Makale : İş Kanunu Ve İşçi Sağlığı - Sait Öztürk

Gamze

TÜİSAG Yönetim Yardımcısı
Yönetim Yard.
Katılım
17 Eki 2012
Mesajlar
3,283
Tepki puanı
3,334
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (C)
Ülkemizde işverenlerin kanun karşısında korunmasına yönelik yapılmış çok önemli düzenlemeler yoktur. Genelde iş kanunları işçileri korumakta ve gözetmektedir.

Bilindiği üzere 30.06.2012 tarihinde 6331 sayılı yasa ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kabul edilmiş ve işverenin kanunlar karşısındaki sorumluluğu daha da arttırılmıştır. İşverenlerin en önemli görevine bakacak olursak çalıştırmış olduğu işçilerin hakkını korumak, gözetmek ve uygun koşullarda çalışmasını sağlamaktır ancak işçi kendisine düşen görevleri yapmakla yükümlüdür.

Burada önemli sorunların başında gelen olay işverenin haberi olmadan işçinin kendi kusurundan kaynaklanan hataların da işverene fatura edilmesidir. En basit açıdan bakacak olursak işverenin haberi olmadan işçinin hastaneye gidip hastanede iş kazası raporu tutturmasıdır.

Burada devletin rolüne gelecek olursak iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemenin devlet politikası haline getirilmesi olacaktır. Diğer taraftan çıkarılacak olan kanunlarla işvereni de korumak ve gözetmek devletin diğer bir görevi olmalıdır.

İşverene kanunlarla işçiyi denetleme ve ikaz etme hakkı verilmelidir. Bu konuda yönetmeliklerle düzenleme yapılmalıdır.

Doktorlar ve ilgili sağlık kuruluşları tarafından tutulan raporlar bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumuna iletilmektedir; birçok kez işverenin haberi olmadan, savunması alınmadan, olay yerinden işçi kusuru mu yoksa işveren kusuru mu diye araştırmalar yapılmadan raporlar tutulmuş sonucunda işveren haksız yere mağdur edilmiştir.

Bu mağduriyetlerin giderilmesi için özellikle sosyal güvenlik kurumu tarafından evrak üzerinden işyerini denetleyen iş müfettişleri haricinde güvenlik kurumlarındaki gibi olay yeri inceleme ekipleri kurulmalıdır. Kolluk kuvvetleri ve sağlık kurumları olay yerini görmeden incelemeden şahitleri dinlemeden en önemlisi de işverene bilgi vermeden tutanakları hazırlamamalıdır. Eksik veya hatalı olarak tutulan tutanaklar daha sonrasında işverene maddi yaptırımlar olarak geri dönmektedir çünkü sosyal güvenlik kurumu sosyal devler gereği vatandaşı korumakta tüm tedavi masraflarını karşılamakta daha sonrasında da yapmış olduğu masraflar için işverene rücu etmektedir. Bunun sonucunda işveren hem hak sahiplerine hem de devlete yüklü tazminatlar ödemek zorunda kalmakta ya da iş mahkemelerine karşılıklı olarak davalar açılıp uzun ve zorlu bir sürece girilmektedir. Devletin vermiş olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik ödemeleri de çalışanları pek tatmin etmemektedir.

Tüm bu sebeplerden dolayı iş sağlığı ve güvenliği hem işçinin hem işverenin dikkat etmesi gereken en önemli konu olmalıdır.

İşçi nasıl güvenliğini tehlikeye atacak durumlarda çalışmaktan kaçınma hakkı varsa işverenler tarafından 3 kez uyarılan işçinin de işveren tarafından bildirimsiz fesih edilme hakkının olduğunun da unutulmaması gerekir.

Tüm işçi ve işverenlerimize iş kazasız ve meslek hastalığı olmayan günler dileriz.

A_GAZETE_20170201_8.jpg
 

'Yahya'

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4
Tepki puanı
3
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Çalışana iş güvenliği kültürü aşılanmadan hiçbir şey olmaz. Yok kanun çalışanı koruyor. İşvereni korumuyor. Bu söylemler bir yere kadar doğru olabilir ama çalışanlarımız da maalesef bana birşey olmaz mantığı var. Bunu da kolay kolay aşacaklarını düşünemiyorum. Allah biz uzmanlara yardım etsin.
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.