- Katılım
- 27 Eyl 2015
- Mesajlar
- 13
- Tepki puanı
- 14
- Medeni hal
- Evli
- Meslek
- Uzman (C)
Arkadaşlar bitirme ödevimin ikinci bölümünü sizinle paylaşıyorum. Görüşlerinizi belkiyorum.
İş Güvenliği Uzmanlığı Uygulamaları Etkenlerinden Birincisi - DEVLET
Devlet millet için vardır. Toplumdaki değişimin sağlıklı olabilmesi için STK’lar ve entelektüeller önderliğinde, belirli bir süreçte gerçekleşmesi gereklidir. Bir takım şeylerin kısa sürede değişiminin gerçekten faydalı olacağı düşünülüyor ise, liderlik ihtiyacı kaçınılmazdır.
Bilindiği üzere İSG mevzuatı Avrupa Birliği’ne giriş hazırlıkları kapsamında, devlet tarafından zorunlu hale getirilmiştir. Dolayısıyla sahibi devlettir. Yanlış uygulamalar devam ettiği sürece, belki hiçbir zaman toplum tarafından kabullenilmeyecektir. Mevcut durumda paydalardan hiç birisinin memnun olmadığı söylenebilir. Sonuç olarak iş kazaları nedeniyle ölümlerde herhangi bir düşüş bulunmamaktadır. Devletimiz İSG mevzuat ve uygulamalarında çözüm odaklı daha etkin hareket etmelidir.
Örnek vermek gerekirse :
• Kamu kurumlarının İSG uygulamalarına en son başlayacak olması
İSG uygulamaları ile birlikte piyasada uygun alet edevat , yöntem , laboratuar , hizmet vb ihtiyacı oluşmuştur. Özel sektör biraz kar etme isteği , biraz yasak savma , biraz prestij kaygı ve beklentisi ile çalışmalar yapmıştır. Kamu kurumları, istendiğinde örnek çalışmalar yapabilecek iken yapmaması, dolayısıyla liderlik edememesinin yanında bazı uygun olmayan uygulamalar nedeniyle, İSG kültürünün topluma yayılmasında negatif rol oynamıştır denebilir. Kamu binalarında yapılan güvensiz çalışmalar bu anlamda örnek olarak verilebilir.
• Altyapının ve planlamanın uygun olmaması
Devletin, İSG kültürünün yayılmasında en etkili aracı, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleridir.
Yaklaşık 100 bine varan farklı lisans eğitimi almış birey, 220 saatlik eğitim sonunda uzman ünvanı almıştır. Bunlardan bir bölümü de sigortalı çalışma süresinden dolayı A sınıfı olmuş ve çok tehlikeli işyerlerine hizmet vermeye başlamıştır. Belki de yapılabilecek en iyi çözüm budur , ancak desteklenmelidir. Mevcut durumda uzmanlar veya akademisyenler arasında risk değerlendirme tartışılıyor ve teftiş raporunun ilk maddesinde , “ risk değerlendirme uygun değil “ yazıyor ise eğer, eğitim şart demektir.
ÇSGB’nın da farkında olduğu üzere ülkemizde doktor sayısı yeterli değildir. İSG kapsamında hizmet veren iş yeri hekimlerinin bir bölümü ayda 60 gün çalışmaktadır. Diğer bir ifade ile fiili çalışmasının yanında diplomasını çalıştırmaktadır. Daha açık bir ifade ile bir hastanede tam süreli doktorluk yaptığı halde İSG kapsamında iş yeri hekimi olarak ataması yapılmakta ancak hizmet vermeden para almaktadır.
• ÇSGB’nın, mevzuatta karşılaşılan açık konular veya anlaşılmayan noktalar hakkında yaptığı çalışmaların yeterli olmaması
İlgili herkesin bildiği üzere ÇSGB Alo 170 hattı gerek iş hukuku gerekse İSG kapsamında işçi , işveren , İGU ve İYH tarafından aktif bir şekilde kullanılabilir ve kullanılmaktadır. www.alo170.gov.tr web sitesinde bulunan sık sorulan sorulan sekmesi incelendiğinde mevzuat ile ilgili hiçbir problemin olmadığı sonucuna varabilirsiniz. İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ilgili birimine e-mail ile sorduğum sorulardan birisine çok fazla olduğu , diğerine ise yorum gerektirdiği için yazılı müracat istenmiştir. Yazılı müracaat etmediğim için cevap alamadım. İSGGM web sitesinde bulunan sık sorulan sorulan dosyası incelendiğinde verilen cevapların güncel olmadığı ve nerede ise yönetmeliklerin bir tekrar olduğu görülecektir.
