Iş Kazası Sonuçlandı İsg Uzmanına 20 Bin Tl Ceza

_kaanmert

Aktif Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 May 2016
Mesajlar
66
Tepki puanı
108
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (B)
Ağustos ayı içerisinde sonuç bulmuş ve bir arkadaşımın benzer bir olaydan aldığı ceza detaylarını sizlerle aşağıda paylaşıyorum.
Öncelikle inanılmaz derece sinirli olduğumu belirtmek isterim.
Bir kardeşimiz emniyet kemerİ üzerinde olmasına rağmen kemerini takmadığı için hayatını kaybediyor. ALLAH RAHMET EYLESİN. Kimse böyle olsun istemezdi. Hayatını kaybeden bizim bir yakınımız da olabilirdi. Bu çok net. Gelelim asıl konuya. İSG uzmanına 20 Bin TL ceza gelmiş. İSG uzmanı tüm çalışanları düzenli olarak kontrol ediyor. Kemer takmayanları tutanak tutup işten attırıyor. Tabi atılanlar bazen İSG uzmanını tehdit ediyor, küfrediyor bazen de dövmeye yelteniyor. (Bu gibi durumları aramızda görmeyen yok.) İşin tazminat davası kısmına hiç girmiyorum bu ilerki safha. Sonunda ne çıkar belirsiz. Daha sonra olay yaşanıyor ve 3 bilir kişi bir araya gelip bir rapor yazıyorlar. Diyorlar ki bilir kişiler (Bildiklerinden kendileri de emin değil)
Gerekli takip ve denetimin yapılmaması, iş güvenliğinin işçilerin kendi insiyatifine bırakılması, iş disiplini ve organizasyonunun sağlanmaması, denetim ve gözetimin yetersiz olması, kemer ve baretini takmayan işçinin KKD lerini takana kadar oradan ayrılmaması gerektiği ve işçinin çalışmasına engel olmadığı için vsvsvs.

Çok detaya inmiyorum. Ben birkaç soru soracağım ve cevaplarını araştıralım lütfen.
1. Diyelim ki 100 işçi çalışıyor. İSG uzmanı 100 parçaya mı bölünecek?
2. Gerekli gözetim denetim derken? 100 parçaya bölündükten sonra hepsinin başında mı bekleyecek yoksa 10 dakika da bir mi denetleyecek?
3. İSG uzmanı o kişinin KKD lerini takmadığını görmemiş olsaydı ve o esnada İSG uzmanı çay lomasında olsaydı ve kaza yaşansaydı gözetim eksikliği olur muydu?
4. Gözetim denetim eksikliği neye göre kaç dakikaya göre?
5. Kaza geçirip hayatını kaybeden kişi İSG uzmanı olsaydı hangi İSG uzmanına ceza yazılacaktı?(Bu soru favori sorum)
6. KKDler takılıncaya kadar oradan ayrılmaması gerektiği de nedir ALLAH aşkına? Adam zaten şantiye şefine şikayet etmeye gitmiş o arada kaza yaşanmış. Zamanı geri alabilir miyiz?
7. 15 işçi bir araya gelip -Hadi taktır KKD leri sıkıysa takmıyorum işte. Deyip te tehdit edilen İSG uzmanını kim koruyacak?
vsvsvsvs. Bu sorular bitmez.
Neyse özetliyorum:
İş kazalarında herkes kusursuz yada kusurlu olarak sorumlu olabilir. İfadeler alınır ve hükme bağlanır.
Ama hüküm işveren veya işverenler ile SGK arasındadır. İşveren tüm önlemleri almışsa tazminatı SGK öder. İşveren önlem almadıysa sorumlu kendisidir. Bu rücu davaları ve bilirkişi raporlarıyla belirlenir.
YAPILAN İŞLERDE KAZANILAN MİLYON DOLARLAR İSG UZMANININ CEBİNE GİRMİYOR. işverene veya SGK ya tüm maddi sorumluluk yÜklenmeli.
TEKRAR EDİYORUM İSG UZMANI şu anda 1750 TL ye OSGB de çalışan bir işçi. Başka açıklaması yok.
İSG UZMANI sadece işverenin bir vekilidir. Ona yol gösterir. İş kazası yaşanmaması için ona rehberlik eder. Görevini yapıp yapmadığı da işverenin sorumluluğundadır.
Kaldır ki İSG uzmanları görev ve sorumlulukları yönetmeliğe göre nedir?
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
rehberlik, risk analizi, çalışma ortamı gözetimi, eğitim bilgilendirme kayıt, ilgili birimlerle işbirliği

Bakın arkadaşlar SOMA olaylarından sonra CSGB bakanı star tv spikeriyle yaptığı röportajda uzun uzun anlattı. Dedi ki farenin kemirdiği kabloyu ne müfettiş bilir ne de İSG uzmanı bilir. Bu işverenin sorumluluğundadır. Son olarak şöyle bağlamış. MÜFETTİŞ DENETLER, İSG UZMANI ÖNERİR, SORUMLU ise İŞVERENDİR.

Bunu yönetmelik diyor ben demiyorum. Zaten bu durum avrupa da da böyle.
İSG UZMANLIĞI baret takmayanların başında nöbet tutmak değildir. Bunu artık anlamayan kalmasın.
Hiçbir IOSH, NEBOSH eğitimde bundan bahsetmez.
İSG uzmanının işi kısaca; Güvenli bir iş ortamı hazırlanması için sistematik bir çalışma yapmak ve bunu işverene sunmaktır. Kaldı ki Risk analizini bile uzman tek başına hazırlayamaz diyor yönetmelik. Her departmandan adam olacak ekipte.
Ama bizim BİLİRKİŞİLERİMİZ (Size söyleyecek laf bulamıyorum) 400 tl dosya parası için insanların hayatları ile oynuyorlar.
ARKADAŞLAR BU MESLEĞE ÖZENMEYİN. ÇOK RİSKLİ. O KADAR AÇIK KONUŞUYORUM. İŞ KAZASI SONRASI KİMSE KALMIYOR ETRAFINIZDA.

AVRUPA BİRLİĞİ LÜTFEN BİZİ ALMA. 30 YIL GERİDEYİZ ÇÜNKÜ. TR DE BU GİBİ BİR YARGI SÜRECİ VARKEN KENDİNİ RİSKE ATMA.

Son bir soru EN ve DIN standardı ile ilgili bir tarih bilgisi veriyorum
DIN kurumu, Almanya İmparatorluğu döneminde, 22 Aralık 1917 tarihinde Normenausschuss der deutschen Industrie (NADI) (Alman Endüstrisinin Standartlar Komitesi) adıyla kurulmuştur. İlk standart, (DIN 1 - Konik pimler), 1918 yılının Mart ayında yayınlanmıştır.

PEKİ BİZ NEREDEYİZ. SADECE GÜLÜYORUM. YAZIK ÇOK YAZIK.
 

oğuzisg

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
15 Kas 2015
Mesajlar
13
Tepki puanı
7
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman (B)
Kenan bey yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Asıl kabahat iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini osgblere vererek taşeron sistemle bu işi yürütmeye çalışmaktır.Gittiğimiz her yerde taşeron muamelesi görüp gerekli saygınlığın verilmediği bu meslek ticari amaçlar arasında kaybolup gitmeye mahkumdur.İş güvenliği uzmanına gerekli yetkiyi vermeyip kaza olduğunda da uzmana yükleyerek uzmanı günah keçisi olarak çalıştırmak ve işverenin sorumluluğunu paylaştırmakdan öteye gidilmiyor maalesef.
 

Sancak

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
14 Nis 2013
Mesajlar
20
Tepki puanı
25
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
500 Kişinin bulunduğu bir fabrikada iş güvenliği uzmanlığı yapıyorum. Bu tür yüksekte çalışmalar her işletmede oluyor. tabiki her personeli takip edemezsiniz. Yapmanız gereken bence şu olmalı;
1. Her iş için Yüksekte çalışma izin formu düzenlenmeli ve çalışacak kişilerin, tesis sorumlusunun ve ekip sorumlusunun imzası alınmalıdır. Çünkü bu form da tüm kontroller yapılmıştır ve çalışanların tek tek imzası alınmaktadır.
2." Yüksekte çalışma izin formu olmayan yerlerde çalışma yapılmamalıdır" notu Öneri ve tespit defterine yazılmalıdır. Kısmi zamanlı dahi olsa yazmalıdır. en azından tesis sorumlusu ve ekip sorumlularının imzası alınır ve form doldurulur.

