- Katılım
- 28 Ocak 2012
- Mesajlar
- 247
- Tepki puanı
- 403
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (A)
Arkadaşlar, meslektaşlar,
İSG alanında, iş bulamama,kötü çalışma koşulları gibi sorunları yaratan uzmanlar değildir.
Sorun çalışmayan bir sistemin görmezden gelinmesidir.
Elbette 2013 yılından beri yapılan, iyi güzel pek çok şey var.
İşverenin "ben uzman atadım, görevimi yaptım", kaza olursa hesabını uzmana sorun anlayışının egemen olması en büyük sorunlardan biridir.
Devlet ve işveren, iş güvenliğini gerçekten isterse ancak o zaman her şey düzelmeye başlar:
Uzmanlardan gerçek hizmet istenir, gerçek hizmeti verene gerçek ücret verilir.
Ayıplı (kusurlu) hizmet veren bunun karşılığında hak ettiğini görür.
Şu an sadece kendini iyi pazarlayan İSG hizmet sunucuları (OSGB ve UZMANLAR) kısmen idare eder durumda.
Donanımı, bilgisi, ne kadar iyi olursa olsun, bir uzmanın hak ettiğini bulması mutlu bir tesadüf sayılır.
Arkadaşların % 20 yi geçmeyen bir uzman gurubu, iyi bir çalışma ortamı yakalamış olabilir. Onlara ne mutlu !
Geri kalan % 80 çoğunluk mutsuz umutsuz, düşük ücret, değer verilmeme, mesleğini hakkı ile icra edememe durumunda.
Geçen yıllarda, binden fazla İSG uzmanı ve hekime donanım vermeye çalıştım;
(çok çok küçük bir azınlık dışında) hepsinin, hepimizin istediği, mesleğini en iyi şekilde yapmak, alnının teri ile para kazanmaktır.
İmza atarak iş yerine gitmeden para almak, doğru bir davranış değil, doğru. Gerçekte ise;ondan hizmet alan (işveren) , yol parası, yemek parası vermeden, en ucuz hizmeti böyle alıyor. Burada hedef uzman olmamalı.
Bir deyim vardır; "Hedef siz değilsiniz, ama orada duruyorsunuz". Zavallı uzmanı hedefe bağlamışlar. Biz gerçek sorunları gözden kaçırabiliyoruz.
Sonuca bağlayayım;
İş Sağlığı ve Güvenliği ortamının hatalarını yaratan uzmanlar değildir.
Bu ortamın karar vericisi olan kişilerdir.
Eğer bir uzman donanımı yetersiz kaldığı için sorunlar yaşarsa ve daha iyi bir çalışma ortamı bulacağına inanırsa;
bu ek eğitimin bedeli ne olursa olsun, alır, gerekirse bilgi çin'de bile gider, öğrenir.
Ama karar vericiler, en "ucuz" imza, en "güçsüz savunmasız" sorumlu, istiyorsa bunu bulur ve şimdiki gibi tepe tepe kullanır.
(İşsiz insandan kahramanlık beklemeyelim.)
İş güvenliği ülke iklimi olmazsa, iş güvenliği iş yeri kültürü olmaz. (Uzman bunları yaratacak sihirbaz değildir)
Uzmanlar, bırakın sorun olmayı, sorumlu bile değildir;
Hangi çalışma ortamını verdiniz de karşılığında bu kadar çok şey istiyorsunuz?
Yeterli, uygun bir eğitim mi verdiniz?
İş yerinde çalışacağı (mevzuata uygun) bir ortam mı verdiniz ?
Hak ettiği bir ücret mi verdiniz?
Şimdi düşünme ve değerlendirme vakti, "Neden sonuçlar bu kadar beklenenden uzak" ?
.
İSG alanında, iş bulamama,kötü çalışma koşulları gibi sorunları yaratan uzmanlar değildir.
Sorun çalışmayan bir sistemin görmezden gelinmesidir.
Elbette 2013 yılından beri yapılan, iyi güzel pek çok şey var.
İşverenin "ben uzman atadım, görevimi yaptım", kaza olursa hesabını uzmana sorun anlayışının egemen olması en büyük sorunlardan biridir.
Devlet ve işveren, iş güvenliğini gerçekten isterse ancak o zaman her şey düzelmeye başlar:
Uzmanlardan gerçek hizmet istenir, gerçek hizmeti verene gerçek ücret verilir.
Ayıplı (kusurlu) hizmet veren bunun karşılığında hak ettiğini görür.
Şu an sadece kendini iyi pazarlayan İSG hizmet sunucuları (OSGB ve UZMANLAR) kısmen idare eder durumda.
Donanımı, bilgisi, ne kadar iyi olursa olsun, bir uzmanın hak ettiğini bulması mutlu bir tesadüf sayılır.
Arkadaşların % 20 yi geçmeyen bir uzman gurubu, iyi bir çalışma ortamı yakalamış olabilir. Onlara ne mutlu !
Geri kalan % 80 çoğunluk mutsuz umutsuz, düşük ücret, değer verilmeme, mesleğini hakkı ile icra edememe durumunda.
Geçen yıllarda, binden fazla İSG uzmanı ve hekime donanım vermeye çalıştım;
(çok çok küçük bir azınlık dışında) hepsinin, hepimizin istediği, mesleğini en iyi şekilde yapmak, alnının teri ile para kazanmaktır.
İmza atarak iş yerine gitmeden para almak, doğru bir davranış değil, doğru. Gerçekte ise;ondan hizmet alan (işveren) , yol parası, yemek parası vermeden, en ucuz hizmeti böyle alıyor. Burada hedef uzman olmamalı.
Bir deyim vardır; "Hedef siz değilsiniz, ama orada duruyorsunuz". Zavallı uzmanı hedefe bağlamışlar. Biz gerçek sorunları gözden kaçırabiliyoruz.
Sonuca bağlayayım;
İş Sağlığı ve Güvenliği ortamının hatalarını yaratan uzmanlar değildir.
Bu ortamın karar vericisi olan kişilerdir.
Eğer bir uzman donanımı yetersiz kaldığı için sorunlar yaşarsa ve daha iyi bir çalışma ortamı bulacağına inanırsa;
bu ek eğitimin bedeli ne olursa olsun, alır, gerekirse bilgi çin'de bile gider, öğrenir.
Ama karar vericiler, en "ucuz" imza, en "güçsüz savunmasız" sorumlu, istiyorsa bunu bulur ve şimdiki gibi tepe tepe kullanır.
(İşsiz insandan kahramanlık beklemeyelim.)
İş güvenliği ülke iklimi olmazsa, iş güvenliği iş yeri kültürü olmaz. (Uzman bunları yaratacak sihirbaz değildir)
Uzmanlar, bırakın sorun olmayı, sorumlu bile değildir;
Hangi çalışma ortamını verdiniz de karşılığında bu kadar çok şey istiyorsunuz?
Yeterli, uygun bir eğitim mi verdiniz?
İş yerinde çalışacağı (mevzuata uygun) bir ortam mı verdiniz ?
Hak ettiği bir ücret mi verdiniz?
Şimdi düşünme ve değerlendirme vakti, "Neden sonuçlar bu kadar beklenenden uzak" ?
.
Son düzenleme: