İş Güvenliği Uzmanı Ve Bilirkişilik

yusuf aydın

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
29 Eki 2013
Mesajlar
3
Tepki puanı
1
Meslek
Uzman Adayı (C)
bu bilginin tam olarak kaynağı nedir acaba. iş güvenliği uzmanlığı alt uzmanlık olarak henüz listede yok hatta uzmanlık olarak bile görülmüyor...
öyle bir bilgi yok. arkadaşımız yanlış biliyor. iş güvenliği uzmanlığı diye bir uzmanlık yok. dolayısıyla bir iş güvenliği uzmanı diplomasına göre uzmanlık yapmadığı zaman bile tecrübeden sayılmayacak, 5 yılı dolsa bile bilirkişilik yapamayacaktır.
geçmiş olsun
 

Tamer Özdemir

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
4 Ara 2016
Mesajlar
17
Tepki puanı
13
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (C)
bu bilginin tam olarak kaynağı nedir acaba. iş güvenliği uzmanlığı alt uzmanlık olarak henüz listede yok hatta uzmanlık olarak bile görülmüyor...
Bilirkişilik eğitimini Sakarya Üniversitesi veriyor. İyi de ücreti var :)
 

AZAcemi

Aktif Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Nis 2014
Mesajlar
70
Tepki puanı
11
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Bilirkişilik eğitimini Sakarya Üniversitesi veriyor. İyi de ücreti var :)
Eğitim işi sorun değil sanırım odalar da bu eğitimi veriyor üç yıl süreli eğitim.ancak uzmanlık alanımız müh.bu alanda 5 yılı aşkın tecrübemiz de var... İGUzmanı olarak da hizmette 3 yılı doldurduk.. fakat sertifikaya dayalı uzmanlık konusu net değil..bakalım sanırım zaman içinde netleşecektir elbette.
 

Mine isg

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Şub 2012
Mesajlar
3
Tepki puanı
3
Merhaba;
Bilirkişiliğe başvurup da eksiği olanlar listesinde olan var mı?Dediğiniz gibi temel alt uzmanlık alanı problem oldu.
 

İşGüvUzman

Deneyimli Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Ara 2012
Mesajlar
675
Tepki puanı
865
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Bilirkişilik nasıl süslenirse süslensin, ülkemizde hep ek bir kazanç kapısı olarak düşünülüyor.

Bu işi ek gelir kapısı olarak görende, alacağı pay azalmasın eksilmesin diye masraf yapmadan ne keşfe çıkıyor, ne olay bölgesinden birileri ile iletişime geçiyor nede benzer maliyet oluşturacak harcama kalemlerini işin içine katmıyor.

Bilirkişi diye isimlendirdiğimiz kişiler, branşına münhasıran dosyada 2-3 adet belgeye bakarak yorum yazabiliyor. Ülkemizde, kaç kurum özlük dosyasına A' dan Z' ye eksiksiz belgeleri tam koyuyor ki... Birde iş adliyelik/karakolluk/mahkemelik olmuş ise... Sözüm ona Üstat olan bilirkişi 3 belgeye bakarak hmmmmm yaparak raporunu kopyala yapıştır yaparak adliye katibine iletiyor. Birde hemen teslim etmiyor, en az 15 gün bekliyor kimse şüphelenmesin diye.. Bu beklemesinin ödülü olarak da 300 TL civarında bir parayı hesabına ödül! olarak alıyor. Ancak sorgulamaz bu üstat, gerçekten bu belge yok mu, İlgili Bölgede Gerçekten Risk Değerlendirmesi Yapılmış mı, O işyerinde esas sorumlu kim, İş organizasyonu nasıl işliyor, Çalışanın eğitim durumu nedir, KKD teslimleri yapılmış mı, çalışma talimatları oluşturulmuş mu, görsel uyarı ve ikaz levhaları asılı mı, bunların hiçbiri hakkında tek cümle olmaz (olsa bile!... dosyaya bakıldı görülemedi deniliyor). Hal böyle iken, o kusurlu bu kusursuz, onda hata var bunda hata yok vb. bir sürü atıp tutulan iddialar ve kanaatler.

İşin ilginci Bilirkişiler bir de inanılmaz bir dayanışma (üstelik konuşulmadan, istişare sağlanmadan) var. Bir Üstat! kusur bulmuşsa diğer üstat! aynen diyor. Hiç bir araştırma yapmadan sorgulamadan üstelik...Çünkü kendisi de işin tembelliğinde, harcama yapmaması şart!. yoksa gidecek bilirkişilik ücreti...

