Ocak Ayında 119 Iş Kazası Meydana Gelmiştir !!!

[Sedat POLAT]

2012 yılı Ocak ayı içerisinde,Toplam 119 İş kazası olmuştur.Bu iş kazaları sonucunda;64 kişi yaşamını kaybetmiş ve 304 kişi yaralanma suretiyle,uzuv kaybı,yanma, gibi sebeblerden hastaneye sevkedilmiştir.
İş kazaların sıklıkla olduğu İş kolu inşaat ve maden sektöründe ise;
-İnşaat sektöründe 37 iş kazası meydana gelmiş,bu kazaların sonucunda 21 kişi hayatını kaybetmiştir.
-Maden sektöründe 22 iş kazası olmuş, 7 kişi hayatını kaybetmiştir.
-Fabrika ve İmalatanelerde ise 24 İş kazası meydana gelmiş, 16 kişi hayatını kaybetmiştir.
-İş kazalarının yoğunlukla yaşandığı sektör kolları ise,İnşaat,maden,fabrika,küçük ve orta ölçekte imalathaneler olarak sayabiliriz..
-İnşaat sektöründe meydana gelen iş kazalarının çoğunluğu Yüksekten Düşme olarak gerçekleşmiştir.İnşaat sektöründe 20 iş kazası Yüksekten Düşme suretiyle meydana gelmiştir.
-İş kazalarında dikkatimizi çeken diğer bir husus servis araçlarının iş çıkışı yada iş başı saatlerinde trafikte yapmış oldukları kazalardır.Konyada 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazası, dikkati çeken kazalardan birisidir.
-Diğer bir husus ise Basınçlı tüp ve kazanlara bağlı olarak patlama suretiyle gerçekleşen iş kazaları meydana gelmesidir.
-En çok İŞ KAZALARININ meydana geldiği İller sırasıyla;Malatya,Urfa,İstanbul,Ankara ve Maraş,İzmir,Kırıkkale’dir.
-En çok Ölümlü İş Kazalarının meydana geldiği iller,İstanbul,Antalya,Balıkesir ve Konya illerimizdir.
Ocak ayı içerisinde meydana gelen aylık iş kazalarının günlük ortalamasını aldığımızda, 4 adet/gün İş kazası meydana geldiğini görürüz.İş Kazalarında dikkatimizi çeken ve haber detaylarını nazara alarak yaptığımız değerlendirme sonucunda;

• İnşaat Sektörü, İş kazalarında 1.sırada ve Yüksekten Düşmeye bağlı kazaların en sık yaşandığı iş kolu olarak karşımıza çıkmaktadır,
• Fabrika ve İmalathanelerde meydana gelen iş kazaları; kişilere bağlı dikkatsizlik,bilgisizlik ve Makine Akipmanlarının periyodik kontrollerinin yapılmaması sonucu meydana geldiği,
• İşçileri taşıyan servis araçlarının yapmış oldukları trafik kazalarında hem maddi kayıp hem de ölüm ve yaralanlanmaların sıklığı dikkatimizi çeken diğer bir husus olarak öne çıkmaktadır.
• Madencilik sektöründe;kömür ocaklarında göçük ve kavlak düşmesi,mermer fabrikalarında kesilme suretiyle yaşanan uzuv kayıpları,dikkatsizlik ve dalgınlık sonucunda kum ve taş yığınlarının altında kalma gibi ölümlü ve ağır yaralanmalı kazalar meydan gelmiştir.

Tüm bu verilerin ışığında,işyerlerinde tüm önlem ve tedbirler alınsa dahi tehlike ve riskler hiçbir zaman bitmecektir.Bunun için işyerlerinde gerekli iş güvenliği politikasının oluşturulması,denetim ve kontrollerin artırılması ve bu sayede çalışanlarda sağlık ve güvenlik kültürünü alışkanlık haline getirerecek eğitim ve disiplini oluşturmak elzem hale gelmektedir. Bu güvenlik kültürü işçiden başlıcak,üretime ve işletmeye kadar uzanacak geniş bir çalışma,mühendislik disiplini ve denetimlerden geçmektedir.
Yukarıda bahsi geçen istatistiki çalışmalar İnternet,yazılı ve görsel basında haberi yapılan ve takip edilen iş kazalarının irdelenmesi sonucunda hazırlanmıştır.Eksik yada gözden kaçmış bilgi olabilir.

HSE Engineer
hseengineer.net

 

[Fatih ÖZKAN]

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI, GÖREV VE SORUMLULUĞUNUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMELİDİR.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatını 2004 yılından itibaren bir türlü yaşama geçirememiştir. Gaziantep‘te yaşanan ve 8 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan iş kazası ve daha bir ay önce yayınlanmış olan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev Yetki Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik‘in tekrar değiştirilmesi buna en güzel örnektir.

Kazanın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının "iş güvenliği uzmanları işverenlerden çok para istiyorlar, bu nedenle herkesi iş güvenliği uzmanı yapacağız" diye demeç vermesinden birkaç gün sonraya gelmesi ilginçtir.
Bilindiği üzere 6331 sayılı Kanun, iş güvenliği uzmanlarını yaşanan kazaların sorumlusu gibi göstermekte ve hukukun önüne günah keçisi olarak sunmaktadır. Bu sorumluluğun bedelini işverenler adına yok pahasına ödemek istemeyen deneyimli uzmanlara karşı işverenler daha az para ödesinler diye mevzuatı değiştirmek, iş kazalarında ölen işçilerden sonra genç mühendisleri ve uzmanları işverenler adına kurban etmekten başka bir şey değildir.

Yazboz tahtasına dönen iş güvenliği mevzuatı denetimi yapılamaz hale getirmekle kalmayıp eğitimden denetime özel sektöre açarak tabiri caiz ise denetimi özelleştirmiştir. Oysaki Uluslararası Çalışma Örgütü‘nün (İLO) 81 sayılı sözleşmesi bu görevi devlete vermiştir ve ülkemiz de bu sözleşmeyi imzalamıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘nın görevi, işverenleri korumak değil çalışma barışını sağlamaktır. Ancak bugüne kadar yapılan mevzuat çalışmalarında sadece işverenlerin talepleri karşılanmış olup, sendikalar ve meslek odaları yok sayılmıştır.

Yaşanan süreç göstermiştir ki 6331 sayılı Kanun, Sayın Bakanın "Öyle bir kanun geliyor ki bakın görün iş kazaları nasıl bitecek" dediği gibi iş kazalarını önlememiştir.

Sonuç olarak, yeni bir yasal düzenleme ile etkin ve güçlü bir denetim teşkilatına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle derhal yeni bir yasal düzenleme yapılmalı ve gerekli yasal düzenlemeler yapılırken tüm tarafların görüşleri dikkate alınmalıdır.

Yasal düzenleme içerisinde insan hayatının bir maliyet unsuru olmadığı ve işverenlerin sorumluluğun para karşılığında iş güvenliği uzmanlarına devredilemeyeceği güvence altına alınmalıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
02 Şubat 2013, Ankara