- Katılım
- 17 Eki 2012
- Mesajlar
- 3,288
- Tepki puanı
- 3,349
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (C)
13 MAYIS 2017 tarihinde İstanbul 3. havalimanı tesislerinde (İGA) Çalışma Bakanlığı yetkilileri, tüm sendika başkan ve temsilcileri, müteahhitler birliği ile Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş ve İş Sağlığı Genel Müdürü İsmail Germiyan ile birlikte basının önünde ‘Hedef Sıfır Deklarasyonu’nu imzalayarak Türkiye’deki iş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması için büyük bir seferberlik başlattı.
01.06.2017 tarihinde zeytincilik yasa tasarısı TBMM’den geçerken tasarıya eklenen, işyerlerinin işçilerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verme zorunluluğu maddesi 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelendi.
4857 sayılı İş Kanunu, kamu kurumlarının tehlikeli ve çok tehlikeli grupta çalışanı olan kesim ile birlikte 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 6331 sayılı Kanun maddelerinin 2020 tarihine kadar 3. kez daha ertelenmesi, iş güvenliği hizmetlerinin alımının önünü tıkadı.
Bu durum devletin çalışanlarına önem ve değer vermediğini gösteriyor. Az tehlikeli görülen işyerlerinin, üretim yapan birçok fabrika, tesis ve işletmeyi de içinde barındırdığı unutuluyor.
Çalışma Bakanlığı’nın ‘sıfır iş kazası’nı öngören ‘Seferberlik Protokolu’nun imzalanmasından sonra siyasetçilerin böyle bir yola girmesi ‘fiyasko’ olup Avrupa Birliği bir yana, çağdaş, insancıl toplum düzeyinden hızla uzaklaştığımızın bir göstergesidir. Bu şartlarda iş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması nasıl gerçekleşecektir? Bu durumdan kimler menfaat sağlayacaktır? Kimler ne kaybedecektir? Ölümlü iş kazaları ve meslek hastalıkları çok çabuk unutulmaktadır.
Bu arada TOBB temsilcisinin toplantıya gelmemesi dikkat çekti. Neden acaba? Bu ertelemenin arkasında olduğu için mi?

01.06.2017 tarihinde zeytincilik yasa tasarısı TBMM’den geçerken tasarıya eklenen, işyerlerinin işçilerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verme zorunluluğu maddesi 1 Temmuz 2020’ye kadar ertelendi.
4857 sayılı İş Kanunu, kamu kurumlarının tehlikeli ve çok tehlikeli grupta çalışanı olan kesim ile birlikte 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 6331 sayılı Kanun maddelerinin 2020 tarihine kadar 3. kez daha ertelenmesi, iş güvenliği hizmetlerinin alımının önünü tıkadı.
Bu durum devletin çalışanlarına önem ve değer vermediğini gösteriyor. Az tehlikeli görülen işyerlerinin, üretim yapan birçok fabrika, tesis ve işletmeyi de içinde barındırdığı unutuluyor.
Çalışma Bakanlığı’nın ‘sıfır iş kazası’nı öngören ‘Seferberlik Protokolu’nun imzalanmasından sonra siyasetçilerin böyle bir yola girmesi ‘fiyasko’ olup Avrupa Birliği bir yana, çağdaş, insancıl toplum düzeyinden hızla uzaklaştığımızın bir göstergesidir. Bu şartlarda iş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması nasıl gerçekleşecektir? Bu durumdan kimler menfaat sağlayacaktır? Kimler ne kaybedecektir? Ölümlü iş kazaları ve meslek hastalıkları çok çabuk unutulmaktadır.
Bu arada TOBB temsilcisinin toplantıya gelmemesi dikkat çekti. Neden acaba? Bu ertelemenin arkasında olduğu için mi?