• Denetimlerin yeterli olmaması
Mevcut müfettiş kadrosu ile yoğun bir çalışma içinde denetimler yapılmaktadır. Tüm müfettişlerimizin özveri ile çalıştıklarından zerre kadar şüphemiz yoktur. Ancak vatandaşın gözü önünde ölümle dalga geçer gibi çalışmalara izin verilmeyecek bir sistemin geliştirilmesi, İSG kültürünün gelişmesine pozitif fayda sağlayacaktır.
• Denetimler sonunda tespit edilen olumsuzluklar hakkında B planı yeterli olmaması
Ne yazık ki İstanbul gibi medeniyet merkezlerinden birisinde bile yürürlükteki mevzuata göre denetim yapılamayacak , yapılan denetimden geçemeyecek pek çok işletme mevcuttur. Bu tür işletmelerin gelişmelerini beklemek adına denetimler toleranslı yapılabilir ve yapılmaktadır. Ancak etkin bir B planı işletilemez ise uzun vadede bile İSG kültürünün gelişmesi mümkün olmayabilecektir.
• Müfettişlerin tecrübelerinden farklı bir noktadan faydalanmak mümkün olabilir
Şu ana kadar tanıştığım görüştüğüm müfettişlerin hepsi çok olgun kişilerdi. Eksik bulmaktan daha ziyade danışmanlık yapmak yaklaşımındaydılar. Onlara buradan yaptıkları işlerde başarılar diler , başarılı işlerinden dolayı tebrik ederim.
Müfettişler görevi gereği pek çok sektör , firma , işveren , işçi vd paydaşlar ile görüştüğünden dolayı çok ciddi bir bilgi birikimine sahiptirler. Dolayısıyla İSG kültürünün geliştirilmesi adına kesinlikle söyleyecekleri çok şeyler vardır. Bu anlamda fikirlerini açıkça söyleyebilecekleri , deklare edebilecekleri bir platform çok faydalı olacaktır.
İş Güvenliği Uzmanlığı Uygulamaları Etkenlerinden Birincisi - DEVLET
Devlet millet için vardır. Toplumdaki değişimin sağlıklı olabilmesi için STK’lar ve entelektüeller önderliğinde, belirli bir süreçte gerçekleşmesi gereklidir. Bir takım şeylerin kısa sürede değişiminin gerçekten faydalı olacağı düşünülüyor ise, liderlik ihtiyacı kaçınılmazdır.
Bilindiği üzere İSG mevzuatı Avrupa Birliği’ne giriş hazırlıkları kapsamında, devlet tarafından zorunlu hale getirilmiştir. Dolayısıyla sahibi devlettir. Yanlış uygulamalar devam ettiği sürece, belki hiçbir zaman toplum tarafından kabullenilmeyecektir. Mevcut durumda paydalardan hiç birisinin memnun olmadığı söylenebilir. Sonuç olarak iş kazaları nedeniyle ölümlerde herhangi bir düşüş bulunmamaktadır. Devletimiz İSG mevzuat ve uygulamalarında çözüm odaklı daha etkin hareket etmelidir.
Örnek vermek gerekirse :
• Kamu kurumlarının İSG uygulamalarına en son başlayacak olması
İSG uygulamaları ile birlikte piyasada uygun alet edevat , yöntem , laboratuar , hizmet vb ihtiyacı oluşmuştur. Özel sektör biraz kar etme isteği , biraz yasak savma , biraz prestij kaygı ve beklentisi ile çalışmalar yapmıştır. Kamu kurumları, istendiğinde örnek çalışmalar yapabilecek iken yapmaması, dolayısıyla liderlik edememesinin yanında bazı uygun olmayan uygulamalar nedeniyle, İSG kültürünün topluma yayılmasında negatif rol oynamıştır denebilir. Kamu binalarında yapılan güvensiz çalışmalar bu anlamda örnek olarak verilebilir.