Benim çalıştığım iş yerinde de iş kazası oldu lakin bu formlar sayesinde hiç sorun yaşamadım.
 

cenk

Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
2 Mar 2012
Mesajlar
44
Tepki puanı
62
Medeni hal
Evli
Meslek
Uzman (A)
Ben bu yazıyı okuduktan sonra şunu anladım :

  1. İş Güvenliği uzmanları sadece günah keçisi olarak görülüyorlar.Herhangi bir kaza olduktan sonra işini çok iyi yapsa bile hiçbir önemi yok.Mutlaka ceza alınıyor.
  2. İş güvenliği Uzmanlarının haklarını savunduğu söylenen İSAG-İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneğinin hala İŞ Güvenliği Uzmanlarının haklarını korumada çok yetersiz kaldığı, hala ne iş yaptığımızı ve ne şartlarda çalıştığımızı hukuksal olarak sorumluluğumuzu anlatamadıkları.
  3. Bilirkişi olarak çalışan kişilerin İş Güvenliği Uzmanlarının mesleki olarak sorumlulukları bilmiyaror veya umursamıyor.Böyle bilirkişiler olduğu sürece işimiz zor.Bilirkişi olarak seçilen kişilerin mesleki olarak 3 yıl tecrübe değil en az 10 yıl tecrübeli ve sadece İSG olak sigortasının yatırılması şartı olması gerekmetedir.
Bu meslek çok zor.Allah yardımıcımız olsun.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

İSG Specialist

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
11 Eyl 2012
Mesajlar
112
Tepki puanı
69
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman Adayı (C)
Bizzat bu hafta yaşadığım olay;

Ayda 3 gün gittiğim bir firma.
Ben gitmeden işletmede baret zorunluluğu konmuş, ama baret takan yok.Bende incelediğimde baret zorunlu olması kararını verdim.Neyse tüm personele eğitim vermek için bir ay uğraştık ve eğitimi de verdim.Eğitimde özellikle bareti dile getirdim ve takmayanın tutanak yiyeceğini ve işverene personelin iş akdini fesih edilmesini önereceğim eğitimde üstüne basa basa vurguladım.İlk gittiğim günlerde aldığım izlenim personel ben iş yerine gittiğim zaman baret takıyor ama ben olmadığım günler takmıyor.Durumu ilgili kişilere rapor ettim. Durumun farkındayız ama bu adamları işten çıkarırsak adam bulamıyoruz çalıştırmaya, diye dönüş oldu.Bir kaç hafta geçtikten sonra bu personel benim gittiğim zamanlarda da baret takmamaya başladı, nitekim ilk zamanlar bunun olacağını özellikle belirtmiştim yöneticiler.Geçen sürede bir tek baret takan ben kalmıştım.Deftere yazıyorum, mail atıyorum ama, takan yok.Şunu da dipnot olarak belirteyim ki nasıl bir iş yeri kafanızda canlansın.5 dakika geç iş yerine gitsem hemen firmama (OSGB) şikayette bulunan firma.

Bir işletme müdürü var, işveren vekili, her önerdiğim şeye muhalefet, gelene geçene bağıran ama iş konusunda pek bir şey bilmeyen, yalakalık ve çok bilmiş konuşmaları yapan tiplerden.Kurul yaparız katılmaz.Mail atarız muhtemelen bakmadan siler, zira hiç dönüş yaptığı olmadı, deftere yazarız, bir hareket yok. Böyle bir yerde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Bunları anlatım çünkü nasıl bir iş yeri hayal edin istedim.

Bu hafta işletmede dolaşırken, tek tek işçilerin yanına gidiyorum, hal hatır soruyorum, sen CNC makinesinin kapı sensörünü niye devre dışı bıraktın, bak bunun flexi glası dağılmış demek ki bu parça senin yüzünü vücudunu da parçalayabilecek tehlikede parça fırlatabiliyor, tornada çalışana niye gözlük takmıyorsun, öbürüne neden makine koruyucusunu devre dışı bıraktın gibi telkinler ile dolaşırken, kısa süreli de olsa bazen onlar bazen ben ufak tefek kişisel sorularda soruyoruz birbirimize.Bir kişi ile olan konuşma 2-5 dakika arası bir konuşma.işveren vekili dediğim şahıs, bir anda geldi; git odana otur, git sahada dolaş, git işini yap, konuşma adamlarla vs. bağırmaya başladı.Söylediği şeyler hep bu minvalde milletin ortasında bana bağırıyor.Ben kişisel olarak orada olmadığım, bir firmayı temsil ettiğim için açıkçası aynı sertlikte karşılık vermedim,"bana bağıramazsınız, bir sıkıntınız var ise gidin yönetimle konuşun bu kadar basit" minvalinde karşılık verdim.Bir dakika kendince bakın ben uzmana bağırıyorum, en büyük benim tavrında bağırdı çağırdı.Karşısında kesinlikle ezilmemekle beraber, bir firmayı temsil etmenin getirdiği yük nedeniyle, istediğim ayarı veremediğimden içim içimi yedi (uzman olarak değil, birey olarak).

Sonuç ben o gün insan kaynakları tarafından çağrıldım ve iş yerinden ayrılmam söylendi.Biz firmanla konuşuruz dendi.Muhtemelen benim yerime başka adam isteyecekler ki istemezlerse ben zaten bir daha gitmeyeceğim.Yani işverenin beni değiştirmesi, firmama şikayet etmesi bu kadar basit iken, ben uzmanı olduğum firmada işveren istemediği sürece bir yaprak kıpırdatamıyorum. Beni koruyacak hiç bir mekanizma yok.Adam uzmanın tipini beğenmez bu uzmanı değiştir der değişir. Bazı şeyleri yaptırmak için işverenle tartışma yoluna gidersin değişirsin,bakanlığa şikayet etsen, bu sektörde bir daha iş bulma şansın yok denecek kadar az, hele ikinci bir firmayı şikayet etme yoluna gitsen, sadece bu sektör değil muhtemelen bir daha iş bulamayacaksın.İş başvurusu yaptın görüşmeye çağrıldın; " Bir önceki işyerinizden neden ayrıldınız", işten çıkarıldımdan çok daha vahim olan"İşveren iş güvenliği kanununa uygun davranmıyordu, bakanlığa şikayet ettim, onlarda beni çıkardı", "Biz seni ararız".Hal böyle olunca bakanlığın bizi günah keçisi olarak hukukun önüne attığı bir gerçek.

Bu sektörün işleyişinde bir sıkıntı var ve bunu düzeltmek için hep beraber hareket etmek gerektiğini düşünüyorum.Bu hareketin olmasını sağlayacak olan da bu platform olmalı.Fakat bu platform yöneticileri " bakanlığa plaket verip, bakanlıktan plaket almak ve ılımlı sohbet havasındaki ziyaretlerden daha öteye gitmeli.Biraz daha agresif ve tehditkar olmak zorundayız.
Mesela iş güvenliği uzmanları neden 1 gün iş bırakma eylemleri yapmıyoruz.Mesela katıldığımız konferans ve kongrelerde neden ağzımızı bantlayıp protestolar yapmıyoruz.Örnekleri daha da çoğaltabilirim.

Buradaki temel sorun devlet hiç bir şekilde bu uzmanların kendisiyle ilişkisi olmasını istemiyor. Fonmuş, devlet bünyesinde uzmanmış, ortak havuzdan maaşmış bunların bir şekilde kendisine bulaşacağını bildiği için istemiyor.Bence bunun yerine uzmana yüklenen sorumluluk ortadan kaldırılmalı ve biz bunun üzerine gitmeliyiz.İşveren uzmanı tipini beğenmedi, o zaman değiştirsin, bayan mı istedi değiştirsin.Uzman çok eksik mi yazdı deftere, değiştirsin.Bir muhasebe, pazarlama vs. elemanını nasıl değiştiriyorsa değiştirsin.Ama bütün sorumluluk işverene yüklenmeli ki bizim ülkemizde gerçekten bütün sorumluluk işverende.İşte o zaman işveren topu taca atamayacağını bilir ve ona göre hareket etmek zorunda kalır.İşte o zaman işveren işe personel alırken bana problem çıkarmayacak, sesi çıkmayacak adam değil, gerçekten tecrübeli iş bilen uzmanı istihdam etme yoluna gidecek.
 

