görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşları, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanları ve bunların işverenlerini bilgilendirir.

(2) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşları; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini, Sağlık Bakanlığına ait döner sermayeli kuruluşlardan doğrudan alabileceği gibi 4734 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde de alabilir.

(3) Tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu değildir.”

6331 sayılı Yasa’nın, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerine ilişkin olarak işverenin yükümlülüklerinin belirlendiği 6 ncı maddesine Komisyon görüşmelerinde son anda eklenen bir fıkra ile tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personelinin görevlendirilmesinin zorunlu olmadığına ilişkin düzenleme yapılmıştır.

İşyeri hekimlerinin hangi işyerlerinde tam süreli görevlendirileceklerine yasal düzenlemede yer verilmemiş; 6331 sayılı Yasa’nın 30 uncu maddesiyle bu husus yönetmeliğe bırakılmıştır. Aynı Yasa’nın Geçici 2 nci maddesine göre yeni yönetmelikler yayınlanıncaya kadar mevcut yönetmeliklerin uygulamasına devam olunacaktır. Bu çerçevede, Resmi Gazete’nin 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 18 inci maddesine göre; az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 1000, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 750 ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise 500 işi çalışması halinde en az bir işyeri hekimi tam süreli olarak çalışmak zorundadır. Görüldüğü üzere işyeri hekiminin tam süreli olarak görevlendirildiği işyerleri çok sayıda işçinin çalıştığı, büyük işyerleridir. Bu nedenle, 6331 sayılı Yasa’nın 8 inci maddesinin altıncı fıkrasında “Belirlenen çalışma süresi nedeniyle işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda; işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurar.” hükmüne yer verilerek büyük işyerlerinde kurulacak sağlık ve güvenlik birimlerinde hizmetin etkin olarak sunulması hedeflenmiştir.

6331 sayılı Yasa’da “diğer sağlık personeli” olarak nitelenen çalışanın bir tanımı yoktur. Ancak, Yasa’nın Tanımlar başlıklı 3üncü maddesinin (ş) bendinde “İşyeri hemşiresi: 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununa göre hemşirelik mesleğini icra etmeye yetkili, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş işyeri hemşireliği belgesine sahip hemşire/sağlık memurunu” ifade eder şeklinde bir tanıma yer verilmiştir. Bu durumda, diğer sağlık personelinin işyeri hemşiresi olduğunun kabulü gereklidir.

6331 sayılı Yasa’nın 8 inci maddesinde büyük işyerlerinde sağlık birimi kurulması zorunluluk olarak getirilerek hizmetin bir ekip tarafından sunulması tasarlanmış iken Yasa’nın 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ile büyük işyerlerinde işyeri hekimi istihdamının yeterli olduğu, yanı sıra “diğer sağlık personeli” görevlendirilmesine gerek olmadığı belirtilmiştir. Böylece, tam süreli çalıştırılacak işyeri hekimi, kurulması zorunlu olan sağlık ve güvenlik biriminde tek başına hizmet sunmak zorunda kalabilecektir. Eklektik bir biçimde maddeye Komisyon görüşmelerinin son anında eklenen bu fıkra ile işçi sağlığının korunmasında zafiyet oluşturacak önemli bir çelişki yaratılmıştır.

İşyeri hekiminin görevleri İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 15 inci maddesinde 27 başlık altında sayılmıştır. Bu görevlerin işyeri hekimi tarafından yerine getirilmesinde, özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri ile çok sayıda işçinin çalıştığı işyerlerinde işyeri hekimine yardımcı olacak personel istihdamı zorunludur. Yasal düzenlemeyle yapılan ise özellikle bu büyük işyerlerinde işyeri hekimini yalnız bırakan, tek başına bütün bu görevleri yapmasını bekleyen bir anlayıştır. Böylesi bir anlayış, hizmetin doğasına aykırı olduğu gibi söz konusu alanda sunulacak hizmetin doğrudan muhatabının işçiler olması sebebiyle onların yaşam ve sağlık haklarının ihlali anlamındadır.

Her gün onlarca iş kazasının yaşandığı, meslek hastalıklarına ilişkin durumun ise hiç bilinmediği ülkemizde işyeri hekimliği hizmetinin etkin biçimde sunulmasına yönelik düzenlemeler yapılması yaşam ve sağlık haklarının korunması için zorunluluktur. Bu yaklaşımın tam aksine, işyeri hekiminin yardımcı sağlık personeli olmaksızın hizmet sunmaya zorlanmasıyla, sadece varlığıyla yetinilen bir figüre indirgenmesi işçilerin yaşam ve sağlık haklarını ihlal etmektedir.

Bu sebeplerle 6331 sayılı Yasa’nın 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, Anayasanın 17 nci ve 56 ncı maddelerine açıkça aykırıdır.