Üstatlar! arasındaki bu adı konulmamış durumlar, sorgulanmadan keşif yapılmadan yazılan raporlar ne çok kişiyi mağdur etmiştir aslında. Adliye bilirkişilere, bu masrafları yapsın diye ödeme yapıyor. Gitsinler, araştırsınlar, sorgulasınlar, ispatlasınlar diye... Ancak maalesef harcama yapmamak için PC üzerinde kopyala yapıştır raporlar... Ve mağduriyet yaşayan bir sürü insan.... Üstelik aksi olmasına rağmen....

Yargılama makamları teknik konuları anlamayabilirler. Bu sebeple Bilirkişi raporu talep ederler. Ve de işin en uç noktası olarak da Üniversiteleri görürler. Lakin burada da sahaya tek gün inmeden işçiyi, işvereni ve diğer tüm insan zümrelerini bilmeden (öğrenciler hariç), sorgulamayı kendilerinde hak kabul ederler (bu aşamada iki örnek vereyim. Birincisi gerçekleşen bir İş kazası Olayında Doçent bir hoca, İş Güvenliği Uzmanını İşveren Vekili ilan etmiştir (yönetmelik işveren veya İşveren vekiline bağlı çalışır demesine rağmen... C Sınıfı İkincisi İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitimi veren döner sermaye eğitim kurumu, paraşüt tipi emniyet kemerini anlatırken- çalışma esnasında paraşüt gibi açıldığı için bu isim verilmektedir demektedir.) İşte bu hocalar sözüm ona bilirkişilik yapmaktadır. Üstelik bu hocalar dosya da beğenir. Beğenmedikleri dosyayı almazlar bile. Beğenmediklerini diğer bilirkişiler bölüşür.

Şimdi bu işler nasıl düzelecek diye soruları duyar gibiyim... Öncelikle Yargı mensuplarının bu işi öğrenmesi gerekiyor. Özellikle işin anayasası kabul edilen 4857, 5510, 6331 kanunları ve bunlara bağlı temel yönetmelikler Hukuk fakültelerinde çok daha detaylı irdelenmelidir. Bilirkişilere elden ödeme değil, yaptıkları masrafa göre ve günlük belirlenen yevmiye esasına göre para ödemesi yapılmalıdır. Yoksa bu sistem çok daha fazla dejenere olmaya müsait.

Kendi birebir tespitlerimi ve düşüncelerimi paylaştım. Amacım kırmak dökmek değil. Lakin yanlış işleyen de bir mekanizma var. Böyle çalışma devam edecekse de suçsuz bir sürü insan, kusurlu yaftası yapıştırılacaktır.
 

bimo

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
149
Tepki puanı
63
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (A)
Bilirkişilik bazılarına basit gelebilir ama zor bir görev. Teknik detaylar ve mevzuatın yanı sıra çok ince nüansların tespit edilebilmesi gerekiyor. Yaklaşık 4 sene bilirkişilik yaptım. Savcılık ve mahkeme aşamasında birçok rapor hazırladım fakat bu sene başvuru yapmadım ve bundan sonra da başvuru yapmayı düşünmüyorum doğrusu. Dosyaların eşit bir şekilde dağıtılması gerekirken bazı kişilere yoğun bir şekilde verildiği malum. Bu nasıl aşılabilir bilemiyorum ama elektronik ortamda otomatik olarak bilirkişilere dağıtımı yapılabilir belki diye düşünüyorum. Doğrusu iş güvenliği uzmanı bilirkişinin ayda 70-80 dosyayı doğru bir şekilde inceleyip doğru tespitler yapabilmesi bana inandırıcı ve sağlıklı gelmiyor. 2018 yılında bilirkişi başvurularında iş güvenliği uzmanı şeklinde bir uzmanlık alanı yer almıyordu ve bilirkişi listelerinde iş güvenliği uzmanı şeklinde bir meslekte yok. 2018'de İş güvenliği uzmanı bilirkişilere nasıl görev verilecek merak ediyorum.
 

caglarorhan

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 Mar 2013
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Meslek
Uzman (C)
Merhaba,

BİLİRKİŞİLİK TEMEL VE ALT UZMANLIK ALANLARI arasında iş sağlığı ve güvenliği kısmını bulamıyorum, konu hakkında bilgisi olan var mıdır?
 

FUNDA3426

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Ocak 2013
Mesajlar
97
Tepki puanı
130
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (B)
Bilirkişilik nasıl süslenirse süslensin, ülkemizde hep ek bir kazanç kapısı olarak düşünülüyor.

Bu işi ek gelir kapısı olarak görende, alacağı pay azalmasın eksilmesin diye masraf yapmadan ne keşfe çıkıyor, ne olay bölgesinden birileri ile iletişime geçiyor nede benzer maliyet oluşturacak harcama kalemlerini işin içine katmıyor.