_kaanmert

Aktif Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 May 2016
Mesajlar
66
Tepki puanı
108
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (B)
500 Kişinin bulunduğu bir fabrikada iş güvenliği uzmanlığı yapıyorum. Bu tür yüksekte çalışmalar her işletmede oluyor. tabiki her personeli takip edemezsiniz. Yapmanız gereken bence şu olmalı;
1. Her iş için Yüksekte çalışma izin formu düzenlenmeli ve çalışacak kişilerin, tesis sorumlusunun ve ekip sorumlusunun imzası alınmalıdır. Çünkü bu form da tüm kontroller yapılmıştır ve çalışanların tek tek imzası alınmaktadır.
2." Yüksekte çalışma izin formu olmayan yerlerde çalışma yapılmamalıdır" notu Öneri ve tespit defterine yazılmalıdır. Kısmi zamanlı dahi olsa yazmalıdır. en azından tesis sorumlusu ve ekip sorumlularının imzası alınır ve form doldurulur.

Benim çalıştığım iş yerinde de iş kazası oldu lakin bu formlar sayesinde hiç sorun yaşamadım.
Hocam biz adamlara nler sunduk neler.
Hocam sen ne diyon. Permit to work, risk assesment, method statement, hse trained, bla bla bla. neler sunmadık. neyse sen şanslıymışsın sadece.
 

_kaanmert

Aktif Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
20 May 2016
Mesajlar
66
Tepki puanı
108
Medeni hal
Belirtilmedi
Meslek
Uzman (B)
Bizzat bu hafta yaşadığım olay;

Ayda 3 gün gittiğim bir firma.
Ben gitmeden işletmede baret zorunluluğu konmuş, ama baret takan yok.Bende incelediğimde baret zorunlu olması kararını verdim.Neyse tüm personele eğitim vermek için bir ay uğraştık ve eğitimi de verdim.Eğitimde özellikle bareti dile getirdim ve takmayanın tutanak yiyeceğini ve işverene personelin iş akdini fesih edilmesini önereceğim eğitimde üstüne basa basa vurguladım.İlk gittiğim günlerde aldığım izlenim personel ben iş yerine gittiğim zaman baret takıyor ama ben olmadığım günler takmıyor.Durumu ilgili kişilere rapor ettim. Durumun farkındayız ama bu adamları işten çıkarırsak adam bulamıyoruz çalıştırmaya, diye dönüş oldu.Bir kaç hafta geçtikten sonra bu personel benim gittiğim zamanlarda da baret takmamaya başladı, nitekim ilk zamanlar bunun olacağını özellikle belirtmiştim yöneticiler.Geçen sürede bir tek baret takan ben kalmıştım.Deftere yazıyorum, mail atıyorum ama, takan yok.Şunu da dipnot olarak belirteyim ki nasıl bir iş yeri kafanızda canlansın.5 dakika geç iş yerine gitsem hemen firmama (OSGB) şikayette bulunan firma.

Bir işletme müdürü var, işveren vekili, her önerdiğim şeye muhalefet, gelene geçene bağıran ama iş konusunda pek bir şey bilmeyen, yalakalık ve çok bilmiş konuşmaları yapan tiplerden.Kurul yaparız katılmaz.Mail atarız muhtemelen bakmadan siler, zira hiç dönüş yaptığı olmadı, deftere yazarız, bir hareket yok. Böyle bir yerde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Bunları anlatım çünkü nasıl bir iş yeri hayal edin istedim.

Bu hafta işletmede dolaşırken, tek tek işçilerin yanına gidiyorum, hal hatır soruyorum, sen CNC makinesinin kapı sensörünü niye devre dışı bıraktın, bak bunun flexi glası dağılmış demek ki bu parça senin yüzünü vücudunu da parçalayabilecek tehlikede parça fırlatabiliyor, tornada çalışana niye gözlük takmıyorsun, öbürüne neden makine koruyucusunu devre dışı bıraktın gibi telkinler ile dolaşırken, kısa süreli de olsa bazen onlar bazen ben ufak tefek kişisel sorularda soruyoruz birbirimize.Bir kişi ile olan konuşma 2-5 dakika arası bir konuşma.işveren vekili dediğim şahıs, bir anda geldi; git odana otur, git sahada dolaş, git işini yap, konuşma adamlarla vs. bağırmaya başladı.Söylediği şeyler hep bu minvalde milletin ortasında bana bağırıyor.Ben kişisel olarak orada olmadığım, bir firmayı temsil ettiğim için açıkçası aynı sertlikte karşılık vermedim,"bana bağıramazsınız, bir sıkıntınız var ise gidin yönetimle konuşun bu kadar basit" minvalinde karşılık verdim.Bir dakika kendince bakın ben uzmana bağırıyorum, en büyük benim tavrında bağırdı çağırdı.Karşısında kesinlikle ezilmemekle beraber, bir firmayı temsil etmenin getirdiği yük nedeniyle, istediğim ayarı veremediğimden içim içimi yedi (uzman olarak değil, birey olarak).

Sonuç ben o gün insan kaynakları tarafından çağrıldım ve iş yerinden ayrılmam söylendi.Biz firmanla konuşuruz dendi.Muhtemelen benim yerime başka adam isteyecekler ki istemezlerse ben zaten bir daha gitmeyeceğim.Yani işverenin beni değiştirmesi, firmama şikayet etmesi bu kadar basit iken, ben uzmanı olduğum firmada işveren istemediği sürece bir yaprak kıpırdatamıyorum. Beni koruyacak hiç bir mekanizma yok.Adam uzmanın tipini beğenmez bu uzmanı değiştir der değişir. Bazı şeyleri yaptırmak için işverenle tartışma yoluna gidersin değişirsin,bakanlığa şikayet etsen, bu sektörde bir daha iş bulma şansın yok denecek kadar az, hele ikinci bir firmayı şikayet etme yoluna gitsen, sadece bu sektör değil muhtemelen bir daha iş bulamayacaksın.İş başvurusu yaptın görüşmeye çağrıldın; " Bir önceki işyerinizden neden ayrıldınız", işten çıkarıldımdan çok daha vahim olan"İşveren iş güvenliği kanununa uygun davranmıyordu, bakanlığa şikayet ettim, onlarda beni çıkardı", "Biz seni ararız".Hal böyle olunca bakanlığın bizi günah keçisi olarak hukukun önüne attığı bir gerçek.

Bu sektörün işleyişinde bir sıkıntı var ve bunu düzeltmek için hep beraber hareket etmek gerektiğini düşünüyorum.Bu hareketin olmasını sağlayacak olan da bu platform olmalı.Fakat bu platform yöneticileri " bakanlığa plaket verip, bakanlıktan plaket almak ve ılımlı sohbet havasındaki ziyaretlerden daha öteye gitmeli.Biraz daha agresif ve tehditkar olmak zorundayız.
Mesela iş güvenliği uzmanları neden 1 gün iş bırakma eylemleri yapmıyoruz.Mesela katıldığımız konferans ve kongrelerde neden ağzımızı bantlayıp protestolar yapmıyoruz.Örnekleri daha da çoğaltabilirim.

Buradaki temel sorun devlet hiç bir şekilde bu uzmanların kendisiyle ilişkisi olmasını istemiyor. Fonmuş, devlet bünyesinde uzmanmış, ortak havuzdan maaşmış bunların bir şekilde kendisine bulaşacağını bildiği için istemiyor.Bence bunun yerine uzmana yüklenen sorumluluk ortadan kaldırılmalı ve biz bunun üzerine gitmeliyiz.İşveren uzmanı tipini beğenmedi, o zaman değiştirsin, bayan mı istedi değiştirsin.Uzman çok eksik mi yazdı deftere, değiştirsin.Bir muhasebe, pazarlama vs. elemanını nasıl değiştiriyorsa değiştirsin.Ama bütün sorumluluk işverene yüklenmeli ki bizim ülkemizde gerçekten bütün sorumluluk işverende.İşte o zaman işveren topu taca atamayacağını bilir ve ona göre hareket etmek zorunda kalır.İşte o zaman işveren işe personel alırken bana problem çıkarmayacak, sesi çıkmayacak adam değil, gerçekten tecrübeli iş bilen uzmanı istihdam etme yoluna gidecek.
TAMAMEN AYNI FİKİRDEYİM. şu iş bırakma eylemini bende düşündüm ama 50 binden fazla isg uzmanı var. bizi işten çıkarsalar emin ol meslektaşım demez hemen yerine zıplarlar. Adam haklı ama ekmek davası. İşin en sinir bozucu kısmı işe baret takmayan ......ler olay olduktan sonra ilk senden şikayetçi oluyor ve denetim gözetim daha sıkı olmalıydı gibi öneriler veriyor savcıya. Karar dosyasında bunu görünce şoke oldum. Ellerinden gelse bizi dövecek olan adamlar savcının karşısında İSG KOORDİNATÖRÜ kesiliyorlar. Acımıyorum kimseye artık. işten çıkarttıklarım oldu kurala uymadıkları için arkasından kola sigara partisi verdim gölgede. YEMİN EDERİM BEŞ PARA ETMEZLER. Acımayın. Kendi hayatınızı düşünün ailenizi düşünün. Onlar sizi düşünmüyor çünkü.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

İSG Specialist

Çalışkan Üye
TÜİSAG Üyesi
Katılım
11 Eyl 2012
Mesajlar
112
Tepki puanı
69
Medeni hal
Bekar
Meslek
Uzman Adayı (C)
TAMAMEN AYNI FİKİRDEYİM. şu iş bırakma eylemini bende düşündüm ama 50 binden fazla isg uzmanı var. bizi işten çıkarsalar emin ol meslektaşım demez hemen yerine zıplarlar. Adam haklı ama ekmek davası. İşin en sinir bozucu kısmı işe baret takmayan ......ler olay olduktan sonra ilk senden şikayetçi oluyor ve denetim gözetim daha sıkı olmalıydı gibi öneriler veriyor savcıya. Karar dosyasında bunu görünce şoke oldum. Ellerinden gelse bizi dövecek olan adamlar savcının karşısında İSG KOORDİNATÖRÜ kesiliyorlar. Acımıyorum kimseye artık. işten çıkarttıklarım oldu kurala uymadıkları için arkasından kola sigara partisi verdim gölgede. YEMİN EDERİM BEŞ PARA ETMEZLER. Acımayın. Kendi hayatınızı düşünün ailenizi düşünün. Onlar sizi düşünmüyor çünkü.

Bilirkişilerin; kazadan ziyade işyerine bakması lazım öncelikle.Bu iş yerinde genel olarak iş güvenliği hizmeti sağlıklı işliyor mu, nasıl bir tesis, iş ortamı, çalışan profili nasıl vs. Sadece kaza ile ilgili kayıttan ziyade genel kayıtlara göz atmalı.İşte o zaman işyeri, işveren, çalışan ve iş güvenliği uzmanı sorumluluklarına sağlıklı karar verebilir.Dediğin gibi kaza olunca, iş güvenliği kurallarına bin bir türlü bahane bulan çalışan iş güvenliği yok diye uzmanı, işverene suçlamaya başlıyor.Öyle iş yerleri var ki, istediğin uzmanı getir, orada bir şey yapılma şansı yok.İşveren yapmıyor, sallamıyor...Allah yardımcınız ,yardımcınız olsun
 
Üst
!!! Reklam Engelleyici Tespit Edildi !!!

Reklam Engelleyici Kulladığınız Tespit Edildi !

Sitemiz geçimini reklam gelirlerinden kazanmaktadır. Bundan dolayı Ad Block gibi reklam engelleyicilerin kullanılmasına izin verilmemektedir. Anlayış göstererek bu site için reklam engelleyicinizi devredışı bıraktığınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Devredışı bıraktım, siteyi gezmeye devam edebilirim.