Kanun’un 6. Maddesinin (3) Numaralı Fıkrasının İncelenmesi

Dava dilekçesinde, işyeri hekimlerinin hangi işyerlerinde tam süreli olarak görevlendirileceklerine dair yasal düzenlemeye yer verilmediği ve bu konunun Kanun’un 30. maddesiyle yönetmeliğe bırakıldığı, buna göre işyeri hekiminin tam süreli olarak görevlendirildiği işyerlerinin çok sayıda işçinin çalıştığı işyerleri olarak belirlendiği, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda işverenin işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurması gerektiği ancak bu birimde işyeri hekiminin tek başına çalışmasının anılan birimden beklenilen faydanın sağlanamamasına neden olacağı, işyeri hekimliği hizmetinin aslında bir sağlık ekibi işi olduğu, kârlılık beklentisi içinde olan işverenin maliyet arttırıcı bir unsur olarak göreceği diğer sağlık personelini istihdam etmekten kaçınacağı, bundan dolayı işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine ilişkin temel düzenlemelerin ihtiyari değil zorunlu düzenlemeler olması gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 17. ve 56. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Kanun’un “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri” başlıklı 6. maddesi, genel olarak mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak şekilde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren tarafından sağlanması gerekli yükümlülükleri düzenlemektedir. Davaya konu kural ise anılan maddenin işverene yüklediği yükümlülüklere dair getirmiş olduğu bir kolaylık olup belirli durumlarda diğer sağlık personelinin görevlendirilmesi mecburiyetine esneklik sağlamaktadır. Buna göre, tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde diğer sağlık personelinin görevlendirilme zorunluluğunun kaldırılması diğer sağlık personelinin hiçbir suretle görevlendirilemeyeceği anlamına gelmemekte ve bu husus işverenin tercihine bırakılmaktadır. Dolayısıyla, Kanunla getirilen diğer yükümlülükler varlığını devam ettirmektedir.

Anayasa’nın 56. maddesinde, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlayacağı belirtilmiştir. Kişilerin hayatlarını mutlu, huzurlu, beden ve ruh sağlığına sahip olarak sürdürebilmeleri, ihtiyaç duydukları anda sağlık hizmetlerine ulaşıp ihtiyaç duydukları oranda bu hizmetlerden yararlanabilmeleri ile sağlanılabilecektir. Burada gözetilmesi gereken işyerinde iş sağlığı için gerekli olan işyeri hekiminin varlığıdır. İşyeri hekimi, sağlık konusunda, sahip olduğu bilgi, birikim ve donanımla süreç içerisinde en yetkin olan kişidir. Kanun koyucunun işyerinde iş sağlığı için işyeri hekiminin tam süreli olarak görevlendirilmesi hâlinde diğer sağlık personelinin istihdamını işverenin tercihine bırakması hususu kanun koyucunun takdirinde olup kuralın, Anayasa’ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu kural Anayasa’nın 56. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Kuralın, Anayasa’nın 17. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

F.Ünal Toktaş

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
7 Eyl 2017
Mesajlar
130
Tepki puanı
397
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Arkadaşlar, Ünal beye kesinlikle katılıyorum.
Kendi firmamız olup kazancımızın vergisini kendimiz ödeyemediğimiz taktirde yada her iş güvenliği uzmanı devlet güvencesine girerek devletten maaş alıp devletin müfettişi gibi çalışmadığı taktirde iş güvenliği uzmanlığını tam anlamıyla yerine getirmek bence de zor.
Firmada çalışırsanız yada osgb de çalışırsanız ilgili firmayla tutmuş olduğunuz herhangi bir olumsuz raporda işinizi kaybetmeniz söz konusu.
Aslında devlet uzmanların bulunduğu bölgelere göre firma atamaları yapsa. Firmalar ödemelerini devlete yapsa devlette parayı uzmana verse ve firma istemediği taktirde (açıklama belirterek yada bir kısa anketle) uzmanı bırakabilirse yada iş güvenliği uzman (açıklama belirterek yada bir kısa anketle) firmayı bırakabilse bütün sorunlar ortadan kalkar gibi.
Aynı zamanda yeni atanacak uzman da firmayı ona göre alıp almama konusunda serbest kalır.
Firma hiç bir şekilde bir uzmanla anlaşamadığı taktirde de bu firmada büyük sorunlar olduğunu ve firmanın bunları düzeltmediğine/düzeltmek istemediğine kanaat getirir ve buna göre bir yaptırımda bulunabilir.
Yine firmalarda iş güvenliği uzmanını değiştirme taleplerinde yapacakları açıklamalarla yada iş güvenliği uzmanı hakkında doldurdukları anketle iş güvenliği uzmanı hakkında bilgi verebilir. Böylece işini doğru yapan ve yapmayan uzmanlarda birbirinden ayrışabileceklerdir. Burada ilgili firmanın uzmanın hakkında yalan beyanda bulunması söz konusu olabilir ama bu konuda da firmanın önceki uzmanlar hakkında verdikleri beyanlara bakılarak yada uzmanın diğer firmalarıyla temasa geçerek bu konuda bir doğrulama çalışması yapılabilir.
Eğer firmanın beyanları doğruysa ilgili uzmana kısmi süreli meslekten uzaklaştırmalar verilebilir.
Biraz uzun oldu, daha da uzun yazabilirdim ama düşüncemin özünü verdiğimi düşünüyorum.
Görüşleriniz için teşekkürlerimi sunarım. İyi çalışmalar dilerim
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.