Bilirkişi diye isimlendirdiğimiz kişiler, branşına münhasıran dosyada 2-3 adet belgeye bakarak yorum yazabiliyor. Ülkemizde, kaç kurum özlük dosyasına A' dan Z' ye eksiksiz belgeleri tam koyuyor ki... Birde iş adliyelik/karakolluk/mahkemelik olmuş ise... Sözüm ona Üstat olan bilirkişi 3 belgeye bakarak hmmmmm yaparak raporunu kopyala yapıştır yaparak adliye katibine iletiyor. Birde hemen teslim etmiyor, en az 15 gün bekliyor kimse şüphelenmesin diye.. Bu beklemesinin ödülü olarak da 300 TL civarında bir parayı hesabına ödül! olarak alıyor. Ancak sorgulamaz bu üstat, gerçekten bu belge yok mu, İlgili Bölgede Gerçekten Risk Değerlendirmesi Yapılmış mı, O işyerinde esas sorumlu kim, İş organizasyonu nasıl işliyor, Çalışanın eğitim durumu nedir, KKD teslimleri yapılmış mı, çalışma talimatları oluşturulmuş mu, görsel uyarı ve ikaz levhaları asılı mı, bunların hiçbiri hakkında tek cümle olmaz (olsa bile!... dosyaya bakıldı görülemedi deniliyor). Hal böyle iken, o kusurlu bu kusursuz, onda hata var bunda hata yok vb. bir sürü atıp tutulan iddialar ve kanaatler.

İşin ilginci Bilirkişiler bir de inanılmaz bir dayanışma (üstelik konuşulmadan, istişare sağlanmadan) var. Bir Üstat! kusur bulmuşsa diğer üstat! aynen diyor. Hiç bir araştırma yapmadan sorgulamadan üstelik...Çünkü kendisi de işin tembelliğinde, harcama yapmaması şart!. yoksa gidecek bilirkişilik ücreti...

Üstatlar! arasındaki bu adı konulmamış durumlar, sorgulanmadan keşif yapılmadan yazılan raporlar ne çok kişiyi mağdur etmiştir aslında. Adliye bilirkişilere, bu masrafları yapsın diye ödeme yapıyor. Gitsinler, araştırsınlar, sorgulasınlar, ispatlasınlar diye... Ancak maalesef harcama yapmamak için PC üzerinde kopyala yapıştır raporlar... Ve mağduriyet yaşayan bir sürü insan.... Üstelik aksi olmasına rağmen....

Yargılama makamları teknik konuları anlamayabilirler. Bu sebeple Bilirkişi raporu talep ederler. Ve de işin en uç noktası olarak da Üniversiteleri görürler. Lakin burada da sahaya tek gün inmeden işçiyi, işvereni ve diğer tüm insan zümrelerini bilmeden (öğrenciler hariç), sorgulamayı kendilerinde hak kabul ederler (bu aşamada iki örnek vereyim. Birincisi gerçekleşen bir İş kazası Olayında Doçent bir hoca, İş Güvenliği Uzmanını İşveren Vekili ilan etmiştir (yönetmelik işveren veya İşveren vekiline bağlı çalışır demesine rağmen... C Sınıfı İkincisi İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitimi veren döner sermaye eğitim kurumu, paraşüt tipi emniyet kemerini anlatırken- çalışma esnasında paraşüt gibi açıldığı için bu isim verilmektedir demektedir.) İşte bu hocalar sözüm ona bilirkişilik yapmaktadır. Üstelik bu hocalar dosya da beğenir. Beğenmedikleri dosyayı almazlar bile. Beğenmediklerini diğer bilirkişiler bölüşür.

Şimdi bu işler nasıl düzelecek diye soruları duyar gibiyim... Öncelikle Yargı mensuplarının bu işi öğrenmesi gerekiyor. Özellikle işin anayasası kabul edilen 4857, 5510, 6331 kanunları ve bunlara bağlı temel yönetmelikler Hukuk fakültelerinde çok daha detaylı irdelenmelidir. Bilirkişilere elden ödeme değil, yaptıkları masrafa göre ve günlük belirlenen yevmiye esasına göre para ödemesi yapılmalıdır. Yoksa bu sistem çok daha fazla dejenere olmaya müsait.

Kendi birebir tespitlerimi ve düşüncelerimi paylaştım. Amacım kırmak dökmek değil. Lakin yanlış işleyen de bir mekanizma var. Böyle çalışma devam edecekse de suçsuz bir sürü insan, kusurlu yaftası yapıştırılacaktır.

Harcama yapmaktan kastınızı anlayamadım. Biraz açıklayabilir misiniz? Kazanın yaşandığı işletmenin kapısının önüne kadar geldiyseniz bile savcı gelmeden içeri giremezsiniz. Size verilen evrakların dışında eksik gördüklerinizi talep edebilirsiniz ancak, sizin kaza alanında fotoğraf çekme, görgü tanıkları ile istişare etme gibi bir durumunuz yok, söz konusu bile değil. Çünkü bu danışıklı dövüş gibi de anlaşılabiliyor. Gerekli belgeleri talep ettiğinizde ise harcama yapmış olmuyorsunuz zaten, sadece süreç uzamış oluyor. Bilirkişinin en önemli özelliği objektif olmasıdır. Bu erdemi harcayan ve ben bilirkişilik yapıyorum diyenlere söyleyecek söz zaten yok. Fakat uzmanlığın yanında adalet ve vicdan meselesidir. Herkes zaten yapmamalıdır...

Saygılarımla,
 

İşGüvUzman

Deneyimli Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Ara 2012
Mesajlar
675
Tepki puanı
865
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Harcama yapmaktan kastınızı anlayamadım. Biraz açıklayabilir misiniz? Kazanın yaşandığı işletmenin kapısının önüne kadar geldiyseniz bile savcı gelmeden içeri giremezsiniz. Size verilen evrakların dışında eksik gördüklerinizi talep edebilirsiniz ancak, sizin kaza alanında fotoğraf çekme, görgü tanıkları ile istişare etme gibi bir durumunuz yok, söz konusu bile değil. Çünkü bu danışıklı dövüş gibi de anlaşılabiliyor. Gerekli belgeleri talep ettiğinizde ise harcama yapmış olmuyorsunuz zaten, sadece süreç uzamış oluyor. Bilirkişinin en önemli özelliği objektif olmasıdır. Bu erdemi harcayan ve ben bilirkişilik yapıyorum diyenlere söyleyecek söz zaten yok. Fakat uzmanlığın yanında adalet ve vicdan meselesidir. Herkes zaten yapmamalıdır...

Saygılarımla,
Benim anlatmak istediğimle sizin yazdığınız şey aynı değil. Türkiye' deki bilirkişilerin %90' dan fazlası sadece dosyaya bakarak ilerliyor, araştırmıyor, sorgulamıyor ben bunu eleştiriyorum. Kimse olay yaşamak istemez. Lakin olay yaşandığında sıcağı ile ilk olarak dosyaya konulan belgeler dışında bilgi/belge olmuyor maalesef. Atanan bilirkişi de sadece bu evraklara bakıyor. Eksik olduğuna kanaat getirdiği her türlü bilgi belgeyi; gerek avukat marifeti ile gerekse birebir iletişim kurmak yolu ile istemelidir ancak istemiyor. Keşif kararı verilirse keşife de katılırsa bu aydın kişimiz, Olay bölgesi sorumlularından isteyebilir. Keşif anında resim çekmek, belge istemek konusunda hiçbir kısıt yok var diyorsanız yanılıyorsunuz. Ben bir önceki mesajımda yazdıklarımın arkasındayım. Harcama konusuna gelince; Bu aydın! kişilerimiz malumunuz hepsi görevi başında kişiler. Keşif için veya kendi iradeleri ile olayı araştırmaları gerektiğinde, kendi işyerinden ayrılmaları gerekecek. Bu durumda ya İstirahat! alıyor, ya Doktora gidiyor! veya ücretsiz izin alıyor. Bunlarda kendisine külfet. Çok daha detaya girmek gereksiz. Anlaşılmıştır umarım. Yoksa resmi mesaisi var iken, kim ücretsiz izin alarak bilirkişilik görevini sırf iyilik olsun diye yapar...

Birde yetersiz bilirkişiler var ki onları hiç anlatmayayım. Gene de bir örnek vereceğim. Üniversitenin birinde döner sermayeye katkı olsun diye açılan, İş Güvenliği Uzmanlığı programında, kursiyerlerden biri Hocaya soruyor. '' Hocam, paraşüt tipi emniyet kemeri ne demektir? ''. Hoca cevap veriyor '' Yüksekten düşerken, paraşüt gibi açılarak kişiyi koruyan bir malzemedir''. Bu cevap karşısında gülümsemek mümkün, lakin bu hoca ayda en az 8-10 tane dosyaya bilirkişilik yapan birisi. Varın gerisini siz tamamlayınız.

Saygılar.
 

sunagogce

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
16 Ağu 2013
Mesajlar
2
Tepki puanı
1
Meslek
Uzman Adayı (C)
Bilirkişilik bazılarına basit gelebilir ama zor bir görev. Teknik detaylar ve mevzuatın yanı sıra çok ince nüansların tespit edilebilmesi gerekiyor. Yaklaşık 4 sene bilirkişilik yaptım. Savcılık ve mahkeme aşamasında birçok rapor hazırladım fakat bu sene başvuru yapmadım ve bundan sonra da başvuru yapmayı düşünmüyorum doğrusu. Dosyaların eşit bir şekilde dağıtılması gerekirken bazı kişilere yoğun bir şekilde verildiği malum. Bu nasıl aşılabilir bilemiyorum ama elektronik ortamda otomatik olarak bilirkişilere dağıtımı yapılabilir belki diye düşünüyorum. Doğrusu iş güvenliği uzmanı bilirkişinin ayda 70-80 dosyayı doğru bir şekilde inceleyip doğru tespitler yapabilmesi bana inandırıcı ve sağlıklı gelmiyor. 2018 yılında bilirkişi başvurularında iş güvenliği uzmanı şeklinde bir uzmanlık alanı yer almıyordu ve bilirkişi listelerinde iş güvenliği uzmanı şeklinde bir meslekte yok. 2018'de İş güvenliği uzmanı bilirkişilere nasıl görev verilecek merak ediyorum.
Merhaba, uzuv kayıplı iş kazalarında iş güvenliği uzmanının tazminat ödemesi söz konusu
mu, mahkeme süreci ne kadar zaman alıyor.
 

Seyit GÜVENÇ

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
9 Mar 2017
Mesajlar
26
Tepki puanı
7
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (C)
Benim anlatmak istediğimle sizin yazdığınız şey aynı değil. Türkiye' deki bilirkişilerin %90' dan fazlası sadece dosyaya bakarak ilerliyor, araştırmıyor, sorgulamıyor ben bunu eleştiriyorum. Kimse olay yaşamak istemez. Lakin olay yaşandığında sıcağı ile ilk olarak dosyaya konulan belgeler dışında bilgi/belge olmuyor maalesef. Atanan bilirkişi de sadece bu evraklara bakıyor. Eksik olduğuna kanaat getirdiği her türlü bilgi belgeyi; gerek avukat marifeti ile gerekse birebir iletişim kurmak yolu ile istemelidir ancak istemiyor. Keşif kararı verilirse keşife de katılırsa bu aydın kişimiz, Olay bölgesi sorumlularından isteyebilir. Keşif anında resim çekmek, belge istemek konusunda hiçbir kısıt yok var diyorsanız yanılıyorsunuz. Ben bir önceki mesajımda yazdıklarımın arkasındayım. Harcama konusuna gelince; Bu aydın! kişilerimiz malumunuz hepsi görevi başında kişiler. Keşif için veya kendi iradeleri ile olayı araştırmaları gerektiğinde, kendi işyerinden ayrılmaları gerekecek. Bu durumda ya İstirahat! alıyor, ya Doktora gidiyor! veya ücretsiz izin alıyor. Bunlarda kendisine külfet. Çok daha detaya girmek gereksiz. Anlaşılmıştır umarım. Yoksa resmi mesaisi var iken, kim ücretsiz izin alarak bilirkişilik görevini sırf iyilik olsun diye yapar...

Birde yetersiz bilirkişiler var ki onları hiç anlatmayayım. Gene de bir örnek vereceğim. Üniversitenin birinde döner sermayeye katkı olsun diye açılan, İş Güvenliği Uzmanlığı programında, kursiyerlerden biri Hocaya soruyor. '' Hocam, paraşüt tipi emniyet kemeri ne demektir? ''. Hoca cevap veriyor '' Yüksekten düşerken, paraşüt gibi açılarak kişiyi koruyan bir malzemedir''. Bu cevap karşısında gülümsemek mümkün, lakin bu hoca ayda en az 8-10 tane dosyaya bilirkişilik yapan birisi. Varın gerisini siz tamamlayınız.

Saygılar.

Hocam, siz bilirkişilik yaptınız mı bilemiyorum. Ancak yazdıklarınızdan yapmadığınızı anlıyorum. Mahkemece atanan bilirkişi hiç bir sebeple taraflarla direk irtibata geçemez. Bilgi ve belge talep edemez. Keşfe tarafların mahkemeye yazılı talebi üzerine mahkemece atanır. Keşifte bile bilgi ve belge istediğini hakime bildirir. Taraflardan isteyemez. Resim çekebilmesi için de yine hakimin müsaadesini alması gerekir.
Bu arada mahkeme kalemlerinde oluşan mafya konusunda ve ilgisiz, bilmişiz bilirkişiler konusundaki görüşlerinize ben de katılıyorum. İnşallah yeni kanun ile bunların önüne geçilir.
 

İşGüvUzman

Deneyimli Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Ara 2012
Mesajlar
675
Tepki puanı
865
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Hocam, siz bilirkişilik yaptınız mı bilemiyorum. Ancak yazdıklarınızdan yapmadığınızı anlıyorum. Mahkemece atanan bilirkişi hiç bir sebeple taraflarla direk irtibata geçemez. Bilgi ve belge talep edemez. Keşfe tarafların mahkemeye yazılı talebi üzerine mahkemece atanır. Keşifte bile bilgi ve belge istediğini hakime bildirir. Taraflardan isteyemez. Resim çekebilmesi için de yine hakimin müsaadesini alması gerekir.
Bu arada mahkeme kalemlerinde oluşan mafya konusunda ve ilgisiz, bilmişiz bilirkişiler konusundaki görüşlerinize ben de katılıyorum. İnşallah yeni kanun ile bunların önüne geçilir.
Yeterli sürede, emin olun bilirkişilik yaptım ve bazı şeyler yüzünden (detaya girmeyeceğim), güvenim kalmadığı için, ben vazgeçtim yapmaktan (yapanlara elbette ki saygım çok). Ve yazdığım tüm raporlarda sadece tespit noktasındaydım.
Ayrıca, 2017 yılında çıkan bilirkişilik yönetmeliğinde etik konular başlığında, bu işi icra edenlere sadece tespit edilmesi gerekliliğini hatırlatıyor. Ve yorum yapmayınız da diyor. Halbuki çıkan raporlara bakın kanımca % bilmem şu kadar kusurludur denilmekte... neye göre ölçtünüz?, kontrol skalanız nedir, hangi ölçü sistemini baz aldınız? vb. bir sürü, olumsuzluklar sebebi ile baş döndüren detaylar...Kısaca bu iş, istenmeyen yerlere doğru gidiyor. Kumpasını kuran ölçüsünü alır hale geliyor.
Saygılar.
 

bimo

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
149
Tepki puanı
63
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (A)
Merhaba, uzuv kayıplı iş kazalarında iş güvenliği uzmanının tazminat ödemesi söz konusu
mu, mahkeme süreci ne kadar zaman alıyor.
@sunagogce yeni gördüm sorunuzu kusura bakmayın, bir kanaate varmak için soruşturma veya dava dosyasına bakmak lazım. Ama genel hatlarıyla İş güvenliği uzmanı üzerine düşen görevleri yerine getirdiği takdirde ve bunları sağlıklı bir şekilde dökümanlaştırdığında benim kendi düşüncem uzmana kusur atfedilmemesi yönünde. İş güvenliği eğitimleri mevzuta uygun şekilde verilmiş mi, gerekli kkd'ler teslim edilmiş mi, risk değerlendirmesinde belirtilmiş mi, işveren gerekli önlemleri almıyorsa tespit ve öneri defterinde uzman gerekli uyarıları yazılı olarak yapıp imzalatmış mı, yani uzman bütün yapılması gerekenleri yapmış mı bunlar önemli. İş güvenliği uzmanlarının özellikle çok düzgün bir şekilde dökümantasyon ve dosyalama yapması lazım. Mümkünse bütün evraklardan birer kopya alınabilir ilerisi için. Yargı mensupları birkaç istisna dışında malesef konuya vakıf değiller. Hele bir de bilinçsiz bir bilirkişiye rast geldiniz mi yandınız. Kısaca bilirkişi iş güvenliği uzmanının kazada kusuru olduğu kanaatine varır ve savcılık soruşturması bu yönde açılıp mahkeme kararı bu yönde olursa hapis cezasının yanı sıra mağdurun yakınlarından tazminat talebiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
 

Erkan FINDIKLI

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
3 May 2016
Mesajlar
270
Tepki puanı
375
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
@sunagogce yeni gördüm sorunuzu kusura bakmayın, bir kanaate varmak için soruşturma veya dava dosyasına bakmak lazım. Ama genel hatlarıyla İş güvenliği uzmanı üzerine düşen görevleri yerine getirdiği takdirde ve bunları sağlıklı bir şekilde dökümanlaştırdığında benim kendi düşüncem uzmana kusur atfedilmemesi yönünde. İş güvenliği eğitimleri mevzuta uygun şekilde verilmiş mi, gerekli kkd'ler teslim edilmiş mi, risk değerlendirmesinde belirtilmiş mi, işveren gerekli önlemleri almıyorsa tespit ve öneri defterinde uzman gerekli uyarıları yazılı olarak yapıp imzalatmış mı, yani uzman bütün yapılması gerekenleri yapmış mı bunlar önemli. İş güvenliği uzmanlarının özellikle çok düzgün bir şekilde dökümantasyon ve dosyalama yapması lazım. Mümkünse bütün evraklardan birer kopya alınabilir ilerisi için. Yargı mensupları birkaç istisna dışında malesef konuya vakıf değiller. Hele bir de bilinçsiz bir bilirkişiye rast geldiniz mi yandınız. Kısaca bilirkişi iş güvenliği uzmanının kazada kusuru olduğu kanaatine varır ve savcılık soruşturması bu yönde açılıp mahkeme kararı bu yönde olursa hapis cezasının yanı sıra mağdurun yakınlarından tazminat talebiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Sn. Bimo,
Genel olarak yorumunuza katılsam da gözüme takılan birkaç detayı sormak istiyorum. "İş güvenliği uzmanı üzerine düşen görevi yerine getirdikten sonra" diye devam eden cümlenin akabinde, "gerekli kkd'ler teslim edilmiş mi" ve "gerekli uyarıları yazılı olarak yapıp imzalatmış mı" ibarelerini ekleyerek bunları uzmanın göreviymiş gibi göstermişsiniz ya da ben öyle anladım en azından okuduğumda. KKD'leri teslim etmek de defterin imzalanması da yönetmeliklerde işverenin sorumluluğu olarak belirtilmiştir. Yazdıklarınızı ben mi yanlış yorumladım acaba?
 

