Iş Güvenliği Uzmanlarına Haksızlık Etmiyor Musunuz?

  • Konbuyu başlatan eda2
  • Başlangıç tarihi
E

eda2

Guest
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 13/10/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değiştirildi.

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, 13/10/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değiştirildi.Ancak, iş güvenliği uzmanlarının yaşadığı sorunlar hiç dikkate bile alınmamış olacak ki yapılan yönetmelik değişikliğinde bu sorunların bir tanesine bile yer verilmemiş
Sanmıyorum ki Bakanlık bürokratları bu sorunları bilmiyor olsun ama ben yine de dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım iş güvenliği uzmanlarının yaşadığı bu sorunları.
Kıymetli okurlar,
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 8. maddesi ile işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları, görevlendirildikleri işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması
gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirmek, bildirilen hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, bu durumu Bakanlığın yetkili birimine bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır.
Konuyla ilgili olarak hazırlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte ise işverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz edenlerin, iş güvenliği uzmanı tarafından belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, iş güvenliği uzmanlarına bu hususu işyerinin bağlı bulunduğu çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne bildirme yükümlülüğü verilmiştir.
Ne var ki ne yasada ne de yönetmelikte, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili işverenlerce alınması gerektiği halde alınmamış olan tedbirlerden hangilerinin hayati tehlike arz ettiği, hangilerinin hayati tehlike arz etmediği hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi, makul sürenin ne olması gerektiği hususunda herhangi bir süre de tayin edilmemiştir.
Olaya bu açıdan baktığınızda, bir uzmana göre işyerinde alınması gereken bir tedbir hayati bir önem arz etmeyebilir belki, ama bir başka uzmana göre aynı tedbir hayati bir önem arz edebilir.
Veya bir uzmana göre hayati önem arz eden hususla ilgili alınması gereken tedbirle ilgili makul süre bir ay, diğer bir uzmana göre üç gün olabilir.
Bütün bunları göz önüne aldığınızda da yönetmelikte, gerek hayati tehlike arz eden hususların neler olabileceği, gerekse makul süre olarak en azından minimum ve maksimum bir süreye yer verilmiş olmasının gerekli olduğu açıktır.
Ama maalesef yönetmelikte bu konularda hiçbir açıklama yapılmadığından, hem iş güvenliği uzmanları arasındaki bu çelişki giderilmemiş, hem de iş güvenliği uzmanları işverenlerle karşı karşıya bırakılmıştır.

Burada bir noktaya daha işaret etmek istiyorum.
Biliyorsunuz, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik uyarınca gerekli belgelere sahip olması kaydıyla kendi çalışanınızı iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirebileceğiniz gibi, bu yükümlülüğünüzü ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yani OSGB’lerden kısmi süreli çalışan iş güvenliği uzmanı görevlendirerek de yerine getirebilirsiniz.
Hani, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görev yapan bir iş güvenliği uzmanının işyerinde alması gereken tedbirleri almayan bir işvereni bölge çalışma müdürlüğüne şikayet etmesinde bir sıkıntı görmeyebilirsiniz belki.
Peki ya işverenin kendi çalışanı olan iş güvenliği uzmanı ne yapacak?
Patronunu şikayet edebilecek mi Bakanlığa?
Velev ki etti diyelim, sonuç ne olacak sizce?
Ben söyleyeyim, muhtemelen işsiz kalacaktır.
Şikayet etse işsiz kalacak, şikayet etmez de bir iş kazası olsa o zaman da hem iş güvenliği uzmanlığı askıya alınacak, hem de mahkeme kasıt veya kusur bulursa uğraşıp duracak.
Hapis cezasına kadar uzayıp giden bir sürecin içinde bulacak belki de kendini,
Yani tabir caiz ise iki arada bir derede bırakılmış durumda iş güvenliği uzmanları.
Çalışma bölge müdürlüğüne bildirmediğinden dolayı bir iş kazası meydana gelirse bundan dolayı yaşayacağı vicdan azabı da işin bir diğer boyutu.
Bu yasayı bu şekilde hazırlayan Çalışma Bakanlığının çok değerli bürokratları acaba bu iş güvenliği uzmanlarının yerinde kendileri olsaydı ne yaparlardı acaba, hiç düşündüler mi.
İşverenini şikayet edip işsiz mi kalırlardı, yoksa kendi çoluğunun çocuğunun rızkını düşünüp, bu hayati tehlike arz eden hususları görmezden mi gelirlerdi?
Tabii bu bürokratlarımız işsiz kalmanın ne demek olduğunu bilemeyecekleri için belki de bu konuda doğru bir empati bile yapamayacaklardır.
….
Bir de işverenin mühendis, mimar falan filan olması nedeniyle iş güvenliği uzmanı sertifikasına sahip olduğu durum var ki emin olun evlere şenlik. Bu durumda işveren, kendine ait işyerinde iş güvenliği uzmanı olarak kendi görev yapabiliyor.
Ve maalesef yasaya göre iş güvenliği tedbirlerini almadığı takdirde kendi kendini çalışma bölge müdürlüklerine şikayet etmesi gerekiyor.
Yasa böyle diyor çünkü…
Söyler misiniz lütfen, kendi kendini çalışma bölge müdürlüğüne şikayet edecek bir kişiyi hiç hayal edebiliyor musunuz.
Ben hayal edemiyorum ama maalesef gerçek bu.
İşte böyle bir yasa, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası…

Sonuç olarak şuraya geleceğim. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Eğer ki Çalışma Bakanlığının çok değerli bürokratları, iş kazası ve meslek hastalıklarını Avrupa standartlarının altına indirmeyi gerçekten istemiş olsalardı, bu yasanının bu haliyle uygulanmayacağını çoktaaan bilmiş olmaları gerekirdi
Yasayı ertelemekle bu işlerin hallolmayacağını çoktaaan anlamış olmaları gerekirdi.
Yoksa her şey kağıt üzerinde kalır ve iş kazası ve meslek hastalıkları konusundaki Avrupa birinciliğimiz devam eder gider ne yazık ki.


http://sgkrehberi.com/haber
Selim KAYAOĞLU
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.