• Altyapının ve planlamanın uygun olmaması
Devletin, İSG kültürünün yayılmasında en etkili aracı, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleridir.
Yaklaşık 100 bine varan farklı lisans eğitimi almış birey, 220 saatlik eğitim sonunda uzman ünvanı almıştır. Bunlardan bir bölümü de sigortalı çalışma süresinden dolayı A sınıfı olmuş ve çok tehlikeli işyerlerine hizmet vermeye başlamıştır. Belki de yapılabilecek en iyi çözüm budur , ancak desteklenmelidir. Mevcut durumda uzmanlar veya akademisyenler arasında risk değerlendirme tartışılıyor ve teftiş raporunun ilk maddesinde , “ risk değerlendirme uygun değil “ yazıyor ise eğer, eğitim şart demektir.
ÇSGB’nın da farkında olduğu üzere ülkemizde doktor sayısı yeterli değildir. İSG kapsamında hizmet veren iş yeri hekimlerinin bir bölümü ayda 60 gün çalışmaktadır. Diğer bir ifade ile fiili çalışmasının yanında diplomasını çalıştırmaktadır. Daha açık bir ifade ile bir hastanede tam süreli doktorluk yaptığı halde İSG kapsamında iş yeri hekimi olarak ataması yapılmakta ancak hizmet vermeden para almaktadır.
• ÇSGB’nın, mevzuatta karşılaşılan açık konular veya anlaşılmayan noktalar hakkında yaptığı çalışmaların yeterli olmaması
İlgili herkesin bildiği üzere ÇSGB Alo 170 hattı gerek iş hukuku gerekse İSG kapsamında işçi , işveren , İGU ve İYH tarafından aktif bir şekilde kullanılabilir ve kullanılmaktadır. www.alo170.gov.tr web sitesinde bulunan sık sorulan sorulan sekmesi incelendiğinde mevzuat ile ilgili hiçbir problemin olmadığı sonucuna varabilirsiniz. İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ilgili birimine e-mail ile sorduğum sorulardan birisine çok fazla olduğu , diğerine ise yorum gerektirdiği için yazılı müracat istenmiştir. Yazılı müracaat etmediğim için cevap alamadım. İSGGM web sitesinde bulunan sık sorulan sorulan dosyası incelendiğinde verilen cevapların güncel olmadığı ve nerede ise yönetmeliklerin bir tekrar olduğu görülecektir.
• Denetimlerin yeterli olmaması
Mevcut müfettiş kadrosu ile yoğun bir çalışma içinde denetimler yapılmaktadır. Tüm müfettişlerimizin özveri ile çalıştıklarından zerre kadar şüphemiz yoktur. Ancak vatandaşın gözü önünde ölümle dalga geçer gibi çalışmalara izin verilmeyecek bir sistemin geliştirilmesi, İSG kültürünün gelişmesine pozitif fayda sağlayacaktır.
• Denetimler sonunda tespit edilen olumsuzluklar hakkında B planı yeterli olmaması
Ne yazık ki İstanbul gibi medeniyet merkezlerinden birisinde bile yürürlükteki mevzuata göre denetim yapılamayacak , yapılan denetimden geçemeyecek pek çok işletme mevcuttur. Bu tür işletmelerin gelişmelerini beklemek adına denetimler toleranslı yapılabilir ve yapılmaktadır. Ancak etkin bir B planı işletilemez ise uzun vadede bile İSG kültürünün gelişmesi mümkün olmayabilecektir.
• Müfettişlerin tecrübelerinden farklı bir noktadan faydalanmak mümkün olabilir
Şu ana kadar tanıştığım görüştüğüm müfettişlerin hepsi çok olgun kişilerdi. Eksik bulmaktan daha ziyade danışmanlık yapmak yaklaşımındaydılar. Onlara buradan yaptıkları işlerde başarılar diler , başarılı işlerinden dolayı tebrik ederim.
Müfettişler görevi gereği pek çok sektör , firma , işveren , işçi vd paydaşlar ile görüştüğünden dolayı çok ciddi bir bilgi birikimine sahiptirler. Dolayısıyla İSG kültürünün geliştirilmesi adına kesinlikle söyleyecekleri çok şeyler vardır. Bu anlamda fikirlerini açıkça söyleyebilecekleri , deklare edebilecekleri bir platform çok faydalı olacaktır.