bimo

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Ara 2013
Mesajlar
149
Tepki puanı
63
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (A)
Sn. Bimo,
Genel olarak yorumunuza katılsam da gözüme takılan birkaç detayı sormak istiyorum. "İş güvenliği uzmanı üzerine düşen görevi yerine getirdikten sonra" diye devam eden cümlenin akabinde, "gerekli kkd'ler teslim edilmiş mi" ve "gerekli uyarıları yazılı olarak yapıp imzalatmış mı" ibarelerini ekleyerek bunları uzmanın göreviymiş gibi göstermişsiniz ya da ben öyle anladım en azından okuduğumda. KKD'leri teslim etmek de defterin imzalanması da yönetmeliklerde işverenin sorumluluğu olarak belirtilmiştir. Yazdıklarınızı ben mi yanlış yorumladım acaba?

Merhaba Erkan bey, gerekli kkd'lerin teslim edilmesinden kastım çalışana yaptığı işle ilgili kişisel koruyucu donanımların teslim edilip edilmediğiydi. Elbette kkd'lerin teslim edilmesi işverenin sorumluluğundadır ama hangi kkd'lerin teslim edileceği konusunda iş güvenliği uzmanının danışmanlık yapması gerekir.

Gerekli uyarıları yazılı olarak yapıp imzalatmış mı derken tespit ve öneri defterinde oluşan kaza etkeni/etkenlerini iş güvenliği uzmanının önceden tespit ederek gerekli önlemleri alması konusunda işverene uyarı yapması ve bunu yazılı, imzalı bir döküman haline getirmesi demek istedim. Tespit ve öneri defterine uyarıların iş güvenliği uzmanı tarafından yazılıp imzalanması fakat işveren tarafından imzalanmaması bu uyarıların işveren tarafından görülmediği anlamı taşır. Uzman arkadaşlar uyarılarını yazıp imzalayıp bundan sonrası işverenin sorumluluğunda diye düşünmesinler mutlaka işverene imzalatsınlar. Uzmanın kazaya neden olan etkenlerle ilgili uyarılarının kaza öncesinde olması ve altında işverenin imzasının bulunması kurtarıcı olabilir.
 

Yakup Ceran

Acemi Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
5 Nis 2017
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Sayın Bimo, işverene nasıl imzalatacağız. İmzalamassa ne olacak. Ya da imzalaması gerektiği nerede yazıyor.
 

OGÜN.

Paylaşımcı Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
28 Şub 2013
Mesajlar
210
Tepki puanı
168
Meslek
Uzman Adayı (C)
Merhaba, uzuv kayıplı iş kazalarında iş güvenliği uzmanının tazminat ödemesi söz konusu
mu, mahkeme süreci ne kadar zaman alıyor.
iş kazalarında öyle bi algı yaratılıyor ki iş kazası oldu mu bilir kişiler , hakimler savcılar işte ne bileyim tüm hukuk sistemi (nasıl işliyorsa) iş güvenliği uzmanına sorumluluk (tazminat) çıkartıyor. bu arada iş yeri hekimleri, iş veren ne oluyor... bilir kişilere bu konuda biraz bilgi mi verilse:D birazda biz kendi ayağımıza sıkıyoruz galiba iş kazası oldu sorumlu iş güvenliği uzmanı.....yok öyle:p ..bence artık bu algıları bırakmak mı lazım....ne dersiniz.....
 

ATURAN

Deneyimli Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Tem 2012
Mesajlar
784
Tepki puanı
1,248
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Resmi Gazete Tarihi: 29.12.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28512

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

İşverenin sağlık ve güvenlik kayıtları ve onaylı deftere ilişkin yükümlülükleri

MADDE 7 – (1) İşveren ilgili mevzuatta belirlenen süreler saklı kalmak kaydıyla;

a) İşyerinde yürütülen iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine ilişkin her türlü kaydı,

b) İşten ayrılma tarihinden itibaren en az 15 yıl süreyle çalışanların kişisel sağlık dosyalarını,

saklar.

(2) Çalışanın işyerinden ayrılarak başka bir işyerinde çalışmaya başlaması halinde, yeni işveren çalışanın kişisel sağlık dosyasını yazılı olarak talep eder, önceki işveren dosyanın bir örneğini onaylayarak bir ay içerisinde gönderir.

(3) Onaylı defter işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri (Mülga ibare:RG-18/12/2014-29209) (…)veya noterce her sayfası mühürlenmek suretiyle onaylanır.

(4) Onaylı defter yapılan tespitlere göre iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ile işveren tarafından birlikte veya ayrı ayrı imzalanır. Onaylı deftere yazılan tespit ve öneriler işverene tebliğ edilmiş sayılır.

(5) Onaylı defterin asıl sureti işveren, diğer suretleri ise iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi tarafından saklanır. Defterin imzalanması ve düzenli tutulmasından işveren sorumludur. Teftişe yetkili iş müfettişlerinin her istediğinde işveren onaylı defteri göstermek zorundadır.


İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU


Kanun Numarası : 6331
Kabul Tarihi : 20/6/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 30/6/2012 Sayı: 28339
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt : 52

İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları

MADDE 8 – (1) İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.

(2) (Değişik: 4/4/2015-6645/1 md.) İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir. Bildirim yapmadığı tespit edilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının belgesi üç ay, tekrarında ise altı ay süreyle askıya alınır. Bu bildirimden dolayı işvereni tarafından işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş sözleşmesine son verilemez ve bu kişiler hiçbir şekilde hak kaybına uğratılamaz. Aksi takdirde işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedilir. İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır. Açılan davada, kötü niyetle gerçek dışı bildirimde bulunduğu mahkeme kararıyla tespit edilen kişinin belgesi altı ay süreyle askıya alınır.


Resmi Gazete Tarihi: 29.12.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28512

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK


İş güvenliği uzmanlarının görevleri

MADDE 9 – (1) İş güvenliği uzmanları, aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:

a) Rehberlik;

1) İşyerinde yapılan çalışmalar ve yapılacak değişikliklerle ilgili olarak tasarım, makine ve diğer teçhizatın durumu, bakımı, seçimi ve kullanılan maddeler de dâhil olmak üzere işin planlanması, organizasyonu ve uygulanması, kişisel koruyucu donanımların seçimi, temini, kullanımı, bakımı, muhafazası ve test edilmesi konularının, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve genel iş güvenliği kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene önerilerde bulunmak.

2) İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirmek.
 

Oğuz Burak

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
4 May 2013
Mesajlar
14
Tepki puanı
20
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Arkadaşlar merhabalar 2018 yılı için bilirkişilik başvurusu yapılacak evraklar e-devlet üzerinden e-imza veya mobil imza ile yapılması isteneniyor. Belgelerde sisteme yüklenerek girilecek ve imzalanacak. 5 yıllık mesleki tecrübeyi gösteren evrak olarak sizler ne yüklemeyi düşünüyorsunuz. Bu konuda 2017 yılından tecrübesiolan veya bilgisi olanlar yardımcı olabilir mi..

BAŞVURUYA EKLENECEK BELGELER:

   1- Bilirkişilik başvurusu yapacak gerçek kişiler UYAP Bilirkişi Portalı Bilgi Sistemi üzerinden oluşturulacak başvuru dilekçesi ile birlikte aşağıdaki bilgi ve belgeleri eklemek zorundadır:

   a) Yabancılar için pasaport veya yabancı kimlik numarası ve çalışma iznini gösteren belge.

   b) Son 6 ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğraf (jpeg, png formatında, en fazla 5 Mb boyutunda).

   c) Bölge kurulunun yetki çevresinde oturduğu ya da meslekî faaliyetini yürüttüğüne dair yazılı beyan. ( Kendi yazılı beyanımız olacak)

   ç) Daire Başkanlığı tarafından ilan edilen temel ve alt uzmanlıklarına göre sahip olunan yeterlilikleri gösteren diploma, meslekî yeterlilik belgesi, uzmanlık belgesi, ustalık belgesi veya benzeri belgelerin aslı veya onaylı sureti.

   d) Mesleğini icra edebilmek için herhangi bir meslek kuruluşuna kayıtlı olmak zorunda olanlar için, meslek kuruluşuna üye olduğuna dair son altı ay içinde alınmış oda faaliyet belgesi veya oda kayıt belgesi. ( Bu belgeye gerek yok sanırım)

  e) Bilirkişilik yapacağı uzmanlık alanında en az beş yıl fiilen çalıştığını gösterir belge. ( Bu kısım için isg katipten mi cıktı alacağız , bakanlıktan mı onay alacağız ?? )

   f) Mesleki faaliyetten veya sanat icrasından geçici ya da sürekli olarak yasaklı olmadığına dair yazılı beyan veya çalıştığı kurum ya da kuruluştan alacağı görev belgesi.

   g) Bilirkişilik temel eğitimi katılım belgesi.
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.